Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183876
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You know something? Anyway. | Bu arada bir sorum daha var. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Honestly ... | Allah aşkına, kimdi bu mahkum? | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Nobody special. | Özel biri değil. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
And he should raise his hands with the sword of revenge. | Ve o elinde intikam kılıcıyla gelecektir. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
The sword will burn in retribuio the Lord. | Tanrı'nın intikamının kızgın kılıcı. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
His eyes were like a flame burning. | Gözleri alev alev yanacaktır. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
And he had a name written that no man knew. | Ve kendinden başka kimsenin bilmediği adı... | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Aside his own. | ...tarihe yazılacaktır. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
* Waiting * * STILL HAVE ONE MORE SCENE * | * İzlemeye devam edin* | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Maldita Srvia. | Lanet Sırbistan. | Zone of the Dead-1 | 2009 | |
Here, in Malaysia, there is a sense of euphoria, | Burada, Malezya'da coşku hakim, | Zoolander-1 | 2001 | |
as the new Prime Minister gives this impoverished nation the gift of hope, | asgari ücreti artırıp çocuk emeğine son veren Başbakan, | Zoolander-1 | 2001 | |
promising to raise the sub standard minimum wage and end child labour. | yoksul halkına umut dağıttı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Already considered a living saint, | Daha şimdiden yaşayan bir aziz görüldü | Zoolander-1 | 2001 | |
he has become this small country's greatest hope for the new millennium. | ve bu küçük ülkenin yeni bin yıldaki en büyük umudu oldu. | Zoolander-1 | 2001 | |
Che cosa, Jaco? | Yaklaş, Jaco. | Zoolander-1 | 2001 | |
This is disgusting. How could you let this happen? | İğrenç. Buna nasıl izin verdiniz? | Zoolander-1 | 2001 | |
I have negotiated my butt off, Giorgio. | Bir kıçımı vermediğim kaldı, Giorgio. | Zoolander-1 | 2001 | |
I have tried bribes, I have tried gifts... | Rüşveti denedim, hediyeler denedim... | Zoolander-1 | 2001 | |
I even sent him some pet oxen. They love that crap in Malaysia. | Onlara evcil öküzler gönderdim. Bu mereti Malezya'da severler. | Zoolander-1 | 2001 | |
But he won't budge! | Ama fikrini değiştirmiyor! | Zoolander-1 | 2001 | |
Listen, 50 per cent of my inventory is manufactured in Malaysian sweatshops. | Dinle, mallarımın yüzde ellisi Malezya konfeksiyon atelyelerinde üretildi. | Zoolander-1 | 2001 | |
If Malaysia goes, what is next? | Malezya da giderse, ya sonra? | Zoolander-1 | 2001 | |
My entire panty line is made in Vietnam! We'll all go bankrupt. | Tüm don astarlarım Vietnam'da yapılıyor! Toptan iflas edeceğiz. | Zoolander-1 | 2001 | |
The Malaysian must be eliminated, Mugatu. | Malezyalı ortadan kaldırılmalı, Mugatu. | Zoolander-1 | 2001 | |
What? No, I don't have time for this. | Ne? Hayır, buna zamanım yok. | Zoolander-1 | 2001 | |
Perhaps you'd rather go back to churning out novelty neckties? | Sen gidip piyano tuşu kravatlarını üretsen daha iyi olmaz mı? | Zoolander-1 | 2001 | |
But my new fall line is almost due. | Ama benim yeni sonbahar çizgilerim bitmek üzere. | Zoolander-1 | 2001 | |
And I trust you would like to live to see your spring line as well? | Sana güvenirim. İlkbahar çizgini de yaşarken görmek istersin değil mi? | Zoolander-1 | 2001 | |
The Malaysian Prime Minister visits New York in 14 days. Do it then. | Malezya Başbakanı New York'a 14 gün içinde ziyarette bulunacak. Yap o halde. | Zoolander-1 | 2001 | |
That's Fashion Week. It's impossible! I have a show. | 14 gün? O zaman Moda Haftası. İmkansız! Sovum var. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's perfect. Invite him to be your guest of honour. | Harika bu. Davet et onu, onur konuğun olsun. | Zoolander-1 | 2001 | |
That's not enough time to recruit and train an operative. | Bu operasyonu angaje edecek ve eğitim yapmaya yetecek bir süre değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
What about Fabio? | Fabio nasıl? | Zoolander-1 | 2001 | |
