English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7682
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Hi, there. | Selam. 1 | Black Box-1 | 2014 |  |
| I was just about to text you again. | Tam da sana tekrar mesaj atmak üzereydim. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know where I live? | Nerede yaşadığımı biliyor musun? | Black Box-1 | 2014 | |
| In the Hotel Mirabella. | Otel Mirabella'de. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know, it's a charming hotel with a quiet bar. | Barı olan hoş bir otel. | Black Box-1 | 2014 | |
| Join me for a drink. | İçki için bana katıl. | Black Box-1 | 2014 | |
| I saw your truck outside. | Dışarıda kamyonunu gördüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| It is after much thought | Onca düşünceden sonra annemi öldürmeye karar verdim. | Black Box-1 | 2014 | |
| I loved her dearly, | Onu içtenlikle seviyordum ve bunu yaptığım için çok üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| Let there be no doubt in your mind | Bu kadını tüm kalbimle sevdiğime dair aklımda tek bir şüphe bile yoktu. | Black Box-1 | 2014 | |
| I can't pinpoint any specific reason why I killed her. | Onu neden öldürdüğüme dair özel bir sebep bulamam. | Black Box-1 | 2014 | |
| I am not in control of my emotions. | Duygularımın kontrolünde değilim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Synced by <font color=ffff00>emmasan</font> www.addic7ed.com | Çeviren: myprecious @myprecioussss | Black Box-1 | 2014 | |
| Hi, you've reached Dr. Catherine Black. | Merhaba, Dr. Catherne Black'e ulaştınız. | Black Box-1 | 2014 | |
| Please leave your number, | Lütfen numaranızı bırakın. En kısa zamanda size geri döneceğim. Teşekkürler. | Black Box-1 | 2014 | |
| BEKLENTİ YOK. ACI YOK. | Black Box-1 | 2014 | |
|
| Yeah. You, uh... You woke me up. | Evet. Beni uyandırdın. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's 9:00. | Saat 9:00. | Black Box-1 | 2014 | |
| Didn't your alarm go off? No, my, uh... | Alarmın mı çalmadı? Hayır. | Black Box-1 | 2014 | |
| My phone, it's... it's that my alarm is on my phone. | Telefonum. Alarm telefonumdaydı. | Black Box-1 | 2014 | |
| I called you over and over last night and this morning. | Dün gece ve bu sabah seni defalarca aradım. | Black Box-1 | 2014 | |
| Did you? I... | Aradın mı? Ben... | Black Box-1 | 2014 | |
| It must be in my lab coat. | Laboratuvar önlüğümde olmalı. | Black Box-1 | 2014 | |
| I was worried about you. | Senin için endişelendim. | Black Box-1 | 2014 | |
| I didn't know what to think after the dinner with my parents. | Ailemle yediğimiz yemekten sonra ne düşüneceğimi bilemedim. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm sorry. I was, uh... I was distracted. | Üzgünüm. Çok telaşlıydım. | Black Box-1 | 2014 | |
| My... my patient was in critical condition. | Hastamın durumu kritikti. Üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| Couldn't have taken one night off? | Bir gece izin alamaz mısın? | Black Box-1 | 2014 | |
| No, I'm a doctor. Of course... you know that. | Hayır, ben bir doktorum. Bunu biliyorsun. Bir gece izin alamam. | Black Box-1 | 2014 | |
| My parents don't. | Ailem bilmiyor. Çok utanç vericiydi. | Black Box-1 | 2014 | |
| I get it, I do. I... | Anlıyorum, gerçekten. | Black Box-1 | 2014 | |
| And my night ended badly. | Gecem çok kötü sonlandı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah? What happened? | Öyle mi? Ne oldu? | Black Box-1 | 2014 | |
| You know when I was called back to the restaurant | Alarm çalmaya başladığı için restorana çağrıldığım zamanı hatırlıyor musun? | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah, sure. Go on. | Evet, tabii. Devam et. | Black Box-1 | 2014 | |
