Search
English Turkish Sentence Translations Page 8298
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
At least here we have a clear vision. | En azından temiz görüş alanımız var. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
We can see if something is coming. | Gelen bir şey olursa görebiliriz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Do you really think the girl has a chance? Course. | Kızın kurtulama şansı var mıdır sence? Elbette. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
If we can make it in time. | Zamanında başarabilirsek. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
I hope we find the phone. I hope it is not broken. | Umarım telefonu buluruz ve umarım kırık değildir. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Why do you bother? What? | Niye dert ediniyorsun? Anlamadım. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
If the girl dies or not. Fuck off. | Kızın ölüp ölmemesinden sana ne? Git başımdan. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
One less person to drive the car, eat and breathe, and fart holes into the climate. | İnsan dediğin araba sürer, yer, içer, soluk alır ve havaya gaz salar. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Anyway will it be better for her to die? | Ölüm onun için daha mı iyi olur acaba? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Do not need to see the end of the world. How old is she? 17? 18? | Dünyanın sonunu görmesi mi gerek? Kaç yaşındadır acaba? 17 18? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Hey, it's never too late to abort her. | Yaşamını bitirmek için çok geç olmamış henüz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Shut up. Stop. Stop it now. | Kes sesini, kes. Kes şunu! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
What's wrong? Shut up. | Ne oluyor ya? Çeneni kapat. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
That was the biggest mistake of my life. | Ömrümün en büyük hatasıydı. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Where you think you're going? | Nereye gittiğini sanıyorsun sen? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Let's get together, ok? Good. | Bir arada olalım tamam mı? Güzel. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Didn't do too badly, did we? Not too bad. | Fena yapmamışız değil mi? Çok kötü sayılmaz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
And now I could drink. | Artık bir şeyler içebilirim. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Well actually. I think we still have a bottle of rum around. | İyi olur. Sanırım buralarda bir şişe rom olacaktı. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
I'll get some glasses. | Bardakları getireyim. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Landscape is absolutely amazing here. Yeah. | Buralarda muhteşem bir manzara var. Öyle. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
But next time I will go somewhere else. | Ama gelecek sefere başka bir yere gideceğim. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Hey! Let me in. Please. Open the door. Quickly. | İçeri gireyim, lütfen. Kapıyı açın, çabuk. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Oh, God. Urs. | Aman Tanrım, Urs! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Mr. Krakauer, please help me. Listen, you need treatment. | Bay Krakauer, lütfen bana yardım edin. Dinle, tedavi olman lazım. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Listen, we can help you. | Bak sana yardım edebiliriz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Help. I need a doctor, just I need a doctor, please. | Yardım edin. Bana doktor bulun, sadece doktor lazım, lütfen. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Birte. | Birte! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Call her. Birte? Are you in there? | Seslen ona. Birte! İçerde misin? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Go in! | Gir içeri! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Go in! | İçeri gir! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Nothing, no Birte no satellite phone. | İçeride bir şey yok. Ne Birte ne de uydu telefonu. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
And? Nothing. What now? | Ne oldu? Hiçbir şey yok. Şimdi ne yapacağız? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
I do not know where she was. | Nerede olduğunu bilmiyorum. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
We're going up. | Yukarı çıkıyoruz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Move it. | Kımılda biraz. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Birte? | Birte? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
It must be under her. | Altında olmalı. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Slowly. Careful. | Yavaşça, dikkatli ol. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Oh, God. | Aman Tanrım! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
What happened to her, Falk? | Ona ne oldu Falk? | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Falk. Shut the hell up. | Falk. Kapa çeneni. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Put it down there. | Yere bırak. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
It's urgent. We need a rescue helicopter at the Glaciers Research Station. | Acil durum. Buzul Araştırma İstasyonuna kurtarma helikopteri lazım. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Evacuation of seven. One is badly injured about 20 years old. | Yedi kişinin tahliyesi gerekiyor. Biri 20 yaşlarında ağır yaralı. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Probably sepsis. Hurry up! | Muhtemelen mikrop kapmış. Acele edin! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
That's our station. Here, take the phone. Let's go. | İstasyonumuz orası. Telefonu al. Gidelim. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Tanja. | Tanya. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
Janek come. Come on. | Janek gel, gel. | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
No, don't! | Hayır yapma! | Blutgletscher-1 | 2013 | ![]() |
MARCH | MART | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Will you miss me? | Beni özleyecek misin? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
No, I've got enough friends to keep me occupied. | Hayır, beni meşgul edecek yeterince arkadaşım var. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Will you miss me? | Peki sen beni özleyecek misin? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
It's only for two weeks. Yeah, but still... I'll miss you. | Altı üstü iki hafta ayrı kalacağız. Biliyorum, ama yine de özleyeceğim. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
At least you'll be somewhere else. I'll be here. Boring! | En azından sen farklı bir yerde olacaksın. Ben burada kalacağım. Ne sıkıcı! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
A two week placement in Blankenberge, it'll be fun. | Blankenberge'de iki hafta, çok eğlenceli olacak. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Come on. I'm not ready. | Hadi ama. Henüz hazır değilim. 1 | Bo-1 | 2010 | ![]() |
It stinks in here. 1 | Burası iğrenç kokuyor. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
I've been sacked. Why? | İşten atıldım. Neden? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Customers complained I wasn't patient enough, | Müşteriler, dertlerini dinlemek için... | Bo-1 | 2010 | ![]() |
that I didn't listen to their stories. | ...yeterince sabırlı olmadığımı bildirmişler. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
That's not what a call centre's for, there are other numbers for that. | Çağrı merkezlerinin işi bu değil, o işlere özel numaralar var. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
High five. | Çak bakalım. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Come on, Junior. Bath time. I don't want a bath. | Hadi, Junior. Banyo vakti. Banyo yapmak istemiyorum. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
It's 7 o'clock, Junior. Go and have a bath. | Saat 7 oldu, Junior. Kalkıyor ve banyo yapıyorsun. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Mum, I haven't got any decent trousers any more. | Anne, hiç uygun pantolonum kalmadı. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Deborah, now really isn't the time. You're going to have to wait. | Deborah, şimdi hiç zamanı değil. Biraz beklemek zorundasın. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
It's never the time, it's driving me crazy. | Ne zaman zamanı oldu ki? Artık kafayı yiyeceğim. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
If I need something, I have to beg. Things are a bit difficult now. | İhtiyacım olduğunda, yalvarmam gerekiyor. Sıkıntılı günler geçiriyoruz. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
It's not for long. You keep on saying that. | Ama fazla sürmez. Sürekli böyle diyorsun. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
We were staying three weeks. And we're still here. | Üç hafta kalacaktık. Ama hâlâ buradayız. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Be glad Grandpa lets us live here. Yeah! | Burada yaşamamıza izin verdiği için büyükbabana minnettar olmalısın. Tabii! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
I'll wash your hair. Don't want it washed. | Saçlarını yıkayacağım. İstemiyorum. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Wanna walk around with stinky hair? Yes. | Kötü kokulu saçlarla dolaşmak mı istiyorsun? Evet. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Come on. | Haydi gel bakalım. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Cool. | Vay be! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Have you got a light? | Ateşin var mı? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Did you want a light? Yeah. | Ateş mi istedin? Evet. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
You live on my street, don't you? | Bizim sokakta oturuyorsun, değil mi? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Do you live in Tulpstraat? Yes, at number 9. | Tulpstraat'ta mı kalıyorsun. Evet, 9 numarada. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Actually, my grandfather lives there and we're living with him. | Aslında, dedem orada kalıyor, biz de onunla kalıyoruz. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Right. Thanks, neighbour. | Peki. Sağ ol, komşu. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Deb! | Deb! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Well? Do they fit? Dunno. | Nasıl? Üzerine oldu mu? Bilmiyorum. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Yes... Yes, they look really nice. Get those. | Tamam... Tamam, güzel oldu. Al bunu. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Not going to buy them after all? No, I wasn't that keen on them. | Almayacak mısın? Yok, o kadar hevesli değildim zaten. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
You fuckin' slut! Get out! | Seni adi kaltak! Çık dışarı! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Your poor lip. | Dudağında bir şey var. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Wanna a fag? | Bir fırt ister misin? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Fancy going out somewhere? | Var mısın felekten bir geceye? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Yeah, OK. | Olur. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Look at all these people. That's OK, I know someone. | Şu sıraya bak. Dert etme, tanıdığım var. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Hi Maxi! Hi Jen. | Selam Maxi! Selam Jen. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
How are you? Come in. | N'aber? Geçin. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
I'm going to get something to drink, what do you want? | İçecek bir şeyler alacağım, sen ne istersin? | Bo-1 | 2010 | ![]() |
What are you having? A gin and tonic. | Sen ne alacaksın? Bir cin tonik. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
I'll have the same. | Ben de aynısından alayım. | Bo-1 | 2010 | ![]() |
But you paid for the taxi. I'm not gonna pay. Watch me, girl! | Ama taksi parasını da sen verdin. Ödeyeceğimi kim söyledi? İzle güzelim! | Bo-1 | 2010 | ![]() |
Who was that guy? No idea. | Kimdi o çocuk? Hiç bir fikrim yok. | Bo-1 | 2010 | ![]() |