Search
English Turkish Sentence Translations Page 7885
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I thought she was going to die like that. | Öylece öleceğini düşünmüştüm. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
She's much younger than me. | Benden çok çok gençti. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I had not done anything for her as her brother. | Abisi olarak elimden hiç bir şey gelmedi. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I thought she was going to die... | Ölecek sanıyordum. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
If you hadn't given her your bone marrow... | Ona iliğinizi vermeseydiniz... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
my Soo Kyung would no longer be a part of this world. | Soo Kyung'um bu dünyanın bir parçası olamayacaktı. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
What does that have to do with this? | Bununla ne ilgisi var? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I want to know how long it's been since I've become a monster. | Ne zamandan beri canavar olduğumu bilmek istiyorum. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You see... | Biliyorsunuz. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
The night you left the hospital after donating your bone marrow... | İlik naklinden sonra hastaneden ayrıldığınız gece... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
It rained that night. | ...yağmur yağıyordu. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You had found out that the manger from the foreign branch had taken the company money. | Yabancı şubedeki yöneticinin şirketten para kaçırdığını öğrenmiştiniz. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
It started that night. | O gece başladı. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
If you get angry when it rains... | Yağmur yağdığında sinirlenirseniz... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
blades start to grow out from your body. | ...vücudunuzdan bıçaklar çıkıyor. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Why are you laughing? | Neden gülüyorsunuz? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Are you joking? | Dalga mı geçiyorsun? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Does that make any sense? | Hiç mantıklı geliyor mu? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Then nobody who donates bone marrow would have a normal back. | İlik bağışı yapan hiç kimsenin sırtı normal değil diyorsun o zaman. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Where do you come up with that kind of nonsense? | Böyle saçma fikirleri nerenden uyduruyorsun? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Anyway, I... | Her neyse, ben... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I made up my mind. | ...kararımı verdim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'm going to die in your place. | Sizin yerinize öleceğim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I mean it. | Çok ciddiyim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You saved my sister. | Kız kardeşimin hayatını kurtardınız. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'm going to die for you. | Sizin için ölümü göze alırım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Whatever grows out of your body... | Vücudunuzdan ne çıkarsa çıksın... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'm never going to let you get hurt. | ...incinmenize asla müsaade etmeyeceğim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I won't dodge it anymore. | Bir daha yana kaçmayacağım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
No, dodge it. | Yok yok, kaç. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Make me angry. | Beni kızdır. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
It's not raining. | Yağmur yağmıyor. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
If it doesn't rain, it doesn't work. | Yağmur yağmazsa işe yaramaz. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
It's raining outside, make me angry. | Yağmur yağıyor. Hadi beni sinirlendir. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I got a call from the U.S. | Amerika'dan bir telefon aldım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Slap me. | Vur bana. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Representative Joo... Do it, bastard! | Efendim... Vursana o. çocuğu! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Our new item, Chromo, ranked number one in the world market. | Yeni ürünümüz, Chromo, dünya pazarında bir numara olmuş. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
In fact, even Bill Gates and President Obama have downloaded our games. | Bill Gates ve Obama bile oyunlarımızı indirmiş. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Congratulations, Representative Joo. | Tebrikler efendim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Aren't you happy? | Sevinmediniz mi? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Kim Seung Hwan, fighting! | Kim Seung Hwan, bastır! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You're so handsome, Kim Seung Hwan! | Çok yakışıklısın Kim Seung Hwan! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Fighting! | Bastır! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
This time, we are playing for the tablet PC. | Bu sefer, tablet bilgisayar için oynayacağız. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'll take the PC. | Bilgisayarını alacağım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Amps. | Amp. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Add the speaker. | Hoparlörü de ekle. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
That's expensive. | Bu çok pahalı. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
That's too much. | Fazla değil mi bu? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
If you are scared, get lost. | Eğer korktuysan, kaybol. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Call! Seung Hwan! | Haydi! Seung Hwan! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Jung Joon, in exactly 4 minutes and 59 seconds, I'll be giving you that speaker. | Jung Joo, 4 dakika 59 saniyede bu hoparlörü sana alacağım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Son Se Dong, come out. | Son Se Dong, dışarı gel. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Hurry, and get out. | Acele et de dışarı gel. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Se Dong... | Se Dong. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Se Dong. | Se Dong. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
What did I say? I knew it when she got hired... | Size demedim mi? İşe alındığı zaman... | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
There's something going on between those two. | ...bu ikisinin arasında bir şey olduğunu biliyordum. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
They can't separate private life from work. | Özel hayatlarını işe karıştırıyorlar. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
What the heck do you know? | Allahın belası, sen ne biliyorsun ki?! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
My son... It's dad. | Oğlum... Benim baban. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, come on down. | Evet, aşağı gel. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
The food isn't enough. | Sadece yemek yetmez. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
He needs money to get energized. | Para da ona enerji verir. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Aren't you going to eat? | Yemeyecek misin? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You don't like steak? | Biftek sevmiyor musun? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
No, I do. | Hayır, çok severim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Then why aren't you eating? | O zaman, neden yemiyorsun? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I can't eat because I'm nervous not knowing why you are buying me dinner. | Yiyemiyorum çünkü beni neden yemeğe çıkardığınızı bilmediğim için gerginim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I have something to ask you before the rain stops. | Yağmur dinmeden önce sana bir şey sormalıyım. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Did anything happen at Tae Hee's house? | Tae Hee'nin evinde bir şey oldu mu? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
What... | Ne gibi? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Did you hear anything from Chang's grandparents? | Chang'ın büyükbabasından bir şey duymadın mı? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Tell me everything you heard. | Duyduğun her şeyi anlat bana. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Even better if it's going to make me angry. | Beni kızdıracak bir şeyler söylersen daha iyi olur. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Make you angry? | Kızdırmak mı? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Just tell me everything you heard from the two of them. | Sadece İkisinden duyduklarını anlar yeter. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
The thing I heard the most is... | En çok duyduğum şey. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
'My beautiful Tae Hee...' | 'Benim güzel Tae Hee'm' | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I opened my eyes, and we are in heaven. | Gözlerimi açtım Kendimi cennette buldum. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry I'm late from staying out too long. | Dışarıda çok oyalandığım için özür dilerim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Thief! Son Se Dong, it's okay. | Hırsız! Son Se Dong, Bırak. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You chased him until now? | Bu saate kadar onu mu kovaladın? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Because of Chang's mom. | ...Chang'ın annesi için. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Wait up! | Hey! Beklesene! | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Take it off. Who told you to wear this? | Çıkar! Bunu nasıl giyersin? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Hong Bin! | Temsilcim. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
And what else? | Daha başka? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
'Tae Hee, eat a lot.' | 'Tae Hee çok ye.' | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
'Eat until your stomach bulges out.' | 'Karnın patlayana kadar ye.' | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
And this is what Grandpa told me to tell you when I get a chance. | Bir de büyükbabanın fırsatını bulur bulmaz söyle dediği bir şey var. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Never mind. I shouldn't say it. | Neyse. Söylemesem daha iyi. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
I'm going to get mad. | Delirtme adamı. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
You want to die? | Canına mı susadın? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
He wanted to know how you would feel about giving them Chang, and starting anew. | Chang'ı onlara verip yeni bir başlangıç yapmak için ne düşünürsünüz merak ediyorlar. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
He asked me to tell you not to hate your dad. | Babanızdan nefret etmemenizi istedi. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Looking at Chang all grown up, he said he understands how he must have felt. | Chang'ı büyümüş olarak görünce babanızın ne hissettiğini anladığını söyledi. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Stay still. | Kıpırdamayın. | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |
Understand him? | Onu anlamak mı? | Blade Man-1 | 2014 | ![]() |