Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3570
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Our families... This isn't San Francisco. | Ailelerimiz...burası San Francisco değil. | American Crime-4 | 2015 | |
| Nobody is trying to deal | Kimse bir spor takımında bir eşcinsel elemana | American Crime-4 | 2015 | |
| with having a gay kid on a sports team. | sahip olmak için uğraşmıyor. | American Crime-4 | 2015 | |
| We start calling those people out as homophobes, | O insanları homofobi gibi çağırıyorlar (eşcinsel düşmanı) | American Crime-4 | 2015 | |
| they start to pivot. | onlar dönmeye başlıyorlar. | American Crime-4 | 2015 | |
| You want us to call our families bigots and homophobes? | Ailelerimizi yobaz ve homofobi olarak çağırmamızı mı istiyorsun? | American Crime-4 | 2015 | |
| We let the students do it. | Öğrencilerin yapmasına izin verdik. | American Crime-4 | 2015 | |
| We have any number of them who are progressive, vocal. | İlerici ve sesi çıkanlardan elimizde çok sayıda var. | American Crime-4 | 2015 | |
| We promote their voices. | Onların söz haklarını destekliyoruz. | American Crime-4 | 2015 | |
| We've got a block | İlgilenmek zorunda olduğumuz | American Crime-4 | 2015 | |
| of fundamentalist families to deal with. | bir grup köktenci aile var. | American Crime-4 | 2015 | |
| We don't have to change what they believe. | İnandıkları şeyi değiştirmek zorunda değiliz. | American Crime-4 | 2015 | |
| What we have to change is how they perceive the issue. | Değiştirmemiz gereken sorunu nasıl algıladıkları. | American Crime-4 | 2015 | |
| Make it about forgiveness. | Bunu bağışlamayla yapın. | American Crime-4 | 2015 | |
| Make it about things that are central to them. | Onlara yakın şeylerle yapın. | American Crime-4 | 2015 | |
| Don't push any actual acceptance of Eric's lifestyle. | Eric'in yaşam tarzının bir doğru kabulünü zorlamayın. | American Crime-4 | 2015 | |
| Stick to the tolerance for it. | Bunun için hoşgörüye sarılın. | American Crime-4 | 2015 | |
| What about our black families? | Bizim siyah aileler ne olacak? | American Crime-4 | 2015 | |
| I mean, we put a lot behind Eric. | Yani, Eric'i çok destekledik. | American Crime-4 | 2015 | |
| They're gonna expect the same for Kevin. | Onlar aynı durumu Kevin için bekleyecekler. | American Crime-4 | 2015 | |
| It's not gonna take the same effort with Kevin. | Kevin' le aynı çabaya gerek olmayacak. | American Crime-4 | 2015 | |
| It's just not. | Gerekmeyecek. | American Crime-4 | 2015 | |
| We've done any number of things | Lacroix ailesinin desteği ile | American Crime-4 | 2015 | |
| in support of the Lacroix family. | çok sayıda işler yaptık. | American Crime-4 | 2015 | |
| And to be honest, we only have | Dürüst olmak gerekirse, tam harç ödeyen | American Crime-4 | 2015 | |
| three black families who pay full tuition. | sadece üç siyah ailemiz var. | American Crime-4 | 2015 | |
| They're not gonna raise the same concerns the same way. | Aynı endişeleri aynı şekilde yükseltmeyecekler. | American Crime-4 | 2015 | |
| Beyond that, we talk publicly | Bunun ötesinde, bundan ne öğrendiğimizi | American Crime-4 | 2015 | |
| about how we've learned from this, | hangi reformları uyguladığımızı | American Crime-4 | 2015 | |
| what reforms we're implementing, | açık olarak konuşmaktayız, | American Crime-4 | 2015 | |
| but it's about making the message | ama işin aslı bu mesajı | American Crime-4 | 2015 | |
| as simple as we can. | elden geldiğince basitleştirmek gerekiyor. | American Crime-4 | 2015 | |
| The other boy lied. | Diğer çocuk yalan söyledi. | American Crime-4 | 2015 | |
| Ours told the truth. | Bizimkiler gerçeği söylediler. | American Crime-4 | 2015 | |
| We start preaching that with our event tonight. | Bu geceki olayımızla bunu iletmeye başlıyoruz. | American Crime-4 | 2015 | |
| Yeah. Well... It's not over. | Evet. Eh...bu bitmedi. | American Crime-4 | 2015 | |
| But I think we're putting it behind us. | Ama sanırım bunu arkamızda bırakıyoruz. | American Crime-4 | 2015 | |
| Thank you, Leslie. | Teşekkür ederiz, Leslie. | American Crime-4 | 2015 | |
| Good job. Thank you. | İyi iş. Teşekkür ederim. | American Crime-4 | 2015 | |
| Very grateful. | Çok minnettarız. | American Crime-4 | 2015 | |
| Oh, my god. To you, to you. | Tanrım. Size de, size de. | American Crime-4 | 2015 | |
| I don't know why. | Neden bilmiyorum. | American Crime-4 | 2015 | |
| Just made me feel... | Sadece bana hissettirdi... | American Crime-4 | 2015 | |
| Why was aunt Sarah crying? | Sarah teyze neden ağlıyordu? | American Crime-4 | 2015 | |
| Okay, don't... don't say anything to your father. | Tamam,...babana bir şey söyleme. | American Crime-4 | 2015 | |
| Um, Sarah went out to get a coffee, | Sarah kahve almak için dışarı çıktı, | American Crime-4 | 2015 | |
| and some guy started talking to her... Ab... | adamın biri onunla konuşmaya başladı... | American Crime-4 | 2015 | |
| Well, you know, he just started talking to her. | ...Sarah' la sadece konuşmaya başladı. | American Crime-4 | 2015 | |
| And he was... He was interesting, I guess. | Sanırım...ilginç biriydi, | American Crime-4 | 2015 | |
| She thought he was. | ya da öyle olduğunu düşündü. | American Crime-4 | 2015 | |
| And before she left, he gave her his number. | Ayrılmadan önce adam ona numarasını verdi. | American Crime-4 | 2015 | |
| She cheated on uncle Charlie? | Charlie amcayı aldattı mı? | American Crime-4 | 2015 | |
| No, no. She didn't call the guy, but she kept the number. | Hayır, hayır. Adamı aramadı, ama numarayı sakladı. | American Crime-4 | 2015 | |
| Well... well, it... you know, it didn't feel good to her. | Bu onu rahatsız etti. | American Crime-4 | 2015 | |
| She didn't do anything. | O bir şey yapmadı. | American Crime-4 | 2015 | |
| I know, but it didn't feel right. | Biliyorum, ama bu ona doğru gelmiyordu. | American Crime-4 | 2015 | |
| But then why did she keep the number? | Ama sonra neden o numarayı sakladı? | American Crime-4 | 2015 | |
| That's stupid. Stop it. | Bu aptalca. Kes şunu. | American Crime-4 | 2015 | |
| No, it's stupid to feel bad about something you didn't do. | Hayır, yapmadığın bir şey için kendini kötü hissetmek aptalca. | American Crime-4 | 2015 | |
| You know what? You're 17, and you don't get it. | Biliyor musun? 17 yaşındasın, bunu anlayamazsın. | American Crime-4 | 2015 | |
| I mean, feeling bad about stuff you don't do. | Demek istediğim, yapmadığın bir şey için kendini kötü hissetmek. | American Crime-4 | 2015 | |
| No, she feels guilty. | Hayır, kendini suçlu hissediyor. | American Crime-4 | 2015 | |
| But you have to do something before you can feel guilty. | Ama suçlu hissetmeden önce bir şey yapmalısın. | American Crime-4 | 2015 | |
| No, you can... | Hayır, yapabilirsin... | American Crime-4 | 2015 | |
| You have to care about something. | Bazı şeylere dikkat etmelisin. | American Crime-4 | 2015 | |
| Then you can feel guilty. | Sonra suçlu hissedebilirsin. | American Crime-4 | 2015 | |
| All right, whatever. | Pekala, her neyse. | American Crime-4 | 2015 | |
| " Arkadaşlık Teklifi " | American Crime-4 | 2015 | ||
| Are you gay? | Sen eşcinsel misin? | American Crime-4 | 2015 | |
| Mom said that's why you tried to kill yourself. | Annem, bu yüzden kendini öldürmeye çalıştığını söyledi. | American Crime-4 | 2015 | |
| She said that you're gay | Senin eşcinsel olduğunu söyledi | American Crime-4 | 2015 | |
| and that's why you tried to kill yourself. | bu yüzden kendini öldürmeye çalıştın. | American Crime-4 | 2015 | |
| She can't deal with it. | O bununla baş edemez. | American Crime-4 | 2015 | |
| Peter, I'm... | Peter ben... | American Crime-4 | 2015 | |
| You're an ass... | Sen bir eşeksin... | American Crime-4 | 2015 | |
| ♪ Happy birthday to you ♪ | d Mutlu yıllar, sana d | American Crime-4 | 2015 | |
| ♪ Happy birthday, dear Steph ♪ | d Mutlu yıllar, sevgili Steph d | American Crime-4 | 2015 | |
| Dan: Sometimes I like to look at you from across the room... | Bazen odada karşıdan sana bakmak hoşuma gidiyor... | American Crime-4 | 2015 | |
| ♪ Happy birthday to you ♪ | d Mutlu yıllar sana d | American Crime-4 | 2015 | |
| And I think, "if I didn't know this girl..." | Ve düşünüyorum " Bu kızı tanımasaydım..." | American Crime-4 | 2015 | |
| Would I still fall in love?" | ...hala aşık olur muydum? " | American Crime-4 | 2015 | |
| What's the answer? | Cevap ne? | American Crime-4 | 2015 | |
| "Yes." | " Evet. " | American Crime-4 | 2015 | |
| "Yes." | " Evet " | American Crime-4 | 2015 | |
| How would you feel about leaving the school? | Okulu bırakman hakkında ne hissediyorsun? | American Crime-4 | 2015 | |
| Uh, about me leaving the school? | Okulu bırakmam hakkında mı? | American Crime-4 | 2015 | |
| This whole thing has been... A mess. | Bütün bunlar...bir karışıklık oldu. | American Crime-4 | 2015 | |
| How they've handled it was a mess. | Bunu idare etme şekilleri bir karışıklıktı. | American Crime-4 | 2015 | |
| You spent... you spent six years building your program, | Sen...programını kurarken altı yıl harcadın, | American Crime-4 | 2015 | |
| and they just... they... They screwed it. | ve onlar sadece...onu berbat ettiler. | American Crime-4 | 2015 | |
| Leave and do what? | Bırakıp ne yapayım? | American Crime-4 | 2015 | |
| Go to another school. | Başka bir okula git. | American Crime-4 | 2015 | |
| Go to be an assistant at a college. | Bir üniversitede asistan ol. | American Crime-4 | 2015 | |
| It's not gonna work here anymore. | Burada artık bu iş yürümez. | American Crime-4 | 2015 | |
| Look, this thing, it... It's not gonna last. | Bak, bu şey...sona ermeyecek. | American Crime-4 | 2015 | |
| All right, the... the... The school, the team... | Pekala,...okul, takım... | American Crime-4 | 2015 | |
| They're gonna get past all this. | Tüm bunları geçmiş olacaklar. | American Crime-4 | 2015 | |
| You're not gonna work here anymore. | Burada artık çalışamayacaksın. | American Crime-4 | 2015 | |
| You tell me what you think when you look at me. | Sen bana baktığın zaman ne düşündüğünü söylüyorsun. | American Crime-4 | 2015 | |
| I look at you, and I see a man... | Ben sana bakıyorum, ve bir adam görüyorum... | American Crime-4 | 2015 |