Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3622
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Bob, no, you need to relax. | Bob, hayır, rahatlamalısın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Look, your father was killed | Bak, baban öldürüldü | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
because he asked too many people too many questions. | çünkü o sorguluyordu, başka birçok insanda bir çok soru soracaktı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The whole thing. | Bütün bunlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I mean, that woman soldier may be alive, but if... | Kadın askerin hala hayatta olduğunu, ama eğer... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
if we keep asking questions, they're gonna kill us too. | biz soru sormaya devam edersek, bizi de öldürecekleri anlamına geliyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm out. | Ben yokum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Terrific... I'm just so sorry | Harika... çok üzgünüm | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
you didn't get a chance to... to meet... | tanışmak için... bir şans vermedin... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Suzanne, you remember Colonel Glen. | Suzanne, Albay Glen'i hatırlarsın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why not? | Niçin değil? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I have to see her. | Onu görmeliyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Mom was cremated. | Annen yakıldı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How could you... Who told them to do that? | Nasıl yaparsınız... buna kim izin verdi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey. Here you go. | Hey. Al bakalım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Are we talking about the eulogy? | Biz övgüyü mü konuşuyoruz? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know that now more than ever. | Seni şimdi bunu her zamankinden daha iyi biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. It's okay. | Teşekkürler. Sorun değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How's your mom doing with... | Annen nasıl... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sorry, you remember Anna, right? | Üzgünüm, Anna'yı hatırladın, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Girlfriend. Hey. | Kız arkadaşın. Merhaba. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You didn't return my calls, and I knew you hung out here, so... | Telefonlarıma cevap vermedin ve Senin buraya takılacağını biliyordum, yani... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Wait, she called you? | Bekle, o seni mi aradı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It... Just to offer my condolences. | O... Sadece başsağlığı dilemek istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's just so tragic and unexpected. | Çok trajik ve beklenmedik bir şeydi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just, you know, it doesn't make any sense. | Sadece, bilirsin, herhangi bir anlam ifade etmiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, suicide rarely does. | Eh, nadiren intihar eder. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, could be more to it than that. | Peki, bundan daha fazlası olabilir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Like the other woman made plans. | Diğer kadının yaptığı planlar gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
She was moving to a new house, new job. | O yeni bir ev almış, yeni bir iş. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Wait, how do you know this? | Bekele, sen bunu nerden biliyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I spoke to Bob. | Bob'a ben söyledim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can I speak to you outside? | Seninle dışarıda konuşabilir miyim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Y... | S... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
If you think something happened with your dad, | Eğer babanla bir şey olduğunu düşünüyorsan, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. I... I should... | Teşekkürler. Ben... ben... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Security's lax at these things. | Güvenlik böyle konularda dikkatsiz oluyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just act like you belong. What is the difference... | Sana aitmiş gibi davran. Ne fark eder...... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Between a hooker and the IRS? | Bir fahişe ile IRS arasında? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Jon Givens from Shearman Brothers. | Shearman Kardeşlerden Jon Givens'a. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Steve Myers from Stone and Hopkins. | Stone ve Hopkins'den Steve Myers'e. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Every CEO in New York is here. | Her CEO burada, New York'ta. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Including Alex Baker of SOC. | SOC'un Alex Baker'i da dahil olmak üzere. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, damn it. | Oh, kahretsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Keep drinking and eating! | Yemeye ve içmeye devam edin! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's how government works these days. | Hükümetin bu günler nasıl çalıştığını gör. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They're all shameless. | Onların tümü utanmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Recognize me, Senator? Should I? | Beni hatırladınız mı, Senatör? Hatırlamalı mıyım? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Tried to have you brought up on charges last year. | Geçen yıl yaptığınız suçlamalardan dolayı | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Selective prosecution. | Seçici kovuşturma da yargılandım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
for defrauding investors. | gidiyor, ödeşmiş oluruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, hell's bells, if it isn't... | Peki, cehennem çanları, eğer değilse ... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Who the hell let you in here? You look terrible. | Seni bu cehenneme kim soktu? Berbat görünüyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Private sector not agreeing with you? | Özel sektör seninle hemfikir değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm doing just fine. | Ben gayet iyiyim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Business intelligence with Simons Wachtel. | Simons Wachtel'in kurumsal istihbaratındayım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well paid, I assume. | İyi para verdiler, sanırım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've been investigating Societele Mining, | Societele Madenciliği araştırıyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's also a criminal. | O ayrıca bir suçlu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Funds terrorists. | Fon teröristleri. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but you know all that already, don't you? | ama bunu zaten biliyorsun, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I beg your pardon? | Anlamadım, pardon? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
at the Justice Department. | baskı yapıyorsunuz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You want to know why? | Neden biliyor musun? Neden biliyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Not to these people, | bu insanlar için. bu insanlar için. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Pete, Pete, Pete. | Pete, Pete, Pete. Pete, Pete, Pete. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are harboring a fugitive of the United States government. | Amerika Birleşik Devletleri Hükümetinin bir kaçağını saklıyorsunuz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's good. | Bu iyi bir şey. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You see, your military will terrorize my people | Bak, senin askerlerin ben seni öldürsem de | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
so as you can imagine, | yani tahmin edebileceğin gibi, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
your life is hanging on by a very thin thread. | senin hayatın pamuk ipliğine bağlı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He's not U.S. military. He's a gun for hire. | O bir ABD askeri değil. O tam bir kiralık katil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They work for the U.S. government. | Onlar ABD hükümeti için çalışıyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
or you face the consequences. | ya da sonuçlarına katlanın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Ask him who he really works for. | Gerçekte kime çalışıyor, ona sor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is it SOC? | SOC'e mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're a dead woman. | Sen ölü bir kadınsın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sergeant First Class of the United States Army... | Birleşik Devletler Ordusundan birinci sınıf çavuş... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He always decides to call. | Her zaman arar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How did you become friends with a general | Mali Ordusundan bir general ile | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
in the Malian Army? | nasıl arkadaş oldun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I just do. | Ben sadece yaparım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But what you do with the general is a sin against Allah. | Ama general ile yaptığın Allah'a karşı bir günah. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is that what you think? | Sen de mi böyle düşünüyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I saw you kiss him like a woman. | Senin bir kadın gibi onu öptüğünü gördüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I never wanted to be like my father. | Ben asla babam gibi olmak istemedim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sure, he was successful, | Eminim, o başarılı biriydi, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Pulitzer Prize winner. | Pulitzer Ödülü almıştı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and he dedicated his entire life to it. | ve bunun için bütün hayatını adadı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
he was gone. | o gitti. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I keep my distance too | ben de en çok umurumda olanlarla | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I do love them, | Onları seviyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And now that I understand that, | Ve anlıyorum ki artık, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm not going to make the mistakes he made. | Onun yaptığı hataları yapacak değilim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna to dedicate my life to showing the people... | İnsanlara sevgimi göstermek için hayatımı adamalıyım... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
no matter what. | ne olursa olsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I, too, follow my instincts. | Ben de içgüdülerime güvenirim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I, too, have a need to find the truth, | Benim de, gerçeği bulmaya ihtiyacım var, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and I'll devote my life to finding it... | ve onu bulmak için hayatımı adayacağım... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He certainly will be when I'm done. | İşimi yaptığımda o kesinlikle gurur duyacak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |