Search
English Turkish Sentence Translations Page 7530
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You know, I didn't really care about independence. | Biliyorsun, bağımsızlığı gerçekten önemsemedim. Biliyorsun, aslında bağımsızlık pek de umurumda değildi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
All I wanted was to have fun with you and my friends. | Tüm istediğim sen ve arkadaşlarımla eğlenmekti. Tek isteğim senle ve arkadaşlarımla eğlenmekti. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I was looking forward to showing you America. | Sana Amerikayı göstermek için can atıyordum. Sana Amerika'yı gösterebilmek için dört gözle bekliyordum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Trust me, | Güven bana, Güven bana... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I've seen this happen every time. | Bunun oluşunu her seferinde izledim. ...her seferinde buna tanık oldum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
LEON: When you're dealing with B.O.W.s, | B.O.W.s ile uğraşırken, Biyo organik silahlarla karşılaştığında... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
there's no difference between friend or enemy. | dost yada düşman arasında fark yok. ...dost ve düşman arasında hiçbir fark yoktur. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
It takes everything from you: | Senden herşeyini alıyor: Senden her şeyi söküp alır: | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The cause you're fighting for, the respect you have for others. | Ne uğruna savaştığın, ve diğerlerine olan saygın. Uğruna savaştığın şeyi, başkalarına duyduğun saygıyı... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Give me the Plaga. | Vebayı bana ver. Plagayı bana ver. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
As far as I am concerned, | Endişelendiğim gibi Ben de bunu yapmakla... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
there is no difference between this and using B.O.W.s. | bu ve B.O.W.s kullananların arasında hiçbir fark yok. ... B.O.S.'ları kullanmak arasında hiçbir fark olmadığından endişeleniyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
If you want to keep this from happening again, | Eğer yeniden bunun olmasını engellemek istiyorsan, Bunun tekrar olmasını istemiyorsan, silahını yere bırak. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
put down your gun. | silahını indir. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Well, then. | Peki, ozaman. Peki o zaman. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
That is my answer... | Cevabım bu... Benim cevabım bu... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
and your answer. | Senin cevabın. ...senin cevabınsa bu. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SECRETARY: The eradication of the B.O.W.s is moving ahead according to plan. | B.O.W.s'i yok etme işlemi plana uygun olarak ilerliyor. B.O.S.'ların yok edilmesi planın ilerisinde devam ediyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We are prepared for all eventualities, madam. | Tüm olasılıklara karşı hazırlıklıyız, Madam. Her duruma karşı hazırlıklıyız efendim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
And one more thing, regarding Ada Wong. | Ve bir şey daha, Ada Wong hakkında. Bir şey daha var, Ada Wong ile ilgili. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Are you serious? | Ciddi misin? Ciddi misin? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Yes, madam. | Evet, madam. Evet efendim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 1 [OVER RADIO]: Central gate. | Merkezi kapı. Merkezi geçit. Durumunuzu bildirin. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Report your status. | Durum raporu verin. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 2: Central gate reporting. | Merkezi kapı rapor veriyor. Merkezi geçit rapor veriyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
All is calm. SOLDIER 1: Roger. | Herşey sakin. Anlaşıldı. Ortam sakin. Anlaşıldı. Gözlerinizi dört açın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Keep your eyes peeled. | Gözünüzü dört açın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 3: Three trucks are approaching. | Üç tane kamyon yaklaşıyor. Üç kamyon yaklaşıyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Heads up, everyone. | Herkez dikkat. Herkes dikkatli olsun. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Halt. | Dur. Dur! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Halt! | Dur! Dur! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Where did you go last night? | Dün gece nereye gittin? Geçen gece nereye gittiniz? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You were not in the hotel. | Otelde değildin. Otelde değildiniz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
is he a spy? | bir casus mu? O bir ajan mı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Who are you working for? The Russians? | Kimin için çalışıyorsun? Ruslar? Kimler için çalışıyorsun? Ruslar? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I'll leave that to your imagination. | Bunu hayal gücüne bırakıyorum. Bunu senin hayal gücüne bırakıyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Considering that you will never be leaving this country again, | Bu ülkeyi asla terketmeyeceğini göz önünde bulundurursak, Bu ülkeden bir daha asla çıkamayacağını göz önünde bulundurarak şunu söyleyebilirim ki, | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I would say it is in your best interests to stay on my good side. | benim tarafımda olman senin için iyi olur derim. benimle iyi geçinmen senin menfaatine olacaktır. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Former? I still am an instructor. | Eski? Ben hala bir eğitmenim. Eski? Ben hala bir hocayım. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The terrorists broke through the central gate. | Teröristler merkezi kapıyı geçtiler. Teröristler merkezi geçidi aştılar. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
As I said, we have decided to delay your departure. | Dediğim gibi, ayrılışını erteleme kararı aldık. Dediğim gibi, buradan ayrılmanızı geciktirmeye karar verdik. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Permanently. | Kalıcı olarak. Kalıcı olarak. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I keep saying | Sürekli söyleyip duruyorum Bu şeylerden ev hayvanı olmaz hep söylüyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
these things make bad pets. | bu şeylerden kötü ev hayvanı olurdu. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER [OVER RADIO]: We are under attack by terrorists. We need reinforcements, now! | Teröristler tarafından saldırıya uğradık desteğe ihtiyacımız var, hemen! Terörist saldırısı altındayız acil desteğe ihtiyacımız var! Hemen! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We can't defend the palace much longer. Aah! | Sarayı daha fazla savunamayız. Aah! Sarayı daha fazla koruyamayacağız. Aah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Sony, but I don't have time to stay and chat right now. | Üzgünüm, ama kalıp sohbet edecek vaktim yok. Üzgünüm ama şu anda kalıp sohbet edecek zamanım yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
They didn't even give me a pat down. | Bana bir tane bile bırakmamışlar. Üstümü bile aramamışlar. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I didn't expect to get into this place so easily. | Buraya bu kadar kolay girmeyi beklemiyordum. Bu yere bu kadar kolay gireceğimi düşünmüyordum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Pretty impressive for | Eski bir nükleer sığınak için Eski bir nükleer savaş sığınağı için gayet etkileyici. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
an old nuclear shelter. | Oldukça etkileyici biryer. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Heh. So you missed me, huh? | Heh. Beni özledin demek, huh? Demek beni özledin ha? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Yeah. In your dreams. | Evet. Rüyanda. Evet. Rüyanda. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You seeing what I'm seeing? | Gördüğüm şeyimi görüyorsun? Benim gördüğümü sen de görüyor musun? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Uh huh. | Uh huh. Hı hı. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
It's like a beehive. | Arı kovanı gibi. Arı kovanı gibi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Have you looked inside one of these? | Hiç bunlardan birinin içine baktın mı? Bunlardan birinin içine bakmış mıydın? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
It's the Plaga. | Bu veba. Plaga. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Big surprise. | Büyük sürpriz. Büyük sürpriz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Workers have been cultivated in the past. | İşçiler geçmişte ekilmiş. İşçiler geçmişte de üretilmişti. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
This is the first time that the dominant members | Türün egemen üyelirinin Bu türlerin baskın üyelerinin üretildiği ilk sefer. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
of the species have been cultured. | ilk üretimi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I'm working. Don't worry about it. | Çalışıyorum. Merak etme. Çalışıyorum. Endişelenme. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Oh, I'm worried. | Oh, ama ben endişeliyim. Ah, endişeleniyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SVETLANA: Enough! | Yeter! Yeter! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Well? | Yani? Pekala? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Are you satisfied? | Tatmin oldun mu? Tatmin oldun mu? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Yes, thank you very much. | Evet, çok teşekkür ederim. Evet, çok teşekkürler. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
He's an American agent. | O bir Amerikan ajanı. O bir Amerikan ajanı. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SVETLANA: An American? | Bir Amerikalı? Amerikalı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You'd better watch out. | Dikkat etsen iyi olur. Dikkat etsen iyi olur. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
That old broad's got a bite worse than her bark. | Bu yaşlı kadın havladığından daha kötü ısırır. eli Bu yaşlı erkek fatma havladığından beter ısırıyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Say what? | Ne dedin? Nasıl yani? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 1: Over there! Over there! Shoot! | Buraya! Buraya! Vurun! Orada! Orada! Ateş edin! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 2: Ceasefire! Ceasefire! Unh! | Ateşi kesin! Ateşi kesin! Unh! Ateşkes! Ateşkes! Ahhh! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 3: Ceasefire! | Ateşi kesin! Ateşkes! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
LEON: Don't move. | Kıpırdama. Kımıldamayın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Do you have any idea | Silahını kime doğrulttuğun hakkında Senin kime silah doğrulttuğuna dair en ufak bir fikrin var mı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
who you are pointing your gun at? | herhangi bir fikrin varmı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Hmm. Yeah, let me see. | Hmm. Evet, Bir düşüneyim. Hmm. Evet, dur bir düşüneyim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You're the beekeeper. | Sen ArıKoruyucusun. Sen arıcısın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The beekeeper? | ArıKoruyucu? Arıcı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The person who released the Plaga. | Vebayı salan kişi. Plagayı salan kişi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Just as I thought, you haven't a clue. | Tamda düşündüğüm gibi, bir ipucun bile yok. Tam da düşündüğüm gibi, en ufak bir fikrin dahi yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I am the president of this country. | Ben bu ülkenin cumhurbaşkanıyım. Ben bu ülkenin başkanıyım. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 4 [OVER RADIO]: Creatures broke through | Yaratıklar kargo girişi Yaratıklar kargo girişini yıkıp geçtiler! Size doğru geliyorlar! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
the cargo entrance! They're heading your way! | hattını yardı! Sizin tarafa geliyorlar! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 1 I Aah! | Aah! Aah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 2: Fall back! Aah! | Geri çekilin! Aah! Geri çekilin! Aah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Did you use it? | Onu kullandın mı? Onu kullandın mı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Get him. | Yakalayın onu. Yakalayın onu. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I couldn't stop him. | Onu durduramadım. Onu durduramadım. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 2: You bastard! Aah! | Seni piç! Aah! Seni piç! Aah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 3: Help! | Yardım edin! Yardım edin! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Unh! | Unh! Aaah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
What will you gain by killing me? | Beni öldürerek eline ne geçicek? Beni öldürürsen eline ne geçecek? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Have you thought this through? | Bunu iyice düşündün mü? Bunu hiç düşündün mü? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Who will lead the country once you gain independence? | Siz bağımsızlığınızı kazandığınızda bu ülkeyi kim yöneticek? Bağımsızlığınızı kazandığınızda bu ülkeyi kim yönetecek? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I have no intention of taking advice | Tahtın sahibi olduğunu iddia Taht kendisininmiş gibi davranan birisinden tavsiye almaya niyetim yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
from a pretender to the throne. Heh. | eden birinden emir almam. Heh. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |