Search
English Turkish Sentence Translations Page 9590
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
MAN ON TELEVISION: Turning to regional news, | Televizyondaki Adam: Yerel haberlere bakalım, Yerel haberlere bakalım, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Willyama police have again captured the elusive Mundi Mundi jail bird. | Willyama polisi kaçak Mundi Mundi hapishane kuşunu tekrar yakaladı. Willyama polisi kaçak Mundi Mundi hapishane kuşunu tekrar yakaladı. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
WOMAN: That's the man who was caught, escaped, | Kadın: İşte bu kaçıp yakalanan, İşte bu kaçıp yakalanan, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
caught again, escaped again. | ve tekrar kaçıp yakalanan kişi. ve tekrar kaçıp yakalanan kişi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
This time he's been caught with over $2 million worth | Bu defa 2 milyon dolar değerinde çalıntı elmasla... Bu defa 2 milyon dolar değerinde çalıntı elmasla... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
of allegedly stolen diamonds. | ...yakalandığı iddia edildi. ...yakalandığı iddia edildi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Sighs] It was all for diamonds. | [İç çeker] Her şey elmas içinmiş. Her şey elmas içinmiş. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
There are new allegations Takalua's escape | Yeni iddialara göre ise Takaula'nın kaçışı... Yeni iddialara göre ise Takaula'nın kaçışı... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
could have been engineered by authorities | ...çalıntı elmasları ele geçirmek için... ...çalıntı elmasları ele geçirmek için... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
in an attempt to recover stolen diamonds. | ...yetkililer tarafından ayarlanmış olabilir. ...yetkililer tarafından ayarlanmış olabilir. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I have no further comment to make at this time. | Bu sefer yapacak yorumum yok. Bu sefer yapacak yorumum yok. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Clearly, he didn't want to chat. | Açıkça, konuşmak istemiyor. Açıkça, konuşmak istemiyor. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
At the same time, we're hearing of trouble inside Mundi Mundi jail. | Aynı zamanda, Mundi Mundi... Aynı zamanda, Mundi Mundi... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
And that's linked to the notorious escapee. | Ve bu meşhur kaçışla ilgili. Ve bu meşhur kaçışla ilgili. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
KAT: I don't want to go. | Kat: Gitmek istemiyorum. Gitmek istemiyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Kat, don't start, please. | Kat, başlama, lütfen. Kat, başlama, lütfen. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
No. I want to stay. | Hayır. Kalmak istiyorum. Hayır. Kalmak istiyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Why would you want to stay here? | Neden burada kalmak istiyorsun? Neden burada kalmak istiyorsun? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
This is the middle of nowhere. | Burası dağ başında bir yer. Burası dağ başında bir yer. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're gonna love New Zealand. It's gonna be great. | Yeni Zelanda’yı seveceksin. Harika olacak. Yeni Zelanda’yı seveceksin. Harika olacak. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Mom's not going, is she? | Annem gitmiyor, değil mi? Annem gitmiyor, değil mi? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Kat. | Kat. Kat. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
KAT'S DAD: How do you think she feels? | Kat’ın BABASI: Sence o nasıl hissediyor? Sence o nasıl hissediyor? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Abandoned? Betrayed? | Terkedilmiş mi? İhanete uğramış mı? Terkedilmiş mi? İhanete uğramış mı? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Not to mention how I feel. | Benim nasıl hissettiğimden bahsetmiyorum bile. Benim nasıl hissettiğimden bahsetmiyorum bile. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Why are you even there? | Neden hala oradasın? Neden hala oradasın? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You know what, Sarah, why are you not coming? | Neden gelmiyorsun, Sarah? Neden gelmiyorsun, Sarah? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I mean, that's what I really want to know. | Gerçekten bilmek istiyorum. Gerçekten bilmek istiyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Week after week after week! | Haftalar geçti! Haftalar geçti! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Argument continues indistinctly] | [Tartışma devam eder] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Crickets chirping] | [Cırcır böcekleri öter] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Wind chimes tinkling] | [Rüzgar çan sesleri çıkartır] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
What is it now, Jack? | Yine ne var, Jack? Yine ne var, Jack? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Uh, the hunger strike, sir. | Açlık grevi, efendim. Açlık grevi, efendim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You know, the one that's not officially happening. | Resmi olarak yapılmıyor, biliyorsunuz. Resmi olarak yapılmıyor, biliyorsunuz. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
There are three inmates | Açlık grevine sadece... Açlık grevine sadece... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
who claim that they might be able to help you put an end to it. | ...sizin son verebileceğinize inanan üç mahkum var. ...sizin son verebileceğinize inanan üç mahkum var. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
How philanthropic of them, I'm sure. What do they want? | Ne kadar iyi niyetlilermiş. Ne istiyorlar? Ne kadar iyi niyetlilermiş. Ne istiyorlar? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're not gonna believe it. | İnanamayacaksınız. İnanamayacaksınız. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
All right, come in. | Tamam, gelin. Tamam, gelin. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You are one hard man to track down. | Seni bulmak ne kadar zormuş! Seni bulmak ne kadar zormuş! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
So... I talked to the warden. | Müdürle görüştüm. Müdürle görüştüm. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
He's gonna give you guys another shot in Sydney. | Size Sydney’de yeni bir fırsat verecek. Size Sydney’de yeni bir fırsat verecek. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
This was never about Sydney. | Bu Sydney’le ilgili değildi. Bu Sydney’le ilgili değildi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
It was about impressing someone | Sydney Konservatuarı Müzik... Sydney Konservatuarı Müzik... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
from the Sydney Conservatorium of Music, | ...bölümünden birini etkilemekle ilgiliydi, ...bölümünden birini etkilemekle ilgiliydi, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
and now he's gone. | ve o artık gitti ve o artık gitti | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Okay, so you didn't get into music school. | Tamam, müzik okulunu kazanamadın. Tamam, müzik okulunu kazanamadın. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Your music is so much bigger than that. | Senin müziğin bundan fazla. Senin müziğin bundan fazla. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You're always talking about trying to get out of Willyama, | Hep Willyama'dan kurtulmaktan bahsederdin, Hep Willyama'dan kurtulmaktan bahsederdin, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
but you do it every day, | ama sen bunu her gün yapıyorsun, ama sen bunu her gün yapıyorsun, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I know why you hear it | Müziği neden işittiğini biliyorum, Müziği neden işittiğini biliyorum, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
'cause I can, too. | çünkü bende işitiyorum. çünkü bende işitiyorum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Laughs softly] | [Usulca güler] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
About time! | Zaman meselesi. Zaman meselesi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
You can hear it? | Duyabiliyor musun? Duyabiliyor musun? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
And Bear can, and Fuzz can, and Ricardo can. | Ve Bear, ve Fuzz, ve de Ricardo'da duyabiliyor. Ve Bear, ve Fuzz, ve de Ricardo'da duyabiliyor. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
That's with you leading them. | İşte sen onların başını çekiyorsun. İşte sen onların başını çekiyorsun. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Come on, Tommy, you're going to Sydney! | Haydi, Tommy, Sydney’e gidiyorsun! Haydi, Tommy, Sydney’e gidiyorsun! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Look, I don't know if there's enough time to... | Bak, yeterince zaman var mı bilmiyorum... Bak, yeterince zaman var mı bilmiyorum... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Stop your whining. | Mızmızlanmayı kes. Mızmızlanmayı kes. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Both chuckle] | [İkisi de güler] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Come on, big baby, let's go. | Haydi, koca bebek, gidelim. Haydi, koca bebek, gidelim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Chuckles] Thanks. | [Güler] Teşekkürler. Teşekkürler. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Oh, yeah, you're welcome. | Önemli değil. Önemli değil. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
TOMMY: Look, I just want to really thank you all | Tommy: İkinci bir şans için... İkinci bir şans için... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
for this second chance. | ...gerçekten teşekkür ederim. ...gerçekten teşekkür ederim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I know I blew it last time. | Birincisini berbat ettim. Birincisini berbat ettim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
KAT: Hey, Tommy, go faster! | Kat: Tommy, daha hızlan! Tommy, daha hızlan! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I was only thinking of myself. | Sadece kendi kendime düşünüyordum. Sadece kendi kendime düşünüyordum. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
KAT: Just kidding! | Kat: Şaka yapıyorum! Şaka yapıyorum! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
It's all about music now, | Artık her şey müzik için, Artık her şey müzik için, | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
so I just want to say thanks for all of your hard work. | hepinize yoğun çalışmanızdan dolayı teşekkür ederim. hepinize yoğun çalışmanızdan dolayı teşekkür ederim. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Music has always had the power to transport me, | Müzik her zaman beni bir yerlere... Müzik her zaman beni bir yerlere... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
take me somewhere else. | ...alıp götürecek güce sahip. ...alıp götürecek güce sahip. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
So, you know you're not playing here, right? | Burada çalmayacaksın, biliyorsun, değil mi? Burada çalmayacaksın, biliyorsun, değil mi? | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Not today. | Bugün değil. Bugün değil. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
I finally realized that that's what this music is all about... | Sonunda anladım ki müzik... Sonunda anladım ki müzik... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
the heart of it. | ...gerçekten gönül işi. ...gerçekten gönül işi. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Escape. | Kaçış. Kaçış. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Let's go space truckin'! | Haydi uzay yolculuna çıkalım! Haydi uzay yolculuna çıkalım! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
ALL: Yeah! | Hepsi birden: Evet! Evet! | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
MAN: The next number will be a large mixed orchestra piece | Adam: Sıradaki ise, Thomas Mcalpine tarafından... Sıradaki ise, Thomas Mcalpine tarafından... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
performed by the Willyama jail band and directed by Thomas Mcalpine. | ...yönetilen Willyama Hapishanesinin büyük ve karma korosu. ...yönetilen Willyama Hapishanesinin büyük ve karma korosu. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Thomas inhales and exhales deeply] | [Thomas derin bir nefes alır ve verir] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
Okay, some of you probably heard what happened at the last concert. | Bazılarınız önceki konserde ne olduğunu duymuştur. Bazılarınız önceki konserde ne olduğunu duymuştur. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Laughter, George applauds alone] | [Gülüşmeler, George tek başına alkışlar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Ends lone applause] | [Alkış biter] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
So, I'd prepared something to say... | Bir şeyler söylemek için hazırlık yapmıştım... Bir şeyler söylemek için hazırlık yapmıştım... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
But I can't really remember what it was... | Fakat şu anda hatırlayamıyorum... Fakat şu anda hatırlayamıyorum... | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
So let's just let the music speak for itself. | Bu yüzden bırakalım müzik konuşsun. Bu yüzden bırakalım müzik konuşsun. | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Didgeridoo plays] | [Didgeridoo çalar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Spanish guitar plays] | [İspanyol gitarı çalar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Piano plays] | [Piyano çalar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Instruments fall silent] | [Enstrümanlar susar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Didgeridoo plays alone] | [Didgeridoo tek başına çalar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Violinists play col legno] | [Kemancılar col legno çalar] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Buckets and didgeridoo resume] | [Kovalar ve Didgeridoo durur] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[Chorus sings] | [Koro söyler] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |
[All instruments and voices performing] | [Tüm enstrümanlar çalar ve koro söyler] | Broken Hill-1 | 2009 | ![]() |