English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7677
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What about olanzapine? | Olanzapine ne peki? | Black Box-1 | 2014 |  |
| It's an antipsychotic. | Bir antipsikotik. | Black Box-1 | 2014 | |
| Sometimes used for tourette's. | Bazen Tourette Sendromu için verilir. | Black Box-1 | 2014 | |
| For me... | Ben de ise... | Black Box-1 | 2014 | |
| Musical hallucinations. | Müzik halüsülasyonları için. | Black Box-1 | 2014 | |
| Do you have those? Mm hmm. | Sende onlardan var mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm gonna miss them. | Onları özleyeceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know, but the meds... they can, um... | İlaçlar beni... | Black Box-1 | 2014 | |
| They can numb me, you know? | ...duygusuzlaştırabiliyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| Sometimes it's hard to concentrate. | Bazen odaklanmak çok zor olabiliyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| But do they change who you are? | Kişiliğini değiştiriyorlar mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| They allow me to be me. | Kendim olmama izin veriyorlar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Without the crazy, | Delirmeden. | Black Box-1 | 2014 | |
| which is a good thing... mostly. | Ki bu iyi bir şey. Çoğu zaman. | Black Box-1 | 2014 | |
| Mmm. This is incredible. | Muhteşem olmuş. | Black Box-1 | 2014 | |
| Okay. Which is the real Catherine... | Hangisi gerçek Catherine? | Black Box-1 | 2014 | |
| The unmedicated or the medicated? | İlaç alan mı, almayan mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| You know who I am... | Kim olduğumu biliyorsun. | Black Box-1 | 2014 | |
| Just as well as I know who you are. | Tıpkı benim senin kim olduğunu bilmem gibi. | Black Box-1 | 2014 | |
| You think you know me that well? | Beni o kadar iyi tanıdığını mı sanıyorsun? | Black Box-1 | 2014 | |
| Well, I think so. | Öyle düşünüyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Know that new hostess at the restaurant... Delilah? | Restorandaki yeni garsonu hatırlıyor musun? Delilah? | Black Box-1 | 2014 | |
| Young, pretty? | Genç ve hoş olan mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| Very young. She's 20. | Çok genç. 20 yaşında. | Black Box-1 | 2014 | |
| Very pretty. Sexy. | Çok hoş ve seksi. | Black Box-1 | 2014 | |
| We're here waiting for Gabriella Mozza. | Gabriella Mozza'yı bekliyoruz. | Black Box-1 | 2014 | |
| What about the baby?! | Bebeğe ne oldu?! | Black Box-1 | 2014 | |
| Hey! What about the baby? | Bebeğe ne oldu? | Black Box-1 | 2014 | |
| Gabriella! Gabriella! Let's get the cameras. | Gabriella! Gabriella! | Black Box-1 | 2014 | |
| 32 year old pregnant woman, | 32 yaşında, 36 aylık hamile bayan. | Black Box-1 | 2014 | |
| Lost consciousness due to choking on food. | Yiyecek sebebiyle boğulurken bilincini kaybetmiş. | Black Box-1 | 2014 | |
| She has a head injury. | Kafa yaralanması var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Witnesses say she hit her head on the floor. | Görgü tanıkları başını yere vurduğunu söylüyorlar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Gabriella! Gabriella! | Gabriella! Gabriella! | Black Box-1 | 2014 | |
| What was going on down there? | Aşağıda neler oluyor? | Black Box-1 | 2014 | |
| Dr. Bickman performed an emergency cricothyroidotomy | Dr. Bickman, dünyaca ünlü opera sanatçısına... | Black Box-1 | 2014 | |
| With a steak knife. | Et bıçağı kullanarak. | Black Box-1 | 2014 | |
| Anyone seen Gabriella Mozza? | Gabriella Mozza'yı gören var mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| She'll need surgery for the head injury. | Kafa yaralanması için ameliyata girmesi gerek. | Black Box-1 | 2014 | |
| They rushed her into the O.R., Dr. Bickman. | Ameliyathaneye götürdüler Dr. Bickman. | Black Box-1 | 2014 | |
| And he didn't use the Heimlich maneuver because...? | Heimlich manevrasını uygulamadı çünkü...? | Black Box-1 | 2014 | |
| Maybe she had previous chest injuries. | Belki önceden geçirdiği bir göğüs yaralanması vardır. Hayır. | Black Box-1 | 2014 | |
| No. He didn't use the Heimlich because it's not flashy enough to get him on TMZ. | Heimlich'i kullanmadı çünkü bu, onu haberlere çıkaracak kadar önemli olmazdı. | Black Box-1 | 2014 | |
| The man is a publicity whore. | O herif tam bir reklam düşkünü. | Black Box-1 | 2014 | |
| Who? Bickman? My God. Loves his P.R. | Kim? Bickman mı? Tanrım. Halka ilişkilerde uzman. | Black Box-1 | 2014 | |
| Jabbing a steak knife into somebody's throat for P.R.'S sake? | Reklam için birinin boğazına et bıçağı dayamak mı? | Black Box-1 | 2014 | |
| He's... he's a gifted surgeon. | O yetenekli bir cerrah. | Black Box-1 | 2014 | |
| which, frankly, is not all that surprising. | Yani açıkcası bunların hiç biri şaşırtıcı değil. | Black Box-1 | 2014 | |
| A huge percentage of neurosurgeons are functional psychopaths. | Sinir cerrahlarının büyük bir bölümü psikopatlardan oluşuyor. | Black Box-1 | 2014 | |
| You know, if you want to know whether or not Bickman is really a dreamboat 1 | Bickman'ın ideal erkek mi yoksa klinik olarak kanıtlanmış bir psikopat mı... | Black Box-1 | 2014 | |
| The RPTC? Yep. | RPDDL? Evet. | Black Box-1 | 2014 | |
| I love it. I'm in. | Bayıldım. Ben varım. | Black Box-1 | 2014 | |
| The what? The Rosengard psychopath traits checklist. | Ne? Rosengard'ın psikopat davranışları doğrulama listesi. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's a list of personality traits used to assess | Birinin psikopat olup olmadığını belirleyen... | Black Box-1 | 2014 | |
| but if you ask me this morning... | Ama eğer bana sorarsan, bu sabah tüm erkekler öyle. 1 | Black Box-1 | 2014 | |
| Both pupils are equal and reactive to light. | Göz bebekleri eşit ve ışığa tepki veriyorlar. | Black Box-1 | 2014 | |
| All right, I want you to walkin a straight line towards me, heel to toe. | Küçük adımlarla bana doğru dümdüz ilerleyin. | Black Box-1 | 2014 | |
| The patient had an idiopathic syncopal event, Dr. Black. | Hastanın nedeni bilinmeyen baygınlıkları var, Dr.Black. | Black Box-1 | 2014 | |
| Hi, Mona. | Merhaba Mona. | Black Box-1 | 2014 | |
| So, what this means is that you fainted and we don't know why. | Bunun anlamı şu ki neden bayıldığını bilmiyoruz. | Black Box-1 | 2014 | |
| So, I see it happened this morning at a zumba? | Bu sabah zumba dansı yaparken bayılmışşsın? | Black Box-1 | 2014 | |
| Yes. That's my dance and fitness regime. | Evet. Dans ediyorum ve rejim yapıyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Very, very invigorating. | Çok canlandırıcı bir dans. | Black Box-1 | 2014 | |
| She's always criticizing my style... | Her zaman tarzımı eleştirir. | Black Box-1 | 2014 | |
| Although her father, my ex husband, | Babası yani eski eşim 27 yaşında biriyle evlenmesine rağmen... | Black Box-1 | 2014 | |
| She also had a car accident the other day. | Geçen gün bir de araba kazası geçirdi. | Black Box-1 | 2014 | |
| It was the parking garage at Neiman's. | Neiman'daki park yerindeydi. | Black Box-1 | 2014 | |
| There was a sale. People were driving crazy. | İndirim vardı. İnsanlar çılgın gibi araba kullanıyorlardı. | Black Box-1 | 2014 | |
| Do you know today's date, Mona? | Bugünün tarihini biliyor musun Mona? | Black Box-1 | 2014 | |
| Tomorrow's her birthday. | Yarın onun doğum günü. | Black Box-1 | 2014 | |
| Well, happy birthday. | Mutlu yıllar. | Black Box-1 | 2014 | |
| Wow, you look fantastic. | Harika görünüyorsun. | Black Box-1 | 2014 | |
| But I'd like to send you for a C.T., just to be on the safe side, okay? | Yine de emin olmak için seni tomografiye göndereceğim. | Black Box-1 | 2014 | |
| All right, well, as long as it doesn't take too long. | Uzun sürmediği sürece olur. Yapacak çok işim var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Well, we'll have you out of here in no time, okay? | Seni bir an önce buradan çıkaracağız. | Black Box-1 | 2014 | |
| Leo, will you take Mona down to radiology, please? | Leo, Mona'yı radyolojiye götürür müsün lütfen? | Black Box-1 | 2014 | |
| Gabriella Mozza. | Gabriella Mozza. | Black Box-1 | 2014 | |
| Small subdural hematoma, about 6 millimeters, no midline shift. | 6 milimetre büyüklüğünde küçük bir sert zar altı hematom, beyin hasarı yok. | Black Box-1 | 2014 | |
| She probably won't need surgery, but we'll monitor her ICP. | Muhtemelen ameliyata ihtiyacı yok ama kafa içi basıncını kontrol edelim. | Black Box-1 | 2014 | |
| Did you know, she hit her head when she fell? | Düştüğünde başını vurduğunu biliyor musun? | Black Box-1 | 2014 | |
| Really cracked the sucker. | Kafayı çatlatıyordu. Duymalıydın. | Black Box-1 | 2014 | |
| Carlotta said he's been sitting by his wife's bed, crying. | Carlotta, adamın karısının yanında oturduğunu ve ağladığını söyledi. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm not really an opera fan. | Pek opera hayranı sayılmam. | Black Box-1 | 2014 | |
| It's pretty much the one genre of musicthat doesn't do anything for me. | Hemen hemen ilgimi çekmeyen tek müzik türü. | Black Box-1 | 2014 | |
| I need to go scrub. | Gidip temizlenmem gerek. | Black Box-1 | 2014 | |
| Cold hearted and lacking empathy. | Duygusuz ve empati yoksunu. | Black Box-1 | 2014 | |
| Check. | Var. | Black Box-1 | 2014 | |
| Who's the hottie? | Bu seksi şey de kim? | Black Box-1 | 2014 | |
| Hey. I'm on my way to get results from the C.T. and blood work you ordered. | İstediğin tomografi ve kan testi sonuçlarını almaya gidiyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| How random that the life you spectacularly saved today | Bugün olağanüstü bir şekilde, rastgele hayatını kurtardığın kişinin... | Black Box-1 | 2014 | |
| happened to be Gabriella Mozza. | ...Gabriella Mozza olması çok ilginç. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, I'm sure if she pulls through, | Bunu atlatırsa, ona söyleyenin ilk sen olacağından eminim. | Black Box-1 | 2014 | |
| What were you doing at the Carlyle at 7:00 A.M., anyway? | Sabahın yedisinde Caryle'da ne yapıyordun ki? | Black Box-1 | 2014 | |
| Sex life... Impersonal, trivial, and poorly integrated. | Seks hayatı... Kişiliksiz, bayağı ve olumsuz bütünleşmiş. | Black Box-1 | 2014 | |
| Reagan? | Reagan? | Black Box-1 | 2014 | |
| They told me I could wait in here. | Burada bekleyebileceğimi söylediler.. | Black Box-1 | 2014 | |
| I came to tell you that... | Sana bir şey söylemeye geldim. | Black Box-1 | 2014 | |
| I'm lifting the ban on you and Esme seeing one another. | Esme ile birbirinizi görme yasağını kaldırıyorum. | Black Box-1 | 2014 | |
| Oh, thank you. You don't know how much this means to me. | Teşekkür ederim. Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin. | Black Box-1 | 2014 | |
| Esme has an assignment from her new school. | Esme'nin yeni okulundan bir ödevi var. | Black Box-1 | 2014 | |
