Search
English Turkish Sentence Translations Page 5026
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| This way, please! | Buyrun! Buyrun! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I hope she'll get better soon! Thank you. | Geçmiş olsun! Sağolun. Geçmiş olsun! Sağolun. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Well, yes little Miss. | Evet küçük hanım. Evet küçük hanım. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Your mothertalked to you. | Anneniz sesinizi duydu. Anneniz sesinizi duydu. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| What else can we do for you? | Sizin için başka daha neler yapabiliriz? Sizin için başka daha neler yapabiliriz? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Can you tell me a story? | Masal anlatır mısın? Masal anlatır mısın? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Look, Nedim! I caught one. Can you see how big it is? | Nedim, bak ben tuttum, ne kadar da büyük değil mi? Nedim, bak ben tuttum, ne kadar da büyük değil mi? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Ayşe! | Ayşe, Ayşe. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Kamil! | Kamil! Kamil! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Have you ever seen such a big fish? | Siz hiç bu kadar büyük balık gördünüz mü? Siz hiç bu kadar büyük balık gördünüz mü? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| No, never. | Görmedik vallahi! Görmedik vallahi! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Don't lie when you swear, Kamil. | Yalan yere yemin etmesene Kamil. Yalan yere yemin etmesene Kamil. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Ayşe, get Cemre ready. We have to leave in an hour. | Ayşe, Cemre'yi hazırla bir saate kadar çıkmamız lazım. Ayşe, Cemre'yi hazırla bir saate kadar çıkmamız lazım. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Ok, bro. | Tamam abi. Tamam abi. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Come on now miss fisherman, you will take a bath and get changed. | Hadi kız balıkçı daha üstün değişcez, banyo yapcaz. Hadi kız balıkçı! Daha üstünü değiştireceğiz, banyo yapacağız. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I don't want to take a bath. | Ben banyo yapmak istemiyorum. Ben banyo yapmak istemiyorum. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Why don't you? You smell like fish. | Nasıl istemiyorsun, hertarafın balık kokuyor. Nasıl istemiyorsun, her tarafın balık kokuyor. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You take that fish from me instead oflooking around. | Sen de aval aval bakacağına alsana şu balığı elinden. Sen de aval aval bakacağına alsana şu balığı elinden. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| God give your husband patience. | Allah kocan olacak adama sabır versin. Allah kocan olacak adama sabır versin. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Don't say big words, Kamil. They might hit you. | Büyük konuşma Kamil, büyük konuşma. Büyük konuşma Kamil, büyük konuşma. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| We need to go to the hospital. | Hastaneye de gitmemiz lazım. Hastaneye de gitmemiz lazım. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You postponed it twice. | İkidir erteletiyorsun. İkidir erteletiyorsun. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Arif? | Arif? Arif? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Yes? | He? He? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You promised. | Söz verdin. Söz verdin. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Okay. I will take care ofit. I will go. I promise. | Tamam halledicez. Gidicem söz. Tamam hallediceğiz. Gidiceğim söz. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| She just turned sixteen when we migrated here. | Buraya göçtüğümüzde onaltı yaşına yeni girmişti. Buraya göçtüğümüzde onaltı yaşına yeni girmişti. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| She looked very much like you. | Sana çok benziyordu. Sana çok benziyordu. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| She was very beautiful. | Çok güzeldi, Çok güzeldi... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Very obstinate. | biraz da inatçı. ...biraz da inatçı. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| She waited fortwo orthree years. | İki üç sene sabretti, İki üç sene sabretti... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| When she realized she couldn't persuade us she went away. | baktı bizi ikna edemiyor. Kalktı geri gitti. ...baktı bizi ikna edemiyor. Kalktı geri gitti. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| She wanted to get togetherwith the family after she got married with yourfather... | Babanla evlendikten sonra aileyle arasını düzeltmeyi çok istedi ama olmadı. Babanla evlendikten sonra aileyle arasını düzeltmeyi çok istedi ama olmadı. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| ...but she couldn't. She wouldn't be able to do it. | Olamazdı da. Olamazdı da. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| We fill ourhearts with such animosity. | Ne büyük düşmanlıklara yer açıyoruz şu küçücük kalplerimizde. Ne büyük düşmanlıklara yer açıyoruz şu küçücük kalplerimizde. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I saw neither herwedding... | Düğününü görmedim bacımın, Düğününü görmedim bacımın... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| ...nor herfuneral. | ne de cenazesini. ...ne de cenazesini. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| How would I know that I would meet with herdaughter one day? | Kim derdi ki bir gün kızıyla burada tanışacağımı... Kim derdi ki bir gün kızıyla burada tanışacağımı... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Thank you, Ayten. | Sağol Ayten. Sağol Ayten. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| We are here because of this beautiful ring. | Bu güzel yüzüğün sayesinde. Bu güzel yüzüğün sayesinde. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| And because we got to know thistalented craftsman. | Bu marifetli ustayı tanıdığımız için şimdi burdayız. Bu marifetli ustayı tanıdığımız için şimdi burdayız. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| After so many yearsthe ring enabled Zuhal to meet with her uncle and get to know him. | Yıllar sonra Zuhal'in de dayısıyla karşılaşmasına ve tanışmasına vesile oldu. Yıllar sonra Zuhal'in de dayısıyla karşılaşmasına ve tanışmasına vesile oldu. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Good bye, Princess! | Güle güle prenses. Güle güle prenses. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You will spare a few weeks forus during hollidays, won't you? | Tatillerinde bir kaç haftayı bize ayırırsın artık. Tatillerinde bir kaç haftayı bize ayırırsın artık. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Maybe mom will come here too. | Belki annem de gelir. Belki annem de gelir. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Of course, if she doesn't want to come, you will persuade her. | Elbette, belki gelmek istemez, sen onu ikna edersin. Elbette, belki gelmek istemez, sen onu ikna edersin. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| SisterAyşe. | Ayşe abla! Ayşe abla! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Yes, my litlle sweetheart. | Ablan kurban olsun sana. Ablan kurban olsun sana. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I am very happy that you will see your mom. | Anneciğine gidiyon diye çok seviniyom ben. Anneciğine gidiyon diye çok seviniyom ben. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You will listen to your mom's stories now. | Masallarını anandan dinleyecen artık. Masallarını anandan dinleyeceksin artık. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Good bye. | Güle güle kız. Güle güle kız. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Remember us, will you? | Bizi unutma tamam mı? Bizi unutma tamam mı? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Will we pick up lillies from the sleeping valley? | Uyku vadisinden zambak toplar mıyız? Uyku vadisinden zambak toplar mıyız? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Of course, we will. | Tabi toplarız. Tabi toplarız. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I want to take them to my mom. | Anneme götürcem de. Anneme götürceğim de. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Mother Zehra made a rug as a present to your mom. | Zehra Ana da kilim dokumuş annene hediye etmen için. Zehra Ana da kilim dokumuş annene hediye etmen için. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I helped hertoo. | Ben de yardım ettim. Ben de yardım ettim. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| See? | Bak gördün mü? Bak gördün mü? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Where do you find such a daughter who makes a rug and gives it to her mother? | Hangi çocuk annesine kilim dokuyup hediye eder? Hangi çocuk annesine kilim dokuyup hediye eder? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| They wouldn't even know how to do it! Of course, how could they? | Oho, bilmiyorlar ki! Tabi canım, nerden bilsinler. Oho, bilmiyorlar ki! Tabi canım, nerden bilsinler. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| OK, that's enough! | Yahu yeter. Yahu yeter. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You are happy that she will see her mother, but you are still crying. | Hem anasına kavuşacak diye uğurluyon, hem de ağlayıp duruyon. Hem anasına kavuşacak diye uğurluyorsun, hem de ağlayıp duruyorsun. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I am not crying because ofthat. What, then? | Ona ağlamıyom ben. Ya ne? Ona ağlamıyom ben. Ya ne? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| This is all because of you all. | Hep sizin yüzünüzden oluyo böyle şeyler. Hep sizin yüzünüzden oluyor böyle şeyler. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Us? | Hangi bizim, kız? Hangi bizim, kız? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You. Men. | Siz işte, erkek mileti... Siz işte, erkek mileti... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| How did you come up with this? | Hayda, nerden çıkarıyon bunları anlamıyom ki. Hayda, nerden çıkarıyon bunları anlamıyom ki. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You say "I love you" whenever you wish, and "Bye Bye"when it doesn't suit you. | Tabi işinize gelince "çok seviyom", işinize gelmeyince "hadi eyvallah". Tabi işinize gelince "çok seviyorum", işinize gelmeyince "hadi eyvallah". | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| What isthis? Why do the children have to suffer? | Bu ne ya, çocukların günahı ne? Bu ne ya, çocukların günahı ne? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| What the heck are you talking about? Are you out of your mind? | Ne diyon sen Ayşe Allah aşkına, kafayı mı yedin? Ne diyorsun sen Ayşe Allah aşkına, kafayı mı yedin? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You see? "Are you out of your mind?" | Aha gördün mü? "Ne diyon Ayşe kafayı mı yedin?" Aha gördün mü? "Ne diyorsun Ayşe kafayı mı yedin?" | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| You are always like this. | Hep böylesiniz işte, Hep böylesiniz işte. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Go away! I won't botherwith you. | ulan senle mi uğraşcam be? Ulan senle mi uğraşacağım be? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Who said I wanted anything from you? | Uğraşma be senden bir şey isteyen mi var? Uğraşma be senden bir şey isteyen mi var? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| I came here when I was a kid. | Küçükken geldim ben... Küçükken geldim ben. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| My family was very upset, I know, they were very upset. | Ama ailem üzüldü, çok. Ama ailem üzüldü, çok. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| If Zuhal ran away too, I think no one can stay there anymore. | Zuhal de kaçtığına göre kimse barınamadı anlaşılan. Zuhal de kaçtığına göre kimse barınamadı anlaşılan. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| His Turkish is not so good. That's why he istalking crudely. | Bunun Türkçesi zayıftır diye böyle hatır hutur konuşuyor. Bunun Türkçesi zayıftır diye böyle hatır hutur konuşuyor. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Don't you worry about what he says. | Takma sen kafana. Takma sen kafana. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| He is not so wrong after all. | Haksız da sayılmaz. Haksız da sayılmaz. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Everything changes. Our country will change one day, too. | Canım her şey değişiyor. Bizim memleket de değişecektir. Canım her şey değişiyor. Bizim memleket de değişecektir. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| People have forgotten to understand and love each other... | İnsanlar, beraber birbirlerini anlayarak severek yaşamayı unuttular, | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| ...but they will remember. | ama hatırlayacaklar. ...ama hatırlayacaklar. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| It is so nice to hear you still saying "our country". | Ne güzel hala böyle söylüyorsunuz, "bizim memleket" dediniz. Ne güzel hala böyle söylüyorsunuz, "bizim memleket" dediniz. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Of course, it is ourcountry! | Elbet bizim memleket! Elbet bizim memleket! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Europe had gone through two big world wars. | Avrupa'da iki tane büyük dünya savaşı oldu. Avrupa'da iki tane büyük dünya savaşı oldu. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| What happened afterwards? | Şimdi ne oldu, herkes beraber yaşıyor, Şimdi ne oldu, herkes beraber yaşıyor... | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| People are still living happily together. | gül gibi geçinip gidiyorlar. ...gül gibi geçinip gidiyorlar. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| It is getting late. We should go. I started to talk endlessly. | Geç oldu galiba hadi kalkalım gidelim. Benim de çenem açıldı. Geç oldu galiba hadi kalkalım gidelim. Benim de çenem açıldı. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Zehra! | Zehra! Zehra! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Come here! The children are here! | Gel bak çocuklar geldi. Gel. Gel bak çocuklar geldi. Gel. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Oh my! Look who is here. | Amanin, kimler gelmiş, kimler gelmiş! Amanin, kimler gelmiş, kimler gelmiş! | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Welcome, my dear. | Hoşgeldin yavrum. Kuzum. Hoşgeldin yavrum. Kuzum. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Your motherturned the stove on. | Anneniz de tezgahı açtı ha. Anneniz de tezgahı açtı ha. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Is she going to make flatbread? | Gözleme mi yapacak? Gözleme mi yapacak? | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Yes, she will. Will you help her? | Evet gözleme yapacak sen de açacaksın ama. Evet gözleme yapacak sen de açacaksın ama. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Of course, I will. | Açarım tabi. Açarım tabi. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Arifwill bake too. | Arif de pişirir. Arif de pişirir. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| Of course, he will. | Pişirir tabi. Pişirir tabi. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 | |
| And then we will eat. | E biz de yiyecez artık. E biz de yiyeceğiz artık. | Askin ikinci yarisi-1 | 2010 |