• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 9589

English Turkish Film Name Film Year Details
Look, I know that I've been a bit difficult lately, Biliyorum, son zamanlarda zor biri olmaya başladım, Biliyorum, son zamanlarda zor biri olmaya başladım, Broken Hill-1 2009 info-icon
but I just know that if I can do this, ama bunu başarabilirsem, ama bunu başarabilirsem, Broken Hill-1 2009 info-icon
then everything will be better tomorrow. yarın her şey daha güzel olacak. yarın her şey daha güzel olacak. Broken Hill-1 2009 info-icon
So, uh, yeah, anyway, I'll see you at home. Tamam evde görüşürüz. Tamam evde görüşürüz. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Scanner beeps] [Cihaz öter] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Electronic device whirring] [Elektronik aygıt öter] Broken Hill-1 2009 info-icon
Mr. Wooley. Bay Wooley. Bay Wooley. Broken Hill-1 2009 info-icon
I'm Pindari, Thomas' teacher. Ben Pindari, Thomas'ın öğretmeni. Ben Pindari, Thomas'ın öğretmeni. Broken Hill-1 2009 info-icon
Yes. Oh, good. Evet. İyi. Evet. İyi. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Chuckles] No, no. [Güler] Hayır, hayır. Hayır, hayır. Broken Hill-1 2009 info-icon
It seems like a very odd place for a concert. Konser vermek için biraz tuhaf bir yere benziyor. Konser vermek için biraz tuhaf bir yere benziyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, I know, but wait until you see what Thomas has done. Biliyorum, ancak Thomas'ın neler yaptığına bir bakman gerek. Biliyorum, ancak Thomas'ın neler yaptığına bir bakman gerek. Broken Hill-1 2009 info-icon
All right, guys, we finally made it to Broken Hill. Tamam, millet. Sonunda Broken Hill'deyiz. Tamam, millet. Sonunda Broken Hill'deyiz. Broken Hill-1 2009 info-icon
BEAR: Next stop, Sydney, eh? Bear: Sonraki durak, Sydney' mi? Sonraki durak, Sydney' mi? Broken Hill-1 2009 info-icon
INMATES: Yay! Mahkumlar: Evet! Evet! Broken Hill-1 2009 info-icon
All right, let's do it! Come on! Haydi şu işi bitirelim! Haydi şu işi bitirelim! Broken Hill-1 2009 info-icon
JACK: Okay, everyone up. Jack: Tamam, herkes kalksın. Tamam, herkes kalksın. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Fiddle playing] [Keman çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
[Spectators clapping along] [İzleyiciler alkışlar] Broken Hill-1 2009 info-icon
TOMMY: All right, let's roll. Tuned up? Tommy:Pekala, bakalım. Akordu oldu mu? Pekala, bakalım. Akordu oldu mu? Broken Hill-1 2009 info-icon
You all right? Ready? Yeah, yeah. İyi misiniz? Hazır mısınız? Evet, evet. İyi misiniz? Hazır mısınız? Evet, evet. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Applause] [Alkış] Broken Hill-1 2009 info-icon
MAN ON P. A: Very well done indeed. Mikrofondaki adam: Çok teşekkürler. Çok teşekkürler. Broken Hill-1 2009 info-icon
Next up, we'll be pleased to hear from the prisoners of Willyama. Şimdiyse, Willyama Mahkumlar... Şimdiyse, Willyama Mahkumlar... Broken Hill-1 2009 info-icon
How you doin'? I'm actually really excited. Nasılsın? Gerçekten çok heyecanlıyım. Nasılsın? Gerçekten çok heyecanlıyım. Broken Hill-1 2009 info-icon
Good. You should be. İyi. Olman gerek zaten. İyi. Olman gerek zaten. Broken Hill-1 2009 info-icon
Go get 'em. Git ve bitir işlerini. Git ve bitir işlerini. Broken Hill-1 2009 info-icon
... Thomas Mcalpine and the Willyama jail band. ... Thomas Mcalpine ve Willyama Hapishane Korosu. ... Thomas Mcalpine ve Willyama Hapishane Korosu. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Applause subsides] [Alkış azalır] Broken Hill-1 2009 info-icon
Where's Kalai? Kalai nerede? Kalai nerede? Broken Hill-1 2009 info-icon
[Radio squawks] [Telsiz sesleri] Broken Hill-1 2009 info-icon
Kalai is gone. We have a security situation. Kalai kaçmış. Güvenlik ihlali var. Kalai kaçmış. Güvenlik ihlali var. Broken Hill-1 2009 info-icon
I repeat, Kalai is not here. Tekrar ediyorum, Kalai burada değil. Tekrar ediyorum, Kalai burada değil. Broken Hill-1 2009 info-icon
TOMMY: It's all right, guys. Just settle in and chill out. Tommy: Pekala, millet. Panik yok, sakin olun. Pekala, millet. Panik yok, sakin olun. Broken Hill-1 2009 info-icon
MAN: Ladies and gentlemen, Adam: Bayanlar ve Baylar, Bayanlar ve Baylar, Broken Hill-1 2009 info-icon
it seems that one of the band members is missing. anlaşılan bir koro üyemiz kayıp. anlaşılan bir koro üyemiz kayıp. Broken Hill-1 2009 info-icon
We would ask you to remain sitting until we get, uh... Onu buluncaya kadar yerinizde sakince... Onu buluncaya kadar yerinizde sakince... Broken Hill-1 2009 info-icon
[Indistinct comments over prison P.A.] [Anlaşılmaz konuşmalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
MAN: Evacuate. Adam: Tahliye edin. Tahliye edin. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Indistinct comment] [Anlaşılmaz konuşmalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
I've got to go find Mr. Wooley, okay? Bay Wooley'i bulmalıyım, tamam mı? Bay Wooley'i bulmalıyım, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
Look, Mr. Wooley. I'm so sorry. Bakın, Bay Wooley. Çok üzgünüm. Bakın, Bay Wooley. Çok üzgünüm. Broken Hill-1 2009 info-icon
I had no idea. Is there any way we can reschedule? Bilmiyordum. Yeni bir tarih belirleyebilir miyiz? Bilmiyordum. Yeni bir tarih belirleyebilir miyiz? Broken Hill-1 2009 info-icon
But it's not my fault. If you just heard my music... Ama bu benim suçum değil. Bir defa dinleseydiniz... Ama bu benim suçum değil. Bir defa dinleseydiniz... Broken Hill-1 2009 info-icon
Mr. Mcalpine, it's your music that brought me here in the first place, Bay Mcalpine, öncelikli olarak beni bu yere müziğiniz getirdi, Bay Mcalpine, öncelikli olarak beni bu yere müziğiniz getirdi, Broken Hill-1 2009 info-icon
and, quite frankly, it's just been a waste of my time. açıkça söylüyorum, gerçekten zaman kaybıymış. açıkça söylüyorum, gerçekten zaman kaybıymış. Broken Hill-1 2009 info-icon
Are you sure there's nothing we can do? Hiç bir şey yapamayacağınızdan emin misiniz? Hiç bir şey yapamayacağınızdan emin misiniz? Broken Hill-1 2009 info-icon
JACK: In you get. Jack: Bin araca. Bin araca. Broken Hill-1 2009 info-icon
Hurry up. Acele et. Acele et. Broken Hill-1 2009 info-icon
Move on. Arms. Kımıldayın. Kollar. Kımıldayın. Kollar. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Siren wails] [Sirenler çalar] Broken Hill-1 2009 info-icon
Ricardo, seriously, I don't know what prostitute I'm reminding you of, Ricardo, gerçekten sana hangi fahişeyi hatırlatıyorum bilmiyorum, Ricardo, gerçekten sana hangi fahişeyi hatırlatıyorum bilmiyorum, Broken Hill-1 2009 info-icon
but just stop staring at me, okay? ama bana öyle bakmayı kes artık, tamam mı? ama bana öyle bakmayı kes artık, tamam mı? Broken Hill-1 2009 info-icon
You remind me of my daughter, Hapse girdiğimden beri... Hapse girdiğimden beri... Broken Hill-1 2009 info-icon
who has never seen me when I wasn't behind bars. ...görmediğim kızımı hatırlatıyorsun. ...görmediğim kızımı hatırlatıyorsun. Broken Hill-1 2009 info-icon
She was coming to the performance in Sydney, Sydney’deki gösteriye gelecekti, Sydney’deki gösteriye gelecekti, Broken Hill-1 2009 info-icon
but now... maybe we don't go. ama artık... belki de gidemeyeceğiz. ama artık... belki de gidemeyeceğiz. Broken Hill-1 2009 info-icon
Okay, Ricardo. Arms. Tamam, Ricardo. Kollar. Tamam, Ricardo. Kollar. Broken Hill-1 2009 info-icon
RICARDO: Are we still going to Sydney? Ricardo: Sydney’e hala gidebiliyor muyuz? Sydney’e hala gidebiliyor muyuz? Broken Hill-1 2009 info-icon
No. There's no reason to go to Sydney anymore. Hayır. Artık Sydney’e gitmenin bir yolu yok. Hayır. Artık Sydney’e gitmenin bir yolu yok. Broken Hill-1 2009 info-icon
Hey! Kalai wasn't the only member of this band, you know. Kalai senin korondaki tek kişi değil. Kalai senin korondaki tek kişi değil. Broken Hill-1 2009 info-icon
Every single one of us put in more time than he did, Her birimiz ondan daha fazla zaman harcadık, Her birimiz ondan daha fazla zaman harcadık, Broken Hill-1 2009 info-icon
and you made a deal! ve senle anlaşma yaptık! ve senle anlaşma yaptık! Broken Hill-1 2009 info-icon
Well, I'm not going to Sydney, so... Sydney’e gidemeyeceğim, bu yüzden... Sydney’e gidemeyeceğim, bu yüzden... Broken Hill-1 2009 info-icon
Do you only think this is about you? Bu sadece seninle mi ilgili sanıyorsun? Bu sadece seninle mi ilgili sanıyorsun? Broken Hill-1 2009 info-icon
He hid this inside the instrument. Bunu enstrümanın içine gizlemiş. Bunu enstrümanın içine gizlemiş. Broken Hill-1 2009 info-icon
I can't believe I missed it. Bunu görmediğime inanamıyorum. Bunu görmediğime inanamıyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Distant sirens wail] [Uzaktan siren sesleri] Broken Hill-1 2009 info-icon
Maestro, I'm sorry. Şef, üzgünüm. Şef, üzgünüm. Broken Hill-1 2009 info-icon
WOMAN: Missing convict Kalai Takalua remains at large Kadın: Milli müzik festivali esnasında kaçan... Milli müzik festivali esnasında kaçan... Broken Hill-1 2009 info-icon
after escaping during a national music festival. ...mahkum Kalai Takalua hala ortalarda yok. ...mahkum Kalai Takalua hala ortalarda yok. Broken Hill-1 2009 info-icon
It's alleged he hid escape implements inside an instrument Kaçmak için gerekli şeyi enstrümanın içine gizlediği... Kaçmak için gerekli şeyi enstrümanın içine gizlediği... Broken Hill-1 2009 info-icon
and made a break during a performance. ...ve performans esnasında kaçtığı iddia ediliyor. ...ve performans esnasında kaçtığı iddia ediliyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
Band director Thomas Mcalpine was the first to notice Koroyu yöneten Thomas Mcalpine, Koroyu yöneten Thomas Mcalpine, Broken Hill-1 2009 info-icon
Takalua had disappeared. Takalua'nın kaçtığını fark eden ilk kişi oldu. Takalua'nın kaçtığını fark eden ilk kişi oldu. Broken Hill-1 2009 info-icon
Mcalpine's the same person who found Takalua in the desert Mcalpine aynı zamanda, Takalua'yı çölde... Mcalpine aynı zamanda, Takalua'yı çölde... Broken Hill-1 2009 info-icon
after the escapee's last bid for freedom. ...son kaçışından sonra bulan kişi. ...son kaçışından sonra bulan kişi. Broken Hill-1 2009 info-icon
Police are investigating why Takalua Polis Takalua'nın neden festivalde... Polis Takalua'nın neden festivalde... Broken Hill-1 2009 info-icon
was at the music festival in the first place. ...en önde olduğunu araştırıyor. ...en önde olduğunu araştırıyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
There are new allegations that... Yeni iddialara göre... Yeni iddialara göre... Broken Hill-1 2009 info-icon
If you knew he was going to escape, Onun tekrar kaçacağını biliyorduysan, Onun tekrar kaçacağını biliyorduysan, Broken Hill-1 2009 info-icon
then why did you let him join my band? neden koroya katılmasına izin verdin? neden koroya katılmasına izin verdin? Broken Hill-1 2009 info-icon
That's not your concern. Bu seni ilgilendirmez. Bu seni ilgilendirmez. Broken Hill-1 2009 info-icon
What's important is that this is a police matter now. Önemli olan bunun artık bir polisiye iş olduğu. Önemli olan bunun artık bir polisiye iş olduğu. Broken Hill-1 2009 info-icon
You lied to me. Bana yalan söyledin. Bana yalan söyledin. Broken Hill-1 2009 info-icon
You've been here, what, a few weeks? Bir kaç haftadır mı buradasın? Bir kaç haftadır mı buradasın? Broken Hill-1 2009 info-icon
Kalai's case has been open for over a decade. Kalai'nin davası on yıldan fazladır sürüyor. Kalai'nin davası on yıldan fazladır sürüyor. Broken Hill-1 2009 info-icon
[Shuts engine off] [Motoru kapatır] Broken Hill-1 2009 info-icon
Dad, I can explain this whole... Baba, hepsini açıklayabilirim... Baba, hepsini açıklayabilirim... Broken Hill-1 2009 info-icon
I don't think you can. Sanmıyorum. Sanmıyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
Tommy, you lied to me. Tommy, bana yalan söyledin. Tommy, bana yalan söyledin. Broken Hill-1 2009 info-icon
See... Görüyorum ki... Görüyorum ki... Broken Hill-1 2009 info-icon
You want to leave here so bad, ...buradan ayrılmayı fena halde istedin, ...buradan ayrılmayı fena halde istedin, Broken Hill-1 2009 info-icon
well, you get your wish. dileğine kavuştun. dileğine kavuştun. Broken Hill-1 2009 info-icon
There you are. İstediğin oldu işte! İstediğin oldu işte! Broken Hill-1 2009 info-icon
[Engine turns over] [Motor çalışır] Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, Kat's called me, like, three times, Evet, Kat beni aradı, üç defa, Evet, Kat beni aradı, üç defa, Broken Hill-1 2009 info-icon
but I don't think she's looking to talk to me. ama bence konuşmak istediği ben değildim. ama bence konuşmak istediği ben değildim. Broken Hill-1 2009 info-icon
Yeah, I don't want to talk to her. Onunla konuşmak istemiyorum. Onunla konuşmak istemiyorum. Broken Hill-1 2009 info-icon
Like, they caught your friend, by the way. Bu arada dostunu yakalamışlar. Bu arada dostunu yakalamışlar. Broken Hill-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 9584
  • 9585
  • 9586
  • 9587
  • 9588
  • 9589
  • 9590
  • 9591
  • 9592
  • 9593
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact