• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 9591

English Turkish Film Name Film Year Details
[Vocalizing] [Seslendirilir] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Music ceases] [Müzik durur] Broken Hill-1 2009 info-icon
Bravo, Tommy! Çok yaşa, Tommy! Çok yaşa, Tommy! Broken Hill-1 2009 info-icon
[Tapping drumsticks] [Davul çubuklarıyla tempo tutar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Orchestra playing] [Orkestra çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Crickets chirping softly] [Cırcır böcekler usulca öter] Broken Hill-1 2009 info-icon
Yah, come on, come on! Haydi, kımıldayın! 1 Haydi, kımıldayın! Broken Hill-2 2009 info-icon
Tommy! 1 Tommy! Tommy! Broken Hill-2 2009 info-icon
We haven't got all day. [Avustralya aksanıyla] Tüm gün burada değiliz, evlat. Tüm gün burada değiliz, evlat. Broken Hill-2 2009 info-icon
Yeah, Dad, sure. [Avustralya aksanıyla] Evet, baba, tamam. Evet, baba, tamam. Broken Hill-2 2009 info-icon
Yesterday, police picked up Kadın: Dün, polis kaçak mahkum... Dün polis, kaçak mahkum... Broken Hill-2 2009 info-icon
Takalua was severely dehydrated Kadın: Takalua'nın bir genç tarafından... Takalua'nın bir genç tarafından... Broken Hill-2 2009 info-icon
That's right, Sharon. Adam: Haklısın, Sharon. Haklısın, Sharon. Broken Hill-2 2009 info-icon
Definitely. Sharon: Kesinlikle. Kesinlikle. Broken Hill-2 2009 info-icon
Tommy? Adam: Tommy? Tommy? Broken Hill-2 2009 info-icon
Good on you. [Güler] Aferin sana. Aferin sana. Broken Hill-2 2009 info-icon
All right, all right. You've been... Tamam, pekala. Sen ondan... 1 Tamam, pekala. Sen ondan... Broken Hill-2 2009 info-icon
No, that was awful. It wasn't arranged properly. 1 Hayır, o berbattı. Ve düzenlenmemişti. Hayır, o berbattı. Ve düzenlenmemişti. 1 Broken Hill-2 2009 info-icon
It's just... Kat: Bu... Kat: Bu... Broken Hill-2 2009 info-icon
It's obviously not ready yet. Tommy: Henüz hazır olmadığımız açık. Henüz hazır olmadığımız açık. Broken Hill-2 2009 info-icon
I'm serious. American football players are wusses! Kat: Ben ciddiyim. Amerikan futbolu oyuncuları korkak! Ben ciddiyim. Amerikan futbolu oyuncuları korkak! Broken Hill-2 2009 info-icon
Easy there, Casanova. [Güler] Ağır ol bakalım seni çapkın. Ağır ol bakalım seni çapkın. Broken Hill-2 2009 info-icon
...things are gonna get [fısıldayarak] ...biraz çılgınca... ...biraz çılgınca... Broken Hill-2 2009 info-icon
Okay. [Gergin bir şekilde] Tamam. Tamam. Broken Hill-2 2009 info-icon
Let's go! [Kıkırdar] Haydi gidelim! Haydi gidelim! Broken Hill-2 2009 info-icon
Grab on! Delikanlı:Tutun! Tutun! Broken Hill-2 2009 info-icon
Keep your speed above 30. Kat: hızını 30'un üstünde tut. Hızını 30'un üstünde tut. Broken Hill-2 2009 info-icon
Um, what exactly are we doing? Tommy: Tam olarak biz ne yapıyoruz? Tam olarak biz ne yapıyoruz? Broken Hill-2 2009 info-icon
Whoo! Araçtakiler: Yaşasın! Yaşasın! Broken Hill-2 2009 info-icon
You guys, can you see that over there? Kat: Millet oradakini görüyor musunuz? Millet oradakini görüyor musunuz? Broken Hill-2 2009 info-icon
Oh, no! Delikanlı: [Gülerek] Hayır! Hayır! Broken Hill-2 2009 info-icon
Jeez, Kat! Hey, drive! Tanrım, Kat! Delikanlı: Sür! Tanrım, Kat! Delikanlı: Sür! Broken Hill-2 2009 info-icon
Go, go! Kat: sür, sür! Sür, sür! Broken Hill-2 2009 info-icon
It's the police. Pull over. Polis Memuru: Polis. Aracı kenara çek! Polis. Aracı kenara çek! Broken Hill-2 2009 info-icon
Thanks, mate! No hard feelings, man! Kız: Teşekkürler, arkadaş! Delikanlı: Üzülme, adamım! Teşekkürler, arkadaş! Üzülme, adamım! Broken Hill-2 2009 info-icon
Hey. [öksürür] Selam. Selam. Broken Hill-2 2009 info-icon
Though the prison's old, Jack: Hapishane eski olmasına rağmen, Hapishane eski olmasına rağmen, Broken Hill-2 2009 info-icon
Ah, yeah. I've been there. Adam: Evet. Orada bulundum. Evet. Orada bulundum. Broken Hill-2 2009 info-icon
Okay, just try one higher still. Tommy: Tamam, daha yüksek tarzda deneyelim. Tamam, daha yüksek tarzda deneyelim. Broken Hill-2 2009 info-icon
You're such a freaking prude. [Amerikan aksanıyla] "Bu kadar dürüst olma!". "Bu kadar dürüst olma!". Broken Hill-2 2009 info-icon
"You are my sun, my moon, my stars. [İngiliz aksanıyla] "Sen benim güneşim, ayım, yıldızımsın. "Sen benim güneşim, ayım, yıldızımsın. Broken Hill-2 2009 info-icon
It does matter when you're not here. Adam: Burada olman bizim için önemli. Burada olman bizim için önemli. Broken Hill-2 2009 info-icon
Okay, well, we should get started. Tommy: Tamam, başlayalım artık. Tamam, başlayalım artık. Broken Hill-2 2009 info-icon
La, la, la, la, la, la, la, la, la Hepsi: [notaları okurlar] La, la, la, la, la, la, la, la, la La, la, la, la, la, la, la, la, la Broken Hill-2 2009 info-icon
La, la, la, la, la, la, la, la, la [Daha yüksek oktavdan söylerler] La, la, la, la, la, la, la, la, la La, la, la, la, la, la, la, la, la Broken Hill-2 2009 info-icon
Come on. [Kuşkulu bir şekilde] Haydi. Haydi. Broken Hill-2 2009 info-icon
Hey, kids! Time's up! Gardiyan: Çocuklar! Zaman doldu! Çocuklar! Zaman doldu! Broken Hill-2 2009 info-icon
Okay. Thanks! Tamam. [Gardiyana] Teşekkürler! Tamam. Teşekkürler! Broken Hill-2 2009 info-icon
Hold on, hold on... she gave you the look, Scott: Bekle bir saniye... o sana öyle manalı baktı, Bekle bir saniye... o sana öyle manalı baktı, Broken Hill-2 2009 info-icon
Righto, righto. [Güler] İyi, iyi. İyi, iyi. Broken Hill-2 2009 info-icon
Violin. Adam: Keman. Keman. Broken Hill-2 2009 info-icon
I'll see you tomorrow, okay? Kat: Yarın görüşürüz, tamam mı? Yarın görüşürüz, tamam mı? Broken Hill-2 2009 info-icon
Tommy, careful! [Güler] Tommy, dikkat et! Tommy, dikkat et! Broken Hill-2 2009 info-icon
Yeah, I kinda do. Evet, olabilir... Evet, olabilir... Broken Hill-2 2009 info-icon
Now might be a good time to stop. [Yavaşça] Şimdi mola vermenin tam zamanı. Şimdi mola vermenin tam zamanı. Broken Hill-2 2009 info-icon
Whoa ho ho! Mahkumlar: Vay, vay, vay! Vay, vay, vay! Broken Hill-2 2009 info-icon
Come on, Tommy, get your head in the game! George: Haydi, Tommy, Katıl oyuna! Haydi, Tommy, Katıl oyuna! Broken Hill-2 2009 info-icon
I think I've got to cancel. Tommy: Sanırım iptal etmeliyim. Sanırım iptal etmeliyim. Broken Hill-2 2009 info-icon
I can't hear anything. Hiç bir şey duyamıyorum. [Piyanist yavaşça çalmaya başlar] Hiç bir şey duyamıyorum. Broken Hill-2 2009 info-icon
...I can't hear a song. [güler] ...şarkıyı duyamıyorum. ...şarkıyı duyamıyorum. Broken Hill-2 2009 info-icon
Come on! [İkisi de güler] Haydi! Haydi! Broken Hill-2 2009 info-icon
Yeah, so what about the rest of us, eh? 1 Bear: Peki geri kalanımız ne yapacak? Peki geri kalanımız ne yapacak? Broken Hill-2 2009 info-icon
We gotta make some changes. Bazı değişiklikler yapmalıyız. [Gülüşme] Bazı değişiklikler yapmalıyız. Broken Hill-2 2009 info-icon
Nice, guys. Tommy: Güzel, millet. Güzel, millet. Broken Hill-2 2009 info-icon
Thank you. Kat: Teşekkürler. Teşekkürler. Broken Hill-2 2009 info-icon
Righto, gents. Gardiyan: Evet, baylar. Evet, baylar. Broken Hill-2 2009 info-icon
Hey, Dad, it's me. Tommy: Selam baba, benim. Selam baba, benim. Broken Hill-2 2009 info-icon
No, no. [Güler] Hayır, hayır. Hayır, hayır. Broken Hill-2 2009 info-icon
Next stop, Sydney, eh? Bear: Sonraki durak, Sydney' mi? Sonraki durak, Sydney' mi? Broken Hill-2 2009 info-icon
