Search
English Turkish Sentence Translations Page 3789
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| So fuckin' close. | Çok yaklaşmıştık. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yeah, craziest, the scariest, whatever, | Evet, en çılgın, en korkunç, herneyse, | Amira Sam-1 | 2014 | |
| All right, all right. So, we... | Pekala, tamam. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| like just going at it like he had a gun to his head. | sanki gerçekten yapıyormuş gibi, sanki kafasına silah dayamışlar gibi. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| The most unfortunate eye contact | Bir insan ile yaşadığım en kötü göz temasıydı. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| me eager to get back out on patrol and get shot at. | bense devriyeye tekrar çıkıp vurulmak istiyordum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Charlie. How are you, man? | Charlie. Nasılsın, dostum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Would you be willing to meet with him? | Onunla tanışmak ister misin? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You slip him the old Army handshake or whatever, | Ordu tarzıyla el sıkış ya da bişeyler yap... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| you swap a few war stories and shit, you know. | birkaç savaş anısı falan anlat. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Thanks, Charlie. Absolutely, dude. | Sağol Charlie. Her zaman, dostum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| All right, next time, man. Next time. | Tamam, bir daha ki sefere, dostum. Bir daha ki sefere. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Show me stop 10 10 with a female, Canal and Broadway. | Canal ve Broadway caddesi 10 10 durumu bir kadın. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Copy. Stand by. | Anlaşıldı. Beklemede kal. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yeah? How's it coming? | Nasıl gidiyor? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Looks like you guys really have the market beat. | Market sizin elinizde gibi. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Hey, do you own any suits or ties or anything? | Takım elbisen falan var mı? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Cool? Great. | Olur mu? Tamam. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I'll talk to you in a bit. | Birazdan konuşuruz. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| And they're looking for her. | Şu anda onu arıyorlar. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I got arrested for selling DVDs, | Dvd sattığım için tutuklandım... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You could come in whenever you want, | Ne zaman istersen gelebilirisn... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Are we just gonna sit here until Bassam gets back? | Bassam gelene kadar burada böyle oturacak mıyız? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Just give me your hand. Trust me. | Elini ver. Güven bana. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You're a sea captain. | Artık bir kaptansın. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Dead ahead, that little spike coming out? | Tam önünde, şu küçük sivri çubuğun çıktığı yer. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Wait. Where are you going? Yeah. | Bekle. Nereye gidiyorsun? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yes, I would, but you are not jumping in the water. | Alırım ama sen suya atlamayacaksın. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I will never, ever speak to you again. Ever. | seninle bir daha konuşmam. Asla. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| OK. Sam... Oh, my God. | Tamam. Sam...Tanrım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Sam! Oh, my God! Oh, my God! | Sam! Tanrım! Aman Tanrım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Oh, my gosh. Crazy person! | Aman Tanrım. Deli herif. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Put the ladder down. OK. | Basamağı indir. Tamam. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| OK, OK. Wait. Watch out. | Tamam Bekle. Dikkat et. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Come on, just give me a high five! | Hadi, çak bir beşlik. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I'll take it back. | Bana ver. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I have to join a website just for you to be friends with me. | Seninle arkadaş olabilmek için siteye üye mi olmam gerekiyor? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| and then you can look at all the things I like, | sen de benim sevdiğim şeyleri görebiliyorsun... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| and then we can poke each other and stuff. | birbirimizi dürtebiliyoruz falan işte. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Let's poke the next biker. | Bir sonraki adamı dürtelim o zaman. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| How are you, Charlie? Doing well. How are you? | Nasılsın, Charlie? İyiyim. Sen nasılsın? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Charlie told me an awful lot about you. | Charlie seninle ilgili kötü şeyler anlattı. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Charlie tells me you were a Green Beret? | Charlie bana senin Yeşil Bereli olduğunu söyledi. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| and only a handful of us made it back. | Sadece bir avuç adam geri dönebildi. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| And I would like to thank you both for your service. | Ben de ikinize birden hizmetlerinizden dolayı teşşekür etmek isterim. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| We'll put away some cheap food | Biraz ucuz yemek... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Well, I've heard your spiel a dozen times, | Söylentileri çok fazla duydum... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| That's great, yeah. | Bu harika. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Jules, can you get me Lawrence on the line, please? | Jules, Lawrence'ı bağlayabilir misin, lütfen? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| That's amazing. | Mükemmel. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I know. Claire fucked up. | Biliyorum, Claire batırmış. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| where you can wear it to formal events or something? | belirli bir kanuni mühlet falan vardır değil mi? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| And I am on terminal leave, so, technically I could wear it. | Şuan nihai izindeyim, teknik olarak giyebilirim. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Tonight, after your dinner with Jack, | Bu akşam, Jack ile yemek yedikten sonra... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| No, man, seriously. You nailed it, all right? | Hayır dostum, cidden. Sen başardın. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| And I walk over to this cliff, | Kayalıklara doğru yürüdüm... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| and I just hear this guy scream, "Don't do it, man! | Bir adamın "Yapma!" diye bağırdığını duydum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| but I could hear what I thought was... | Ama sanki bir çocuğun şarkı söylediğini duyabiliyordum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| the singing got louder and louder | ses daha yükseliyordu. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I opened up the door of this hut and... | barakanın kapısını açtım... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| and she had this huge smile on her face. | ve suratında koca bir gülümseme vardı. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Hug it out. Hug it out. | Sarılalım. Sarılalım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I don't want to be Robin. | Ben Robin olmak istemiyorum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| All right, I gotta take a piss. | Benim işemem lazım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I'll tell you. | Sana söyliyeyim... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| This investigation is such bullshit. | Bu soruşturma tam bir saçmalık. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| What do you mean? What investigation? | Ne demek istiyorsun? Ne soruşturması? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| or at least give you a discount, you know? | Yatmasa bile indirim yapar. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I'm fine, seriously. | Ben iyiyim. Cidden. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Right? Mmm, no. Mm mmm. | Değil mi? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| stu... I don't know. | Bilmiyorum. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| This job is stressful, this new job. | Bu yeni iş çok stresli. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I've seen those movies. | Filmlerde gördüm. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| That's weird, man. | Bu çok tuhaf. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yeah, usually one leads to the other, | Normalde biri diğerini takip eder... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Well, you should try it again. | Tekrar denemelisin. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yeah, right... coming from the girl who hates my stories. | Evet...Bunu hikayelerimden nefret eden bir kız söylüyor. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You left it out in the open. Nosy. | Seni meraklı. Açıkta bırakmıştın. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I left it out in the open in my own home? | Kendi evimde açıkta bırakmıştım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| In my home, I left a book out in the open. | Kitabı kendi evimde açıkta bıraktım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Yes. My private... | Evet. Özel eşyam... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| OK, look, I just said it was funny. | Komik olduğunu söyledim. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You should tell me something personal about you, | Bana kendinle ilgili kişisel birşey söyle... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| like, are you bald under that thing? | mesela, kel misin? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| No. Just when they deserve it. | Hayır. Sadece hak ettikleri zaman. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Oh, sorry. Sorry, sorry, sorry. | Üzgünüm. Üzgünüm, üzgünüm. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| No, I'm the sorriest. | Hayır, en çok ben üzgünüm. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Thank you, thank you very much. | Teşekkür ederim, çok teşekkürler. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Once a Marine, always a Marine. | Bir kere denizci olduysan her zaman öylesindir. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| I want you to meet Sgt. Sam Seneca. | Sizi, Çavuş Sam Seneca ile tanıştırayım. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| It's a pleasure to meet you. | Sizinle tanışmak bir zevk. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| We just got here. Of course. | Yeni geldik. Elbette. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Karl, it was a pleasure to meet you. | Karl, seninle tanışmak bir zevkti. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| All right, we'll talk later. | Tamam, sonra konuşuruz. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| You know, there is somebody here | Biliyor musun, burada... | Amira Sam-1 | 2014 | |
| It's wonderful to meet you. | Seninle tanışmak harika. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Whiskey makes hair grow on your chest. | Viski göğsünde kıl çıkmasına sebep oluyor. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Whiskey makes hair grow on your chest, yeah. | Evet, viski göğsünde kıl çıkmasını sebep oluyor. | Amira Sam-1 | 2014 | |
| Hmm. How about a kiss on the cheek? | Peki yanaktan bir öpücük istersem? | Amira Sam-1 | 2014 | |
| That will cost you an extra hundred dollars. | Bu sana eksta bir yüz dolara patlar. | Amira Sam-1 | 2014 |