Search
English Turkish Sentence Translations Page 8876
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Got to go back to L.A. | Los Angeles'a dönmem gerek. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
That's a bit of bad luck. What a shame. | Şanssızlık oldu. Ne yazık. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You're leaving? I'm sorry. | Gidiyor musun? Kusura bakma. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
But it's Christmas, and I bought you a present. | Ama Noel'deyiz, sana hediye almıştım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I can run home and get it. No need. | Bir koşu eve gidip getireyim. Gerek yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'll be back on Christmas day. | Noel gününe dönerim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Can I, uh... oh, no, no, no. | Şeyse ben yemeği... Yok, gerek yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Don't be silly. We've got this. | Saçmalama, biz hallederiz. Sağ olasın genco. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I meant it. I'll be back. | Sözümde duracağım, döneceğim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I got you a present, too, | Ben de sana bir hediye almıştım ama paketleyecek zamanım olmadı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You need a new phone. | Sana yeni bir telefon lazım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Is that a smartphone? | Akıllı telefon mu? Seninkinden akıllı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I hope it's not smarter than me. | Benden akıllı değildir umarım. Çok düşüncelisin, teşekkür ederim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Be careful. Always. | Dikkatli ol. Her zaman. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mr. District Attorney, thank you for coming. | Savcı Bey, geldiğiniz için teşekkürler. Fazla vaktim yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
The wife and I have tickets | Eşimle, Disney Salonu'ndaki Mesih oyununa biletimiz var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
This Waits fiasco. | Şu Waits fiyaskosu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
The district attorney and L.A.P.D. | Savcıyla Los Angeles Polisi saat altı haberinde birbirini kötülüyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Undermines public confidence. | Bu durum, halkın güvenini zedeler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
And it's not doing anything | Raynard Waits'i yakalamamıza da hiç faydası dokunmuyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Cooperation is always preferable to conflict. | Çatışma karşısında işbirliği daima daha iyidir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Your copy? | Sendeki kopyası mı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Waits' escape while in L.A.P.D. Custody. | Waits'in Los Angeles Polisi'nin elinden kaçışını gösteriyor sonuçta. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, it certainly shows you ordering Detective Bosch | Dedektif Bosch'a, Waits'in kelepçelerini gevşetmesini emrettiğini gösterdiği kesin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
And once the shooting starts, | Halden anlamayan bir gözlemci... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
the unsympathetic observer might conclude you were... | ...çatışma başladığında gidip... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
What's the word? | Nasıl derler? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
...cowering behind Escobar | ...Waits ölümcül atışı yaptığında Escobar'ın arkasında saklandığını düşünebilir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You stand a good chance of becoming L.A.'s next mayor. | Los Angeles'ın bir sonraki belediye başkanı olma yolunda öndesin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I did until a few days ago. | Birkaç gün önceye kadar öyleydi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, if we catch Waits quickly, | Waits'i çabucak yakalarsak beyazların Batı Yakası yine cebinde. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
As long as the video doesn't come out... | Video ortaya çıkmadığı sürece. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
L.A. is a three piece suit. | Los Angeles üç parçalı takım elbise gibidir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Black, white, and brown. | Siyahlar, beyazlar ve kahverengiler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You need two out of three | Bu şehrin belediye başkanı olman için üçünden ikisini ikna etmen gerek. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
My endorsement would go a long way | Benim desteğimin siyahilerin arasında... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
in the black community. | ...hatrı sayılır bir etkisi olur. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Everyone knows I've been a fierce critic | Herkes şimdiki emniyet müdürünü acımasızca eleştirdiğimi biliyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Where is he from originally? | Aslen nereliydi? Boston'lu mu? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Philly. | Philadelphia. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
It's crucial the next chief be a native angeleno, | Gelecek müdürün buranın yerlisi olması... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
someone from within the department | ...teşkilatın içinden, rütbelerde adım adım yükselen... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
who's risen through the ranks. | ...birisi olması çok önemli. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
That would be a wise choice. | Bu iyi bir seçim olur. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Enjoy "The Messiah." | Mesih'te iyi seyirler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I understand they have | Duyduğum kadarıyla... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
a particularly fine tenor this season. | ...bu sezon kadroya harika bir tenör almışlar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He'll fuck you if he can. | Fırsatı olsa anında sikmeye kalkar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No doubt. | Ona ne şüphe. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
