Search
English Turkish Sentence Translations Page 3823
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I found a job. | Bir iş buldum. | An-1 | 2012 | ![]() |
And why is that something bad that we have to talk about? | Peki neden kötü bir şeymiş gibi konuşuyorsun? | An-1 | 2012 | ![]() |
That is very rare, we have to celebrate it and then make out... | Bu oldukça iyi bir haber bunu kutlamalıyız ardından beraber bir şeyler yaparız... | An-1 | 2012 | ![]() |
It's not in Athens. | İş Atina'da değil. | An-1 | 2012 | ![]() |
Yannis' family has an architectural firm... Your ex boyfriend? | Yannis'nin ailesinin inşaat şirketi var... Eski sevgilinin mi? | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes. You still talk to him? | Evet. Hâlâ görüşüyor musunuz? | An-1 | 2012 | ![]() |
Sometimes, yes. | Evet, ara sıra. | An-1 | 2012 | ![]() |
I didn't know that. | Bunu bilmiyordum. | An-1 | 2012 | ![]() |
He knew I was looking for a job... And he wants to help? | İş aradığımı biliyordu... ...ve sana yardım etmek mi istedi? | An-1 | 2012 | ![]() |
And where is this job? | Peki neredeymiş şu iş? | An-1 | 2012 | ![]() |
It's exactly what I studied for and what I like to do. | Okuduğum ve sevdiğim bir yerde. | An-1 | 2012 | ![]() |
I've been looking for six months and I can't find anything. | Altı aydır iş arıyorum ama bir türlü bulamadım. | An-1 | 2012 | ![]() |
And it seems like I will never be able to find any job. | Aslına bakarsan hiçbir zaman da iş bulamayabilirim. | An-1 | 2012 | ![]() |
I can't borrow any more money from my family, nor be a burden to you, | Ailemden para isteyemem ne sana ne de arkadaşlarıma... | An-1 | 2012 | ![]() |
nor my friends, I don't have a place of my own, my stuff are in boxes | ...yük olamam, kendime ait kalacak yerim de yok tüm eşyalarım kutularda... | An-1 | 2012 | ![]() |
and I don't know what tomorrow will bring. | ...ve yarın ne olacak kestiremiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
For how long can I do this? I'm not 20 anymore. | Bunu daha ne kadar sürdürebilirim? Artık yirmili yaşlarda değilim. | An-1 | 2012 | ![]() |
It's in Italy, in Rome. | İş İtalya'da, Roma'da. | An-1 | 2012 | ![]() |
In Rome? | Roma'da mı? | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, his family owns an architectural firm there and they travel back and forth. | Evet, ailesinin bir inşaat şirketi var ve... | An-1 | 2012 | ![]() |
It's a technical firm that renovates buildings in Italy. | İtalya'daki binaları restore eden bir inşaat firması. | An-1 | 2012 | ![]() |
You want to go? The question is whether I can stay here. | Gitmek istiyor musun? Mesele burada kalıp kalamayacağım. | An-1 | 2012 | ![]() |
You expect me to ask you not to leave... | Gitmemen için sana yalvarmamı bekliyorsun. | An-1 | 2012 | ![]() |
They haven't seen such a wave of immigration since the 50s. | 50'lerden beri böylesi bir göç dalgası görülmemiş. | An-1 | 2012 | ![]() |
Everyone is leaving like crazy. | Herkes çıldırmışçasına ülkeyi terk ediyor. | An-1 | 2012 | ![]() |
When do you think you'll be leaving? | Ne zaman gitmeyi planlıyorsun? | An-1 | 2012 | ![]() |
Can we pay? | Hesabı alabilir miyiz? | An-1 | 2012 | ![]() |
That's what you're waiting for. For me to ask you not to leave. | Beklediğin şey bu işte. Gitmemen için sana yalvarmam. | An-1 | 2012 | ![]() |
No. But you are thinking about it. | Hayır. Ama bunu aklından geçiriyorsun. | An-1 | 2012 | ![]() |
Where's the waitress? Christina... | Garson nerede? Christina... | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you mind if I leave? I'm not feeling very... | Müsaade edersen ben gidiyorum. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
Christina? | Christina? | An-1 | 2012 | ![]() |
Christina, wait! | Christina, bekle! | An-1 | 2012 | ![]() |
For six months now, you are the one who is working, sets our program, | Altı aydan bu yana çalışan sendin, programlarımızı sen ayarladın, | An-1 | 2012 | ![]() |
you never back out on anything! Not even once! | ...ve işini asla aksatmadın! Bir kez bile olsa! | An-1 | 2012 | ![]() |
And once I have a problem, you don't care at all. | Bir sorunum olduğunda ise hiç önemsemedin! | An-1 | 2012 | ![]() |
Why shouldn't I think of my work, my life, my future, myself? | Neden işimi, hayatımı, geleceğimi, kendimi düşünmeyeyim ki? | An-1 | 2012 | ![]() |
I don't want to depend on anyone. That's because I didn't ask you to stay? | Kimseye bağlı kalmak istemiyorum. İşte bu nedenle kalmanı istemedim. | An-1 | 2012 | ![]() |
It's because everything changes and I don't feel safe. | Çünkü her şey değişiyor ve kendimi güvende hissetmiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
Is it my fault everything changes? No, but it would be easier | Her şeyin değişmesi benim suçum mu? Hayır, ama sürekli kendimi... | An-1 | 2012 | ![]() |
if I didn't feel lonely all the time. | ...yalnız hissetmeseydim, daha kolay olabilirdi. | An-1 | 2012 | ![]() |
Will it make a difference? No matter what I do, you don't trust me. | Bu bir şeyi değiştirecek mi? Senin için ne yaparsam yapayım, bana güvenmiyorsun. | An-1 | 2012 | ![]() |
When did I not trust you? When did I ask for more than you can give? | Sana ne zaman güvenmedim? Senden yapamayacağın bir şeyi ne zaman istedim? | An-1 | 2012 | ![]() |
Then, why are we fighting? Because I'm scared? | O zaman neden kavga ediyoruz? Korktuğum için mi? | An-1 | 2012 | ![]() |
Because I don't say what you want to hear? | Duymak istediğini söylemediğim için mi? | An-1 | 2012 | ![]() |
I may be more in love than you, but never admit it. | Senden daha çok seviyor olabilirim, ama bunu asla kabul etmedin. | An-1 | 2012 | ![]() |
Why not? Because when in love, people say bullshit. | Neden ki? Çünkü aşıkken insanlar saçma şeyler söylerler. | An-1 | 2012 | ![]() |
And I'm very much in love. And I don't want you to leave, | Ve ben çok aşığım. Ve gitmeni istemiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
I want to be with you all the time, and I can't imagine life without you, | Her zaman seninle birlikte olmak istiyorum ve sensiz bir hayat... | An-1 | 2012 | ![]() |
but is this all enough for you to make such a decision? | ... düşünemiyorum ama böyle bir karar vermek yeterli mi senin için? | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, they may very well be. Why? | Evet, çok iyi insanlardır muhtemelen. Neden? | An-1 | 2012 | ![]() |
You have all these from me, why do you want to hear them? | Bütün bunları benden duydun, neden onları dinlemek istiyorsun? | An-1 | 2012 | ![]() |
Because I'm pregnant you idiot, that's why! | Çünkü hamileyim, seni sersem! İşte bu yüzden! | An-1 | 2012 | ![]() |
And I'm in love with you too, and I'm scared of my feelings for you. | Ben de sana aşığım, ve sana hissettiklerimden dolayı korkuyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
And I'm afraid I'll make a mistake and regret it later. | Ve hata yaparım ve sonra da pişman olurum diye korkuyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
I have many weaknesses. Me too. | Bir sürü kusurum var. Benim de. | An-1 | 2012 | ![]() |
I mean, I have too many. Yes, I know. | Yani, çok fazla. Evet biliyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you want this child? If I'm alone, no. | Bu çocuğu istiyor musun? Yalnız olacaksam hayır. | An-1 | 2012 | ![]() |
The only thing I want, is you. Whatever that may include. | Tek istediğim şey sensin. Nasıl olursa olsun. | An-1 | 2012 | ![]() |
With or without a child. Just hearing this, is enough for me. | Çocuklu ya da çocuksuz. Bunu duymak bile benim için yeterli. | An-1 | 2012 | ![]() |
I'm surprised I'm even saying that. But for the sake of moving on, | Bunu söylerken bile şaşırıyorum. Fakat gidiyor olmanın hatırına, | An-1 | 2012 | ![]() |
can you take this for granted, or do I have to repeat it every time? | ...bunu olmuş kabul edebilir misin ya da her seferinde tekrar mı etmeliyim? | An-1 | 2012 | ![]() |
No, you have to say it every time. Oh, here we go now... | Her seferinde tekrar etmelisin. Of, yine başladık... | An-1 | 2012 | ![]() |
