Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 747
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Look, | Bak... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I already have a son. | ...benim zaten bir çocuğum var. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| But I might be willing to make an arrangement with you. | Ama yine de seninle bir ayarlama yapma niyetindeyim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Not out in the open, of course. | Elbette, alenice olmayacak. Ama sana satış bölümünde iş verebilirim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We're opening a new dealership in Reno. | Reno'da yeni bir galeri açıyoruz. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| So you're my father. | Demek sen benim babamsın. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I suppose we ought to get a legitimate blood test. | Sanırım yasal DNA testi de yaptırmalıyız. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I got to assume Nat's hustling me. | Nat'in beni kandırdığını düşünüyorum. Ona neden para verdin? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Guilt. | Suçluluk. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Pity. | Acıma. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I wanted hlm to feel llke he'd pulled off | Onun hayatında bir kez de olsa turnayı gözünden vurduğunu düşünmesini istedim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You know, a big score. | Bilirsin, büyük bir vurgun. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Look... | Dinle. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| after the election, you get in touch with me. | Seçimlerden sonra benimle irtibata geç. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I really have to be getting back. | Geriye dönmem lazım. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Okay, can I ask you a question? | Peki, sana bir soru sorabilir miyim? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Did you love her? | Onu sevmiş miydin? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You know what women are like. | Kadınları bilirsin. Anın gereği bir şey söylemişsindir. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Do you mean it? | Ciddi misindir? Bunu ömür boyu istiyorsun sanırlar. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Honey? | Hayatım? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You're keeping some very important people waiting. | Çok önemli kişileri bekletiyorsun? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Can you see your way out? | Çıkış yolunu bulabilir misin? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Saw my way in. | Giriş yolunu gördüm. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Serlously, I wlll turn the mlc over to Tom. | Mikrofonu Tom'a vereceğim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Tom, what do you have to say about Bert Kruger? | Tom, Bert hakkında ne söyleyeceksin? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| He's a man of honor and Integrlty, | İkince el araba satmasına rağmen onurlu ve dürüst biri. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| It would be my honor to support him | Onu şehrimizin yeni belediye başkanı olarak görmekten mutluluk duyarım... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| especially if I get the discount on that new Caddy. | ...hele de bana Caddy'de yaptığı indirimden sonra. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You got it, Tom. | Senindir, Tom. Şaka yapıyordum, Bert. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Hi, everybody. | Merhaba, millet. Çok kısa tutacağım. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I just wanted to say a few words | Sizlere babam olduğunu yeni öğrendiğim... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| about the man I've just discovered is my father, | ...bir adam hakkında birkaç şey söyleyeceğim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Mr. Kruger. | Bay Kruger. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I just wanted to say how great it is to finally meet you | Sonunda seninle tanışmanın... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I was in jaiI. | Hapse girmiştim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| And about that $150,000 that you paid to get rid of me, | Benden kurtulmak için verdiğin 150,000 doları da... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I don't want it. | İstemiyorum. Rüşvetten nefret ediyorum. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Mr. Kruger, slr, you've just been accused | Bay Kruger, efendim, az önce oğlunuz olduğunu iddia eden bir eski mahkuma... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Do you have any comments, sir? | Bir şey söyleyecek misiniz, efendim? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Yes, this is dirty tricks by Terrance Bissen, my opponent. | Evet, bu da Terrance Bissen'ın kirli oyunlarından biri diye düşünüyorum. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Is that a deniaI, sir? | İnkar mı ediyorsunuz, efendim? Katiyen. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Excuse me. Thank you very much. | Affedersiniz. Çok teşekkür ederim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Did you give him the money? | Parayı ona mı verdin? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| How could you do that? | Bunu nasıl yaparsın? Ne yaptın böyle? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You gave back $150,000. | 150,000 doları geri verdin. Yanılıyor muyum? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Did you give him the money? | Ona parayı verdin mi? Evet veya hayır? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Come on. | Yapma be. Beni bundan daha iyi büyüttün. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Vegas, here we come. | Bekle bizi Vegas. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Hey, Nat? | Hey, Nat? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| How about we head down to L.A. after? | Önce L.A'e uğrasak nasıl olur? Maggie ile tanışmanı istiyorum. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Nat? | Nat? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I'm in a hospitaI in Albuquerque. | Albuquerque'de bir hastanedeyim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| It's Nat. | Sorun Nat. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| And it turns out, | Anlaşılan... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| this is the first time in his life he's telling the truth. | ...hayatında ilk defa doğruyu söylüyormuş. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| And... | O ölüyor. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| He really is dying. | Gerçekten ölüyor. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| That's... | Sana bunu söylemek istedim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Could I get another tapioca, please? | Bir tane daha tapyoka alabilir miyim, lütfen? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You've got a sweet tooth. | Çok güzel dişlerin var. Evet. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Closer. | Yaklaş. Yüzünü hissedeyim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We did good, though. | Çok iyiydik. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We got copasetic. | Muhteşemdik. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We're not done yet. | Daha henüz bitmedi. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Come here. | Gel buraya. Beni buradan çıkar. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Well, nobody ever flew me first class before. | Daha önce hiç kimse bana birinci sınıf uçak bileti almamıştı. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I do what I can. | Elimden geleni yaptım. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Your mustache. | Bıyığın. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You want me to grow it back or what? | Yoksa tekrar bırakmamı mı istiyorsun? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I won this place in a card game a long time ago. | Burayı uzun zaman önce kumarda kazanmıştım. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I figured, one day, you'd come here | Bir gün rüyalarının kızıyla buraya gelebileceğini düşündüm. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| like I did. | Benim yaptığım gibi. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| somebody's been here. | Burada birisi varmış. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I don't remember the place being such a dump. | Hatırladığım kadarıyla bu kadar dağınık değildi. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We were a family once. | Bir zamanlar aileydik. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You wanted a boat? | Sandal mı istiyordun? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Just so you know, | Sana söylemek istediğim... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| if I could do it again, | ...eğer geriye dönme şansım olsaydı... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I'd have been more like a dad, | ...sana çok daha iyi babalık yapardım... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| tossed a ball, pitched a tent, | ...top oynamayı, çadır kurmayı... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| taught you to drive. | ...araba kullanmayı öğretirdim. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You did teach me to drive. | Bana araba kullanmayı sen öğrettin. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Come on. Uncle Al | Yapma. Al Amca... Hayır, sen öğrettin. Sen. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| In the parking lot behind St. PauI's Church when I was 11. | Ben 11 yaşındayken St. Paul Kilisesinin arkasındaki park alanında. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| You're right. | Doğru ya. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| How could I do a thing like that? | Böyle bir şeyi nasıl yapmışım? | 5 A Day-1 | 2008 | |
| There's something we got to do. | Yapmamız gereken bir şey var. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Well, I spent my whole life | Bütün ömrümü farklı bir babam olmasını dileyerek geçirdim... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| And instead, | Bunun yerine... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I got this infantile, irresponsible, | ...vurdumduymaz, sorumsuz... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| uncivilized, cheap, jive talking bullshit artist. | ...görgüsüz, üçkağıtçı, bol keseden atan bir babam oldu. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| And now that I'm rid of you, | Şimdi senden kurtulmuşken... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| here... | ...burada... | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Here I am wanting you back. | Senin geri dönmeni istiyorum. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| It's typicaI. | Ne tuhaf. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Oh, and you'd be | Sadece 5 dolarlık benzinle bedava vazoya mal olduğunu bilsen mutlu olurdun. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| I'm gonna miss you, Dad. | Seni özleyeceğim, baba. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| We're sinking. | Batıyoruz. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| Hey, grab that metaI cup right there. | Şuradaki teneke kutuyu kap. | 5 A Day-1 | 2008 | |
| It's coming in fast. | Çok hızlı doluyor. | 5 A Day-1 | 2008 |