Search
English Turkish Sentence Translations Page 8967
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So when were you gonna tell me about the promotion? | Peki, terfiden ne zaman bahsedecektin? Terfini ne zaman söyleyecektin? Winston zamansız davrandı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, but you told him, but not me. | Evet, ama ona anlattın, bana değil. Evet ama ona söylemişsin ve bana söylememişsin. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Well, you know Winston. We were just talking and, boom. | Winston'ı tanıyorsun. Konuşurken patlattı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yes. | Evet. Evet. Hemen geliyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
What is it? | Ne oldu? Ne olmuş? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
A cardiac event in a stroke patient isn't that unusual. | Alışılmadık bir kalp krizi durumu. Felçli bir hastanın kalbinde sorun çıkması o kadar alışılmadık sayılmaz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
The good news is we caught it in time. | İyi haber, zamanında yetiştik. İyi haber şu ki tam zamanında müdahale ettik. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
If you'd like to see him, it can only be for a few minutes. | Onu tekrar görecekseniz birkaç dakika girebilirsiniz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
He needs his rest. | Dinlenmesi lazım. Dinlenmesi lazım. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's okay. | Sorun yok. Ziyanı yok. Bırakalım dinlensin en iyisi. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'll visit when it's more appropriate. | Uygun bir zamanda ziyaret ederim. Uygun olunca ziyaretine gelirim. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Are you all right? | Sen iyi misin? İyi misin? Elbette. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'll come back. | Geri geleceğim. Geri döneceğim. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Daddy. | Merhaba, şekerim. Selam babacığım. Beni götürür müsün? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Can I get a ride? | Gelebilir miyim? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Driving slow enough. | Yeterince yavaş gidiyorsun. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yo! Jesus! | Hop! Aman Tanrım! | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Watch where you're going. | Önüne bak be. Of. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Fucking asshole. Jeez. | Koduğumun andavalı. Tanrım. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
God, are you all right? | Tanrım, iyi misin? İyi misin sen? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I just didn't see you coming across the street there, you know? | Caddeye geldiğini görmedim. Karşıya geçtiğini görmemişim. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's just, like I have this fear, | İnsanlara zarar verme korkum, fobim var ve... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
a phobia of hurting people, you know, and... | ...çok korkarım. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, I'm just a little distracted by all this, you know, it's... | Özür dilerim, bundan dolayı çok endişelendim... Özür dilerim, dikkatim dağıldı da. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Well, you wanna give me a ride? | Beni bırakır mısın? Efendim? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I asked if you wanna give me a ride. | Beni gezdirir misin, diye sordum? Beni bırakıp bırakamayacağını sordum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Sorry, I just wasn't paying attention. There's a lot to look at here. | Özür dilerim, dikkatimi vermiyordum. Burada bakılacak çok şey var. Üzgünüm, dikkatimi vermiyordum. Bakılacak çok şey var da. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'm glad you're okay 'cause I have this fear of hurting people. | Çok şükür iyisin, çünkü insanları incitme hobim var. İyi olduğuna sevindim. İnsanları incitme korkum var da. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
So where would you like me to take you? | Peki, seni nereye bırakmamı istersin? Seni nereye götüreyim? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
All right, so you're gonna pull in there. | Tamam, arabayı şuraya çek. Tamam, burada duracaksın. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You blow me, it's 100. I blow you, it's 150. | Sen yalarsan, 100. Ben yalarsam 150. Sen bana sakso çekerken 100, ben sana çekersem 150 papel. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
More, we can do that, but we just need to move outta here, okay? | Fazlası için, dışarı çıkmamız gerekir, tamam mı? Daha fazlasını da yapabiliriz ama burada olmaz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yes, of course, I... | Tabii, pekala. Evet, elbette... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
What? | Ne? Ne dedin? Sadece... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's just that, um... | Ben sadece... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
What, you have a wife? | Ne, karın mı var? Karın mı var? Evet. Niye sordun? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yes. Why? | Evet. Niye ki? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Fuck. | Siktir. Siktir be. Olamaz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You need to drive. What? | Arabayı sür. Ne? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You need to drive now. Drive the fucking car. | Sürmen lazım. Sür şu lanet arabayı. Arabayı sür dedim. Siktiğimin arabasını sür. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, that's good. | Evet, bura iyi. Burası uyar. Burada yapabiliriz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
We could do it like that. | Burada da yapabiliriz. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'd like a room for... $60. | Bir oda istiyorum... 60 dolar. Oda istiyorum. 60$. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
$60, thank you. | 60 dolar, sağolun. 60$, teşekkürler. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
This is a little strange for me, um... | Bu benim için biraz garip... Benim için alışılmadık bir durum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Guess we can make some coffee. | Sanırım biraz kahve yapabiliriz. Kahve yapabiliriz sanırım. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Do you want some coffee? | Kahve ister misin? Hayır, kalsın. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
How long do we have here? | Ne kadar zamanımız var? Bir saat. Sana kalmış. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
An hour. It's up to you. | Bir saat. Sana bağlı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's complimentary with the room. I guess I'll make it. | Bu odaya ait. Sanırım ben biraz yapacağım. Odanın ücretine dahil. İçeceğim ben. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I used to like being in motels when I was a little kid. | Küçükken motel odalarında kalmaya bayılırdım. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It was kinda neat just being somewhere else. | Başka bir yerde olmak iyi hissettiriyor. Başka bir yerde bulunmak çok güzeldi. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's like... | Sanki... Sanki... Siktir. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Fuck. | Lanet... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
My barista days are numbered. | Kahvecilik günlerim sayılı. Profesyonelce kahve yapma günlerim sayılı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It was fun, you know, just being somewhere else. | Eğlenceliydi, bilirsin, farklı bir yerlerde olmak... Harikaydı. Başka bir yerde bulunmak. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Ohio. | Ohio. Ohio. Dayton. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Dayton. | Dayton. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
No, you don't need to do that. | Hayır, buna gerek yok. Ne? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You're fine just the way you are there. | O halinle iyisin. Bu hâlinle gayet iyisin. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Okay. Hey, it's your time. | Tamam. Senin vaktin. Sen bilirsin. Para senin. Evet. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I can smoke? | İçebilir miyim? Sigara içebilir miyim? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Of course, I don't know if this is a smoking room. | Elbette, burada içilir mi bilmiyorum ama, görünüşe göre içebiliyorsun. Elbette, burada içiliyor mu bilmiyorum... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
But look at this... I guess you can. I don't know. | ...ama şuna bak, sanırım içiliyor. Bilemiyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
So, what, you wanna touch me, or what are we gonna do here? | Bana elleyecek misin yoksa ne yapacağız? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I don't even know your name. | Adını bile bilmiyorum. Adını bile bilmiyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Leo. | Leo. Leo. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'm Nolan. | Ben de, Nolan. Ben de Nolan. Annemim kızlık soyadı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
That's my mother's maiden name. | Annemin kızlık soyadı. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
She died six months ago. | 6 ay önce öldü. 6 ay önce vefat etti. Elini tutmuştum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I was holding her hand. | Ellerini tutuyordum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
It's weird, she was just, like... | Çok kötü, o sanki... Çok tuhaf. Sanki... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
People leave, you know? | İnsanlar gider ama bazıları için hiç adil değildir. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'd like to give you more, if that's okay. | Sorun olmazsa, daha fazla vermek isterim. Sorun olmazsa daha çok vermek istiyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Money? | Para mı? Para mı? Evet. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
In the car you mentioned some numbers, and, you know, | Arabada bahsettiğin rakam... Arabada birkaç numaradan bahsetmiştin... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'd like to pay you more. | Daha fazlasını ödemek isterim. ...bu yüzden daha fazla ödemek istiyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
So, why are you married? | Peki, niye evlendin? Neden evlisin? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I love her. | Onu seviyorum. Onu seviyorum. Onu seviyormuş. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You love her. | Seviyorsun. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. | Evet. Evet. Seviyorum. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You can just drop me off where you found me. | Beni aldığın yerde bırakabilirsin. Beni aldığın yere bırakabilirsin. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Is there a way I can reach you? | Sana ulaşabileceğim bir yol var mı? Sana ulaşabilmemin bir yolu var mı? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I shut off my cell phone, | Telefonum kapalı, ama her zaman, aldığın o yerde bulabilirsin. Hattımı kapattım ama beni aynı yerde bulabilirsin. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Or you can give me your number, if you want. | Veya numaranı verebilirsin, eğer istersen. Ya da istersen kendi numaranı verirsin. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
I'd like that. | Harika olur. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Thank you, Leo. | Sağol, Leo. Sağ ol Leo. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
So, I should call you? | Peki, seni aramalı mıyım? Seni arayayım mı? Evet lütfen. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
All right. Yeah. | Pekala. Tamam. Pekâlâ. Tamam. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
How's your father? | Baban nasıldı? Baban nasıl? İyileşecek. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Go back to sleep, all right? | Uyumaya devam et, oldu mu? Uyumana dön sen. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
They're all so young. | Hepsi çok genç. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Savages. | Yabaniler. Şu medeniyetsizler yok mu. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You give them a book, they're gonna look for the on/off switch. | Bir kitap versen açma kapama tuşunu arayacaklar. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
You know, back in our day, we used to walk a mile across campus | Biz, sırtımızda 5 kilo kitapla... Bizim zamanımızda sırtımızda 5 kilo çantayla... | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
with 12 pounds of books on our backs. | ...2 km. kampüs yolu yürürdük. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, and then the railroad came to town. | Evet, sonra da şehre demiryolu geldi. Sonra demiryolu yapıldı. Müthiş bir gündü. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
That was a great day. | O, harika bir gündü. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Hey! Look who's here. | Bakın kim gelmiş. | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, of course he's here. It's Tuesday, isn't it? | Elbette burada. Bugün salı öyle değil mi? | Boulevard-1 | 2014 | ![]() |