I'm scared. Me too. Very much. | Korkuyorum. Ben de. Çok fazla. | An-1 | 2012 | ![]() |
We may be making a mistake. Maybe, but since we love each other... | Hata yapıyor olabiliriz. Olabilir, ama birbirimizi sevdiğimiz için bu şekilde... | An-1 | 2012 | ![]() |
let's go through with it and we'll see what happens. That's where I stand. | ...devam edelim ve ne olacak görelim. Benim düşüncem bu şekilde. | An-1 | 2012 | ![]() |
And if we fail? Are you sure we won't fail if we're apart? | Ya başaramazsak? Ayrılırsak başaracağımızdan emin misin? | An-1 | 2012 | ![]() |
You're right. And if in the future we get bored of each other? | Haklısın. Ya ileride birbirimizden sıkılırsak? | An-1 | 2012 | ![]() |
No, you will never get bored of me! | Hayır, benden asla sıkılmazsın sen! | An-1 | 2012 | ![]() |
And if sex stops being so good? At some point that will happen. | Ya cinsel hayatımız eskisi gibi güzel olmaz ise? | An-1 | 2012 | ![]() |
And if we start acting like those couples I make fun of? | Ya alay ettiğimiz çiftler gibi olmaya başlarsak? | An-1 | 2012 | ![]() |
Then you will stop making fun of them. | O zaman onlarla alay etmekten vazgeçersin. | An-1 | 2012 | ![]() |
And what will we do with our jobs? | İşlerimiz ne olacak peki? | An-1 | 2012 | ![]() |
Why do I have to have an answer for everything? | Neden her şey için bir cevabım olması gerekiyor ki? | An-1 | 2012 | ![]() |
Because you're the man. Now I'm the man. | Çünkü sen erkeksin. Artık erkeğim. | An-1 | 2012 | ![]() |
When we met I was a neurotic, an asshole, a chauvinist and now I'm a man. | Tanıştığımızda nörotik, sersem, şovenist birisiydim, ama artık erkeğim. | An-1 | 2012 | ![]() |
Yes, cause now I'm not feeling well, and I want you to be the strong one. | Evet, çünkü artık iyi hissediyorum, ve seni güçlü birisi olarak istiyorum. | An-1 | 2012 | ![]() |
And what will we do when I don't feel well? | Peki ya kendimi iyi hissetmediğim zaman ne yapacağız? | An-1 | 2012 | ![]() |
Then I will be the strong one for you. Really? | O zaman senin için güçlü biri olacağım. Gerçekten mi? | An-1 | 2012 | ![]() |
Ok, I like that. | Tamam, bu hoşuma gitti. | An-1 | 2012 | ![]() |
The fact that my left side feel numb, what does it mean? | Sol tarafımın uyuşmuş olması ne anlama gelir sence? | An-1 | 2012 | ![]() |
You're having a heart attack. Heart attack? Too many changes! | Kalp krizi geçiriyorsun. Kalp krizi mi? Çok fazla oldu ama! | An-1 | 2012 | ![]() |
Lonesome, I'm leaving! | Yalnız, ben gidiyorum! | An-1 | 2012 | ![]() |
What's wrong girl? | Neyin var kızım? | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on, get up. Lonesome? | Kalk haydi. Yalnız? | An-1 | 2012 | ![]() |
Lonesome! | Yalnız! | An-1 | 2012 | ![]() |
Lonesome! Get up! | Yalnız! Kalk haydi! | An-1 | 2012 | ![]() |
What's wrong, sweetie? Lonesome! | Neyin var tatlım? Yalnız! | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on, get up! | Hadi kalk bakalım! | An-1 | 2012 | ![]() |
The loss... it's hard. | Kayıplar... zordur. | An-1 | 2012 | ![]() |
At some point we all lose something we love. | Bir noktada sevdiğimiz her şeyi kaybederiz. | An-1 | 2012 | ![]() |
Sometimes even our self. | Bazen kendimizi de. | An-1 | 2012 | ![]() |
And at that time, you feel so alone... | Ve o zaman, yalnız hissedersin kendini. | An-1 | 2012 | ![]() |
I can't bear this. | Buna katlanamam. | An-1 | 2012 | ![]() |
Please Antonakis, can we stop for a while? What's wrong Elenitsa? | Lütfen Antonakis, biraz durabilir miyiz? Sorun nedir Elenitsa? | An-1 | 2012 | ![]() |
Come on girl, what's wrong? Guys, can we stop for a while? | Haydi kızım, sorun nedir? Beyler, biraz durabilir miyiz? | An-1 | 2012 | ![]() |
Do you want some water? I said stop! | Biraz su ister misin? Dur dedim sana! | An-1 | 2012 | ![]() |
Demetraki... | Demetraki... | An-1 | 2012 | ![]() |
I like calling you Demetraki. I like hearing it. | Sana Demetraki demek hoşuma gidiyor. Duymak da benim hoşuma gidiyor. | An-1 | 2012 | ![]() |
Can I tell you something? What is it? | Sana bir şey söyleyebilir miyim? Neymiş bakalım? | An-1 | 2012 | ![]() |