Too smart. This is a rush job. He's got to be extremely dim witted. | Çok akıllı. Bu şipşak bir iş. Aşırı incelik gösterilmeli. | Zoolander-1 | 2001 | |
You know the profile. | Profili biliyorsun. | Zoolander-1 | 2001 | |
A beautiful, self absorbed simpleton who can be moulded like Jell O. | Güzel, deniz anası gibi eğilip bükülen biri. | Zoolander-1 | 2001 | |
Or cookie dough. Or Play Doh. | Veya bisküvi hamuru. Veya Testi Hamuru. | Zoolander-1 | 2001 | |
Any kind of dough. | Her cesit hamur. | Zoolander-1 | 2001 | |
We need an empty vessel. A shallow, dumb, vacuous moron. | Boş bir teneke yığınına ihtiyacımız var. Sığ, budala, aptal bir morona. | Zoolander-1 | 2001 | |
When he has finished, we'll dispose of him. | Bitirdi mi, ondan kurtulacağız. | Zoolander-1 | 2001 | |
Where in all of God's green goodness will I find someone that beef headed? | Allahaşkına böyle et kafa birini bulabilecek miyim? | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek, just a few more questions, OK? Cool. | Derek, birkaç soru daha, oldu mu? lyi. | Zoolander-1 | 2001 | |
When did you know you wanted to be a model? | Model olmak istediğini ne zaman anladın? | Zoolander-1 | 2001 | |
I guess it was the first time I went through the Second Grade. | İlk kez ikinci sınıfa geçtiğimde sanıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
I caught my reflection in a spoon while eating my cereal. | Corn Flakes'imi yerken kaşıkta kendi yansımamı farkettim. | Zoolander-1 | 2001 | |
I thought, "Wow, you're good looking! Maybe you could do that for a career." | ''Vay, çok yakışıklıyım! Kariyer yapabilirim.'' diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Do what? Be professionally good looking. | Ne yapmak? Profesyonel anlamda yakışıklı görünmek. | Zoolander-1 | 2001 | |
Right... What is your trademark, if you have one? | Peki... ''Marka'' özelliğiniz nedir, eğer varsa? | Zoolander-1 | 2001 | |
My best known look is "Blue Steel". What is that look like? | En iyi bakışım ''Blue Steel.'' Nasıl bir şey bu? | Zoolander-1 | 2001 | |
It's impressive. And then there's "Ferrari". | Etkileyici. Ve de ''Ferrari'' var. | Zoolander-1 | 2001 | |
And "Le Tigre". It's a lot softer. It's more of a catalogue look. | Ve ''Le Tigre''. Daha yumuşak. Daha çok katalog tarzı. | Zoolander-1 | 2001 | |
I use it for footwear sometimes. Can I see that? | Onu bazen ayakkabı çekimi için kullanırım. Görebilir miyim? | Zoolander-1 | 2001 | |
Without Derek Zoolander, male modelling wouldn't be what it is today. | Derek Zoolander'siz erkek modelliği bugünkü noktada olmazdı. | Zoolander-1 | 2001 | |
He is a fashion icon. | Bir moda ikonu o. | Zoolander-1 | 2001 | |
Do you spend a lot of time working on these looks? | Bu bakıslara çok vakit harcıyor musunuz? | Zoolander-1 | 2001 | |
Oh, sure. I've been working on "Magnum" for the last eight or nine years. | Ah, kesinlikle. ''Magnum'' üzerinde sekiz yıldır çalışıyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
"Magnum?" That's intriguing. | ''Magnum?'' İlginç. | Zoolander-1 | 2001 | |
Can I see that? Are you kidding? | Bunu görebilir miyim? Dalga mı geçiyorsun? | Zoolander-1 | 2001 | |
I shouldn't be talking about it. It's nowhere near ready. | Bundan sözetmemem bile gerekirdi. Daha alınacak çok yol var. | Zoolander-1 | 2001 | |
It's like there's a light around him. He exudes beauty. | Sanki cevresinde ısık var. Güzellik saçıyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
I think about Derek every time I design a collection. | Her koleksiyon tasarımımda Derek'i düşünüyorum. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek, maybe you're familiar with the belief of some aboriginal tribes | Derek, Aboriginal yerlilerinin fotoğrafın ruhu | Zoolander-1 | 2001 | |
that a photo might steal a part of your soul. | çaldığına dair inancını biliyorsundur. | Zoolander-1 | 2001 | |
What are your thoughts on that as a man who gets photographed for a living? | Yaşamını fotoğraf çektirmekten kazanan biri olarak bu konudaki düsüncelerin? | Zoolander-1 | 2001 | |
That "Blue Steel" look he does... Oh, gosh! | Şu ''Blue Steel'' bakışı yok mu... Ah, Allahım! | Zoolander-1 | 2001 | |
The style and the hair! | Stil ve sac! | Zoolander-1 | 2001 | |
