English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7621
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Visiting businessmen. | Yurt dışından iş adamları. | Bitten-1 | 2014 |  |
| Russian, I think. | Sanırım Ruslar. | Bitten-1 | 2014 | |
| He said he only needed it short term, month to month. | Yalnızca kısa dönem için lazım olduğunu söyledi, aydan aya. | Bitten-1 | 2014 | |
| I've taken enough of your time today, thank you. | Bugün için yeterince vaktinizi aldım, teşekkürler. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'll give you a call tomorrow. | Yarın sizi ararım. | Bitten-1 | 2014 | |
| You do that. | Öyle yapın. | Bitten-1 | 2014 | |
| I stepped away for two minutes. | Yalnızca iki dakikalığına ayrıldım. | Bitten-1 | 2014 | |
| There was no way he could reach Jorge. | Jorge'ye ulaşabilmesinin imkânı yoktu. | Bitten-1 | 2014 | |
| I don't know how to stop him. | Onu nasıl durduracağımı bilmiyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| We stop him. | Biz durduracağız. | Bitten-1 | 2014 | |
| But you're on his list. | Fakat sen listedesin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Sasha's on his list. | Sasha listede... | Bitten-1 | 2014 | |
| So are Katia and Alexei. | ...Katia ve Alexei de. | Bitten-1 | 2014 | |
| We're all dead if we don't take back control. | Kontrolü ele almazsak hepimiz de öldük demektir. | Bitten-1 | 2014 | |
| We help Jeremy kill Roman, | Suikastçısı bizi öldürmeden önce... | Bitten-1 | 2014 | |
| before his assassin kills us. | ...biz Jeremy'nin Roman'ı öldürmesine yardım edeceğiz. | Bitten-1 | 2014 | |
| I take you back to Stonehaven. | Seni Stonehaven'a götüreceğim. | Bitten-1 | 2014 | |
| You're your father's problem from here on out. | Ondan sonra babanın problemisin. | Bitten-1 | 2014 | |
| I was never going to give up Rocco. | Rocco'yu asla teslim etmeyecektim. | Bitten-1 | 2014 | |
| I did it because of Roman's hitman. | Roman'ın tetikçisi yüzünden yaptım. | Bitten-1 | 2014 | |
| Because of what he did to my mother. | Onun anneme yaptıkları yüzünden. | Bitten-1 | 2014 | |
| She didn't stand a chance, it was so fast. | Hiç şansı yoktu, bir anda olup bitti. | Bitten-1 | 2014 | |
| She couldn't fight back. | Mücadele edemedi. | Bitten-1 | 2014 | |
| He didn't know we were hiding, | Bizim saklandığımızı bilmiyordu yün battaniyenin altındaydık. | Bitten-1 | 2014 | |
| That's the only thing that saved us. | Bizi kurtaran tek şey oydu. | Bitten-1 | 2014 | |
| He tore my mother's throat out. | Annemin boğazını deşti. Sanki kâğıttan yapılmış gibiydi. | Bitten-1 | 2014 | |
| I saw the life drain from her eyes. | Gözlerindeki ışığın sönüşünü gördüm. | Bitten-1 | 2014 | |
| And I felt my brother's terror. | Kardeşimin dehşetini hissettim... | Bitten-1 | 2014 | |
| And I wasn't going to let any of us get hurt by him again. | ...ve bir daha hiç birimizi incitmesine izin vermeyecektim. | Bitten-1 | 2014 | |
| And I'm sorry if I panicked and I took Rocco, | Panikleyip Rocco'yu aldığım için üzgünüm... | Bitten-1 | 2014 | |
| to stop all of this, was to kill Roman. | ...Roman'ı öldürmek olduğunu düşünmüştüm. | Bitten-1 | 2014 | |
| Look, we can fix it up in no time, just the way you like. | Tıpkı istediğin şekilde hemen restore edebiliriz. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'm going to go after Roman. | Roman'ın peşine düşeceğim. | Bitten-1 | 2014 | |
| No, you can't go alone! | Hayır, yalnız gidemezsin. | Bitten-1 | 2014 | |
| No, you have to stay there | Hayır, senin orada kalıp olayları gözetmen gerek Elena. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'm looking to rent a house. | Kiralık ev arıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| I need something large with a lot of land. 1 | Geniş arazili, büyük bir yer bakıyorum. | Bitten-1 | 2014 | |
| We only had one like that, | Öyle tek bir yerimiz vardı ancak önümüzdeki birkaç ay için yeni kiralandı. 1 | Bitten-1 | 2014 | |
| Visiting businessmen. Russian, I think. | Yabancı işadamları, Ruslar sanırım. | Bitten-1 | 2014 | |
| You think I'm losing control. | Sence kontrolü kayıp mı ediyorum? | Bitten-1 | 2014 | |
| You think it is Roman that needs to die. | Ölmesi gerekenin Roman olduğunu düşünüyorsun. | Bitten-1 | 2014 | |
| I cannot kill him. | Onu ben öldüremem. | Bitten-1 | 2014 | |
| But I will not stand in your way. | Fakat yoluna da çıkmam. | Bitten-1 | 2014 | |
| Out there, I'll be waiting for you | Dışarıda seni bekliyor olacağım ve oyun oynamayacağım. | Bitten-1 | 2014 | |
| Oh, that's too bad, | Bu çok kötü. Bazılarımız için oyunlar eğlencelidir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Jorge! No, no, no! | Jorge! Hayır hayır hayır! | Bitten-1 | 2014 | |
| I stepped away for two minutes. | İki dakika için ayrıldım. | Bitten-1 | 2014 | |
| O meret seni öldürecek. | Bitten-1 | 2014 | |
|
| "I will." | "Yapacağım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I will have." | "Yapmış olacağım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I would." | "Yaparım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I would have." | "Yapardım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I will not." | "Yapmayacağım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I... will not have." | "Yapmamış olacağım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I won't." | "Yapmam." | Bitten-1 | 2014 | |
| "I... I... won't have." | "Yapmamış olacağım." | Bitten-1 | 2014 | |
| "Harriet has five hens." | "Herriet'ın beş tavuğu var." | Bitten-1 | 2014 | |
| "Peter Piper picked a... | "Kartal kalkar dal sarkar... | Bitten-1 | 2014 | |
| ...peck of pickled peppers." | ...dal sarkar kartal kalkar. | Bitten-1 | 2014 | |
| Yeah, it's good... | Çok güzel. | Bitten-1 | 2014 | |
| "How much wood... | "Şu yoğurdu... | Bitten-1 | 2014 | |
| "could a woodchuck chuck... | ...sarımsaklasak da mı saklasak? | Bitten-1 | 2014 | |
| ...if a woodchuck could chuck wood." | Sarımsaklamasak da mı saklasak?" | Bitten-1 | 2014 | |
| sync and corrections by Caio www.addic7ed.com | Bitten 3x08 "Tili Tili Bom" İyi Seyirler Dilerim. | Bitten-1 | 2014 | |
| We can stay. | Kalabiliriz. | Bitten-1 | 2014 | |
| We can help. | Yardım edebiliriz. | Bitten-1 | 2014 | |
| You don't have to do this by yourself. | Bu işi tek başına yapmak zorunda değilsin. | Bitten-1 | 2014 | |
| to understand why you came when I said not to. | ...neden geldiğinizi bilecek kadar iyi tanıyorum sizi. | Bitten-1 | 2014 | |
| I've made my decision. | Kararımı verdim. | Bitten-1 | 2014 | |
| The answer is no. | Cevabınız: Hayır. | Bitten-1 | 2014 | |
| Jeremy, we understand the risks. But surely... | Jeremy, risklerin farkındayız. Ancak... | Bitten-1 | 2014 | |
| If you're arguing with me, Clayton, | Eğer benimle tartışıyorsan Clayton, bütün riskleri anlamamışsın demektir. | Bitten-1 | 2014 | |
| The only way to ensure that there's no blowback | Misilleme olmamasını garantilemenin tek yolu... | Bitten-1 | 2014 | |
| is for me to kill Roman alone. | ...benim Roman'ı tek başıma öldürmem. | Bitten-1 | 2014 | |
| And that's why you two will take care of Roman's hitman. | Bu yüzden siz ikiniz Roman'ın suikastçısını halledeceksiniz. | Bitten-1 | 2014 | |
| And with Roman's death, | Roman'ın ölümü ile de... | Bitten-1 | 2014 | |
| you will end all the others. | ...diğer her şey bitecek. | Bitten-1 | 2014 | |
| When Roman dies, | Roman öldüğünde kan davası da onunla birlikte ölecek. | Bitten-1 | 2014 | |
| And if you succeed before us, | Sen bizden önce amacına ulaşırsan da Konstantin, Albino'yu geri çekecek. | Bitten-1 | 2014 | |
| You think Konstantin can be trusted? | Sence Konstantin'e güvenilebilir mi? | Bitten-1 | 2014 | |
| He stands to benefit from his father's death. | Babasının ölümünden kârlı çıkacak olan o. | Bitten-1 | 2014 | |
| He's our best bet at getting you | Seni olman gereken yere getirebilmek için en iyi şansımız o. | Bitten-1 | 2014 | |
| You've the makings of a great leader, Elena. | Büyük bir lider olacaksın Elena. | Bitten-1 | 2014 | |
| In the days to come, | Zamanı geldiğinde sürüye iyi önderlik edeceksin. | Bitten-1 | 2014 | |
| I'm only in charge until you return. | Yalnızca sen dönene kadar yetki bende. | Bitten-1 | 2014 | |
| You're going to come back to us, Jeremy. | Bize geri döneceksin Jeremy. | Bitten-1 | 2014 | |
| Sometimes a leader needs to make the tough decisions. | Bazen, bir liderin zor kararlar vermesi gerekir. | Bitten-1 | 2014 | |
| They need to show the way. | Yol göstermesi gerekir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Have a character that inspires others. | Diğerlerine ilham veren bir karaktere sahip olması gerekir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Yes. That's exactly why... | Evet. Bu yüzden sen... | Bitten-1 | 2014 | |
| And they need to know when to pass the mantle | Meşaleyi devredip geri çekilmeyi de bilmesi gerekir. | Bitten-1 | 2014 | |
| Even if I make it back, it's your time to lead. | Geri dönebilsem bile, senin liderlik etme vaktin geldi. | Bitten-1 | 2014 | |
| Your allegiance, | Senin bağlılığın... | Bitten-1 | 2014 | |
| and your courage, | ...cesaretin... | Bitten-1 | 2014 | |
| and your unfailing loyalty to me | ...ve bana olan şaşmaz sadakatin beni hayatta tuttu. | Bitten-1 | 2014 | |
| You've given me strength. | Bana güç verdin. | Bitten-1 | 2014 | |
| Jeremy, I owe everything I am to you. | Jeremy, her şeyimi sana borçluyum. | Bitten-1 | 2014 | |
| Now I need your support more than ever. | Şimdi desteğine her zamankinden daha çok ihtiyacım var. | Bitten-1 | 2014 | |
| Accept Elena as your new Alpha. | Elena'yı yeni alfan olarak kabul et. | Bitten-1 | 2014 | |
| Support her as you would me. | Beni desteklediğin gibi onu da destekle. | Bitten-1 | 2014 | |
