Search
English Turkish Sentence Translations Page 4033
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
DAVID SEREDA: The Tesla death ray, Tesla said, could | Tesla ölüm ışını, Tesla'nın söylediği şekilde; | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
annihilate an army of 100,000 soldiers at once, and could | 100,000 kişilik bir orduyu bir anda yok edebilir, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
melt an aircraft engine from 250 miles away. | 500 km uzaktan bir uçak motorunu eritebilirdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
When the FBI investigated Tesla's murder, they found documentation that the | FBI Tesla'nın öldürülmesini araştırdığında, buldukları dokümana göre, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Tesla death ray was in development at Wright Patterson Air Force Base in 1943. | Tesla ölüm ışını 1943 yılında Wright Patterson hava üssünde geliştirilmekteydi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Wright Patterson Air Force Base, 1943? | Wright Patterson hava üssü, 1943? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Where was the Roswell flying saucer taken? | Roswell uçan dairesinin konulduğu yer? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Wright Patterson Air Force Base. | Wright Patterson hava üssü. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
So we have a connection to that weapon. | Dolayısı ile silahla ilgili bir bağlantımız var. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: Is it possible that Nikola Tesla's scientific | Mümkün müdür ki Nikola Tesla'nın bilimsel | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
achievements could have been influenced by alien intelligence? | başarıları, dünya dışı varlıklar tarafından etkilenmiş olsun? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Might other human geniuses throughout time have served as | Acaba diğer insani dehalar da zaman içerisinde, dünya dışı varlıkların, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
human gateways, allowing extraterrestrials to jump start | teknolojik gelişmeler yapabilmemiz için gerekli sıçramaları gerçekleştirmek için yararlandıkları insan geçitleri miydiler? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
If the answer is yes, then what are we being prepared for? | Eğer cevabı "evet" ise ne için hazırlanıyoruz? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And might there be a connection between mankind's intellectual | Ve insanoğlunun entelektüel ve bilimsel gelişmesiyle | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
and scientific advancements, and the so called natural | doğal afetler olarak adlandırılan | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
disasters that threaten to wipe entire populations off the face of the Earth? | ve insanlığı kitlesel olarak yeryüzünden silebilecek felaketler arasında bir bağlantı var mıdır? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: The Omo River, Ethiopia. | Omo Nehri, Etiyopya. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Flowing south 400 miles into Lake Turkana, the banks of this | güneye doğru 600 kilometrede Turkana gölüne akan bu nehrin kıyıları, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
river are rich in hominid fossil fragments, including | hominid fosil kalıntılarıyla doludur. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
those of chimpanzees, gorillas and early humanoids. | Åempanzelerin, gorillerin ve ilk insanların. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Here in 1967, paleoanthropologist Richard | Burada 1967 yılında, paleantropolojist Richard | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Leakey unearthed two partial human skulls. | Leakey iki insan kafatası parçasını gün ışığına çıkardı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The remains date as far back as 195,000 years ago, making the | Bu kalıntılar, 195,000 yıl öncesine uzanmaktalar, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
fossils the oldest evidence of modern humans, or Homo sapiens. | modern insana ya da Homo sapiens'e ait en eski fosil buluntuları. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
DENNIN: We are constantly still finding new | Hala sürekli yeni bulgular bularak, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
breakthroughs and either more complete skeletons or a more complete site. | gelişmeler kaydediyoruz, ya bütün iskeletler ya da bütün sit alanları bularak. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
If we look at the fossil record, at some point eventually you | Eğer fosil kayıtlarına bakacak olursak, bir noktada | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
find common ancestors with chimpanzees. | şempanzelerle ortak atalar buluyoruz. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
You go back really close and you have Neanderthal and Cro Magnon man. | Oldukça yakına gidince de Neanderthal ve Cro Magnon adamı var. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And we came out of Cro Magnon man, and the Neanderthals die out. | ve bizler Cro Magnon adamından, türedik, Neanderthaller ortadan kalktı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And it's a really interesting mystery to try and piece | Oldukça ilginç olan bir gizem de parçaları bir araya getirip de | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
together why were we more successful than they were. | neden bizlerin diğerlerinden daha başarılı olduğumuzu anlamaya çalışmak. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
VON D NIKEN: We are the only one who came out of the family tree with culture. | Nasıl olurda sadece bizler bu aile ağacından bir kültür olarak ortaya çıkabilmişiz? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Evolution says by coincidence. | Evrim, şans sonucu olduğunu söyler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
We have adapted as best. | En iyiler olarak adapte olduk. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
I say no. | Ben hayır diyorum. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
It was an artificial mutation made out of the family tree. | Aile ağacı dışında yapılan suni bir mutasyondu. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
TSOUKALOS: And then overnight, we were building | Ve bir gece içerisinde bizler piramitler | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
pyramids, Sumeria was created, all those different high | inşa ediyorduk, Sümer yaratılmıştı, tüm bu çeşitli üst seviyedeki | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
achievements were done virtually overnight. | gelişmeler aslında gerçekten de sözün gelişi, bir gecede oluşuvermişlerdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
So this quantum leap in development, this big bang of | Dolayısı ile gelişmedeki bu büyük sıçrama, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
knowledge or intelligence, all of a sudden happened. | bilimdeki veya zekadaki big bang birden bire oluverdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And the ancient astronaut theory suggests that this is a | Antik Astronot teorisinin öne sürdüğü, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
direct result of extraterrestrials tampering with our DNA. | bu, dünya dışı varlıkların DNA'mızla oynamalarının direk bir sonucudur. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
So we're half human and half extraterrestrial. | Dolayısı ile bizler yarı insan yarı dünya dışı varlıklarız. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
We're hybrids. | Bizler hibritleriz. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
WILCOCK: We have an incredible wealth of | Elimizde çok sağlıklı, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
information, in stone, preserved from ancient times, that can | antik zamanlardan kalma ve taştan yapılma bilgiler mevcut ki, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
lead us in a direction of really knowing that the ancient | bizleri yönlendireceği istikamette antik atalarımızın gerçekte | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
ancestors of modern humans were not simply born on Earth but | öylecene yeryüzünde doğmadıkları, uzak geçmişte, buraya | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
came here from somewhere else. | bir yerlerden geldikleri fikrine götürür. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: But if extraterrestrials arrived here | Peki ama eğer dünya dışı varlıklar | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
in the distant past, who were they? | buraya uzak geçmişte geldilerse kimlerdi onlar? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And why did they come here? | Ve buraya neden geldiler? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Ancient astronaut theorists believe answers exist in early Sumerian texts. | Antik Astronot Teorisyenlerine göre cevapları eski Sümer yazıtlarında mevcut. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
In 1849, British archaeologist Austen Henry Layard discovered | 1849 yılında, İngiliz arkeolog Austen Henry Layard, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
22,000 clay tablets in the ancient Sumerian city of | antik bir Sümer şehrinde 22,000 toprak tablet buldu, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Nineveh, in an area now known as Iraq. | Irak olarak bilinen yerde, Nineveh'de. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The tablets contain cuneiform script, believed to be the | Taletler, çivi yazısı formunda yazılar içeriyorlardı, bilinen | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
earliest writing system, created by the Sumerians 6,000 years ago. | en eski yazı sistemi, Sümerlerce 6000 yıl önce yaratılan bir sistem. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: Author Zecharia Sitchin spent more than 30 years | Yazar Zecharia Sitchin 30 yıldan fazla bir süreyi | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
translating these Sumerian clay tablets. | Sümer toprak tabletleri çözmekle geçirdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
In his 1976 book The 12th Planet, Sitchin claims the | 1976 yılındaki kitabında; "12nci Gezegen"de Sitchin'in iddiası, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
cuneiform texts describe an alien race named the Anunnaki, | çivi yazıları antik bir ırk olan Anunnaki'lerden bahsediyordu. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
who came to Earth from an undiscovered planet in our | Yeryüzüne, güneş sistemindeki keşfedilmemiş bir gezegenden gelen, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
solar system beyond Neptune called Nibiru. | Neptün'ün ilerisindeki Nibiru denilen gezegenden. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
JASON MARTELL: They explained to the Sumerians that through their own rise to a | Sümerlilere açıkladıkları, kendi ilerlemeleri sırasında | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
technological culture, they damaged their atmosphere. | teknolojik bir kültür olarak gelişirken kendi gezegenlerine hasar vermişlerdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And they came here seeking gold and precious elements to repair | Ve buraya da altın ve diğer kıymetli elementleri bulmak ve gezegenlerinin | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
their planet's dwindling atmosphere. | can çekişen atmosferini onarmak için gelmişlerdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: According to Sitchin, the Anunnaki first | Sitchin'e göre, Anunnaki dünyayı | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
visited Earth 450,000 years ago, during the age of Neanderthals. | ilk kez 450,000 yıl önce, Neanderthaller zamanında ziyaret etmişlerdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And they created Homo sapiens through genetic engineering to | Ve genetik mühendislikle Homo sapiens'i, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
create a species to work and mine precious minerals for them. | kendileri için çalışması ve kıymetli elementleri çıkartması için yarattılar. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
VON D NIKEN: Our forefathers believed that they were gods. | Bizim ilk atalarımıza göre onlar tanrılardı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And they were here on purpose. | Ve bir maksat için buradaydılar. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
They wanted to make our primitive generation, at that time, intelligent. | O zamanlar ki ilkel neslimizi zeki kılmak istediler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
They wanted to plant curiosity into our brain. | Beynimize merak duygusunu aşılamak istediler. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And we became more developed in technology, in astronomy, in every field. | Ve böylece, teknolojide, astronomide ve her alanda geliştik. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
That's what they wanted. | İstedikleri de buydu. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
The question is: why? | Buradaki sual: neden? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
BRAMLEY: When you look at the ancient creation stories, | Antik yaratılış hikayelerine baktığınızda, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
you find that what they said about our position as Homo sapiens is that we were | bizlerin Homo sapiensler olarak durumumuz hakkında söyledikleri, | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
created to be a slave race, or a work race. | köle bir ırk veya çalışan bir nesil olmak üzere yaratıldığımızdır. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
NARRATOR: According to Sitchin's interpretation of the | Sitchin'in antik tabletlere ilişkin | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
ancient tablets, the human civilization in Sumer was set | yorumunda, Sümer'deki insan medeniyeti | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
up under the guidance of the Anunnaki. | Anunnaki'nin gözetiminde oluşturulmuştu. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
And to disguise alien manipulation, human kings were inaugurated to provide | Ve uzaylı manipülasyonunun üzerini örtmek için de insan krallar törenlerle | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
intermediaries between mankind and their so called gods. | göreve getirilerek insanlarla, sözüm ona tanrılar arasında aracı tayin edilmişlerdi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
Then, around 3,000 B.C., humans began building stone | Sonra yaklaşık İ.Ö. 3,000 li yıllarda insanlar taştan | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
monuments, such as Stonehenge and the Egyptian pyramids. | anıtlar inşa etmeye başladılar; Stonehedge gibi, piramitler gibi. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
For mainstream historians, the physical ability and know how | Önde gelen tarihçilere göre, o tarihlerdeki fiziki yetenekler ve teknolojik bilginin | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
to construct these megalithic sites remains a mystery. | bu megalitik siteleri nasıl oluşturduğu hala bir gizemdir. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
But ancient astronaut theorists contend that megaton stone | Ancak Antik Astronot Teorisyenlerinin emin oldukları şey, bu devasa taş | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
monuments were erected by human laborers aided with alien technology. | anıtların, uzaylıların yardımı ile insanların işçiliği vasıtası ile yapıldığıdır. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
TSOUKALOS: And what do the ancient texts say about ancient Sumeria? | Ve antik yazıların Antik Sümer hakkında söyledikleri nedir? | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
That none of this could've been possible without the help of | Bunların hiçbiri tanrıların, ya da onlar açısından | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
the gods, or in their case, the Anunnaki, which means "those | Anunnaki, yani; " göklerden gelen" olmasaydı | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |
who from the heavens came." | başarılamazdı. | Ancient Aliens-1 | 2009 | ![]() |