English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 415
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Please, just let me out of here. | Lütfen, beni buradan çıkarın. | 24 Hours-1 | 2015 |  |
| I need to get my daughter. | Kızımı almam gerek. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, how is she doing? | Ne durumda? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| She seems to be holding up all right. | Tüm gece ayaktaymış gibi görünüyor. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| She keeps talking about her kid. | Çocuğu hakkında konuşup duruyor. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Anything else? | Başka bir şey? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nope, just waiting on a background check. | Hayır, sicil sorgulamayı bekliyoruz. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Not a word about what these guys might want with her'? | Bu adamların ondan ne istediğiyle ilgili bir şey yok mu? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| No, sir, she says she has no idea | Hayır, efendim. Ondan ne istediklerine dair hiçbir şey bilmediğini söylüyor. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey, flip to Channel 6. | Kanal 6'yı açsana. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| News Channel 4 has acquired exclusive security footage | News Channel 4 Senatör Abraham'ın galasında onlarca insanı öldüren ve sayısız... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| that left several dead and countless wounded. | ...yaralıya sebebiyet veren saldırıyla ilgili bir görüntü ele geçirdi. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So now we bring you an inside look | Şimdi ekranlarınıza saldırı sırasında kaydedilmiş korku dolu anları getiriyoruz. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Fuck, fuck, fuck. | Ananı avradını sikeyim! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Jesus fucking Christ. | Yok amına koyayım ya! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So what does this mean for the other hostages? | Bu diğer rehineler için ne anlama geliyor? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nothing good. | Hiç iyi değil. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| It's him. This is him. | Bu o. Bu o. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Record this, okay'? Track it. | Bunu kaydet, tamam mı? İzle onu. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| This is Cutter. | Cutter ben. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey, guess who'? | Tahmin et kimim ben? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I assume you've seen the news. | Haberleri izlediğini varsayıyorum. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Huh'? What was my first rule, Christopher? | İlk kuralım neydi benim, Christopher? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Listen to me, don't do that, okay'? | Dinle beni. Bunu yapma, tamam mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Look, just give us some more time. | Bak, bize biraz daha zaman ver. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What was my first rule'? | İlk kuralım neydi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You don't need to hurt anyone, okay'? | Kimseyi incitmene gerek yok, tamam mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We didn'! break any of your stupid ass rules. | Kurallarından hiçbirini çiğnemedik! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We're just trying to get people home safe, okay? | Sadece insanları güvende evlerine ulaştırmaya çalışıyoruz, tamam mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, please... | Bu yüzden, lütfen... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| This is extremely disappointing. | Bu son derece moral bozucu. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Extremely disappointing, because you're going to have to do better. | Son derece moral bozucu, çünkü daha iyisini yapmak zorundasın. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Okay'? Look, what you're asking for is not that easy, okay'? | Tamam mı? Bak, istediğin şey o kadar da kolay değil. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| If you give me a little more time, I can do this. | Biraz daha zaman verirsen, bunu yapabilirim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey look, the rules were very clear. | Bak, kurallar gayet açıktı. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| They were very clear. | Kurallar gayet açıktı! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| And this is no lane's fault... | Ve bu Lane'in suçu değil, senin suçun! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Now, who should be next'? | Sıradaki kim olacak? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Huh'? The butcher? | Kasap mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| The candlestick maker? | Mumcu mu? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Or Little Miss Muffet'? | Küçük Hanım Muffet mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Huh'? Or you'? | Yoksa sen mi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nobody else has to die, okay'? | Başka hiç kimsenin ölmesine gerek yok. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nobody has to die. | Kimsenin ölmesine gerek yok. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Give me some more time. | Bana biraz daha zaman ver. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Christopher... | Christopher... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| you're a fuck up. | ...sen boku yedin! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Damian, please, give me some more time. | Damian, lütfen. Bana biraz daha zaman ver. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| We got a lock, sir. | Bir engel var, efendim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Kiss my ass. | Yarramı ye! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hello, doctor. I'm Sergeant Kane. | Merhaba, doktor! Ben Komiser Muavini Kane. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| This is Officer Lance, and I know you've already met Officer Cutter. | Bu da Memur Lance, Memur Cutter'la zaten tanışmıştınız. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nuclear or biological doctor'? | Nükleer mi biyoloji mi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What'? | Ne? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Your specialty, Doctor. | Uzmanlığınız, doktor. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nuclear or biological? | Nükleer mi biyoloji mi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Hey, let me tell you something. | Size bir şey söyleyeyim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I've done this long enough to know | Bunu o kadar uzun zamandır yapıyorum ki... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| that when people with that kind of heavy artillery | ...öyle ağır silahlara sahip insanlar sizin gibi insanların peşinden geldiğinde... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| it's always about getting access to one of two things | ...konu her defasında iki şeyden birine ulaşmak oluyor. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nuclear or biological weapons. | Nükleer mi biyolojik silahlar mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So which is it'? | Hangisi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Biological. Okay. | Biyolojik. Pekala. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| But I would never hurt anyone. I would never hurt a fly. | Ama ben kimseye zarar vermem. Bir karıncayı bile incitmem. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, who are they, and what exactly could it be they're after'? | Öyleyse kim onlar? Ve tam olarak neyin peşindeler? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| F don't know. What do you mean you don't know? | Bilmiyorum. Ne demek bilmiyorsun? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| What do you mean you don't know? | Ne demek bilmiyorsun?! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You understand, somebody is going to die if you don't talk'? | Eğer konuşmazsan birileri ölecek, bunu anlıyor musun? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Please help us! Cutter, Cutter, I said that's enough. | Lütfen yardım edin! Cutter, Cutter, bu kadarı yeter dedim! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I don't care what you You don't care'? | Ne olduğun umurumda bile... Umurunda değil mi? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I said enough. | Yeter dedim! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Yeah, their deaths are on your head, okay? | Evet, senin yüzünden ölüyorlar. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Help me find my daughter. 1 | Kızımı bulmama yardım et! | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Carrot? | Havuç? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Aw, the man has got good eyes. | Adamın gözleri iyi görüyor demek. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Good for you. | Sevindim senin adına. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So my boys tell me you need to talk to me? | Çocuklar benimle konuşmak istediğini söyledi. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Very convincingly, I hear. | Çok inandırıcı olduğunu duydum. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Sometimes you got to make an impression. | Bazen intiba bırakman gerekir. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Mm hmm, yeah, you know, you can also try doing that with respect. | Ayrıca bunu saygı çerçevesinde yapmaya çalışabilirsin. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Now, you'd better be talking about a lot of money | Çok fazla paradan söz ediyor olmalısın... | 24 Hours-1 | 2015 | |
| or else I'm going to take care of all of these people. | ...yoksa tüm bu insanların icabına bakacağım. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You got it'? | Anladın mı? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Respect goes both ways. | Saygının iki şekli vardır. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Now, money? I got that. | Para? Aldım parayı. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| But I'd rather not talk business with the help. | Ancak iş konusunu yardımsız konuşmayı tercih ederim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Chill, I got this. | Sakin, ben hallederim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| All right, we can do this privately. | Pekala, bunu özel olarak yapabiliriz. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Jesse, take them outside. | Jesse, onları dışarı çıkar. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Let's step into my office. | Ofisime geçelim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, what can I do you for'? | Senin için ne yapabilirim? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Need a little info. | Birazcık bilgi lazım. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Fancy shindig got hit last night. | Süslü partiyi dün gece basmışlar. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Big rm. | Silahlarla. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Heavy artillery. | Ağır silahlarla. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| You know anything about that'? | Bununla ilgili bir şey biliyor musun? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| Nah, I mean, I heard about it, | Hayır, duydum ama bir bilgim yok. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| So, where they get their firepower? | Silahları nereden almışlar? | 24 Hours-1 | 2015 | |
| It wasn't me. | Ben değildim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
| I ain't stupid. | Ben aptal değilim. | 24 Hours-1 | 2015 | |
