• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 8971

English Turkish Film Name Film Year Details
Certainement. Kesinlikle. Boulevard-1 2014 info-icon
Remember it? Hatırlıyor musun? Hatırlıyor musun? Hatırlamaz mıyım. Boulevard-1 2014 info-icon
Of course I do. Tabii ki hatırlıyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
Winter of 1977. 1977 kışı. 1977 kışıydı. Fine Arts'ta izlemiştik. Boulevard-1 2014 info-icon
We saw it at the Fine Arts. Güzel Sanatlarda görmüştük. Boulevard-1 2014 info-icon
You, in your exquisite way, Sen, zarif bir şekilde... İnce yorumunla bütün filmi sahne sahne açıklamıştın bana. Boulevard-1 2014 info-icon
you explained the entire movie to me scene by scene. ...tüm filmi, bana sahne sahne açıklamıştın. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sure the rest of the people in the café loved that, Kafedekiler de sevmiştir eminim... Kafedeki herkesin beğendiğine eminim... Boulevard-1 2014 info-icon
but it was kind of wonderful. ...ama bu gerçekten harikaydı. ...ama harikuladeydi. Boulevard-1 2014 info-icon
The restaurant? Restoran mı? Restoran? Sub Stop? Boulevard-1 2014 info-icon
Sub Stop? Sub Stop mı? Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sorry I lied about it. Yalan söylediğim için özür dilerim. Yalan söylediğim için üzgünüm. Boulevard-1 2014 info-icon
You always watch this. Her zaman bunu izliyorsun. Hep bunu izliyorsun. Boulevard-1 2014 info-icon
Because it's you. Çünkü bu, sensin. Çünkü sen varsın. Boulevard-1 2014 info-icon
That friend of yours who manages the restaurant, she called me. Arkadaşının tanıdığı, restoranın yöneticisi beni aradı. Restoranın müdürü olan arkadaşın beni aradı. Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah? Yeah, she's gonna try me out. Öyle mi? Evet, beni deneyecekmiş. Boulevard-1 2014 info-icon
Just she says I need a white shirt and black pants. Sadece, beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon istiyor. İş için beyaz gömlek ve siyah pantolon giymeliymişim. Boulevard-1 2014 info-icon
I have black jeans, but I think she means a button up shirt. Siyah pantolonum var, ama düğmeli bir gömlek de istiyor. Siyah kotum var ama sanırım frak gömleğini kastediyor. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sure she does. İstemiştir. Kesin öyledir. Boulevard-1 2014 info-icon
Tell you what, when I get out today, Buradan çıktığımda... Bak ne diyeceğim, bugün iş çıkışı... Boulevard-1 2014 info-icon
I'll come get you and we'll get you some. ...seni alırım ve sana bir şeyler alırız. ...seni almaya gelirim ve alışverişini yaparız. Boulevard-1 2014 info-icon
O okay. Tamam. Tamam. Tamam. Boulevard-1 2014 info-icon
Bye. Hoşçakal. Hoşça kal. Hoşça kal. Boulevard-1 2014 info-icon
Well, I guess I should go. Şey, sanırım gitmeliyim. Gitmem gerek. Boulevard-1 2014 info-icon
No, that... that's okay. Hayır, sorun değil. Hayır, gerek yok. Olmaz, kurallarımız var. Boulevard-1 2014 info-icon
No, we have our rules. Kurallarımız var. Boulevard-1 2014 info-icon
See ya. Görüşürüz. Görüşürüz. Boulevard-1 2014 info-icon
So how come we don't do more? Neden fazlasını yapmıyoruz? Yeteri kadar yapıyoruz. Bu... Boulevard-1 2014 info-icon
We do enough. This... Yeterince yapıyoruz. Bu... Boulevard-1 2014 info-icon
No, you know, I mean, like, sex. Hayır, demek istediğim, seks. Hayır, yani seks gibi. Boulevard-1 2014 info-icon
Is it because you have a wife? Bir karın var diye mi? Karın olduğu için mi? Olabilir. Boulevard-1 2014 info-icon
This isn't cheating? Bu aldatma değil mi? Bu aldatmaya girmiyor mu? Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah, it probably is. Evet, muhtemelen öyle. Evet, muhtemelen giriyor. Boulevard-1 2014 info-icon
I should get going. Gitsem iyi olacak. Ben gideyim. Dursana... Boulevard-1 2014 info-icon
Here, I... I got you something. İşte, sana bir şey aldım. Sana bir şey aldım. Boulevard-1 2014 info-icon
It's no big deal. Büyük bir şey değil. Büyük bir şey değil. Videocunun orada buldum. Boulevard-1 2014 info-icon
Wow. Vay. Vay canına. Boulevard-1 2014 info-icon
A Western. Yeah. Bir western film. Evet. Bir Vahşi Batı filmi. Evet. Boulevard-1 2014 info-icon
You found it. Yeah, I don't know. Bulmuşsun. Evet, bilmiyorum. Buldun demek. Evet, bilemiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
You know, it's for you. They only had VHS, so... Senin için. Sadece VHS vardı. Senin için. Sadece kaset satıyorlardı. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sure I have a machine somewhere that can play this. Bunu çalıştıracak bir cihazım vardır, eminim. Bunu oynayabilecek bir makinem olacaktı. Boulevard-1 2014 info-icon
Thank you, Leo. Teşekkür ederim, Leo. Teşekkür ederim Leo. Boulevard-1 2014 info-icon
It's good. Yeah. Güzel. Evet. Boulevard-1 2014 info-icon
It is, it's... Bu... Öyle, evet. Boulevard-1 2014 info-icon
Okay, then. Tamam, o zaman. Peki o zaman. Teşekkürler. Boulevard-1 2014 info-icon
Hey. Hi, Nolan. Selam. Merhaba Nolan. Boulevard-1 2014 info-icon
Good to see you. Yeah, good to see you. Seni görmek güzel. Seni de. Boulevard-1 2014 info-icon
Is the madman around? Deli adam buralarda mı? Çılgın herif de geldi mi? Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah. No, he's, um... Evet, hayır, o şey... Hayır, o... Boulevard-1 2014 info-icon
no, he's... Şey... Boulevard-1 2014 info-icon
look, Nolan, I'm sorry, but that young man, Nolan, bak, üzgünüm, ama o... Nolan, üzgünüm ama şu arkadaşının oğlu olan genç bugün gelmedi. Boulevard-1 2014 info-icon
your friend's son, he didn't show up today. ...arkadaşının oğlu, görüşmeye gelmedi. Boulevard-1 2014 info-icon
Well, yeah, you know how busy it gets there at lunch, Öğlen ne kadar kalabalık olduğunu biliyorsun... Öğle yemeklerindeki yoğunluğu biliyorsun... Boulevard-1 2014 info-icon
and one of my guys was out, so it really put me ...ve benimkilerden biri de dışarıdaydı... ...ve elemanlarımdan biri olmayınca zor durumda kaldım. Ona güveniyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
in this tough situation because, you know, I was depending on him. ...çok zor duruma düştüm, çünkü ona güveniyordum. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm so sorry, it won't happen again. Çok özür dilerim, bir daha olmaz. Onu hemen arıyorum. Kusura bakma, bir daha olmayacak. Boulevard-1 2014 info-icon
I'll call him right away, you know, and... Onu hemen ararım. Dert etme. Mesele değil. Boulevard-1 2014 info-icon
You know, I gave him a chance, and I got to do what's best there. Ona bir şans verdim, ve en iyisini düşünmeliyim. Yani, kendi işim... Ona bir şans tanıdım ve en iyi olanı yapmalıyım. Boulevard-1 2014 info-icon
You know? It's my job, so... İşim bu. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sure that you understand, Nolan. Anladığına eminim, Nolan. Anlarsın Nolan. Elbette. Özür dilerim. Boulevard-1 2014 info-icon
Please, of course. You know, I'm sorry. Elbette. Üzgünüm. Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah. You gave him a shot. Evet. Ona bir şans vermiştin. Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah. I'm so sorry. Evet. Çok üzgünüm. Evet. Çok üzgünüm. Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah, I'm sorry, too, Nolan. Ben de çok üzgünüm, Nolan. Evet, ben de Nolan. Boulevard-1 2014 info-icon
All right, I'll see you. See you. Tamam, görüşürüz. Görüşürüz. Tamam, güle güle. Güle güle. Boulevard-1 2014 info-icon
Me. Benim. Benim. Kim? Boulevard-1 2014 info-icon
Nolan! Nolan! Nolan! Boulevard-1 2014 info-icon
I can't right now. You need to come back. Müsait değilim. Sonra gelmelisin. Şimdi olmaz, sonra gel. Seninle konuşmalıyım Leo. Boulevard-1 2014 info-icon
I can't right now. Müsait değilim şu anda. Olmaz dedim. Konuşmak istiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
No, I'd really like to talk. Gerçekten konuşmak istiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
What are you doing? We can talk about this later. Ne işin var burada? Sonra konuşuruz. Boulevard-1 2014 info-icon
Aren't you supposed to be somewhere? Bir yerde olman gerekmiyor muydu? Başka bir yerde olman gerekmiyor mu? Boulevard-1 2014 info-icon
Wh... what? Ne? Ne? Boulevard-1 2014 info-icon
The restaurant? My friend, she gave you a job. Restoran. Arkadaşım, sana bir iş verdi. Restoran? Arkadaşım sana iş ayarlamıştı. Boulevard-1 2014 info-icon
She wasn't particularly happy about you not showing up. Gelmediğin için özellikle mutlu değil. Gelmemenden pek memnun sayılmazdı. Boulevard-1 2014 info-icon
Shit, I forgot. Look, we'll talk about this later, okay? Unutmuşum ya. Sonra konuşuruz olur mu? Boulevard-1 2014 info-icon
No. Hayır. Olmaz. Şimdi konuşacağız. Boulevard-1 2014 info-icon
We're gonna talk about it now. Şimdi konuşacağız. Boulevard-1 2014 info-icon
What are you doing? I went out on a limb for you. Ne yapıyorsun? Senin için riske girdim. Boulevard-1 2014 info-icon
That was my best friend's girlfriend and... O benim en iyi arkadaşımın sevgilisiydi... Patronun en iyi arkadaşımın sevgilisiydi. Boulevard-1 2014 info-icon
What the hell is this? Ne oluyor? Boulevard-1 2014 info-icon
Look, man, I don't want no problems. Bak dostum, sorun çıksın istemiyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
Listen, you need to go. You have no right to be here. Gitmen gerek. Burada olmaya hakkın yok. Gitmen gerek. Burada bulunmaya hakkın yok. Boulevard-1 2014 info-icon
Right? Really? What gives him the right to be here? Hak mı? Ona bu hakkı veren kim peki? Hak mı? Gerçekten mi? Ona bu hakkı ne veriyor? Boulevard-1 2014 info-icon
What? Is he paying you, too? Ne? Para mı veriyor? Ne? O da mı sana para ödüyor? Boulevard-1 2014 info-icon
Okay, you gotta go, like, right now Hemen şimdi gitmelisin ya da polisi arayacağım. Tamam, derhal çık dışarı yoksa polisi ararım. Boulevard-1 2014 info-icon
Now you're calling the police? Sen mi arayacaksın? Boulevard-1 2014 info-icon
Yeah, I am. Now get out of my house. Evet, defol evimden. Evet ben arayacağım. Şimdi evimden def ol. Boulevard-1 2014 info-icon
House? What kind of house is this? Ev mi? Ne tür bir ev burası? Ev mi? Ne biçim ev burası? Boulevard-1 2014 info-icon
It's a dump. It's a cesspool. Tam bir çöplük. Lağım çukuru gibi. Çöplük resmen. Lağım çukuru. Çık git o zaman! Boulevard-1 2014 info-icon
Then get out of it! O zaman çık! Boulevard-1 2014 info-icon
Okay, listen, I'm sorry, okay? Beni dinle, üzgünüm tamam mı? Boulevard-1 2014 info-icon
I didn't mean that. No. Öyle demek istemedim. Hayır. İsteyerek söylemedim. Hayır. Boulevard-1 2014 info-icon
I'm just saying you don't need to have these people in your life. Sadece bu insanlara ihtiyacın yok, diyorum. Bu insanları hayatına sokmana gerek olmadığını söylüyorum. Boulevard-1 2014 info-icon
No! You don't need to be doing this. Hayır! Bunu yapmak zorunda değilsin. Hayır! Bu işi yapmana gerek yok. Boulevard-1 2014 info-icon
No! Get the fuck out of my house! Okay! Hayır! Evimden defol! Tamam! Hayır! Siktir git evimden! Tamam! Boulevard-1 2014 info-icon
I got it! I'm sorry! All right. Tamam! Üzgünüm! Anladım! Özür dilerim! Tamam. Üzgünüm tamam mı? Boulevard-1 2014 info-icon
I'm sorry, all right? Özür dilerim, tamam mı? Boulevard-1 2014 info-icon
Listen, I'm just trying to help you. I don't... Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum. Bak, sadece sana yardımcı olmaya çalışıyorum... Boulevard-1 2014 info-icon
Here. then, are the categories. İşte kategorilerimiz. Boulevard-1 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 8966
  • 8967
  • 8968
  • 8969
  • 8970
  • 8971
  • 8972
  • 8973
  • 8974
  • 8975
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact