Search
English Turkish Sentence Translations Page 4609
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Out! Get out! | Çık dışarı! Def ol! | Archer-1 | 2009 | |
| I'm sorry, Malory. | Affedersin Malory. | Archer-1 | 2009 | |
| Even if he is my son, it is too late. | Sonra oradan oraya sürüklendim. Eğer oğlumsa bile artık çok geç. | Archer-1 | 2009 | |
| I cannot help him. | Ona yardım edemem. | Archer-1 | 2009 | |
| ARCHER: Uh, you could help, you know. Yeah. So, now, uh, what are we doing? | Aslında yardım edebilirsin. Evet. Şimdi ne yapıyoruz peki? | Archer-1 | 2009 | |
| I thought that was fairly obvious. Yeah, yeah, but up that high thing? | Gayet bâriz olduğunu sanıyordum. Evet, evet de ya şu yükseklik olayı? | Archer-1 | 2009 | |
| Wow, uh, a lot of fears kind of coinciding here. | Bir sürü korkum burada bir araya geliyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Aah! Who taught you women how to shoot? | Ateş etmeyi nereden öğrendiniz karı kılıklılar? | Archer-1 | 2009 | |
| It's just I'm not super big on heights. | Yüksekliği pek sevdiğim söylenemez. | Archer-1 | 2009 | |
| First of all, I didn't throw you off anything. I dropped you. | Bir defa ben seni hiçbir yerden atmadım. Sadece bıraktım. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, yeah. After I begged you not to. | Evet, sana bırakma diye yalvardıktan sonra. | Archer-1 | 2009 | |
| Yeah, to the silk lined sleeve of a bespoke Savile Row suit jacket. | Evet ipek astarlı özel dikim Savile Row ceketime. | Archer-1 | 2009 | |
| You know what...? Oh, and a bespoke Turnbull & Asser shirt. | Biliyor musun... Ve özel dikim Turnbull&Asser gömleğe. | Archer-1 | 2009 | |
| Which you also ruined. You ruined my life. | Onun da içine ettin. Sen benim hayatımın içine ettin. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, that is bullshit. Really? | Saçmalığa bak. Sahi mi? | Archer-1 | 2009 | |
| Not that, crybaby. This. The door's locked... | Neredesin? Of be, buradayım yarım akıllı! Onu demiyorum sulugöz, şuna bak. Kapı kilitli... | Archer-1 | 2009 | |
| ...and, um, that way's not looking too good. | ...ve o taraf gözüme hiç hoş görünmedi. | Archer-1 | 2009 | |
| Wait, wait, wait, Barry. There. | Bekle, dur hele Barry. Şurası. | Archer-1 | 2009 | |
| You got a better idea? Hang on, hang on. | Daha iyi bir fikrin var mı? Bekle bir dakika. | Archer-1 | 2009 | |
| No. No, it's gone. | Yok. Gitti. | Archer-1 | 2009 | |
| BOTH: Oh, shit! | Ha siktir! | Archer-1 | 2009 | |
| ARCHER: Ow. BARRY: Now, see? | O yüzden sen çeneni kapat; çünkü göreve Rona ve ben gidiyoruz. Gördün mü bak? | Archer-1 | 2009 | |
| This is why I did not wanna do this. Oh. | İşte bu yüzden atlamak istememiştim. | Archer-1 | 2009 | |
| So, Barry, looks like the whole find out who my father is thing isn't happening... | Barry görünüşe göre babamın kim olduğunu bulma işi olmayacak... Ne yapıyorsun? Delaney burada değil. | Archer-1 | 2009 | |
| ...so now I wanna get out of here. | ...yani artık buradan gitmek istiyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| So I'm thinking that we probably should split up. | Yani bence ayrılsak muhtemelen daha iyi olacak. | Archer-1 | 2009 | |
| No, no, no, please. Archer, your boots are slipping, man. | Hayır, hayır, hayır lütfen. Archer botların kayıyor oğlum. | Archer-1 | 2009 | |
| There's 200 pounds of asshole hanging off them. | 90 kiloluk bir şerefsiz asılıyor da ondan. | Archer-1 | 2009 | |
| One eighty three, fat boy. Whatever. Tell that to my silk socks. | 83 kiloyum şişko! Neyse işte. İpek çoraplarıma anlat. | Archer-1 | 2009 | |
| Why are you wearing silk socks? Is that a joke? | Niye ipek çorap giyiyorsun? Şaka mı bu? | Archer-1 | 2009 | |
| Barry. Please, Archer. | Barry. Lütfen Archer. | Archer-1 | 2009 | |
| Barry, buddy, this is happening. Archer, no. | Barry, dostum böyle olacak. Archer yapma. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, for... Why don't you just go to my house and take all my clothes? | Hay senin... Oldu olacak niye evime gidip bütün kıyafetlerimi almıyorsun? | Archer-1 | 2009 | |
| Seriously, these people can't hit anything. | Harbiden ha, hiçbir şey vuramıyorlar. | Archer-1 | 2009 | |
| See? Huh, was that so hard? | Gördünüz mü? Çok mu zormuş? | Archer-1 | 2009 | |
| What is this, a broken glass factory? | Neresi burası, kırık cam fabrikası mı? | Archer-1 | 2009 | |
| Uh, secret police. | Gizli polis. | Archer-1 | 2009 | |
| ARCHER: Those cannot be your only shoes. | Tek ayakkabıların bunlar olamaz. | Archer-1 | 2009 | |
| What am I saying? It's Russia. | Ne diyorum ben? Burası Rusya. | Archer-1 | 2009 | |
| I bet people come from miles around just to have their picture taken in those. | Eminim bunları giyip fotoğraf çektirmeye kilometrelerce yoldan geliyorlardır. | Archer-1 | 2009 | |
| Piece of... How are you a superpower? | Vay anasını... Siz ne biçim süper güçsünüz? | Archer-1 | 2009 | |
| Okay, so here's the deal. I'm commandeering these shoes. | Tamam, şimdi olay şu; bu ayakkabılara el koyuyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| But I'm giving you this coat, so, uh... | Ama sana bu paltoyu veriyorum... | Archer-1 | 2009 | |
| Hi. How you doing? Sterling Archer. | Selam. Nasılsınız? Sterling Archer. | Archer-1 | 2009 | |
| I assume that smell is cabbage and not just you two. | Sanıyorum bu koku sadece sizden değil, lahanadan da geliyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Halt. Make me. | Dur. Durdur da göreyim. | Archer-1 | 2009 | |
| Eh. Nice apartment. Thank you, comrade. | Güzel ev. Sağ ol yoldaş. | Archer-1 | 2009 | |
| Shut up. You're under arrest. | Kapa çeneni. Seni tutukluyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| [IN SINGSONG VOICE] Awkward. | Tuhaf kaçtı. | Archer-1 | 2009 | |
| Don't even think I want Jakov to be my father. | Sakın Jakov'un babam olmasını istediğimi sanmayın. | Archer-1 | 2009 | |
| He's really got a temper. | Çok öfkeli bir adam. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, that is bullshit. Who would break in to this shithole? | Saçmalığa bak! Kim bu boktan yere zorla girmek istesin ki? Dennis, burada, Grand Prix'de çok şaşırtıcı olaylar... | Archer-1 | 2009 | |
| SOLDIER: Come on. He's on the roof. | Hadi. Adam çatıda. | Archer-1 | 2009 | |
| Which is apparently a soldier factory. | Ki anlaşılan burası asker yuvası. | Archer-1 | 2009 | |
| Sterling Archer. | Sterling Archer. | Archer-1 | 2009 | |
| The world's most dangerous spy. | Dünyanın en tehlikeli ajanı. | Archer-1 | 2009 | |
| So they say. Hmm. | Öyle derler. | Archer-1 | 2009 | |
| You don't look so dangerous now. | Şimdi o kadar tehlikeli görünmüyorsun. | Archer-1 | 2009 | |
| Think it's because I'm in loafers? They're not mine. | Herhalde bu makosenler yüzünden. Bunlar benim değil. | Archer-1 | 2009 | |
| What is loafers? | Aması ne? Hiç hoşuna gitmeyecek. Makosen de nedir? | Archer-1 | 2009 | |
| Hey, it's a versatile shoe. Works with a turtleneck, obviously, but... | Çok amaçlı ayakkabıdır. Balıkçı yakayla tam uyar, bâriz ama... | Archer-1 | 2009 | |
| And I'm seeing this more and more. | Bunlardan habire görmeye başladım. | Archer-1 | 2009 | |
| I really like them with a casual suit. | Günlük giysilerle de çok hoşuma gidiyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Ahem. So, what do you guys think? Loafers and a suit, yea or nay? | Yani yapacak mıyız yapmayacak mıyız? Hayır, yapmayacağız. Siz ne dersiniz çocuklar? Takım elbiseyle makosenler, evet mi hayır mı? | Archer-1 | 2009 | |
| [YELPS THEN CRASHES] | Yani... Hayatım, emin misin? | Archer-1 | 2009 | |
| How? How is this happy playtime? | Bu ne be? Oyun zamanı mı oluyor şimdi yani? | Archer-1 | 2009 | |
| Ow! Ow! | Senin neyin var? Belli ki bir şeyim yok... Katya yemin ederim, daha önce hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Archer-1 | 2009 | |
| Use your imaginations. Make a soccer ball out of a dead cat. | Hayal gücünüzü kullanın. Kedi ölüsünden futbol topu falan yapın. | Archer-1 | 2009 | |
| Split up. | Ayrılın. | Archer-1 | 2009 | |
| Did I just blow your mind? Huh! | Aklınızı başınızdan aldım değil mi? | Archer-1 | 2009 | |
| What, you hear machine guns and decide now's a good time to take out the...? Oh. | Ne yani makineli tüfek sesleri duydun ve sandın ki çöpü çıkarmanın tam vakti... | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, that's groceries. | Bakkal alışverişiymiş. | Archer-1 | 2009 | |
| I'm sorry, I thought it was garbage. | Affedersin ben çöp sandım. | Archer-1 | 2009 | |
| Uh, here, take this. | Al bunu. | Archer-1 | 2009 | |
| Get a welder to cut the top off that and, bing, new umbrella stand, huh? | Bir kaynakçıya tepesini kestirirsen yepyeni bir şemsiyeliğin olur. | Archer-1 | 2009 | |
| Because hate to do it to you, but I'm commandeering your vodka. | Çünkü hiç hoşuma gitmiyor ama votkana el koyuyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| We square? SOLDIER: Halt. | Ödeştik mi? Dur. | Archer-1 | 2009 | |
| Are we square? | Ödeştik mi? | Archer-1 | 2009 | |
| Nice extinguisher. Thank you, comrade. | Onu elbiselerini çıkarmadan önce düşünecektin. Gaza basacak mısın? Güzel yangın söndürücü. Sağ ol yoldaş. | Archer-1 | 2009 | |
| Shut up. You're under... Arrest. Bam! | Kapa çeneni. Seni... Tutukluyorum. Güm! | Archer-1 | 2009 | |
| My collar. | Benim tutuklum. Yok bir şey, şapşal bebiş. | Archer-1 | 2009 | |
| Rethinking a lot of things. | Herhalde karbüratör gitti. | Archer-1 | 2009 | |
| Like taking the elevator. | Mesela asansöre binmeyi. | Archer-1 | 2009 | |
| Not very green. | Hiç çevreci değil. | Archer-1 | 2009 | |
| Although, I do have 3 pounds of glass in my feet. | Gerçi ayağımda 1 kilo cam var. | Archer-1 | 2009 | |
| So this is how game ends for you. | İşte senin için oyun böyle sona eriyor. | Archer-1 | 2009 | |
| That's it? No lovely parting gifts? | Bu mudur yani? Güzel veda hediyeleri yok mu? Gördük herhalde. Onu demiyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| We will send flowers. | Çiçek yollarız. | Archer-1 | 2009 | |
| To your mother. | Annene. O beni çok iyi anladı. Kalçalarıma baktığını gördüm. | Archer-1 | 2009 | |
| Sterling! | Sterling! | Archer-1 | 2009 | |
| There was nothing I could do. | Elimden hiçbir şey gelmezdi. | Archer-1 | 2009 | |
| My poor baby boy. | Ah zavallı oğulcuğum benim. Annen var ya, onları kullanmanın yepyeni bir yolunu buldu. | Archer-1 | 2009 | |
| The doctors say that even if he did not already have pins in that leg... | Doktorlar dedi ki; bacağındaki çiviler olmasa bile... | Archer-1 | 2009 | |
| They could not have saved it. | Onu yine de kurtaramazlarmış. | Archer-1 | 2009 | |
| BARRY: Oh, for... Jesus. Did you even try? | Hay... Tanrım. Bâri denediniz mi? | Archer-1 | 2009 | |
| I am sorry, Mr. Archer. Goddamn it, I'm... | Üzgünüm Bay Archer. Lanet olsun ben... | Archer-1 | 2009 | |
| Nikolai, don't you see? | Nikolai anlamıyor musun? | Archer-1 | 2009 | |
| Sterling doesn't have any pins in his legs. | Sterling'in bacağında çivi falan yok. | Archer-1 | 2009 | |
| I don't... | Anlamıyorum... | Archer-1 | 2009 | |
| Then if that is not Sterling, where is he? Ha ha ha. | Peki o Sterling değilse, kendisi nerede? Yapma o zaman. Değil mi yani? Saçma değil mi? | Archer-1 | 2009 |