Yay! Mahkumlar: Evet! Evet! Broken Hill-2 2009 info-icon
Okay, everyone up. Jack: Tamam, herkes kalksın. Tamam, herkes kalksın. Broken Hill-2 2009 info-icon
All right, let's roll. Tuned up? Tommy:Pekala, bakalım. Akordu oldu mu? Pekala, bakalım. Akordu oldu mu? Broken Hill-2 2009 info-icon
Very well done indeed. Mikrofondaki adam: Çok teşekkürler. Çok teşekkürler. Broken Hill-2 2009 info-icon
It's all right, guys. Just settle in and chill out. Tommy: Pekala, millet. Panik yok, sakin olun. Pekala, millet. Panik yok, sakin olun. Broken Hill-2 2009 info-icon
Ladies and gentlemen, Adam: Bayanlar ve Baylar, Bayanlar ve Baylar, Broken Hill-2 2009 info-icon
Evacuate. Adam: Tahliye edin. Tahliye edin. Broken Hill-2 2009 info-icon
In you get. Jack: Bin araca. Bin araca. Broken Hill-2 2009 info-icon
Are we still going to Sydney? Ricardo: Sydney’e hala gidebiliyor muyuz? Sydney’e hala gidebiliyor muyuz? Broken Hill-2 2009 info-icon
Missing convict Kalai Takalua remains at large Kadın: Milli müzik festivali esnasında kaçan... Milli müzik festivali esnasında kaçan... Broken Hill-2 2009 info-icon
Turning to regional news, Televizyondaki Adam: Yerel haberlere bakalım, Yerel haberlere bakalım, Broken Hill-2 2009 info-icon
That's the man who was caught, escaped, Kadın: İşte bu kaçıp yakalanan, İşte bu kaçıp yakalanan, Broken Hill-2 2009 info-icon
It was all for diamonds. [İç çeker] Her şey elmas içinmiş. Her şey elmas içinmiş. Broken Hill-2 2009 info-icon
I don't want to go. Kat: Gitmek istemiyorum. Gitmek istemiyorum. Broken Hill-2 2009 info-icon
How do you think she feels? Kat’ın BABASI: Sence o nasıl hissediyor? Sence o nasıl hissediyor? Broken Hill-2 2009 info-icon
Thanks. [Güler] Teşekkürler. Teşekkürler. Broken Hill-2 2009 info-icon
Look, I just want to really thank you all Tommy: İkinci bir şans için... İkinci bir şans için... Broken Hill-2 2009 info-icon
Hey, Tommy, go faster! Kat: Tommy, daha hızlan! Tommy, daha hızlan! Broken Hill-2 2009 info-icon
Just kidding! Kat: Şaka yapıyorum! Şaka yapıyorum! Broken Hill-2 2009 info-icon
Yeah! Hepsi birden: Evet! Evet! Broken Hill-2 2009 info-icon
The next number will be a large mixed orchestra piece Adam: Sıradaki ise, Thomas Mcalpine tarafından... Sıradaki ise, Thomas Mcalpine tarafından... Broken Hill-2 2009 info-icon
What's with the grin, pal? Neden sırıtıyorsun ahbap? Broken Horses-1 2015 info-icon
Mr. Castillo said I did a good job. He even gave me an extra dollar. Bay Castillo iyi iş çıkardığımı söyledi. Hatta fazladan bir dolar bile verdi. Broken Horses-1 2015 info-icon
So, that's your first paycheck, pal. You never forget that. Senin ilk maaşın. Asla unutma bunu. Broken Horses-1 2015 info-icon
I told him to make it in three parts. For you, me, and Jakey. Onu üç parça yapmasını söyledim. Sen, ben ve Jakey için. 1 Broken Horses-1 2015 info-icon
Smart. Zekice. Jakey fazladan para aldı çünkü en küçük o. Broken Horses-1 2015 info-icon
Well, that he is. Aynen öyle. Ya da ona yeni bir keman alabilirim. Broken Horses-1 2015 info-icon
For six bucks? I doubt it. Altı dolarla mı? Pek sanmam. Ama bak sana ne diyeceğim. Broken Horses-1 2015 info-icon
You give Jakey that six bucks and I'll throw in the fiddle for free. Sen Jakey'e altı doları ver ben de kemanı yanında bedavaya vereceğim. Broken Horses-1 2015 info-icon
Jakey'll go bananas. Bananas! Jakey Keçileri kaçıracak. Keçileri! Broken Horses-1 2015 info-icon
Yeah, he will. Evet, kaçıracak. Broken Horses-1 2015 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9586
  • 9587
  • 9588
  • 9589
  • 9590
  • 9591
  • 9592
  • 9593
  • 9594
  • 9595
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact