Search
English Turkish Sentence Translations Page 60
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Okay. Go. | Pekâlâ. Hadi git. Tamam. Git. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Love you, Shortie. | Seni seviyorum, Shortie. Seni seviyorum Bacaksız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hey, Hank! Hey, Molly! | Merhaba, Hank! Merhaba, Molly! Selam, Hank! Selam Molly! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on. | Hadi. Hadi gel. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Aw, shit. I am definitely not smarter than a fifth grader. | Kahretsin. Beşinci sınıftaki veletler bile benden daha zekidir. Hadi be. Bir zekâ küpü kadar aklımız bile yok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Do you need backup? | Destek gerekiyor mu? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hey, man. What's going on? | Merhaba, adamım. Nasıl gidiyor? Nasıl gidiyor adamım? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
So you, uh you gotta get permission from the old lady and the dog now to come to work? | İşe gelebilmek için artık yaşlı kadından ve köpekten mi izin alıyorsun? Yani işe gelmek için annenden ve köpeğinden izin mi alman gerekiyor? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Just the dog. | Sadece köpekten. Sadece köpekten. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hey, homework. | İşte ödevin. İşte ödevin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
F.B.I.'s tracking this guy through the Quarter. They need some hand holding. | FBI, bu herifin izini arıyor. Biraz yardıma ihtiyaçları var. FBI, bu adamın izini sürüyor. İşbirliğine ihtiyaçları var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Coming out of the hotel. | Otelden çıkış yaptı. Otelin önünden geliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Target matches four out of five points. | Hedef eşleşmelerinin beş tanesinden dört tanesi gitti. Hedef beşte dört uyuşuyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Gator's on Royal, 200 block. | Timsah, Royal üzerinde, 200 blokluk mesafede. Gator, Royal yolunda, 200 blok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
All available agents, scramble. We need a clear lock. Get audio in place. | Yakındaki tüm ajanlar o tarafa yönelsin. Hazırdaki bütün ajanlar, harekete geçin. Görüş net olmalı. Sesleri duymalıyız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He's moving towards Bourbon. I'm 50 yards back. | Bourbon'a doğru gidiyor. 45 metre arkasındayım. Bourbon boyunca ilerliyor. 50 metre gerideyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Come on, people. I can't afford to lose this guy again. | Hadi, millet. Bu herifi kaybetmeyi bir daha göze alamam. Dikkat millet. Bu herifi kaybetmeyi tekrar göze alamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'm in position, target heading towards me. | Pozisyonumu aldım, hedef bana doğru geliyor. Yerimdeyim, hedef bana doğru geliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Clear shot. | Net bir görüntü yakaladım. Resim çok net. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hold position. | Pozisyonunu koru. Yerinizi koruyun. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sir, the locals need Shut up! | Efendim, yerel... Kapa çeneni! Efendim, sokaklara ... Kes sesini! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Show me that Irish bastard. | Şu İrlandalı piçi göster bana. Şu İrlandalı piçi göster bana. Şu İrlanda puştunu gösterin bana. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Confirmed. All teams, we have a positive I.D. On Miles Jackson. | Onaylandı. Tüm ekipler, Miles Jackson'ın kimliğini doğruladık. Doğrulandı. Tüm ekipler, Miles Jackson'un geçerli kimliği elimizde. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You want to see the face of the devil? There it is. | Şeytanla yüzleşmek ister misiniz? İşte tam karşınızda. İblis'in yüzünü mü görmek istedin? Al bakalım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Brought down Trans Atlantic Flight 212. Bombed the American Embassy in Frankfurt. | 212 sayılı Trans Atlantic uçağını düşürmüş. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
The man decapitated his own brother for blowing a deal in Tangiers. | Tangier'deki anlaşmayı berbat etti diye öz kardeşinin başını kesti. Adam, Tangiers'te anlaşmazlık yüzünden öz kardeşinin kafasını kesmiş. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's game day, people. Let's go. | Oyun zamanı geldi, millet. Hadi başlayalım. Bugün büyük gün, millet. Harekete geçelim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Got him. | Görüş alanımda. Yakaladım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He's got his cell phone out now. Sir, he's making the call. | Cep telefonunu çıkarttı. Efendim, aramayı yapacak. Cep telefonunu kullanıyor. Efendim, aramayı gerçekleştiriyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hey, open up Samuel's feed. | Samuel'den gelen beslemeyi açın. Hey, Samuel'in bilgilerini aç. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's an incoming call, sir. Still encrypted. | Bu bir gelen arama, efendim. Hâlâ şifreli. Arayan gözükmüyor efendim. Hâlâ şifreli. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Fifteen minutes. The abandoned wharf on Permission Way. | 15 dakika. Permission Yolu'ndaki terkedilmiş rıhtımda. Onbeş dakika. Permission yönündeki terk edilmiş iskelede. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Miles is bringing the weapons, and we're making the exchange. | Miles silahları getiriyor, değiş tokuş yapılacak. Miles silahları getiriyor, biz de değiş tokuşu yapıyoruz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I got three tapped cameras, including the harbor crane. | Elimde limandaki vinci de kapsayan üç kamera mevcut. İskele vinci dahil üç izleme kameram var. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I need Team 1 to get me set up inside. Samuel, remember our deal. | Ayarları yapmak için Takım 1'in bana... 1. Ekip'in tuzağı kurmamda içeride ihtiyacım var. Samuel, anlaşmayı unutma. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You ever want to see your brother again, you do as I say when I say it. | Kardeşini tekrar görmek istiyorsan, ne dersem onu yapacaksın. Kardeşini tekrar görmek istiyorsan, neyi ne zaman dersem, o zaman yap. 1 | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We get Miles, we get the weapons, you and Joshua get your freedom. | Biz Miles ve silahları alırız, sen ve Joshua da özgürlüğünüzü. Miles'i ve silahları hele bir alalım,... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Clear? Claro. 1 | Gayet açık mı? Hem de nasıl. Anladın? Anladım. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Now we dance. | Öyleyse dansa başlayalım. Koşturmaca başladı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
No! Hey, hey. No, no, no, no, no. Hang on. He stopped. | Hayır! Hayır, hayır, hayır, hayır. Bekle. Duruyor. Hayır! Hey, hey. Hayır, hayır... Bekle. Durdu. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Let's see. He takes your bishop knight to c4... | Bir bakalım. Fil'ini c4'e çekersen At'ını alır,... Bir bakalım. Fil'ini c4'e çekersen At'ını alır,... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
pawn to a7, rook to block. | ...piyonunu a7'ye alırsan, Kale'yi korursun. ...piyonunu a7'ye çekersen, Kale'yi korursun. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He takes your queen. It's all over but the crying. | Ama Vezir'ini alır. Her şey biter sana da ağlamak kalır. Vezir'i kaybeder, bu oyun burada biter, sana da ağlamak düşer. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Try, uh, pawn to a6. It's better. | Piyonunu a6'ya çek. En iyisi bu. Piyon'u a6'ya çekmeyi dene. Böylesi daha iyi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He's heading east. | Doğuya yöneldi. Doğuya ilerliyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
He's hailing a cab. | Taksi çağırıyor. Taksi çeviriyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Mobile Unit 6 has video on him, hundred yards back. | Hareketli Birlik 6 onu görüntülüyor, yaklaşık 90 metre arkasında. Mobil Birim 6'da görüntüsü var, yüz metre geride. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Send N.O.P.D. The new pics on Miles. | New Orleans Polisi'ne, Miles'ın yeni fotoğraflarını gönderin. Miles'in yeni resimlerini New Orleans Polisi'ne yollayın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Have them establish a 10 block perimeter around the wharf. | Rıhtıma 10 blokluk mesafede pozisyon alsınlar. Onlara iskelenin 10 sokaklık çevresinde saptama olanağı sağlat. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sir, should you call the director? No. | Efendim, yöneticiyi aramayacak mısınız? Hayır. Efendim, müdürü arasanız mı? Hayır. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
This is the first time Miles has been out in the open in two years. | Miles iki yıldır ilk kez bu kadar açığa çıkıyor. Miles'in iki yıl içinde ulu orta dışarıda görüldüğü ilk an. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
The director has no idea you're about to cut a deal. There is no deal. | Müdürün neredeyse anlaşmayı müzmel edeceğinize dair fikri yok. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We use Samuel and Joshua to get to Miles. We bring 'em all down. | Samuel ve Joshua'yı sadece Miles'a erişmek için kullanıyoruz. Hepsini yakalayacağız. Miles'i yakalamak için Samuel ve Joshua'yı kullanıyoruz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Nobody's going anywhere, Ray. This time, he's not getting away from me. | Kimsenin bir yere gittiği yok, Ray. Bu kez elimden kurtulamayacak. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Just give me the scoop, man. So, you gonna pop the question, or what? | Yeni haberler sende, adamım. Şimdi de evlenme mi teklif edeceksin? Bana bir şey söyle dostum. Evlenme teklifi edecek misin? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I'm just saying, you know, you move in with the lady, the ring usually comes next. | Yani, bilirsin, bir kızla eve çıkıyorsan, bunun ardından genelde yüzük gelir. Diyorum ya, önce eve taşınırsın, ardından da yüzüğe sıra gelir zaten. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Bro, it's been two weeks. | Ahbap, daha iki hafta oldu. Birader, iki hafta oldu. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And? Yeah, you've lived with, like, 14 different girls. | Yani? Evet, bugüne kadar yaklaşık 14 farklı kızla birlikte yaşayan sensin. Yani? Yanisi, sen 14 farklı kızla yaşadın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Why, yes, I did. But I'm sexier than you. | Evet, aynen öyle. Ama ben senden daha seksiyim. Elbette yaşadım. Senden daha çekiciyim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I mean, if a freakishly large man such as yourself... | Yani, senin gibi çok rahat biri, Molly gibi hoş bir... Yani senin gibi karnı geniş biri, Molly gibi hoş bir kadını.. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
is gonna keep a fine woman like Molly, you're gonna have to put her in cuffs. | ...kadını elinden kaçırmak istemiyorsa, onu kelepçelese iyi eder. ...himaye edecekse, onu kelepçeye bağlamak zorunda kalır. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Two minutes. Cameras are up inside the wharf. | Varış zamanı 2 dakika. Rıhtımdaki kameralar hazır. ...iki dakika. Kameralar iskelenin üst tarafında. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Punctual, Sam. I like that. | Tam vaktinde, Sam. Bu hoşuma gitti. Dakiksin Sam. Bunu sevdim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We got audio now. Reading five by five. Okay, we're in first position. | Sesi alıyoruz. Gayet net geliyor. Pekâlâ, ilk pozisyondayız. Sesi şimdi duyuyoruz. Gayet iyi duyuluyor. Tamam, ilk yerimizdeyiz. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
All teams, on my mark. | Tüm ekipler, işaretimle birlikte. Bütün ekipler, işaretimi bekleyin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We get Miles to lead us to the location of the guns, we proceed with extract. | Miles, bizi silahların yerine yönlendirince harekete geçiyoruz. Miles'i, bizi silahlara götürene kadar bekliyoruz, ayrı ayrı dağılacağız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Okay, so... this is how this rodeo is gonna work. | Pekâlâ... İşin nasıl yürüyeceğini söyleyeyim. Pekâlâ. Nasıl olacağını söylüyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You give me the briefcase... | Siz o çantayı bana verirsiniz... Siz bana çantayı veriyorsunuz... | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I give you the P.D.A. With the coordinates to the weapons. | ...ben de size silahların yerini gösteren avuçiçi bir bilgisayar veririm. ...ben de size PDA'yla silahların olduğu koordinatları veriyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's all very simple. No. | Hepsi bu kadar basit. Hayır. Bu kadar basit. Hayır. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I can't do this. | Bunu yapamam. Bunu yapamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Don't you do this, you son of a bitch. | Bunu yapamaz mısın? Seni aşağılık herif. Yapma şunu, itin evlâdı. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You can't do what? | Neyi yapamazsın? Neyi yapamaz mışsın? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I set you up. | Seni oyuna getirdim. Sizi tongaya düşürdüm. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
The F.B.I. Knows you're here. They're watching us right now. | FBI burada olduğunu biliyor. Şu anda bizi izliyorlar. FBI burada olduğunu biliyor. Şu anda bizi izliyorlar. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
They They know you're here. | Burada olduğunu biliyorlar. Adamlar... Burada olduğunu biliyorlar. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
And now I'm never gonna see my brother again. | Ve ben kardeşimi bir daha asla göremeyeceğim. Ben de kardeşimi bir daha göremeyeceğim. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Half an hour, Lake Pontchartrain Causeway. | Yarım saat içinde, Lake Pontchartrain Geçidi'nde. Yarım saat, Pontchartrain Causeway Gölü. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You bring me my brother, I'll bring you Miles. | Bana kardeşimi getir, ben de Miles'ını sana vereyim. Siz bana kardeşimi, ben de size Miles'i getiriyorum. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
That is, of course, if he makes it that long. | Tabii, o kadar uzun süre dayanabilirse. Tabii o kadar uzun kalabilirse hayatta. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Holy shit. Hey, let's move. | Lanet olsun. Hadi yürüyün. Hassiktir. Harekete geçin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Get me an outside feed. Give me the outside feeds! You got it. | Bana dış alan beslemelerini gönder! Hemen geliyor. Bana dış destek bilgisi verin. Dış destek bilgisini verin. Tamamdır. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Sir, we need to stop 'em before they get to the bridge. Get me a 20 on Joshua. | Efendim, köprüye ulaşmadan onları... Efendim, köprüye varmadan onları durdurmalıyız. 20 dakika içinde bana Joshua'yı getirin. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Samuel is gonna try to get his brother. You want to make a deal? | Samuel, kardeşini kurtarmaya çalışacaktır. Anlaşma yapmak ister misiniz? Samuel kardeşini kurtarmaya çalışacak. Anlaşmak mı istiyorsun? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Ray, pick up the phone! | Ray, aç şu telefonu! Ray, açsana telefonu! | 12 Rounds-1 | 2009 | |
The F.B.I. Told us exactly where they were positioned. Go around. | FBI tam olarak nerede konuşlanacağını bize söylemişti. Çevresinden dolaş. FBI nerede yer aldıklarını söyledi. Etrafa dağılın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Okay. | Tamam. Tamam. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You all right? | İyi misin? İyi misin? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
It's gonna bruise like a bitch. | Çok kötü çürüyecek. Çok fena berelenecek. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
You're lucky I didn't aim any lower. | Daha aşağıya nişan almadığıma dua et. Daha aşağıdan nişan almadığım için şanslısın. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Man, it's just like those pansy ass feds. | Adamım, fedareller çok korkak oluyor. Dostum, aynı şu gerzek federaller gibi. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I mean, they call us, we jump right away. | Yani, onlar bizi arayınca, biz hemen olaya atlıyoruz. Yani, onlar bizi arar, biz hemencecik işlerine koşarız. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
We call them, city's under seven feet of water Hey, five days. Take it easy. | Biz onları arayınca, cehennemin dibine... Biz onları arayınca, yerin yedi kat dibine girerler. Hey, sakin ol. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Those guys skin my ass, Danny, they really do. | Bu herifler canımı sıkıyor, Danny, gerçekten sıkıyorlar. Bu herifler beni delirtiyor, Danny, gerçekten delirtiyor. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Look at this guy arms trafficking, espionage, murder. | Şu herife bir bak, silah kaçakçılığı, casusluk, adam öldürme. Şu herife bak. Silah kaçakçılığı, casusluk, cinâyet. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Hell, he even sold two dirty bombs in Paris last year. | Geçen yıl Paris'te iki tane radyolojik bomba bile satmış. İşe bak, geçen yıl Paris'te iki bomba pazarlamış. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Interpol says he's got two more on the market. | Interpol, elinde iki tane daha olduğunu söylüyor. Interpol'e göre, satmaya hazır iki tane daha varmış. | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Like the city needs more to deal with? | Sanki şehir bundan fazlasını kaldırabilecek de. Şehrin daha fazlasına ihtiyacı varmış gibi yani? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
I mean, really, why can't they take that crap someplace else Kansas, Iowa? | Yani, neden bu lanet şey başka bir yerde olmuyor ki, Kansas, Iowa mesela? Yani, sahiden, neden bu boku başka bir yere götürmüyorlar? Kansas'a, Iowa'ya? | 12 Rounds-1 | 2009 | |
Helsinki. | Helsinki'ye. | 12 Rounds-1 | 2009 |