That's Stokes. | Şu Stokes. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mank, it's Harry. | Mank, ben Harry. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Harry. How's it going? | N'aber Harry? Nasıl gidiyor? Edgar'la araba yıkamadayız. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You got a unit can back us up | Bir tanıkla görüşeceğiz de, kaçarsa diye verebileceğin yedek bir ekip var mı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Pico and Beverly Glen? | Pico'yla Beverly Glen'in orası mı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I'll, uh, I'll call West L.A. | Evet, Batı karakolunu arayayım. Duyulsun istemiyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Work with coppers I know. | Tanıdığım birileri olsun. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
All right. | Olur, bir araç göndereyim o zaman. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Edge and Brasher. | Edge'le Brasher. Sıkıntı olur mu? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No problem. | Sıkıntı yok. Tamamdır, anlaşıldı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
New cellphone? | Telefon yeni mi? Eski eşimden bir hediye. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Didn't know they still made flip phones. | Hâlâ kapaklı telefon ürettiklerini bilmiyordum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Just for guys like me. | Sadece benim gibiler için. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Lot of these car wash guys are on the run | Burada çalışanların çoğu kaçak. En çok da Göçmen Bürosu'ndan kaçıyorlar. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
They make us, could be mayhem. | Bizi görürlerse ortalık karışabilir. Bu yüzden görmelerini istemiyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Keep it simple. Low key. | Aşırıya kaçmayın, alçaktan uçun. Silah işi ne olacak? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Stokes' record says no guns. | Stokes'un sabıkasına bakılırsa gerek yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We just want to ask him a few questions. | Sadece bir iki soru soracağız, olay çıkarmaya gerek yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
That's Stokes'. Silver Porsche. | Şu Stokes, gümüş rengi Porsche'un yanındaki. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yo, 5 0, 5 0! | Aynasızlar, aynasızlar! Polis var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Shit! Damn it! | Siktir, lanet olsun! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Stop, asshole! Stop! | Dursana piç kurusu! Dur! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Stop! Hey! | Dur diyoruz sana! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Damn it! | Lanet olsun! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Did you hear what I said?! | Dediğimi duydun mu? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I told you I just want to ask you some questions. | Sadece birkaç soru soracağız dedim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
About what? Aah! | Neyle ilgili? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh! You okay, partner? | İyi misin ortak? İyiyim ben, sen git. Koş. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Son of a bitch. | Onun bunun çocuğu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Red, red, red. He's going out the back. | Kırmızı alarm, arkaya dolaşıyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He took an alleyway! | Ara sokağa girdi! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
6 William 21. | 6 William 21. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Officers in foot pursuit, | Polis memurları yayan takipte. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
north bound Beverly Glen, Pico, | Beverly Glen, Pico'dan kuzeye doğru... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
on an ADW on a P.O. suspect. | ...şartlı tahliye edilmiş silahla saldırı zanlısının peşindeler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Suspect is male, white, approximately 34 years of age. | Zanlı erkek, beyaz, yaklaşık otuz dört yaşında. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Requesting backup and airship. | Destek ekip ve helikopter istiyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Jerry. He went in to one of these apartment complexes, | Jerry. Araba yıkamanın kuzeyindeki apartman komplekslerinden birine girdi! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Go in the garage. | Garaja gir. Bir araç arıyor olabilir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Stop right there. | Olduğun yerde kal. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
What did I say? | Sana ne dedim? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Stop right there. Don't move. | Olduğun yerde kal, kıpırdama. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Turn around. | Arkanı dön. Arkanı dön, ellerini duvara yasla! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I tell you not to move, you don't fucking move! | Sana kıpırdama diyorsam kıpırdamayacaksın amına koyduğum! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Don't move! Don't move! | Kıpırdama! Kıpırdama! Kıpırdayayım deme sakın! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Don't shoot, man! Don't shoot! | Ateş etme dostum! Ateş etme! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Don't move! Don't shoot! | Kıpırdama! Ateş etme! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Get on the ground. I didn't do it! | Yere yat. Ben yapmadım! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Get on the fucking ground. Grab that ground! | Sana yere yat dedim. Yat şuraya! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I didn't do it! Shut your fucking mouth. | Ben bir şey yapmadım! Kapa lan çeneni. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I didn't do it, man! | Ben bir şey yapmadım dostum! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |