Search
English Turkish Sentence Translations Page 2992
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...where... | İşte o göle... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...she threw herself, commiting suicide. | ...kendini atıp intihar etmiş. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...saw everything... | ...her şeyi görmüşler. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...and to save her from drowning... | Prensesi boğulmaktan kurtarıp... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...they turned her into a mermaid. | ...bir denizkızına dönüştürmüşler. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Why didn't they try to rescue her? | Niye hayatını kurtarmamışlar ki? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I think they didn't know how to swim. | Yüzmeyi bilmiyorlardı herhalde. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| It is said that since that day... | O günden beridir de gölde yaşadığı söylenir. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...and when the sky is gloomy... | Gökyüzü kasvetlenip... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...and the fog appears. | ...kurbağalar etrafta dolaşınca... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...it means that Erendira will come out to search... | ...Erendira kötü adamları bulmak için gölden çıkarmış. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...one of those... | Güzel sözlerle bir kadına kur yapmayı bilmeyen adamları. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| It is said that she tears... | Gözyaşlarıyla onların kalplerini söküp yanında götürürmüş. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| That's what they say. | Anlatılan bu. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Mom, did you know there's... | Anne, gölde bir Prenses yaşadığını biliyor muydun? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Those are trifles! No, my dad told me. | Peri masalı onlar. Değil, babam anlattı. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| That's why the children can't sleep! | Çocuklar bu yüzden uyuyamıyor. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| He really wanted to know the story. | Hikayeyi öğrenmek isteyen kendisiydi. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Come on, finish your soup and go to bed. | Çorbanı iç de yat bakalım. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Mom, when is my birthday? In three days. | Doğum günüme kaç gün kaldı? Üç gün. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Dad, on my birthday. can you take me to the fair? | Doğum günümde beni panayıra götürür müsün baba? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| We'll see, son! Can my mom... | Bakarız. Annemle kardeşlerim de gelebilir mi? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Okay, but finish your soup! 1 | Tamam. Çorbanı bitir hadi. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Angel of God, my guardian... | Koruyucu meleğim... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| God bless you, son. | Tanrı seni korusun oğlum. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Take care of your mom and your brothers. | Annene ve kardeşlerine göz kulak ol. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You're the man of the house. | Evin erkeği sensin. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Dad, can Princess Erendira come into the house? | Prenses Erendira evimize girer mi? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| No, my son. | Hayır yavrum. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| She just takes bad men. | Peşinde olduğu kişiler kötü adamlar. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You're a good boy. | Sen iyi bir çocuksun. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Can you wait 'til his birthday? | Doğum gününü bekleyemez misin? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I can't. | Bekleyemem. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Why did you promise to go... | Yapamayacağın şey için niye söz verdin o zaman? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What else could I do? | Başka ne yapabilirdim ki? 1 | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Tell him I won't take him cause I'm leaving? | Gidiyorum diye onu götüremeyeceğimi mi söyleseydim? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| İt's better to tell the truth. | Gerçeği söylesen daha iyiydi. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Can't you see he's just a boy? | Daha çok küçük. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| He won't understand. | Anlamaz ki. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What he isn't going to understand is why... | Asıl anlayamayacağı şey babasının veda etmeden gitmesidir. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Are you leaving? | Gidiyor musun yoksa? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Don't go, Rafael! | Gitme Rafael! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Don't make it harder, dear. | Bunu daha da zorlaştırma canım. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Don't do that! | Yapma böyle! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...just think I'll bring back a lot... | Kendi evimizi yapmak için getireceğim parayı düşün sadece. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| And that I'll take you for a ride... | Sizi Amerikan üretimi büyük bir kamyonla dolaştıracağım. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What if something happens to you? | Başına bir hâl gelirse ya? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| That won't happen... | Bir şey gelmeyecek... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...'cause you'll pray for me every night. | ...çünkü her gece benim için dua edeceksin. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Let me go with you! | Ben de geliyorum. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| No, son! Get back inside! | Gelemezsin oğlum, içeri gir. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I'm sorry to bother you but... | Rahatsız ettiysem özür dilerim. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...Rafael asked me to give you this. | Rafael bunu vermemi istedi. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| If you need something, you know... | Bir şeye ihtiyacın olursa, ne konuda olursa olsun... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ... you can count on me. Thank you, uncle. | ...bana gelebilirsin. Peki, sağol amca. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Where's my dad? | Babam yok mu? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| He went to the other side, son. | Karşı tarafa geçti. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Dad! Prisciliano! | Baba! Prisciliano! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| How are we going to find my dad? | Babamı nasıl bulacağız? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I don't wanna leave Cuba. | Küba'dan ayrılmak istemiyorum. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...he grabs his suitcase and we return to Havana! | ...o da çantasını kaptığı gibi hep birlikte Havana'ya döneriz. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What if he doesn't want to? | Ya dönmek istemezse? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What's up! | Nasıl gidiyor? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Allis set... yes... | Her şey tamamdır. 20 dakikaya geliriz. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I went for a walk with my friends. | Arkadaşlarla yürüyüşe çıktık. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I went out, that's it. | Dışarıda olduğumdandır. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I don't have to explain anything! | Hesap verecek değilim! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Goto sleep, it's very late. | Geç oldu, haydi yatağa. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| How much did they pay you? | Sana kaç para ödediler? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Dad, dad, dad! | Baba, baba, baba! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Oh, how nice! | Ne kadar güzel olmuş. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You have to learn. | Bunu sen de öğrenmelisin. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Mom, when is my father going to return? | Babam ne zaman dönecek anne? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You always say soon. | Hep "yakında" diyorsun. Bence hiç dönmeyecek. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Don't say that! | O nasıl söz öyle?! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I don't remember him. | Gideli ne kadar olmuştu? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| He'll come when he decides. | Gelmek istediğinde gelir. Anladın mı? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Fatima. | Fatma. Ailen nerede? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| What are you doing here by yourself? | Sen ne arıyorsun burada tek başına? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I'm going to get my father. To Malaga! | Babamı bulmaya gidiyorum. Malaga'ya mı? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I'm going by my self. | Kendim gideceğim. Babam karşı tarafta yaşıyor. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You must be careful. | Dinle bak. Çok dikkatli ol. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Here, in Tanger. | Burası Tangier. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| A policeman didn't allow men. | Bir tane polis tekneye binmeme izin vermedi. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| That's an example, but you're lucky... | Gördün mü bak. Ama şanslısın. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Who's your friend? | Adı ne? Raşit. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| How old are you? | Yaşın kaç senin? On. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| You're so beautiful! | Çok da güzelsin. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| I wanna go! | Gitmek istiyorum. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| We'll have to wait a little... | Gitmeden önce biraz daha beklemek zorundayız. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Look, you're lucky. | Ne kadar şanslısın bak. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Why are they imprisoned? | Niye burada hapsolmuşlar? Hapsolmadılar, bekliyorlar. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Don't worry, you'll see your father. | Endişe etme, yakında babana kavuşacaksın. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| To the north, our country... | Kuzey sınırımızda Amerika Birleşik Devletleri... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...to the south, with Guatemala and Belize. | ...güneyde ise Guatemala ve Beliz. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Martinez, I'm talking to you! | Sana söylüyorum Martinez! | Al otro lado-1 | 2004 | |
| With Pachuca. | Pachuca. | Al otro lado-1 | 2004 | |
| ...so I thought... | ...ben de sandım ki... | Al otro lado-1 | 2004 | |
| Do you want me to leave? | Gitmemi ister misin? | Al otro lado-1 | 2004 | |
| When I woke up today, he wasn't there. | Sabah uyandığımda gitmişti. | Al otro lado-1 | 2004 |