Search
English Turkish Sentence Translations Page 9138
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Molly, did you get? | Molly, anladın mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Molly, where are you? Come on, love. | Molly, neredesin? Hadi bebeğim! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Is there someone in my window. | Pencereden içeri bakan biri var. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
How? | Ne? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No! Please! Hell, no! | Hayır, hayır! Lütfen hayır.. Siktir! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No! Molly! | Hayır! Molly! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No! | Hayır? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Let me out! | Çıkarın beni buradan! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You better not touch it! | Ona dokunmasanız iyi olur! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You need to calm down. | Sakin olmalısın. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It has our attention now? | Şimdi ilgini çekebildik mi? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
This can all end quickly. | Bütün bunlar hemen sona erebilir. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Screw it. | Siktir lan. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Or we can leave it in there. | Ya da seni orada bırakırız. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I am here. | Evet, buradayım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
If you want to talk, I'm listening. | Konuşmak istiyorsan dinliyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Say what you want to know. | Bilmek istediğimiz şeyi söyle. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
So, are you who have sent me cards? | O kartı bana sen mi gönderdin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You know what we want. | Ne istediğimizi biliyorsun. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It is. I may know what they want. Of course. | Evet, ne istediğinizi biliyor olabilirim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I can not think here. I can not breathe. | Ama burada pek düşünemiyorum, nefes bile alamıyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I have an idea. Why not stop and do a deal? | Bir fikrim var, neden kenara çekip bir anlaşma yapmıyoruz? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You want information and I want to leave. | Siz bilgi istiyorsunuz ben de buradan çıkmak istiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
So let's stop and negotiate. | Kenara çek de konuşalım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You do not control the situation. I control. | Burada kontrol sende değil, bende. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Now say what you want ... | Şimdi senden istediğimiz şeyi söyle yoksa bunun acısı Molly'den çıkar. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No. No, hear me, right? | Hayır, hayır,.. Beni dinle tamam mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You do not want to do this. | Bunu yapmak istemezsin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Stop now and forget the whole thing. | Hemen durursan her şeyi unuturum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I want the location of Roulette! | RULET'in yerini istiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Listen, stop the car and talk to you. | Şu arabayı durdur da konuşalım, tamam mı? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Let us know. Please. | İletişim kuralım. Lütfen! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Okay, okay. | Tamam, tamam... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Good heavens! | Yüce Tanrım! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Should be fun. | Dalga mı geçiyorsunuz be! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Help! Stop! Please! | İmdat! Dur lütfen! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Help! Someone! | İmdat! Kimse yok mu! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy, are you okay? | Jeremy, iyi misin? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Put bees in my trunk! | Bagajı arı doldurdular dostum! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I know, they told me what they would do ... | Biliyorum, ne yapacaklarını söylediler... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
and also that I was next. | ...bana da yapacaklarmış. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Listen, I need help. | Bak, yardıma ihtiyacım var. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Go into anaphylactic shock, I'm allergic. | Arıya alerjim var, şoka gireceğim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
If you do not have a vaccine soon, gone. | Eğer iğne olmazsam işim biter. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy, I can help. I think I know the answer than you asked. | Jeremy, yardım edebilirim. Sanırım sana sordukları sorunun cevabını biliyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
What are you talking about? You do not know anything. | Ne demek istiyorsun? Sen hiçbir şey bilmiyorsun. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
They're my wife, Jeremy. With my children! | Karım ellerinde Jeremy. Çocuklarım ellerinde! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You did nothing. There is nothing to give. | Onlara bir şey verme. Verecek bir şey yok! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
There ... | Verecek | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Damn ... | Siktir | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Central, speaks 98. | Merkez, 98 numara konuşuyor! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
98, Central, go ahead. | Merkez dinlemede 98 numara, devam edin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Central, contact the PR ... | Merkez, mağdurla konuşup şüphesi olup olmadığına bakacağız. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Checking area see the north and south end of the alley. | Bölgenin kuzey ve güney taraflarını kontrol edeceğiz. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Hey, man! Let me go! Let go my arm! | Bırak beni! Kolumu bırak! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You should thank. | Teşekkür etmelisin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
We save your life. You're welcome. | Hayatını kurtardık. Bir şey değil. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Why give me a shot? | Niye bana iğne yaptınız? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Why keep me alive? | Niye beni hayatta tutuyorsunuz? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
For all of this? | Bütün bunları niye yapıyorsunuz? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Reins Agent. Special Agent Jeremy Reins, current mission ... | Ajan Reins. Özel Ajan Jeremy Reins, şu anki görevi... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Protection Advisor National Security. | Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın koruması. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Nice work. | Güzel bir iş. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I do not know what you mean. | Kimden bahsettiğini bilmiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Do not be silly. We know who is. | Aptalı oynama. Kim olduğunu biliyoruz. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
We know you work for. | Kime çalıştığını biliyoruz. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
We could not lose it. | Seni kaybetmeyi göze alamayız. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It is a valuable asset, Jeremy. | Sen değerli bir varlıksın Jeremy. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
If you know me so well, know will not tell you anything. | Beni bu kadar iyi tanıyorsanız hiçbir şey söylemeyeceğimi biliyor olmalısnız. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No Reins agent. | Hayır ajan Reins. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
It will give us the location of Roulette. | Bize 'RULET'in yerini söyleyeceksin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
As will undergo before is with you. | Söylemeden önce ne kadar acı çekeceğin sana kalmış. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Listen, I can not help Io. I do not know what you mean. | Bak dostum, size yardım edemem. Neden bahsettiğinizi bilmiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
If you want to play roulette, go to Vegas. | Rulet oynamak istiyorsanız Vegas'a gidin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Or Atlantic City, if you do not like to fly. | Uçağa binmek istemiyorsanız Atlantic City'yi deneyin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I do not know what to say. | Size başka ne söyleyebilirim bilmiyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
What good has has a sense of humor ... | Espri anlayışını hâlâ kaybetmemiş olman güzel... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
but I have a deadline, agent Reins, and then eventually my patience. | ...ama benim bir programım var çok yakında sabrım tükenecek. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Yikes. | Kahretsin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Damn it. | Siktir! | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Henry is still with me? | Henry hâlâ orada mısın? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Jeremy, are you? I thought I had died. | Jeremy, sen misin? Öldüğünü düşünüyordum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, no, I'm still here. | Hayır, hayır... Hâlâ buradayım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
They gave me an injection, saved my life. | İğne yapıp hayatımı kurtardılar. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Why would they? I do not understand. | Niye böyle bir şey yapsınlar? Anlayamıyorum. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
need to know everything you know. | ...bildiğin her şeyi öğrenmem gerek. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Just know that this is related to Roulette. | Tek bildiğim her şeyin 'RULET'le ilgili olduğu. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
What do you know about this? | Sen o konuda ne biliyorsun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I know it's an underground shelter where will the president ... | Washington'a yönelik bir saldırı halinde Başkan, Başkan Yardımcısı ve... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
After 11/09, made several shelters. | 11 Eylül'den sonra bir kaç sığınak inşa ettiler. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
The shelter where to go is changed at random, without notice. | Gerektiğinde Başkan'ın gideceği sığınak sürekli değiştiriliyor ve hangisine... | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Few know for which and which days. | ...ne zaman gidileceğini sadece bir kaç kişi biliyor. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
So call Roulette. | Bu yüzden 'RULET' deniyor. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
How do you know? | Sen bunları nereden biliyorsun? | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I told you, I am the State Department. | Sana Dışişleri Bakanlığı'nda çalıştığımı söylemiştim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
No, I never said that. | Hayır, öyle bir şey söylemedin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Said, was assigned to the NSC, in the Operations Center. | Harekat Merkezi'nde Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görevliyim. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
Working with the White House. | Beyaz Saray'da çalışıyorum ve bir Birleşmiş Milletler toplantısı için New York'taydım. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
You never told me so. | Bana bundan hiç bahsetmemiştin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |
I tried to say, but you cut me off. | Anlatmaya çalıştım ama sen lafımı kestin. | Brake-1 | 2012 | ![]() |