Search
English Turkish Sentence Translations Page 7531
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
In case you're interested, | İlgilendiğini düşünürsek, Madem bu konuya ilgilisin... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
all of the elders, with the exception of Ataman, | Ataman hariç tüm yaşlılar, Ataman hariç tüm yaşlılar, çoktan benim saflarıma geçtiler. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
have already come over to my side. | çoktan benim tarafıma geçtiler. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
They all said they would be happy to renege on independence | Hepsi petrol gelirlerini onlarla paylaştığımda Onlara petrolden elde edeceğimiz karı paylaşacağımızı vaat edince... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
once I promised to share the oil profits with them. | bağımsılıktan zevkle vazgeçiceklerini söylediler. ...bağımsızlık sözlerinden memnuniyetle döndüler. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Yes, that's what I thought. | Evet, bende öyle düşündüm. Evet, ben de öyle sanmıştım. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
But I'm afraid it's true. | Ama korkarım ki doğru. Ama korkarım bu gerçek. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Shut up! Unh! | Kapa çeneni! Unh! Kapa çeneni! Aah! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
While we have been wasting time here, things have been happening in the world. | Biz burada vaktimizi harcarken, dünyada olaylar yaşanıyor. Biz burada zaman harcarken, dünyada çok şey olup bitiyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We don't have time to fight amongst ourselves | Bu küçük ülkede kendi aramızda Bu küçücük ülkede kendi aramızda savaşacak zamanımız yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
in this tiny little country. | savaşmak için vaktimiz yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Oh, great. It just keeps getting better. | Oh, Harika. İşler dahada iyeye gidiyor. Harika. İşler daha da iyiye gidiyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SECRETARY: We have to go. | Gitmemiz gerek. Gitmeliyiz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Svetlana! | Svetlana! Svetlana! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
COMPUTER: A biohazard release has been detected. | Biyolojik sızıntı tespit edildi. Biyolojik tehlike tespit edildi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The incineration of the facility will begin shortly. | Bu tehsisi yakma işlemi yakında başlıyacak. Tesisi arındırma işlemi kısa süre içerisinde başlayacak. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
LEON: Run! | Koş! Koş! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Why is it doing that? | Bunu neden yapıyor? Bu niye böyle yapıyor? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You owe me one. | Bana borçlandın. Bana borçlusun. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Why are you helping me? | Bana neden yardım ediyorsun? Bana neden yardım ediyorsun? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Don't get all sentimental on me. | Hemen duygusala bağlama. Benim için duygusala bağlamana gerek yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I'm not doing this for you. | Bunu senin için yapmıyorum. Bunu senin için yapmıyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
There's nobody else left to tell the world what really happened, that's why. | Dünyaya ne olduğunu anlatıcak kimse kalmadı, bu yüzden. Dünyaya burada gerçekte neler olduğunu anlatabilecek başka kimse kalmadığı için. Sebep bu. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The hatch! | Kapak! Asansör boşluğu! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
This will take us up. | Bu bizi yukarı çıkarıcak. Buradan yukarı çıkabiliriz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Hurry. | Çabuk ol. Acele et. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Come on. | Hadi. Hadi! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Let's get going. | Hadi gidelim. Hadi gidelim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
WOMAN [OVER PA]: This is an announcement | Bu Doğu Slav Cumhuriyeti'nden Bu Doğu Slav Cumhuriyeti Hükümeti'nden bir duyurudur. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
from the government of the Eastern Slav Republic. | bir duyurudur. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We are under attack | Teröristler tarafından Terörist saldırısı altındayız. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
by terrorists. | saldırı altındayız. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Biochemical weapons | Biyokimyasal silahlar Biyokimyasal silahlar kullanılmış olabilir. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
may have been used. | kullanılabilir. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Please keep a distance of five kilometers from the capital. | Lütfen başkenttin beş kilometre yakınına yaklaşmayın. Lütfen başkentten beş kilometre uzak durun. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Forces have been evacuated from the city | Güçlerimiz teröristler tarafından salınan Ordu Teröristler tarafından salınan B.O.S.'lardan kaçmak için şehri tahliye etti. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
to escape the B.O.W.s released by the terrorists. | B.O.W.s'den kaçmak için şehri tahliye etti. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
However, | Ancak, Yine de, görünüşe göre nükleer sığınaktaki o iki kişi kaçmayı başardı. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
it appears the two in the shelter have managed to escape. | Görünüşe göre sığınaktaki iki kişi kaçmayı başarmış. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Why are you wasting my time telling me this? | Bunları bana anlatarak neden vaktimi harcıyorsun? Neden bana bunu söyleyerek zamanımı harcıyorsun? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
MAN: Help me! | Yardım et! Yardım edin! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Nice work, pal. | İyi iş, ahbap. İyi iş ahbap. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
LEON: Get out of there! | Git burdan! Çekil oradan! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You really want to fight this out, huh? | Gerçekten dövüşmek istiyorsun, huh? Sen bu işi gerçekten de kavgayla çözmek istiyorsun ha? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Sony for butting in. | Böldüğüm için üzgünüm. Araya girdiğim için üzgünüm. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You can run, but you can't hide. | Kaçabilirsin, ama saklanamazsın. Kaçabilirsin ama saklanamazsın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Ah, come on. Don't be shy. | Ah, hadi. utanma. E hadi ama. Utangaç olma. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
NOW! | ÅİMDİ! ÅİMDİ! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I didn't expect to be saved | B.O.W.s tarafından kurtarılmayı B.O.S.'lar tarafından kurtarılacağımı hiç düşünmezdim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
by B.O.W.s. | beklemiyordum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Wanna go grab a few beers? | Gidip birkaç bira almak ister misin? Birkaç şişe bira yuvarlamaya ne dersin? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
You'll have to go without me. | Bensiz gitmen gerek. Bensiz gitmek zorunda kalacaksın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Why don't you go without me? | Neden bensiz gitmiyorsun? Neden bensiz gitmiyorsun? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I like the company. | Arkadaş lazım. Yanımda bana eşlik edecek biri olmasını seviyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We'd better move a little faster. | Biraz daha hızlı ilerlemeliyiz. Biraz daha hızlı hareket etsek iyi olur. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SVETLANA: Today the capital | Bugün başkent Bugün başkent... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
was subjected to a powerful attack launched by terrorists. | Teröristler tarafından saldırılara maruz kaldı. ...teröristler tarafından düzenlenen ağır bir saldırıya maruz kaldı. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
They struck with fearsome weapons | B. O.W.s olarak bilenen Uluslararası düzeyde yasaklanmış B.O.S. olarak bilinen... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
of mass destruction known as B. O.W.s, | ve uluslararasında yasaklanmış, | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
which have been banned internationally. | kitle imha silahlarıyla saldırdılar. ...korkunç kitle imha silahlarıyla saldırdılar. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We as a country desire nothing more | Ülke olarak barış içinde Biz ülke olarak barış içinde yaşamaktan fazlasını istemiyoruz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
than to live in peace. | yaşamaktan başka arzumuz yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Together with the elders of the anti government movement, | Ricalarımızı alçakgönüllülükle dinleyen Hep birlikte, ricalarımızı nazikçe dinleyen... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
who, might I add, graciously listened to our pleas, | Anti hükümet hareketinin yaşlaları ...hükümet karşıtı hareketin yaşlılarını da buna eklemeliyim... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
have managed to avert the most serious crisis | sayesinden ülkemizin tarihindeki ...ulusal tarihimizin en ciddi krizini atlatmayı başarmış bulunuyoruz. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
in the history of our nation. | en büyük krizden kurtulmayı başardık. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I believe this is undeniable proof that as a country, | inanıyorum ki bu gözardı edilemez gerçek, | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
as a people, | bir ülke ve halkı olarak, | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
we are suitable for full acceptance into the international community. | uluslar arası topluma girmeye hak kazandığımızın bir göstergisidir. ...inkar edilemez bir kanıtı olduğuna inanıyorum. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
As leader... | Bir lider olarak... Lider olarak... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I'll improvise. | Doğaçlama yapacağım. Doğaçlama yapacağım. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
What about the elders? | Peki ya yaşlılar? Yaşlılar ne oldu? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
It's over. All of them. A little while ago. | Bitti. Hepsi. Biraz zaman önce. O iş bitti. Hepsi. Kısa bir süre önce. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I suppose I should mention that during the press conference, | Sanırım basın toplantısında Sanırım basın toplantısı esnasında teröristlerin idam edildiğine de değinmeliyim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
that the terrorists executed the elders | teröristlerin yaşlıları hain ilan edip | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
as traitors. | idam ettiğini söylemeliyim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Yes, madam. | Evet, madam. Evet, efendim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Is there anything else? | Başka birşey varmı? Başka bir şey var mı? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
I've already contacted the BSAA and Interpol | Çoktan BSAA ve Interpol ile bağlantıya geçip BSAA ve Interpol ile Ada Wong yüzünden uğradığımız zarar için temasa geçtim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
with regard to the damage we sustained because of Ada Wong. | Ada Wong yüzünden aldığımız hasarı göz önünde bulundurmalarını istedim. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
A few of the terrorists managed to escape the city, | Birkaç terörist şehirden kaçmayı başardı Birkaç terörist şehirden kaçmayı başardı ama onlar için endişelenmenize gerek yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
but you don't have to worry about them. | ama onlar için endişelenmenize gerek yok. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SVETLANA: What about the other two? | Peki ya diğer ikisi? Diğer iki kişiye ne oldu? | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
It's just a matter of time. | An meselesi. Onların sonu artık sadece an meselesi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Finally, there is no one left to stop us. | Sonunda, bizi durduracak kimse kalmadı. Sonunda bizi durduracak kimse kalmadı. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
That's right, Madam President. | Doğru, bayan başkan. Haklısınız Sayın Başkan. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
At last, | Sonunda, Sonunda yeni bir yarın başlıyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
a new tomorrow begins. | yeni bir gün doğuyor. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
They were keeping an eye on me the whole time. | Başından beri beni izliyorlarmış. Tüm bu zaman boyunca gözleri üzerimdeydi. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
MAN: On air in five, four, three... | Beş, dört, üç, yayındayız... Yayına girmemize beş, dört, üç... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Good evening. I am President | İyi akşamlar. Ben Cumhurbaşkanı İyi akşamlar. Ben başkanınız... | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SECRETARY: Madam President. | Bayan başkan. Sayın Başkan. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
We're under attack by the Americans and Russians. | Amerika ve Rusya tarafından saldırı altındayız. Amerikalıların ve Rusların saldırısı altındayız. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
Stay down, you dogs. | Yerde kalın, köpekler. Yerde kalın, köpekler. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 1: Stay still. | Kıpırdama. Kımıldamayın. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 2: Move. Keep them away. | Yürü. Onları uzak tut. Kımılda. Onları uzak tut. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 3: Move! Move! | Yürü! Yürü! Gidin! Gidin! | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
SOLDIER 4: Hands in the air! MAN: Help me. | Eller havaya! Yardım edin. Eller havaya! Yardım edin. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
BUDDY: So... | Ee... Demek ki en başından beri Amerikalıların ve Rusların avucundaydık. | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |
The Americans and Russians had us in the palms of their hands | Başından beri Amerika ve Rusya'nın | Biohazard Damnation-2 | 2012 | ![]() |