Search
English Turkish Sentence Translations Page 7608
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
A woman who's calling him. | Onu arayan bir kadın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He finds out he's about to become a werewolf? | Kurtadam olmak üzere olduğunu öğrendiğinde ne olacak? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
There's little chance he's going to want to learn to live like us | Küçük bir ihtimalle bizim gibi yaşamayı öğrenmek için... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
and give up everything he loves. | ...sevdiği her şeyden vaz geçebilir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We don't know him. | Onu tanımıyoruz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
We don't know the people who know him. It's too risky. | Onu tanıyan insanları tanımıyoruz. Bu çok riskli. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
So he's dead either way. | Her türlü ölecek yani. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Why not let him choose? | Neden onun seçmesine izin vermiyoruz? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You know, maybe you're wrong. | Belki de yanılıyorsundur. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Maybe this whole system of rules is wrong. | Belki de bütün bu kurallar sistemi yanlıştır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The only reason this works, our lives, | Bu işin, hayatlarımızın devam etmesinin tek nedeni... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
is because we have to rely on each other | ...bu sırrı korumak için birbirimize güvenmemizdir. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I see her face in yours. | Annenin yüzünü sende görüyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The first time I saw you, | Seni ilk kez gördüğümde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I saw her. | ...onu gördüm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was stubborn too, you know, like you. But... | O da inatçıydı, senin gibi ama... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No, not stubborn. Um... | ...yok, inatçı değil de... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Defiant. | ...başına buyruk. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I have nothing to go on except what you tell me. | Bana anlattıklarını kabul etmekten başka şansım yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Right now, I think that you murdered my mother. | Şu an annemi öldürdüğünü düşünüyorum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Oh, I loved your mother. | Ben anneni sevdim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And Roman loved your grandmother. | Roman da büyük anneni sevdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But when your mother was born, | Fakat annen doğduğunda, onlarla arasına mesafe koydu... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
but made sure they were provided for. | ...ama ihtiyaçlarını da karşıladı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He bought them a house in the country. | Onlara şehirde bir ev aldı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
When your grandmother died, | Büyük annen öldüğünde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Roman felt it was too dangerous for him to go, | ...Roman gitmesinin kendisi için tehlikeli olduğunu düşündü... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
he might want to meet his daughter, | ...kızıyla görüşmek istemişti. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
so he sent me to check in, | O da kontrol etmem için beni yolladı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
just to make sure she was okay, | İyi olduğundan ve bir şeye ihtiyacı olmadığından emin olmak için. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
It started out as an obligation. | Bir görev olarak başladı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I didn't expect to fall in love. | Aşık olmayı beklemiyordum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
What was she like? | Nasıl biriydi? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Natalya. | Natalya. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She was... | O... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
everything. | ...her şeyimdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The first time I saw her, | Onu ilk kez gördüğümde şehirdeki mezarlıktaydı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
she was putting flowers | Büyük annenin mezarına çiçek bırakıyordu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I saw her, and... | Onu gördüm ve... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I could not help myself, I had to speak to her. | ...kendime engel olamadım. Onunla konuşmak zorundaydım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And so I lied, | Ben de yalan söyledim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I told her my mother was buried there, too. | Kendi annemin de orada gömülü olduğunu söyledim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The next day I took her for coffee. | Ertesi gün onu kahve içmeye götürdüm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I took her hand. | Ellerini tuttum... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And I never wanted to let go. | ...ve bir daha asla bırakmak istemedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
She had no idea who you were? | Kim olduğuna dair hiçbir fikri yok muydu? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
No... | Yoktu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not at first. | En azından başlarda. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But I couldn't stay away. | Fakat bir türlü uzak duramadım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And soon, I was... | Daha sonra ben... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
seeing her every moment that I could. | ...mümkün olan her dakika onunla buluştum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
All the while, I lying to Roman. | O zaman boyunca Roman'a yalan söyledim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You know, I was hiding. | Saklıyordum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Torn between my Alpha and my love. | Alfam ve aşkım arasında ikiye ayrılıyordum. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
My duty and my dream. | Görevim ve rüyam arasında. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I couldn't bear to lie to her anymore. | Ona yalan söylemeye daha fazla katlanamıyordum | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Not after I found out she was pregnant with you. | Hele ki sana hamile olduğunu öğrendikten sonra. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I loved her too much. | Onu çok fazla sevdim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
So you told her... | Sen de ona söyledin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
...Who I was. | Kim olduğumu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Someone sent by her father to check in on her. | Babası tarafından onu kontrol etmek için gönderilen biri olduğumu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And what I was. | Ve ne olduğumu... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
A monster. | ...bir canavar. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But a monster who loved her. | Onu seven bir canavar olduğumu. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I've fought all my life. | Hayatım boyunca savaştım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I've killed men, even. | Adam bile öldürdüm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But the two of you... | Ama siz ikiniz... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
you made me feel stronger than I'd ever felt before. | ...hiç hissetmediğim kadar güçlü olduğumu hissettirdiniz. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But when you're a wolf, | Kurt olduğunda... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
how do you know what's wrong and what's right? | ...neyin yanlış, neyin doğru olduğunu nereden biliyorsun? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Humans will run. | İnsanlar kaçar. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The wolf instinct is to chase. | Kurt içgüdüsü kovalamaktır. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You need to train that instinct out. | O içgüdüyü törpülemek için çalışmalısın. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But how do you do that? | İyi de nasıl yapacaksın ki onu? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You tap into the part of you that's still human. | Hâlâ insan olan parçana tutun. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
You remain aware that everyone has a life. | Herkesin bir hayatı olduğunun farkında ol. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
When you pass someone on the street, | Sokakta birinin yanından geçtiğinde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
they have hopes, dreams | ...umutları, hayalleri, korkuları, pişmanlıkları olduğunu hatırla. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They want to walk the Great Wall. | Çin Seddinde yürümek istiyorlar... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Learn to swim. | ...yüzmeyi öğrenmek, maraton koşmak, kanseri yenmek. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They're thinking about what's in the freezer for dinner, | Yemek için buzdolabında ne olduğu hakkında konuşuyorlar... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
or how to tell someone they're sorry. | ...veya birinden nasıl özür dileyeceklerini. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
They love and they hurt and they are. | Seviyorlar, acı çekiyorlar ve bireyler. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Then there's a ripple effect. | Bir de dalga etkisi var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Trevor's friends. | Trevor'ın arkadaşları, Sonja... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
His mother. Maybe he has kids. | ...annesi, belki çocukları var. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
People who love him. People who rely on him. | Onu seven, ona güvenen insanlar. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Their lives are forever changed | Yaptığın şeyle hayatlarını tamamen değiştirdin. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
The red eyed wolf who killed my mother? | Annemi öldüren kırmızı gözlü kurt... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
He didn't care about any of that. | ...bunların hiç birini umursamadı. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
Neither did the wolf who killed mine. | Benimkini öldüren de öyle. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And her death? | Ya ölümü? | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I shared our secret. | Sırrımızı paylaştım. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I broke the rules. | Kuralları çiğnedim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I let your mother see me change. | Annenin beni dönüşürken görmesine izin verdim. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
And she loved me anyway. | Beni yine de sevdi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
But there's no going back from that. | Fakat bunun geri dönüşü yok. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
On the day she died, everything was calm. | Öldüğü gün, her şey çok sakindi. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
I'd taken you for a walk in the woods. | Seni ormanda gezdirmeye götürmüştüm. | Bitten-1 | 2014 | ![]() |
When I came back, | Geri döndüğümde... | Bitten-1 | 2014 | ![]() |