Search
English Turkish Sentence Translations Page 8581
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
We will lay it in the ground like seed. | Biz tohum gibi toprağa bunu koyacağız. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
How should I weep for you, how should I not mourn for you, | Senin için nasıl ağlamalıyım, senin için nasıl yas tutmalıyım, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
when everything in this world has ended for me? | bu dünya benim için ne zaman sonlanacak? | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
How should I not rejoice, when you have returned glittering. | Nasıl neşeleneyim, senin ışığın söndüğü zaman. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
You left as a great hero and returned as a great martyr. | Sen muhteşem bir kahraman olarak gittin ve muhteşem bir şehit olarak döndün. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
You're returning bigger as you were when you left. | Sen her zaman olduğun gibi büyük döndün. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
How could we not glorify you today, | Bugün seni nasıl yüceltebiliriz, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
when you are rising to the clouds with the rain of our tears, | gözyaşlarmız yağmurla birlikte bulutlara yükseldiğinde, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
to accept the upper crown, and leave us in this blind world, | ve üstündeki tacınla ayrıl, ve bu kör dünyadan bizi terk et, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
where Stefan will be out eyes? | gözlerin Stefan olacak! | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Help us, oh Lord, that the ruined to to ashes from ashes it rises, | Tanrım, bize yardım et, harap olan küllerden yükselip, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
that the disunited unites, that the blind sees, | bu dağınıklık birleşip, körler görsün, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
that the killed, tortured, burned down, slaughtered, downtrodden, hung | onlar öldürüldü, işkence gördü, yandı, kesildi,ezildi, asıldı.. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
and torn apart, in known and unknown graves buried, | ve paramparça edildi, bilinen ve bilinmeyen mezarlara gömüldü, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
from all the graves risen, entire Serbia comes under one crown. | tüm Sırbistan bir taç altına gelsin. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
You have lost your bodily eyes, but you have not seen with the clerical ones. | Sen bedensel gözlerini kaybetmişsin rahiplere has gözlerle göremezsin. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Are you listening to me? I think I am slowly starting to see. | Beni dinliyor musun? Yavaş yavaş görmeye başladığımı düşünüyorum. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
A blind can be deceived by a lot of things. Something is warming you and you're hoping, | Kör biri bir çok şekilde aldatılmış olabilir. Bir şey seni ısıtıyor ve umuyorsun, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
it's shining. | o parlıyor. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
I think I see. What do you see? | Ben görüyorum. Ne görüyorsun? | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
A man that is leaving for a path. Which path? | Yolda terkedilen bir adam! Hangi yol? | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
I can see that he has trespassed a border . I don't see him anymore. | Onun sınırda suç işlediğini görebiliyorum. Artık onu göremiyorum. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Look more carefully beyond this border. | Bu sınırın ötesine daha dikkatli bak. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
I only see a spider crawling along the path. | Ben sadece bir örümceğin yol boyunca yürüdüğünü görüyorum. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Look closer at this spider. Are you going to say it's a human? | O örümceğe daha yakından bak. Bir insan olduğunu mu söylüyorsun? | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Do you know which human this spider is? | Bu örümcek hangi insandır, biliyor musun? | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
We have to try to look over the upper border | Sınıra üstten bakmayı denemeliyiz.. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
which is glaringly evading us. Which we were shown by, | hangisi ışıl ışıl bize kaçıyor. Hangisini görebiliyoruz, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
towards which he led us and across which | hangisi doğruya götürür ve hangisi üzerimizde, | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
he left for the golden worlds Lazar. | o soldaki altın dünya, Lazar. | Boj na Kosovu-1 | 1989 | ![]() |
Horsin' Around is filmed before a live studio audience. | Horsin' Around çekimleri seyirci önünde gerçekleştirilir. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Mondays. | Ah pazartesileri. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Where? I'd love hay. | Hani nerede? Samana bayıIırım. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
In 1987, the situation comedy Horsin' Around | 1987'de sitkom dizisi Horsin' Around ABC'de yayınlanmaya başladı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
The show, in which a young, bachelor horse | Dizide genç ve bekar bir atın... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
is forced to reevaluate his priorities 1 | ...üç çocuğu yetiştirmeyi kabul ettiği zaman... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
when he agrees to raise three human children, | ...önceliklerini değiştirmek zorunda kalması konu edilmiş. 1 | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
was initially dismissed by critics | Önceleri eleştirmenler tarafından... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
as broad and saccharine and not good, | ...çok geniş, yapmacık ve iyi değil denilse de... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
but the family comedy struck a chord with America | ...buna rağmen Amerika'da bir dikiş tutturdu ve yolculuğunu dokuz sezon sürdürdü. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
The star of Horsin' Around, BoJack Horseman, | Horsin'Around'ın yıIdızı BoJack Horseman, bu akşamki konuğumuz. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Welcome, BoJack. | Hoş geldin, BoJack. Burada olmak çok güzel, Charlie. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Sorry I was late. The traffic... | Kusura bakma, geciktim. Malum trafik... Gerçekten hiç sorun değil. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I parked in a handicapped spot. | Özürlü yerine parkettim. Umarım sorun olmaz. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You parked in a... | Özürlü yerine mi... Üzgünüm, engelli yeri. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Is that the proper nomenclature? | Uygun kelime buydu değil mi? Belki de arabanın yerinin değiştirmelisin. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
No, I don't think I should drive right now. | Hayır, bence şuan direk gitmeliyim. Felaket sarhoşum. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You're telling me that you're drunk right now? | Bana sarhoş olduğunu mu söylüyorsun? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Is it just me, or am I nailing this interview? | Bana mı öyle geliyor yoksa bu röportajda yardırıyor muyum? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I kind of feel like I'm nailing it. | Bana yardırıyormuşum gibi geldi. Evet. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Anyway, we were talking about Horsin' Around. | Neyse Horsin' Around hakkında konuşuyorduk. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
To what do you attribute the show's wide appeal? | Dizini büyük tepki çekmesini neye bağIıyorsun? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Charlie, listen, you know, | Charlie, dinle. Bu günlerde Horsin' Around hakkında boktan şeyler... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
but at the time, I can tell you... | ...söylendiğini biliyorum, ama aynı zamanda sana söyleyebilirim ki... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Is it okay to say "shit"? Please don't. | "Boktan şeyler" desem sorun olur mı? Lütfen deme. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
'Cause I... I think the show's | Çünkü, bence aslında dizi baya havalıydı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
It's not Ibsen, sure, | Tabi bir Ibsen değildi ama birçok insana göre... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
life is just one long, hard kick in the urethra, | ...hayat sadece uzun bir yol ve üretraya bir tekmeden ibaret,... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
and sometimes when you get home | ...ve bazen üretraya tekme attığın uzun bir günden sonra eve geldiğinde... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
you just want to watch a show about good, likable people | ...sadece güzel, sempatik ve birbirini seven insanlar hakkında dizi izlemek istiyorsun. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
where, you know, no matter what happens, | Ne olursa olsun otuz dakikanın sonunda, her şey değişiyor. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You know, because in real life... | Çünkü gerçek hayatta... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Did I already say the thing about the urethra? | Üretra hakkındaki şeyi söylemiş miydim? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Well, let's talk about real life. | Hadi biraz da gerçek hayat hakkında konuşalım. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
What have you been doing since the show's cancellation | Dizinin on sekiz yıI önce iptal edildiğinden beri neler yapıyorsun? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
That's a great question, Charlie. | Bu çok güzel bir soru, Charlie. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Morning, sunshine. | Günaydın, hayatım. Niye suratın asık, oda arkadaşım? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
First of all, we're not roommates. | Öncelikle, biz oda arkadaşı değiliz. Sen benim misafirimsin. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Well, we don't need to put labels on things. | Buna bir etiket koymamıza gerek yok. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You sleep on my couch, and you don't pay rent. | Benim kanepemde uyuyorsun ve kira vermiyorsun. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I've had tapeworms that were less parasitic. | Daha az parazit yapan ilaçlarım vardı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I don't even remember why I let you | Sana niye ilk seferinde benimle kalmana izin verdiğimi bile hatırlamıyorum. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Because my parents kicked me out, | Çünkü ailem beni evden attı ve gidecek bir yerim yoktu... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
and even though you don't want anyone to know it... | ...ve senin de kimsenin bilmesini istemediğin şekilde... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You secretly have a good heart. | ...gizli bir iyi kalbin vardı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
You told me they didn't approve | Bana, ailenin senin "Alternatif Yaşam Tarzını" onaylamadığını söyledin. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I thought you were, like, | Ben senin gezgin, genç eşcinsel tiplerden olduğunu sanmıştım. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I didn't realize by "alternative lifestyle" | "Alternatif Yaşam Tarzınının" tembellik yapmak olduğunu fark etmemiştim. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
That's on you for making assumptions. | Bu da senin varsayım yapma şeklin. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Also, if you're looking for the Toaster Strudels, | Bu arada Meyveli Tostları arıyorsan, dün gece kafam iyiydi o yüzden hepsini yedim. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Did you say you've had tapeworms? | Az önce ilaçlarım mı var dedin? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Thanks for meeting me here. | Benimle burada buluştuğun için sağol. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I would have invited you to my office, | Seni ofisime davet edecektim ama elektrik şirketi elektriğimizi kesti. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
That's unfortunate. | Ne talihsizlik ama. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Just an issue with the bank | Sadece banka ile sorunumuz var ve içinde hiç para olmamasıyla. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Now, as you know, Penguin is very eager | Şimdi bildiğin gibi, Penguen senin anılarını halka açmaya çok hevesli... | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
but you keep missing your deadlines. | ...ama sen teslim tarihini kaçırırsan olmaz. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
I know, and I'm sorry, | Biliyorum, üzgünüm ama büyük bir gelişme kaydettim. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
The BoJack Horseman Story, 1 | BoJack Horseman'in Hikayesi, yazan BoJack Horseman. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Chapter one. | Birinci bölüm. Birinci bölüm. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Chapter... | Birinci... Bölüm. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Look, we really need a bestseller here at Penguin. | Bak, gerçekten Penguen'de en çok satanlara girmemiz lazım. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Things are not that great for me, money wise. | İşler benim açıdan çok iyi değil, para bakımından. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Aren't you an editor at a major publishing house? | Büyük Yayınevi'nin editörü değil miydin sen? Evet, yayınevinin. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
When was the last time you saw a book? | En son ne zaman bir kitap gördün? Galiba geçen gün biri parkda okurken görmüştüm. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
but it turned out it was a takeout menu. | Ama sonradan menü olduğu ortaya çıktı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
We're living month to month here. | Burada aydan aya yaşıyoruz. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
We're kind of counting on your autobiography | Senin otobiyografinin şirketi kurtarması için gün sayıyoruz. Baskımız yok. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
That's actually a lot of pressure. | Aslında bu çok büyük bir baskı. | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |
Have you considered working with a ghostwriter? | Hiç bir gölge yazarla çalışmayı düşündün mü? | Bojack Horseman-1 | 2014 | ![]() |