Search
English Turkish Sentence Translations Page 7360
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Oh, I will. With a vengeance. | Edeceğim. Sağlam mort edeceğim hem de. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[Caller] The Giants' defense right now is sickening. | Giants'ın savunması mide bulandırıcı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Look at what Quantrell Bishop's doin' lately. | Şu Quantrell Bishop'un son zamanlarda yaptıklarına bakın. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
He's a monster. He's harassing every team he's facing. | Tam bir canavar. Karşılaştıkları her takımı yiyip bitiriyor. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
They don't know what to do with him. They can't even deal with him. | Ona karşı ne yapacaklarını bilmiyorlar. Nasıl durduracaklarını bilmiyorlar. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Total domination by the Giants. | Giants sahada tam hâkimiyet kuruyor. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[Sports Dogg] I know my boy Paul in Staten Island | Staten Adasından adamım Paul var ya dünkü maçta çok eğlenmiş olmalı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
What do you got, bro? | N'aber, kardeş? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Hey, Sports Dogg. How ya doing? | Selam, Spor Manyağı. Nasılsın? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Um, I just got one thing to say to Eagle Nation, | Şu Eagle taraftarlarına söyleyebilecek tek bir şeyim var, özellikle Philadephia'lı Phil'e. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
and that is...ha! Ha ha ha! | O da şu: Ha ha ha! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Just like I promised, we manhandled you on Sunday. | Söylediğim gibi, pazar günü canınıza okuduk. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
For 60 solid minutes, we dominated the line of scrimmage | 60 dakika oyunun her iki yönünde, başlangıç çizgisinde sizi ezdik. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Quantrell Bishop was in your face all day long. | Quantrell Bishop gün boyunca sizin canınıza okudu. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
What happened to shutting him down? | Hani onu alt edecektiniz? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Two sacks, seven tackles, two forced fumbles, | İkisi oyun kurucuyu olmak üzere yedi kez yeri öptürdü, iki kez top kaybettirdi... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
and a fumble recovery? | ...ve bir kez de elinizden kaçırdığınız topu aldı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
If that's shutting him down, I'd hate to see not shutting him down! | Eğer onu böyle alt ediyorsanız, bir de normal halini görsek neler olacak! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Ha! Quantrell was in your backfield | Quantrell sizin sahanızda o kadar gezdi ki, neredeyse onu Eagle oyuncusu sanacaktım. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[Sports Dogg] I love that dude in Staten Island, | Bu Staten Adasındaki adamı çok seviyorum, her gece böyle taşı gediğine koyuyor. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Do we have to stay for the whole thing? | Bitene kadar durmak zorunda mıyız? Paul kes artık. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Welcome! Come on in. Come in, come in, come in. Hi! | Hoş geldiniz! Geçin. Geçin. İçeri gelin. Selam! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Hi! Hey, Ma. | Selam. Selam, anne. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. Thank you. All right. | Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Let's get this party started! | Haydi şu partiyi başlatalım! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
The cake, he's gonna love it. | Pastaya bayılacak. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Are you kidding me? He's gonna fuckin' freak. | Dalga mı geçiyorsun? Sevinçten geberecek. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I'm so proud of him. | Onunla gurur duyuyorum. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Okay, let's go. | Tamam, başlayalım. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
* Happy Birthday to you * | Mutlu yıllar sana! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
* Happy Birthday * | Mutlu yıllar | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
* Dear Brandon * | Sevgili Brandon | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Baby, that's your gift. | Bebeğim bu senin hediyen. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Look at that. | Şuna bir bak. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[Man] Right now, we're America's fastest growing warehouse club. | Şu an Amerika'nın en hızlı büyüyen perakendecisiyiz. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
By 2012, there's gonna be 350 locations all across the country. | 2012 yılında, ülke çapında 350 şubemiz olacak. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Wow. Costco | Vay! Costco şu anda altına sıçıyor. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
So, Paul, you know the offer still stands. | Bak Paul, teklif hâlâ geçerli, biliyorsun. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I have a job. | Benim bir işim var. Evet, biliyorum, ama... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
you could really go far in about five years | ...beş yıl içinde çok başarılı olacağını düşünüyorum Benim bir işim var. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Don't you want something better? | Daha iyisini istemez misin? Ben sana bir iş teklif etsem nasıl olur? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I mean, maybe I feel bad for you, | Yani, belki de iç karartıcı bir dişçi ofisinde saplanıp kaldığın için... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Gather round, folks! | Toplanın, millet! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Showtime. | Gösteri zamanı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[woman, whispering] So exciting. | Çok heyecanlı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I got goose bumps. | Tüylerim diken diken oldu. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I'm Jeff Aufiero, attorney at law. | Ben Avukat Jeff Aufiero. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Have you been injured in an auto accident | Araba kazasında veya benzer bir durumda... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
or other such situation? [Woman] He's so handsome. | ...yaralandınız mı? Çok yakışıklı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
If so, you may be entitled to a large cash compensation. | Cevabınız evetse, büyük miktarda tazminat almaya hakkınız olabilir. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
At Bauman, Aufiero & Paltz, we've been personal injury specialists | Bauman, Aufiero & Paltz'de, 4 buçuk yılı aşkın süredir... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
for over 4 1/2 years. | ...bedensel yaralanmalarda uzmanız. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Whether you've been the victim of a slip and fall, | Kayıp düşme, köpek ısırması... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
a dog bite, or even wrongful death, | ...ve hatta ihmal sonucu ölüm kurbanıysanız... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
we've got the experience you need to get the cash you deserve. | ...hak ettiğiniz parayı almanız için ihtiyacınız olan tecrübe bizde var. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Thanks, Bauman, Aufiero & Paltz! | Teşekkürler, Bauman, Aufiero & Paltz! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Nice! [cheering] | Harika! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
My son, the TV star! | Oğlum, TV yıldızı olmuş! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[Woman] Great, bro! | Harika, abi! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Thank you. That's fantastic. | Teşekkür ederim. Bu olağanüstüydü. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[chuckling] Yeah. | Evet. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
He's another Martin Scorsese! | İkinci bir Martin Scorsese! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Very, very professional. | Çok, çok profesyonel. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
How much did that cost ya? Couple of nickels. | Sana ne kadara mal oldu? Birkaç sente. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I like when you point because you really meant it. | Parmağınla işaret ettiğin kısmı beğendim, çünkü gerçekten içinden gelerek söyledin. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Awesome. That was amazing, bro. Amazing. | Harika. Bu inanılmazdı, abi. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Could we see it again? | Tekrar izleyebilir miyiz? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
What do you have against Price Club? | Price Club'ı neden beğenmiyorsun? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I'd rather not discuss my career. | Kariyerimi tartışmak istemiyorum. Senin kariyerin mi var? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
[snickers] That's news to me. | Bunu ilk kez duyuyorum. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
You could actually go somewhere at Price Club. | Price Club'da yükselme ihtimalin var. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, like Dennis? Please. | Öyle mi, Dennis gibi mi? Lütfen. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
He's doing extremely well for himself. | Son derece iyi durumda. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Okay. | Öyledir. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Who knows? You could probably meet somebody. | Kim bilir? Belki biriyle tanışırsın. O da ne demek oluyor? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Your brother and sister both found people at work. | Ağabeyin de kardeşin de iş yerinde birileriyle tanıştı. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, Gina was Jeff's secretary. | Evet. Gina, Jeff'in sekreteriydi. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
He cheated on his wife with her. | Onunla karısını aldattı. O, işe yaramaz Roberta'dan daha iyi. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
He's a cheat. He fucked her while he was still married. | Karısını aldattı. Hâlâ evliyken onu sikti. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Don't say that word in my car. | Arabamda o kelimeyi kullanma. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Which one? "Fucked" or "cheat"? You know. | Hangisini? "Sikti"yi mi yoksa "aldattı"yı mı? Biliyorsun. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
It's what he did. He fucked her. | Yaptığı buydu ama! Sikti onu! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
For years while he was married. Stop it. | Evliyken. Yıllarca. Yeter artık. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I don't want that language in my car. | Arabamda o tarz konuşmalar istemiyorum. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Oh, so it's worse for me to say it than for him to do it? | Yani benim söylemem onun yapmasından daha mı kötü? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Cut it out, Paul. | Kes artık, Paul. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
No, I wanna know. Is it worse for me | Hayır, bilmek istiyorum. Benim... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
to say the sentence, "Jeff fucked his secretary," | ..."Jeff sekreterini sikti" cümlesini söylemem mi... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
than it is for Jeff to fuck his secretary? | ...yoksa Jeff'in sekreterini sikmesi mi daha kötü? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
You should only meet somebody as good as Gina. | Gina kadar iyi birini bulabilsen keşke. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Oh, boy, that'd be tough to top. | Tanrı'm, ondan iyisini bulmak zor olur. Evet, senin için. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, give me about an hour. | Evet, bana bir saat ver. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
You have to actually date someone to top it. | Ondan iyisini bulmak için önce biriyle çıkman gerekiyor. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
I date. | Biriyle çıkıyorum zaten. Tabii, bir sürü kızla çıkıyorsun. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
You don't think I date? | Kimseyle çıkmadığımı mı düşünüyorsun? Kimle çıktığını çok iyi biliyorum. Elinle! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
You think I don't see those tissue balls in your garbage pail? | Çöp kovandaki peçete yumaklarını görmediğimi mi sanıyorsun? | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
What the hell! Either that, | Nasıl yani! Ya öyle... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
or you're just sneezing a lot. Maybe you just had a very bad cold | ...ya da çok fazla hapşırıyorsun. Belki de son 15 yıldır kötü bir nezle... | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
for the last 15 years. I'm not hearing this. | ...geçiriyorsundur. Dinlemiyorum seni. | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |
The kind of cold where you sneeze | Bilmem nerenden hapşırdığın türden bir nezle! Tanrı'm! | Big Fan-1 | 2009 | ![]() |