• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 7866

English Turkish Film Name Film Year Details
What's the problem? Sorun ne? Bu benim kavgam, tamam mı? Blackway-1 2015 info-icon
This is my fight, ok? Bu benim meselem, tamam mı? Senin değil, anladın mı? Blackway-1 2015 info-icon
Not yours, hear me? Sizin değil, duyuyor musun beni? Blackway-1 2015 info-icon
Well, it seems to be ours, now, doesn't it? Artık bizim meselemiz oldu, değil mi? Artık bizim de kavgamız gibi görünüyor, öyle değil mi? Blackway-1 2015 info-icon
Why are you doing this? Bunu neden yapıyorsun? Yapılması gerekiyor. Bunu neden yapıyorsun? Blackway-1 2015 info-icon
Needs to be done. Yapılması gerek. Blackway-1 2015 info-icon
Needs to be done. Yapılması gerekiyor. Yapılması gerek. Blackway-1 2015 info-icon
Hey, Sam, how are you? Selam Sam, nasılsın? Selam beyler. Merhaba, Sam, nasılsın? Merhaba, çocuklar. Blackway-1 2015 info-icon
How's it going, man? İyiyim. Nasıl gidiyor dostum? İyi. Nasıl gidiyor, dostum? İyi. Blackway-1 2015 info-icon
Hey, Dottie, beautiful. Dottie, selam güzelim. Nereye oturmamızı istersin? Dottie, güzelim. Blackway-1 2015 info-icon
Where do you want us to sit? Nereye oturalım? Cehenneme. Arkadaşların nereye isterse otursun. Blackway-1 2015 info-icon
All right, thanks. Pekala, teşekkürler. Kahve ister misin? Pekâlâ, teşekkür ederim. Kahve ister misin? Blackway-1 2015 info-icon
Yeah, some water for my pill. Evet, bir de ilaç içmek için biraz su. Evet, ilacım için de biraz su. Blackway-1 2015 info-icon
What's that for? Ne ilacı o? O ne için? Blackway-1 2015 info-icon
Your heart? Kalp için mi? Hayır, takımlarda sıkıntı var. Kalbin için mi? Hayır, aşağısı için. Blackway-1 2015 info-icon
Viagra? Ereksiyon hapı mı? Hayır. Viagra mı? Hayır. Blackway-1 2015 info-icon
It helps him piss. İşemesi konusunda yardımı oluyor. İşemek için hap mı alman gerekiyor? İşemesine yardımcı oluyor. Blackway-1 2015 info-icon
You have to take a pill to piss? İşemek için hap içmek mi zorundasın? Blackway-1 2015 info-icon
No, I have one stop pissing. Hayır, işememek için alıyorum. Hayır, işememek için içtim. Blackway-1 2015 info-icon
Here's some water. Al bakalım suyunu. Sağ ol. İşte suyun. Sağ ol. Pekâlâ. Pekâlâ. Blackway-1 2015 info-icon
Ok. Tamam. Pekala. Blackway-1 2015 info-icon
Just coffee, thanks. Sadece kahve, teşekkürler. Bana omlet, ona da tost. Sadece kahve, teşekkürler. Omlet ve kızarmış ekmek getir ona. Blackway-1 2015 info-icon
Ok. Tamamdır. Ben aç değilim ama. Tamam. Ama aç değilim. Blackway-1 2015 info-icon
An omelette and toast and... Yemen gerek. Bir omlet ve kızarmış ekmek ve... Blackway-1 2015 info-icon
Can I get a hamburger, a Philly cheese steak, Kaşar peynirli ve biftekli hamburger ve yanında da soğan halkası alabilir miyim? Bir hambuger, Philly bonfile sandviç ve soğan halkaları alabilir miyim? Blackway-1 2015 info-icon
Oh, what's your soup of the day? Günün çorbası nedir? Onunkinden ver işte. Bugünkü çorbanız nedir? Ona da ver aynısından. Blackway-1 2015 info-icon
Ok. Tamam. Teşekkürler. Tamam. Teşekkürler. Blackway-1 2015 info-icon
Cover your face. Yüzünü sakla. Yüzünü kapat. Blackway-1 2015 info-icon
Back in a minute. Birazdan dönerim. Hemen dönerim. Blackway-1 2015 info-icon
Les. Les. Selam Chris, nasılsın? İyiyim. Les. Merhaba, Chris, nasılsın? Blackway-1 2015 info-icon
I'm, I'm doing good. İyiyim. Dinle, Amy'nin anma törenine gelemediğim için çok üzgünüm, ama... Blackway-1 2015 info-icon
Listen, I'm sorry I never made it Bak, Amy'nin anma gününe gelemediğim için üzgünüm ama... Blackway-1 2015 info-icon
That's ok, you were inside, you couldn't. Sorun değil. Hapisteydin, gelemezdin. Ne zaman çıktın? Önemli değil, hapisteydin, gelemedin. Ne zaman çıktın? Blackway-1 2015 info-icon
A couple of months ago. Birkaç ay önce. 83 gündür ayık ve temizim. 2 ay önce. 83 gündür temizim şu an. Blackway-1 2015 info-icon
Good. Güzel. İyi misin? Evet. İyi. Blackway-1 2015 info-icon
Hey, are you ok? Sen iyi misin? Blackway-1 2015 info-icon
Let me see. Dur bakayım. Bir bakayım. Blackway-1 2015 info-icon
Tough guy, huh? Sert adamdı, değil mi? Çok da kötü değildi. Sert adam, ha? Blackway-1 2015 info-icon
That's not what you think. Bu sandığın şey değil. Önceden restoranda çalışırdım. Düşündüğün bu değil. Eskiden restoranda çalışırdım. Blackway-1 2015 info-icon
I was baking muffins. Fırında kek pişirirdim. Çörek pişirirdim. Blackway-1 2015 info-icon
Looking for Blackway. Blackway'i arıyorum. Onu nasıl bulabilirim? Blackway'i arıyorum. Nerede bulabilirim onu? Blackway-1 2015 info-icon
Didn't you just hear me? Dediğimi duymadın mı? 83 gündür temizim. Sen duymadın mı beni? 83 gündür temizim. Blackway-1 2015 info-icon
So, the last thing I need to know is where Blackway is. Yani? Yani Bilmem gereken son şey Blackway'in nerede olduğu. Yani? Yani bilmem gereken son şey Blackway'in nerede olduğu. Blackway-1 2015 info-icon
You used to work in a restaurant? Restoranda mı çalışıyordun? Evet. Restoranda mı çalışıyordun? Evet. Blackway-1 2015 info-icon
I was even gonna open my own place someday. Hatta bir gün kendi restoranımı bile açacaktım. Bir gün kendi mekânımı bile açacaktım. Blackway-1 2015 info-icon
Until the asshole that I was with snorted up all our money. Ta ki beraber olduğum göt oğlanı bütün paramı iç edene kadar. Ta ki takıldığım göt tüm paramızı burnundan çekene kadar. Blackway-1 2015 info-icon
What kind of food was it gonna be? Ne restoranı olacaktı? Basit şeyler ya. Blackway-1 2015 info-icon
Breakfast, lunch, coffee. Kahvaltı, öğle yemeği ve kahve. O nerede Chris? Kahvaltı, öğle yemeği, kahve. Blackway-1 2015 info-icon
Where is he, Chris? Nerede o, Chris? Blackway nerede? Blackway-1 2015 info-icon
Where is Blackway? Blackway nerede? Blackway-1 2015 info-icon
What I hear is, he's up at that Duyduğum kadarıyla 40. Otoyol'un orada sahibi olduğu eski otele gitmiş. Benim duyduğum, 40. güzergâhtaki eski motelinde kaldığı. Blackway-1 2015 info-icon
The Hylatt? Haylatt'e mi? Evet. Hylatt mı? Evet. Blackway-1 2015 info-icon
Listen, just watch yourself. Bak, kendine dikkat et. Her türlü boka bulaştığını duydum. Bak, dikkat et kendine. Artık tüm boktan işlere bulaştığını duyuyorum. Blackway-1 2015 info-icon
Meth, hillbilly heroin, all kinds of stuff. Meth, çakma eroin ve her türlüsü. Metamfetamin, çiftçi eroini, o tarz şeyler. Blackway-1 2015 info-icon
Who he's got working for him? Yanında kimler çalışıyor? İsimlerini bilmiyorum. Adamları kim? İsimlerini bilmiyorum. Blackway-1 2015 info-icon
I don't know. Tanımıyorum. Buralı değiller. Bilmiyorum. Buralı değiller. Blackway-1 2015 info-icon
You should open up a place like that in town. Bu kasabada öyle bir yer açmalısın. Blackway-1 2015 info-icon
We could use some good coffee. Güzel kahve iyi olurdu. Ve iyi şeyler. Blackway-1 2015 info-icon
And good anything. Ve güzel olan her şey. Blackway-1 2015 info-icon
Oh, you should, uh, let Roena deal with that. Bırak da Rowena bununla ilgilensin. Kes sesini Les. Bırak da onunla Roena ilgilensin. Kapat çeneni, Les. Blackway-1 2015 info-icon
Who's Roena? Rowena da kim? Roena. Küçük bal tatlısı, sevgilisi. Blackway-1 2015 info-icon
She works over there at the clinic. Kes sesini Les. Sağlık ocağında çalışıyor. Kapat çeneni, Les. Klinikte çalışıyor. Blackway-1 2015 info-icon
A nurse? Hemşire mi? Uzman doktor. Ben öyle duymadım ama. Hemşire mi? Teknisyen. Ben öyle duymadım. Blackway-1 2015 info-icon
Well, you heard wrong. Yanlış duymuşsun. Seni seviyorum Rowena. Yanlış duymuşsun. Rowennna, se, se, seni seviyorum. Blackway-1 2015 info-icon
Shut up Les you're not funny. Sus Les, bu hiç de komik değil. Kapat çeneni, Les. Komik değilsin. Blackway-1 2015 info-icon
What are you doing with her, Les? O kızla ne işin var Les? Kimle? O kızla ne yapıyorsun, Les? Blackway-1 2015 info-icon
Who? Kimle? O kızla. Blackway-1 2015 info-icon
Her. Kızla. Yardım ediyorum. Blackway-1 2015 info-icon
Helping her out. Yardım ediyorum. Karışmamalısın. Blackway-1 2015 info-icon
Shouldn't get involved. Bu işe bulaşmamalısın. Onun karşısına çıkma. Blackway-1 2015 info-icon
Don't get in his way. Yoluna çıkma. Blackway-1 2015 info-icon
That his truck? Onun kamyoneti mi? Hayır. Bu onun kamyoneti mi? Hayır. Blackway-1 2015 info-icon
He drives a silver monster truck. Büyük, gümüş renk bir kamyonet kullanıyor. Gümüş bir canavar kamyon sürüyor. Blackway-1 2015 info-icon
Quite a big operation, going on here. Burada büyük bir mevzu dönüyor. Burada büyük bir operasyon dönüyor. Bir sürü park yeri, bir sürü oda. Blackway-1 2015 info-icon
Plenty of parking space and, uh, lots of rooms. Bir sürü park alanı ve oda var. Blackway-1 2015 info-icon
Lots of young girls, probably. Bir sürü de genç kız vardır muhtemelen. Bunlar daha çocuk. Muhtemelen bir sürü genç kız da vardır. Blackway-1 2015 info-icon
Their just kids. Daha çocuklar. Piç. Blackway-1 2015 info-icon
Bastard. Piç herif. Blackway-1 2015 info-icon
When the sheriff sees this, he'll have to do something. Hayır, iyi bu. Şerif bu olanları gördüğünde bir şeyler yapmak zorunda kalacak. Yok, iyi. Şerif bunu gördüğünde bir şey yapmak zorunda kalacak. Blackway-1 2015 info-icon
He's not going to cross Blackway, that's why Blackway'e karşı çıkmayacak. Bu yüzden seni bunu görmen için gönderdi. Blackway ile uğraşmaz, bu yüzden seni o adama gönderdi... Neydi adı? Blackway-1 2015 info-icon
Scotty. Scotty. Scotty. Blackway-1 2015 info-icon
The only one that's gonna get this pig is, O domuzun icabına bakacak tek kişi, rüşvet veremeyeceği kişidir. Bu domuzla başa çıkabilecek tek şey, satın alamayacağı bir şey. Blackway-1 2015 info-icon
Ok, I'm gonna see what's going on. Neler döndüğüne bir bakacağım. Seninle geliyorum. Pekâlâ, gidip neler döndüğüne bakacağım. Blackway-1 2015 info-icon
Then I'll come with you. Ben de geliyorum. Burada kal. Blackway-1 2015 info-icon
You're gonna spill it! Çıkar şunu! Çıkar şunu kaltak. Dökeceksin! Orospu, sen dökeceksin! Blackway-1 2015 info-icon
It's all your fault, you did that. Bana ver! Senin suçun, sen yaptın. Hepsi senin suçun, sen yaptın bunu. Lütfen, biraz ver! Blackway-1 2015 info-icon
Come on, I need some! Hadi ama, muhtacım. Kes sesini. Blackway-1 2015 info-icon
Did he say who they were? Kim olduklarını söyledi mi? Hayır, yaşlı bir herifle onun oğlu. Kim olduklarını söylediler mi? Blackway-1 2015 info-icon
I don't know, some old fuck, Bilmiyorum, yaşlı sikiğin teki ve yanındaki bir çocuk. Blackway-1 2015 info-icon
Might have been his son, Murdoch wasn't sure. Yani Murdoch baba oğul olabileceklerini söyledi. Oğlu olabilir, Murdoch emin değildi. Blackway-1 2015 info-icon
Said he hadn't seen him before, or the girl. Kızı veya onları daha önce görmediğini söyledi. Çocuğu ya da kızı daha önce görmediğini söyledi. Blackway-1 2015 info-icon
Girl? Kız mı? Senin arayan o. Kız mı? Seni arayan o. Blackway-1 2015 info-icon
What girl's looking for me? Hangi kız beni arıyormuş? Ne için? Hangi kız beni arıyor? Neden? Bilmiyorum. Blackway-1 2015 info-icon
I don't know. Bilmiyorum. Sen ölü kızın dedesi misin? Babasıyım. Blackway-1 2015 info-icon
You the dead girl's grandfather? Ölü kızın dedesi misin sen? Babasıyım. Blackway-1 2015 info-icon
for having a few drinks after burying his daughter. Kızının cenazesinden sonra biraz içki içti diye bir babayı suçlayamam. Kızını gömdükten sonra birazcık içen bir adamı suçlayamam. Blackway-1 2015 info-icon
Put your window down. Camı aç. Bu acele nereye moruk? İndir camını. Blackway-1 2015 info-icon
Where you going in such a hurry, old timer? Bu aceleyle nereye gidiyorsun, ihtiyar? Blackway-1 2015 info-icon
Home. Eve. İçiyor muydun? Eve. İçiyor muydun? Hayır. Blackway-1 2015 info-icon
No. Hayır. Emin misin? Evet. Blackway-1 2015 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 7861
  • 7862
  • 7863
  • 7864
  • 7865
  • 7866
  • 7867
  • 7868
  • 7869
  • 7870
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact