Search
English Turkish Sentence Translations Page 9137
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I am also stuck a trunk. Remember? | Ben de bir bagaja tıkılmış haldeyim. Hatırladın mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm not the bad guy, Jeremy. | Burada kötü adam ben değilim Jeremy. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Sorry, can not trust anyone or anything, now. | Üzgünüm, şu an hiç kimseye ya da hiçbir şeye güvenemem. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy, you have to believe ... | Jeremy, bana inanmalı | Brake-1 | 2012 | ![]() |
This thread goes here ... | Bu kablo şuraya gidiyor... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
two pass by. | ...iki tanesi de bu tarafa. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
This is serious? | Bu nereden çıktı şimdi? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Channel 19. Let's try. | 19. Kanal. Deneyelim bakalım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Hello? Can anybody hear me? | Merhaba? Beni duyabilen var mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Can anybody hear me this frequency? | Bu kanalda beni duyabilen var mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
If someone can hear me, please help me. | Beni duyabilen varsa lütfen yardım edin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
All right there? Who am I speaking? | Selam. İyi misin? Kiminle konuşuyorum? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Can you hear me. | Beni duyabiliyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Very little. The connection is failing. | Çok zor, sesin gidip geliyor. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
My name is Bob, who is this? | Benim adım Bob, sen kimsin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It's Jeremy, call Jeremy. | Jeremy,.. Adım Jeremy. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It seems kind of busy, son. What is the problem? | Sesin biraz tedirgin geliyor evlat, sorun nedir? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Look, it looks crazy. | Bak, deli saçması gibi gelecek ama... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
They locked me in the trunk of a car. | ...biri beni bir arabanın bagajına kapattılar. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I think I'm near you, since it captured my signal. | Beni duyabildiğine göre yakın bir yerde olduğunu düşünüyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Okay, wait. I've heard crazy things before ... | Tamam, bir saniye... Daha önce de delice şeyler duydum... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
but can say that again? | ...ama şunu bir daha anlatsana. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm stuck in a trunk. Seriously, man. | Bir bagajına hapsedildim. Ben ciddiyim dostum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I need help. Please, where are you? | Yardıma ihtiyacım var. Lütfen... Şu an neredesin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Heading south from truck on Interstate 95. | 95 numaralı otoyolda güneye doğru ilerleyen bir kamyondayım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
At 95, right. Alright. | 95 numaralı otoyol. Tamam. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm in a moving car. We must follow the same direction. | Ben hareket eden bir arabadayım. Aynı yöne doğru gidiyor olmalıyız. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Any clues that car is? | Nasıl bir araba olduğunu biliyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, I do not know. I woke up here. | Hayır, bilmiyorum. Burada uyandım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Been drinking? For if it is a joke, not funny. | Sarhoş musun? Çünkü bu bir şakaysa hiç komik değil. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, listen. It is no joke. | Hayır, beni dinle! Bu şaka filan değil. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I swear by my life, I'm really in trouble. | Hayatım üzerine yemin ederim. Başım büyük dertte. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Right. What must I do? | Tamam, tamam... Ne yapmamı istiyorsun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Okay, I want beep 3 times. | Tamam, üç kere kornaya bas. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It is therefore necessary to know if you're near me. | Sadece bu. Bana ne kadar yakın olduğunu öğrenmem gerek. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Alright. There you go. | Tamam, peki. Yapıyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I can hear Io. This! | Seni duyabiliyorum dostum... Siktir! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I heard him, right? | Seni duyuyorum, tamam mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It seems that behind me. | Galiba arkamdan geliyorsun. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Need to accelerate and reach me. | Hızlanıp bu arabaya yaklaşman gerek. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Understood. Leaving the track low speed ... | Anlaşıldı. Hızımı arttırıp sana yaklaşıyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It. Alright. | Tamam, peki. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Now, what kind of cars there in front? | Önünde hangi model arabalar var? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm into something with large luggage compartment ... | Ben büyük bagajlı ve motoru güçlü bir arabanın içindeyim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You must write down the plates. Need to write them down, please. | Plakayı alman gerek. Plakayı not et lütfen. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm driving a truck. I can not write anything. | Ben kamyon kullanıyorum, tamam mı? Hiçbir şey yazamam. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Okay, so what you see? What's on the road? | Tamam, peki ne görüyorsun? Yolda ne var? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Right in front, There is a Hyundai red. | Tam önümde kırmızı bir Hyundai var. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Let's see. A Saab green. | Yeşil bir Saab... Hayır,.. Hayır. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I hear a Harley. | Bir Harley'i duyuyorum dostum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
There's a bike close to us. Is there something? | Tam yanımızda bir motosiklet var. Öyle bir şey görüyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Yes, yes, some 100m below. | Evet, evet... Yaklaşık 100 metre önümde. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Follow this bike. It's us, dude! | Yakala şu motoru, oradayım dostum! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Come on, hurry. Speed??up, please. | Hadi acele et. Hızlan lütfen. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It seems that are taking an exit. | Galiba bir sapağa giriyoruz dostum! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
They are trying to mislead you. Please. | Seni ekmeye çalışıyorlar. Lütfen. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm trying, boy, I'm trying. | Deniyorum evlat, deniyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Can you hear me? Hello? | Beni duyabiliyor musun? Alo? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Hello? Bob, what? Is approaching? | Alo? Bob, N'oluyor? Yaklaşıyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
What is. Please listen to me. | Hadi yapma. Lütfen sesimi duy dostum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
They are stopping now? | Şimdi mi duruyorsunuz? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Alo... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Alo!? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy? Are you? | Jeremy? Sen misin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Molly? Molly? | Molly? Molly? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You must be joking. Now you call me? | Dalga mı geçiyorsun. Beni şimdi mi arıyorsun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Do not have time for that. Molly? | Buna zamanım yok tamam mı! Molly? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'll be late for work. I'll hang up. Goodbye, Jeremy. | İşe geç kalıyorum. Kapatıyorum. Hoşçakal Jeremy. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, no! Do not hang up yet, please. | Hayır, hayır... Kapatma lütfen. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm in the trunk of a car. | Bak, bir arabanın bagajındayım tamam mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I'm stuck. I'm in a box. I need your help. | Hapsedildim. Bir kutunun içindeyim. Yardım etmen gerek. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Why am I not surprised? | Son üç ayda ilk kez arıyorsun ve sarhoşsun. Nedense hiç şaşırmadım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, I'm not drunk. | Hayır, sarhoş değilim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I swear, right? | Yemin ederim değilim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Someone dialed your number. I'm in this damn box. | Birisi senin numaranı çevirdi. Lanet bir kutunun içindeyim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It's a speakerphone, right? | Sesin bir hoparlörden geliyor. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Why I got involved in their problems? | Neden sorunlarınla ilgileneyim Jeremy? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
That's when we stopped. The game, Morgan ... | Zaten bu yüzden ayrılmadık mı? Kumar, Morgan | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, not Morgan. | Hayır, bu işin Morgan'la ilgisi yok. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Believe. He would not go that far. | İnan bana, o bu kadar ileri gidemez. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Listen, please. Remember the number? | Beni dinle lütfen; şu numarayı hatırlıyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
The number I gave you for an emergency? | Acil durumlarda araman için verdiğim numarayı hatırlıyor musun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
What? What number? Ben's cell phone? | Ne numarası? Ben'in cep telefonu numarası mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Yes, Iowa needs to find, love. | Evet, evet... O numarayı bulmalısın. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Need to find Io. | O numarayı bulmalısın. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Well, I do not know I'm looking for. | Tamam ama ne arayacağımı bilmiyorum. Nasıl başlıyordu? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I do not know the head. Was programmed into my phone. | Aklımda değil. Telefonumda kayıtlıydı. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Where is your phone? Jeremy, what's going on? | Telefonun nerede? Jeremy, ne oluyor? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It's what I'm trying to figure out. | Ben de onu anlamaya çalışıyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
The thing is, find the number, call Ben, please. | Olay şu; numarayı bul ve Ben'i ara lütfen. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Tell me what happened and need to protect the POTUS. | Bana ne olduğunu anlat ve "POTUS"u koruma altına almaları gerektiğini söyle. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Exactly these words. | Aynen bunları söyle. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You can do this, please? | Bunu benim için yapabilir misin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Yes, all right. Where is it? | Evet, evet... Peki... Numara nerede? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
On my computer. On the table. | Bilgisayarımın durduğu masada. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
In the top drawer in a folder. | En üst çekmecedeki bir dosyanın içinde. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I emptied the drawers when you moved. | Sen taşınınca çekmeceleri boşaltmıştım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I do not know, Jeremy. | Bilmiyorum Jeremy. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Look, I do not know how much longer I have. | Bak, ne kadar zamanım kaldığını bilmiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Please just find the number. | Lütfen bu şu numarayı. | Brake-1 | 2012 | ![]() |