Search
English Turkish Sentence Translations Page 9338
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It could be anyone, so we've gotta stay under the radar. | Herkes olabilir, o yüzden radarda görünmememiz lazım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Do you have a sweatshirt or cargo pants? Maybe... | Sweatshirt'ün falan yok mu ya da bol bir pantolonun? Belki... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Ah, we can make it work. | Neyse boşver, bu da olur. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Does that feel good? Right in the sweet spot. | Bu iyi geliyor mu? Tam tatlı bölgeye. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey. Hey. I told you to stop fixing things around here. | Hey. Hey. Etraftaki şeyleri tamir etmeyi bırakmanı söylemiştim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I know, I know, but hear me out. | Biliyorum, biliyorum, ama dinle bir beni. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Look, I gave the copier a fully robotic brain. | Bak, fotokopi makinasına, tamamiyle robotik bir beyin taktım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
So now it has a F.P.G.A. neural cluster with monster computing power. | Artık F.P.G.A sinirsel gruplamaya ve muhteşem bir hesaplama gücüne sahip. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Can it still make copies? | Hala fotokopi çekebiliyor mu? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's a work in progress. I'm fixing it. | İşin ortasındayım daha. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Good God, is it possible? | Yüce Tanrım, böyle bir şey mümkün mü? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I finally did it! | En sonunda başardım! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Okay, | Pekala, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
here are the bullet cams Cash designed. | Cash'in tasarladığı mermi kameralar* burada. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Now Dutch said we should really try to blend in | Åimdi, Dutch harekete geçmeden önce, ortama karışmamız | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
before making our first move. | gerektiğini söyledi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I appreciate Dutch's help, | Dutch'ın yardımını takdir ediyorum, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but I was online all night researching NASCAR. | ama ben tüm gece İnternette NASCAR'ı araştırdım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I think I'll blend in just fine. | Sanırım ortama gayet iyi karışabilirim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey. You all right? | İyi misiniz? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I I'm sorry, man. | Evet, özür dilerim, dostum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
My friend's a huge Jimmie fan. This is a dream job for him. | Arkadaşım Jimmie'nin hayranı da. Bu iş onun hayalerini süslüyordu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
First day jitters. I'll go easy on you. | İlk gün heyecanı. Sizi fazla zorlamayacağım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You're on hood duty. Tie it down for Jimmie's test session. | Sen kaput görevindesin. Jimmie'nin test sürüşü için onu hazır et. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Get 'er done. | Tak 5'e. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
See? That is a thing. | Gördün mü? Böyle bir şey vardı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Please tell me you've read about this online. | Lütfen bana İnternette bunun hakkında okuduğunu söyle. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Come on. How hard can it be to strap on a hood? | Ya yapma. Bir kaputu bağlamak ne kadar zor olabilir ki? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
All right, Oz, just... before you say anything, | Tamam Oz, sen bir şey söylemeden önce, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
you gotta hear me out. | beni bir dinle. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Oz? | Oz? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What was that room? What room? | O oda ne öyle? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Uh, uh, whatever. Look, I know I messed up, | Neyse. Bak, işi batırdım biliyorum, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but let me talk to Jimmie. I'll tell him I can fix this. | ama Jimmie'yle konuşmama izin ver. Ona bunu düzeltebileceğimi söyleyeceğim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No way, buckaroo. Your cover's blown. | Hayatta olmaz, kovboy. Açığa çıktın. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The only reason Jimmie hasn't s canned us | Jimmie'nin bizi dağıtmamasının tek nedeni | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
is 'cause we go way back. | mazimizin olması. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You should be a racecar driver. | Sen yarışçı olmalısın. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Nah, I'd rather be a tap dancer. | Yok, step dansçısı olmayı tercih ederim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Shutty. You're a driver. | Kapa çeneni. Yarışçı olacaksın. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Please don't banish me back to the I.T. annex. | Lütfen beni tekrar B.T ek binasına sürme. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Calm down, chicken wing. Mistakes happen. | Sakin ol, korkak tavuk. Hatasız kul olmaz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's like the time I went hunting with my friend. | Aynı arkadaşımla ava gittiğimiz zaman gibi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
We'll call him Dick. | Ona Dick derdik. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
He got super wasted and shot a guy in the face. | Çok fena sarhoş oldu ve bir adamı yüzünden vurdu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Now ol' Dickie wanted to cap him again and bury him in the woods, | Dickie adamın işini bitirip ormana gömmek istedi, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but we did the right thing. We let the CIA take the rap. | ama biz doğru olanı yaptık. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Understand what I'm trying to say? | Söylemeye çalıştığımı anladın mı? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Uh... yeah. | Aa... evet. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You were with Dick Cheney when he shot that guy? | Dick Cheney o herifi vurduğunda sen onunla mıydın? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
My point is this... | Söylemeye çalıştığım... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
We all make mistakes. It's how we handle them that matters. | Hepimiz hata yaparız. Meseleleri bu şekilde hallederiz. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You want your desk back? Handle it. | Masanı geri mi istiyorsun? Hallet. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I told you I'll get this done, and I will. | Sana bu işi bitireceğimi söylemiştim ve bitireceğim de. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Whatever it takes. | Ne gerekiyorsa. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Look, if you're here for boner pills, | Bak, eğer ereksiyon hapı için geldiysen, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I don't sell those anymore. | artık onlardan satmıyorum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Actually, I ran into a jam at work and... | Aslına bakarsan, işle alakalı bir sorunum var ve... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I could use your expertise. | senin uzmanlığın işime yarayabilir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And side note... I'd appreciate it if you'd close your kimono. | Ve dipnot olarak... bornozunun önünü kapatırsan sevinirim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's, like, staring at... time expired. | Bu, sanki, şeye bakmak gibi... süre doldu. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Logging you out. Damn it! Oh, you made me fold my hand. | Lanet olsun! Çıkış yapılıyor. Senin yüzünden oyundan çekildim. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Dude, what happened to your stuff? | Hacı, eşyalarına noldu? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's gone, all of it... my white leather couches, | Gitti, hepsi gitti... beyaz deri kanepelerim, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
my cougar skin rugs, my protein powders. | puma derisinden halılarım, protein tozlarım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I'm totally broke. | Hiçbir şeyim kalmadı. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
What about your new job, the suit? | Yeni işin noldu, takım elbisen? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I took it off some Filipino dude who fell asleep on the bus. | Onu otobüste uyuyakalan Filipinli bir elemanın üstünden aldım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
And the charity I work at's bogus. | Yaptığım hayır işi falan da düzmeceydi. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
See, Melanie told me to get a real job, so I did. | Melanie bana doğru dürüst bir iş bulmamı söyledi, ben de buldum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I I became a professional poker player, | Profesyonel bir poker oyuncusu oldum, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
but it turns out poker's crazy hard. | ama anlaşılan, poker acayip zormuş. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Had to pawn everything. | Her şeyi rehin vermek zorunda kaldım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Don't tell Mel about my web of lies. | Mel'e yalanlardan kurduğum ağdan bahsetme . | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
She'd kick my ass to the curb. | Kıçıma tekmeyi basar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
If you help me with this job, I'll give you a loan. | Eğer bana yardım edersen, sana borç para veririm. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
All right, how much do you need? | Ne kadar lazım sana? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
$20,000. | 20,000 dolar. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I have $2,000 in my savings. | 2000 dolar birikmiş param var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You won't regret this. Whoo hoo! | Buna pişman olmayacaksın. Vu huu! | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Already do. | Åimdiden oldum bile. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Hey. I might have a little problem. | Hey. Küçük bir problemim olabilir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
You remember how I gave the copier life? | Fotokopi makinasına nasıl hayat verdiğimi hatırlıyor musun? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
No. Okay, well, I did, and, uh, | Hayır. Tamam, şeyy, verdim işte, ve aa... | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
it sort of might be into destroying humanity. | insanlığı yok etmek istiyor olabilir. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Copier, what are you doing? | Fotokopi makinası, ne yapıyorsun? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It's "Terminator." The machines are rising. | O "Terminatör". Makinalar yükseliyor. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Unplug it. I don't know. | Fişini çıkar. Ne bileyim ben. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
I have my own problems in the real world. | Benim gerçek dünyada kendi problemlerim var. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Aah! Yes, you do, Suzie Q. | Evet var Suzie Q. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
How many secret rooms do you have? | Kaç tane gizli odan var senin? | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
But I spoke with Jimmie. | ama Jimmie'yle konuştum. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Sounds like you got that situation back on track. | Görünüşe bakılırsa, durumu düzeltmişsin. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Gotta say, I did not see that coming. | Bunu tahmin ettim desem yalan olur. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Well, I went that extra mile | Ee, gerekenden fazlasını yaptım | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
and temporarily brought Dutch aboard. Hmm. | ve Dutch'ı geçici olarak aramıza kattım. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
The guy knows cars. He's been at Jimmie's all morning, | Adam arabalardan anlıyor. Tüm sabah Jimmie'lerdeydi, | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
talking shop, bonding with the crew. | tamirhaneden, ekiple arkadaş gibi olmaktan bahsedip durdular. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
Apparently, he's killing it. | Görünüşe bakılırsa, işin ustası. | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |
It must be killing you. You were willing to hire | İşin ustası sensin asıl. Bu işi bitirebilmek için | Breaking in-1 | 2011 | ![]() |