| She was sitting there, waiting for me... | Orada oturmuş beni bekliyordu. | Black Box-1 | 2014 | |
| In her underwear. | İç çamaşırlarıyla. | Black Box-1 | 2014 | |
| She undressed and broke in? | Soyunmuştu ve gizlice mi girmişti? Evet. | Black Box-1 | 2014 | |
| Uh, surely that must be grounds to fire her. | Eminim bu kovulmasına zemin hazırlayacaktır. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm the only one that saw her. | Onu gören tek kişi benim. Benim sözüme karşı onun sözü. | Black Box-1 | 2014 | |
| You call the police? | Polisi aradın mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| I didn't think of it. | Aklıma gelmedi. Aramalıydım. | Black Box-1 | 2014 | |
| She's a crazy bitch. Yeah. | O sürtük manyağın teki. Evet. | Black Box-1 | 2014 | |
| You got to get rid of her. | Ondan kurtulman lazım. | Black Box-1 | 2014 | |
| I wish I could, but I can't. | Keşke yapabilsem ama yapamam. | Black Box-1 | 2014 | |
| It was in my coat. And it's turned off. | Montumun cebindeymiş ve kapalıymış. Üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| Thanks. Come on. | Teşekkürler. Hadi. | Black Box-1 | 2014 | |
| Hey, guys. There he is. | Çocuklar. İşte geldi. | Black Box-1 | 2014 | |
| Whoa! Welcome back, brother! | Tekrar hoş geldin kardeşim! | Black Box-1 | 2014 | |
| If it isn't tall, dark, and charismatically challenged. | Uzun boylu, esmer ve karizmatik değilse ne? | Black Box-1 | 2014 | |
| We missed you. | Seni özledik. | Black Box-1 | 2014 | |
| Hey, handsome. | Selam yakışıklı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, you look great. How do you feel? | Harika görünüyorsun. Nasıl hissediyorsun? Çok iyi. | Black Box-1 | 2014 | |
| Everything's perfect in la cabeza? | Kafanın içinde her şey yolunda mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| Good. Very good. Perfect? Not so much. | İyi. Çok iyi. Muhteşem? Pek bir şey yok. | Black Box-1 | 2014 | |
| My hyper memory hasn't come back... not by a long shot. | Hafızam tam olarak geri gelmedi. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know what? That's okay. | Biliyor musun? Sorun değil. Artık sende bizim gibi olacaksın. | Black Box-1 | 2014 | |
| You're gonna have to work hard to get what you want. | İstediğini elde etmek için çok çalışacaksın. | Black Box-1 | 2014 | |
| Nervous? 1 | Gergin misin? Birazcık. | Black Box-1 | 2014 | |
| I've been dreaming about this. | Bunun hayalini kuruyordum. Geri dönmek için sabırsızlanıyordum. Şimdi ise korkuyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| You get your grade from Dr. Black? | Dr. Black değerlendirmeni yaptı mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| No. | Hayır. Çok endişeliyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's just zero chance of a residency at the Cube | Stajımdan yüksek derece alamazsam Küp'te çalışma şansım olmaz. | Black Box-1 | 2014 | |
| I haven't said this before, but I should have. | Bunu daha önce söylemedim ama söylemeliyim. | Black Box-1 | 2014 | |
| For everything you've done for me, thank you. | Benim için yaptığın her şey için teşekkür ederim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Black? Yeah. | Dr. Black? Evet. | Black Box-1 | 2014 | |
| You have a new patient... A Gordon Finley. | Yeni bir hastanız var. Gordon Finley. | Black Box-1 | 2014 | |
| Ali's finishing up the intake. | Ali kayıt işlerini halletti. | Black Box-1 | 2014 | |
| When you're ready, they're in the conference room. | Müsait oluğunuzda konferans salonuna gidin. Orada bekliyorlar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Have you been to Bali? | Hiç Bali'de bulundun mu? | Black Box-1 | 2014 | |
| It's absolutely magnificent. It's the most beautiful place. | Kesinlikle muhteşem bir yer. Dünyadaki en güzel yer. 1 | Black Box-1 | 2014 | |
| You... You do yoga, right? | Yoga yapıyorsun, değil mi? | Black Box-1 | 2014 | |
| Gordon is the nicest man on the planet. | Gordon gezegendeki en iyi insandır. Bu yüzden bu olanlar çok saçma. | Black Box-1 | 2014 | |
| I mean, he's a vegetarian and gluten free, for God's sake. | Vejeteryandir ve glütensiz beslenir. Karıncayı bile incitmez. | Black Box-1 | 2014 | |
| I would never rob a bank. I did not mean to do it. | Asla bir banka soymam. İsteyerek yapmadım. | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Black, this is Gordon Finley | Dr. Black, Gordon Finley ve nişanlısı Stacey Wilson. | Black Box-1 | 2014 | |
| Let's start by showing Dr. Black what you showed me. | Bana gösterdiğiniz şeyi Dr. Black'a göstererek başlayalım. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm a bank teller at Seaton Savings & Loan. | Seaton Savings & Loan bankasında memurum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Or I used to be. He was fired. | Ya da memurdum. Kovuldu. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm lucky I wasn't put in jail. | Neyse ki hapse girmedim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Do you know what your hand's doing, Gordon? | Ellerinin ne yaptığıyla ilgili bir fikrin var mı Gordon? | Black Box-1 | 2014 | |
| I have no clue. | Hiç bir fikrim yok. Benden ayrı yaşıyormuş gibi. | Black Box-1 | 2014 | |
| I have zero control. | Kontrol edemiyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, boy. I'm so sorry you're going through this. | Böyle bir şey başına geldiği için üzgünüm. | Black Box-1 | 2014 | |
| We're supposed to get married in four weeks. | Dört hafta içinde evlenmemiz gerekiyordu. | Black Box-1 | 2014 | |
| Obviously, that is not going to happen until we fix this. | Belli ki bu sorunu çözene kadar bu gerçekleşmeyecek. | Black Box-1 | 2014 | |
| Gordon has severe epilepsy. | Gordon'da şiddetli epilepsi var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Medication didn't work to control it, | İlaç tedavisi işe yaramamış bu yüzden iki ay önce beyin ameliyatı geçirmiş. | Black Box-1 | 2014 | |
| They severed his corpus callosum. | Korpus Kallosum'unu ayırmışlar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, so this is part of the brain | Korpus Kallosum, beynin yarım küreleri arasındaki iletişimini sağlayan bir bölgesi. | Black Box-1 | 2014 | |
| What is it, Ali? Alien hand syndrome. | Nedir bu Ali? Yabancı el sendromu. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's a known complication of brain surgery, | Beyin cerrahisinde bilinen bir komplikasyondur ama pek rastlanmaz. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay, so the signals from your brain to your limbs... | Beyninden kollarına gelen sinyaller tamamen karışmış durumdalar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Can you fix it? | Düzeltebilir misiniz? | Black Box-1 | 2014 | |
| There is no cure for alien hand syndrome, | Yabancı el sendromu için bir tedavi yok ama düğünü iptal etmeyin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah. | Buyrun. | Black Box-1 | 2014 | |
| Do you have a minute? | Biraz zamanın var mı? Senin için hep var. | Black Box-1 | 2014 | |
| I just wanted to clear the air. | Sadece şüpheleri gidermek istedim. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's clear. You left a note. | Yok zaten. Not bıraktın ya. "Beklenti yok. Acı yok." | Black Box-1 | 2014 | |
| Yeah, your motto. Your words. | Evet, senin sloganın. Senin sözlerin. | Black Box-1 | 2014 | |
