Search
English Turkish Sentence Translations Page 577
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I'm a little apprehensive about going to this thing. | Bu şeye gitmekle ilgil biraz endişeliyim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I haven't seen a lot of these people since the CEO debacle | Bu insanların çoğunu CEO yenilgimden ve benim... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| time in the... Bush administration. | ...Bush yönetiminde geçirdiğim zamandan beri görmedim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Please be gentle. | Lütfen nazik ol. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| The point is a lot has happened to me since the retreat last year. | Demek istediğim geçen seneki geri çekilmeden beri başıma çok şey geldi. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| So I hope that when I return, they still think of me as the same guy. | Bu yüzden geri döndüğümde beni hala aynı kişi olarak göreceklerini umuyorum. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You've got camp jitters. What? | Sen de kamp korkusu var. Ne? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You haven't seen your little business camp friends in a year, | Bir yıldır işteki küçük kamp arkadaşlarını görmedin... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| and now you're afraid they gonna think you got weird. | ...ve şimdi de herkes senin garipleştiğini düşünecek diye korkuyorsun. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| is a global meeting of G.E.'s best and brightest. | ...G.E.'nin en iyi ve en parlakları için küresel bir buluşmasıdır. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I hate those corporate things. Bunch of drunk people talking about synergy. | O şirket şeylerinden nefret ederim. Bir avuç sarhoş herif sinerjiden bahseder durur. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| First of all, never badmouth synergy. | İlk olarak, asla sinerjiyi kötüleme. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| And I'm asking you to do this as a favor. | Ve senden bunu bana bir iyilik olsun diye yapmanı istiyorum. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Fine! I'll go. For you. | Oh, iyi. Gideceğim. Senin için. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| As long as this place has a spa... They do. | Bu yerin bir kaplıcası olduğu sürece... Var. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Where you're allowed to eat in the sauna. | Saunada da yemek yemene izin verilen bir yerse. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Cause at some places, they get mad. | Çünkü bazı yerlerde kızıyorlar. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Writers, we need to gather for an actor announcement. | Yazarlar, bir aktörün duyurusu için toplanmalısınız. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| As you probably know, | Muhtemelen bildiğiniz gibi, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I have been cast in an upcoming feature film. | yapımı başlamak üzere olan uzun metrajlı bir filmde oynayacağım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I will be playing Janis Joplin. | Janis Joplin'i oynayacağım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Or depending on how some legal matters pan out, | Ya da yasal işlerin nasıl sonuçlanacağını bağlı olarak, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| a Janis Joplin type character named... | adı Janet Jopler ya da Janie Jimplin olan... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Janet Jopler | ...Janis Joplin... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| or Janie Jimplin. | ...benzeri bir karakteri. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Cause I will be employing the "method" method of acting. | Çünkü "metod" oyunculuk metodunu çalışıyor olacağım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| So for the next few weeks, I will only respond to "Janis" or "Miss Joplin." | Bu yüzden, gelecek bir kaç hafta boyunca sadece Janis'e ve Bayan Joplin' e cevap vereceğim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| If anyone has anything to say to me, Jenna, now would be your last chance. | Aranızdan herhangi biri bana bir şey söylemek isterse, Jenna'ya, bu artık son şansı. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I'm not busy Friday, just said I was. OK. I am Janis now. | Cuma meşgul değilim, sadece öyle olduğumu söylemiştim. Tamam. Artık Janis'im. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You are all saying those things to Janis Joplin. | Tüm o şeyleri Janis Joplin'e söylüyorsunuz. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| The veil is drawn. | Perde çekildi. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| It's online, so anyone can update it. | Orası çevirim içi bu yüzden herhangi bir kişi güncelleyebilir. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You know, cause people are finding out | Biliyorsun işte, insanlar Janis Joplin ile... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| new things about Janis Joplin every day. | ...ilgili her gün yeni bir şeyler buluyorlar. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Really? | Gerçekten mi? Evet. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Thank you, Frank. | Teşekkür ederim, Frank. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Wikipedia. | Wikipedia. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I'm gonna check that out. | Kontrol edeceğim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| OK, I'm on Wikipedia. Edit page. | Evet, benim için cehennem gibiydi. Sadece yalnız kalmak istiyordum, Tamam, Wikipedia'da düzenleme sayfasındayım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Did you know that Janis Joplin | Janis Joplin'in her yere hızla yürüdüğünü... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| speed walked everywhere and was afraid of toilets? | ...ve tuvaletlerden korktuğunu biliyor muydunuz? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I have heard that. Yes. | Duymuştum. Evet. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Was she really? | Gerçekten de mi? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| So how am I looking, Dr. Spaceman? | Peki, nasıl görünüyorum Doktor Spaceman? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Well, Tracy, I don't know how to say this. | Şey, Tracy, bunu nasıl diyeceğimi bilemiyorum. Mutlu noeller. NBC'yi rezil etmekten korkuyorsan bunun için geç kaldın. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Dee ay buh tees. | Şee kerr hass taa lıığı? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Diabetes? | Şeker hastalığı mı? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Now we know what we're dealing with. | Şey, artık neyle uğraştığımızı biliyoruz. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Unless you make some serious lifestyle changes, | Yaşam biçiminde çok ciddi değişiklikler yapmadığın sürece, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| you're in danger of becoming diabetic. | şeker hastası olma tehlikesi altındasın. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| So how bad is diabetes, really? | Peki, şeker hastalığı ne kadar kötü gerçekten de? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| It's quite serious. If left untreated, you could lose a foot. | Bayağı ciddi. Eğer tedavi edilmez ise ayağını kaybedebilirsin. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Could I replace it with a wheel, like Rosie from the Jetsons? | Jetgillerdeki Rosie gibi yerine tekerlek takabilir miyim? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I suppose. | Sanırım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| But then you'd have to register as a motor vehicle. | Ama sonra kendini motorlu taşıt olarak kaydettirmen gerekir. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Buddy, here we go. | Başlıyoruz dostum. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Bases loaded. Bottom of the ninth. Are you gonna step up? | Kaleler dolu. Dokuzuncu devrenin sonundayız. Öne çıkacak mısın? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Because it's winning time, you magnificent son of a bitch! | Çünkü şimdi kazanma vakti seni olağanüstü o... çocuğu. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You go in there and show them. | Oraya çık ve günlerini göster. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Make mommy proud of her big boy because he's the best. | Annenin büyük oğlundan gurur duymasını sağla çünkü o en iyisi. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Just do it. Is it in you? I'm loving it! | Yap gitsin. İçinde var mı? Bunu çok seviyorum! | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Are you OK? | Sen iyi misin? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I'm sorry, I was just... | Üzgünüm, ben sadece... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I do that before I go to a party where I don't know a lot of people. | Fazla kişiyi tanımadığım partilere gideceksem ben de bunu yaparım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Stop sweating, you idiot. What is wrong with you, you stupid bitch! | Terlemeyi kes seni salak. Senin sorunun seni aptal sürtük! Neşeli Günler'i bir daha eskisi gibi izleyemeyeceğim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You're ready to get in there, psyched up. | Artık oraya girmeye hazırsın, cesaretini topladın. 1 | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You got your camp buddy. Just do it. | Kamp arkadaşın yanında. Yap gitsin. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You are a lion. Take what's yours. | Sen bir aslansın. Senin olanı al. ...olan bir dinlenme tesisine gidiyorsundur. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| There they are, | İşte oradalar, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| the Six Sigmas themselves. They're dudes? | altı sigmanın ta kendisi. Adamlar mı? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Each of them embodies a pillar of the Six Sigma business philosophy. 1 | Her biri altı sigma iş felsefesinin bir sütununu temsil ederler. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Teamwork. Insight. | Takım çalışması. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Brutality. | Gaddarlık. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Male enhancement. Handshakefulness. | Erkek geliştirme. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| And play hard. | Ve zoru oynama. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Wish me luck. | Ban şans dile. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Men, if I'd known your wives were alone, | Beyler, eğer eşlerinizin yalnız olacağını bilseydim, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I would've stayed in New York. | New York'ta kalırdım. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Jack Donaghy. We've been waiting all day for you to show up. | Jack Donaghy. Tüm gündür senin gelmeni bekliyorduk. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| This is my friend... Guys over in war machines | Bu arkadaşım... Savaş makinelerindeki adamlar... | 30 Rock-3 | 2006 | |
| have been dying to see you. | ...seni görmeyi çok istiyordu. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| The finulus data suggest we should be leveraging disintermediation paradigms. | Finulus bilgileri aracı kuruluşlardan parayı çekme modeli ile senetlerin alınmasını söylüyor. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| will concur with any synergized mindshare classifications. | ...herhangi bir sinerji olmuş müşteri farkındalığı sınıflandırılmasını kabul eder. Boşandım millet! Gidip bir şeyler içelim mi? 1 | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Bladorian Frankles. Hi. I'm Liz. | Bladorian Frankles. Merhaba, ben Liz. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I'm Prashant. This is Joan. | Ben Prashant. Bu Joan. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| We're M7s. What level are you? | Biz M7'leriz. Sen hangi seviyesin? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| No, I'm just here with my friend. | Oh hayır. Ben sadece bir arkadaşımla geldim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Or I was. | Ya da gelmiştim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| So you're like a G or an H? | Yani sen bir G ya da H gibi misin? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I'm not any letter. | Ben hiçbir harf değilim. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| J? | J mi? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Morning, Mr. Jordan. What's that on your foot? | Günaydın Bay Jordan. Ayağınızdaki de ne efendim? | 30 Rock-3 | 2006 | |
| It's a practice wheel for when I lose my foot to diabetes. | Ayağımı şeker hastalığından kaybedeceğim zaman için bir alıştırma tekeri | 30 Rock-3 | 2006 | |
| You can't eat candy if you have diabetes. | Eğer şeker hastasıysanız şeker yiyemezsiniz. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| There's no link between diabetes and diet. | Çünkü bu iyi beslenmekten daha kolay. Şeker hastalığı ile şeker arasında hiçbir bağlantı yok. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| That's a white myth, Ken. | Bu bir beyaz efsanesi, Ken. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| Like Larry Bird or Colorado. | Larry Bird ya da Colorado gibi. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| I don't know. My dad had diabetes, and he ate whatever he wanted | Bilmiyorum. Babamın şeker hastalığı vardı ve benim doğduğum gün ölene kadar, | 30 Rock-3 | 2006 | |
| until he died on the day I was born. | istediğini yiyebiliyordu. | 30 Rock-3 | 2006 | |
| How do you not see the connection? | Bağlantıyı nasıl görmüyorsun? | 30 Rock-3 | 2006 |