It's almost like the new Afro for the white man. It's beautiful. | Neredeyse beyaz adam için yeni Afro. Güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
I'd have to answer your question with another question. | Sorunuza başka bir soruyla yanıt vermek zorundayım. | Zoolander-1 | 2001 | |
How many abodiginals do you see modelling? | Modellik yapan kaç Aboriginal yerlisi tanıyorsun? | Zoolander-1 | 2001 | |
Ladies and gentlemen, welcome to the VH1 Fashion Awards. | Bayanlar, baylar, VH1 Moda Ödüllerine hoşgeldiniz. | Zoolander-1 | 2001 | |
There he is, three time "Male Model Of The Year", Derek Zoolander. | İşte, üç kez ''Yılın modeli'' seçilen Derek Zoolander. | Zoolander-1 | 2001 | |
He's like a muse. | O bir rüya adeta. | Zoolander-1 | 2001 | |
The proud owner of "Blue Steel" the look that made him a legend. | Kendisini efsane kılan Mavi Çelik bakışlarının gururlu sahibi. | Zoolander-1 | 2001 | |
He's almost too good looking. | Neredeyse haddinden fazla güzel. | Zoolander-1 | 2001 | |
That would be my... my main deterrent in...you know... | Bu benim olabilir...anlarsınız ya... | Zoolander-1 | 2001 | |
in considering a relationship. | bir iliski düsünebilirm. | Zoolander-1 | 2001 | |
And that's who Derek Zoolander is defending his title against tonight: | Ve şimdi bu gece Derek Zoolander'ın unvanını koruyacağı rakibi: | Zoolander-1 | 2001 | |
The rookie sensation who's burned his way into the eyes of the fashion world | Yeni yetme duyarlılığı moda dünyasına bir bomba gibi düştü. | Zoolander-1 | 2001 | |
and left them clawing their faces for more. | ve suratları daha fazla tırmık icinde bıraktı. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu sucks! Support the Prime Minister. | Mugatu halt etmiş! Başbakanı destekle. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu uses slave labour! | Mugatu köle emeği kullanıyor! | Zoolander-1 | 2001 | |
Don't you hate that at an event like this? | Böyle bir olayda bundan nefret etmez misiniz? | Zoolander-1 | 2001 | |
Ugly protesters bothering beautiful people. | Çirkin protestocular güzel insanları rahatsız ediyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
Mugatu has been accused of exploiting cheap Malaysian workers | Mugatu, konfeksiyon endüstrisindeki malların çoğunu üreten | Zoolander-1 | 2001 | |
to make most of the garment industry's clothes. | Malezyalı ucuz işçileri sömürmekle suçlanıyor. | Zoolander-1 | 2001 | |
Derek. Hey, Steve. How are you doing? | Derek. Hey, Steve. Nasılsın? | Zoolander-1 | 2001 | |
You're going for your fourth award. Are you nervous? | Dördüncü ödüle gidiyorsun. Tedirgin misin? | Zoolander-1 | 2001 | |
Well, I've got a couple of butterflies in my basket, but I'm OK. | Şey, sepetimde kıpır kıpır eden kelebekler var, ama iyiyim. | Zoolander-1 | 2001 | |
Can you tell us about your new look? | Bize yeni görünümünden söz eder misin? | Zoolander-1 | 2001 | |
Actually, it's not yet perfected. But I can tell you that it's called "Magnum". | Aslında tam mükemmellesmedi. | Zoolander-1 | 2001 | |
Shut up, baby! If I say more, he'll kill me. | Sus, bebeğim! Fazlasını söylersem öldürür beni. | Zoolander-1 | 2001 | |
You got that right! Maury Ballstein Balls Models. | Ha şunu bileydin! Maury Ballstein Testis Modelleri. | Zoolander-1 | 2001 | |
Maury, you've handled every important male model for 30 years. | Maury, 30 yıldır her önemli modeli sen elinde tuttun. | Zoolander-1 | 2001 | |
What do you think of Derek's chances? Nobody can touch Derek. Nobody! | Derek'in sansı ne sizce? Derek'e kimse erisemez. Hic kimse! | Zoolander-1 | 2001 | |
I gotta get inside, I'm shvitzing like a shmedndrik! | İçeri geçiyorum, bütün bu ışıklar beni terletiyor! | Zoolander-1 | 2001 | |
Are you worried about Hansel? Not as much as I'm worried about Gretel. | Hansel konusunda tedirgin misin? Gretel'den tedirgin olduğum kadar değil. | Zoolander-1 | 2001 | |
Put that Hansel and Gretel in your article. I want people to know I can be funny. | Bu Hansel ile Gretel'i makalene koy. İnsanlar komik olabildiğimi öğrensin. | Zoolander-1 | 2001 | |
Believe me, they'll know! It hits newsstands tomorrow. | İnan bana, öğrenecekler! Yarınki haberlerde yer alacak. | Zoolander-1 | 2001 | |
Excuse me, Mr Mugatu. Matilda Jefferies, "Time Magazine". | Affedersiniz, Bay Mugatu. Matilda Jefferies, ''Time Dergisi''. | Zoolander-1 | 2001 |