• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154658

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
that would change the course of Tristan's destiny forever ...Tristan'ın kaderini sonsuza dek değiştirecekti. Tristan'nın kaderini sonsuza kadar değiştirecekti. Stardust-5 2007 info-icon
Sorry I'm Iate, Father. I came as swiftly as I was able. Geciktiğim için özür dilerim, baba. Olabildiğince çabuk geldim. Üzgünüm baba geciktim. elimden geldiğince hızlı gelmeye çalıştım. Stardust-5 2007 info-icon
Secundus. Yes, Father? Secundus. Evet, Baba? Stardust-5 2007 info-icon
And? My kingdom? Ve? Benim krallığımı mı? ve? Benim Krallığımı?? Stardust-5 2007 info-icon
Secundus. Sextus. Quartus. Quintus. Secundus. Sextus. Quartus. Quintus. Stardust-5 2007 info-icon
Stuck Iike this till the new king is crowned. Yeni kral tahta çıkana kadar burada tıkılıp kaldık. Yeni kral taç takana kadar burda sıkıştık kaldık. Stardust-5 2007 info-icon
Well, at Ieast you haven't Iost your Iooks. En azından, görünümünden bir şey kaybetmedin. Eh, en azından tipin bozulmamış. Stardust-5 2007 info-icon
I mean, that was 10 years ago. Yeah. 10 yıl önceydi. Evet. Yani, sonuçta 10 sene oldu. Evet. Stardust-5 2007 info-icon
Septimus? What? Septimus? Ne? Septimus? evet? Stardust-5 2007 info-icon
What is it? A star has fallen. Ne oldu? Bir yıldız kaydı. noluyor? Bir yıldız düştü. Stardust-5 2007 info-icon
You used the Iast one, Lamia, 200 years ago. Do you not recall? Sonuncusunu, 200 yıl önce kullanmıştın, Lamia. Unuttun mu? Sonuncusunu 200 yıl evvel kullanmıştın, Lamia. Hatırlamıyor musun? Stardust-5 2007 info-icon
If these divinations are correct, the fallen star Iies 1 00 miles away. Kehanetler doğruysa, kayan yıldız buradan 150 kilometre uzakta. eğer bu kehanetler doğruysa Yıldız 140 km ötede yatıyor demektir. Stardust-5 2007 info-icon
I've his kidney. I've his Iiver. Böbreği bende. Karaciğeri de bende. Bende böbrek var. Bende ciğer. Stardust-5 2007 info-icon
You'II be needing what's Ieft of the Iast star. Son yıldızdan geriye kalanlara ihtiyacın olacak. En son yıldızdan kalana ihtiyacın olacak. Stardust-5 2007 info-icon
There's not much Ieft. Soon, there'II be plenty for us all. Fazla bir şey kalmadı. Yakında hepimiz için yeterince olacak. Çok fazla kalmadı. Yakında, hepimiz için yeteri kadar olacak. Stardust-5 2007 info-icon
Dunstan Thorn. Not again. It's Tristan, actually. Dunstan Thorn. Yine mi sen? Aslında adım Tristan. Dunstan Thorn. Gene mi sen. Hayır ben Tristan'ım. Stardust-5 2007 info-icon
Oh. You do Iook a bit Iike your father. Hık demiş, babanın burnundan düşmüşsün. Oh. Biraz babanı andırıyorsun. Stardust-5 2007 info-icon
Right, then. Night, Tristan. Good night. Tamam, o zaman. İyi geceler, Tristan. İyi geceler. Peki o zaman iyi geceler Tristan. İyi geceler. Stardust-5 2007 info-icon
That Humphrey again? No. Yine Humphrey mi? Hayır. Gene mi o Humphrey? Hayır. Stardust-5 2007 info-icon
Oh, I hope so. I certainly Iike to think so. Umarım hayattadır. Kesinlikle öyle olduğunu umarım. Oh, keşke. Bende kesinlikle öyle düşünmek istiyorum. Stardust-5 2007 info-icon
Just Iike you said. Tıpkı söylediğin gibi. Tıpkı anlattığın gibi. Stardust-5 2007 info-icon
She told me it would bring me Iuck. Bana şans getireceğini söylemişti. Stardust-5 2007 info-icon
Had my mistress allowed it, I would have kept you in a heartbeat Hanımım izin verseydi, seni yanımdan ayırmazdım. Eğer Hanımım izin verseydi, Seni asla bırakmazdım. Stardust-5 2007 info-icon
My dearest wish is that we will meet someday En büyük dileğim bir gün karşılaşabilmemiz. En büyük dileğim birgün tanışmamız. Stardust-5 2007 info-icon
The fastest way to travel is by candlelight Seyahat etmenin en hızlı yolu, mum ışığıdır. En hızlı yolculuk etme yolu Mum ışığıdır. Stardust-5 2007 info-icon
To use it, think of me and only me Kullanmak için, beni, sadece beni düşün. Kullanmak için, beni düşün, sadece beni. Stardust-5 2007 info-icon
Well, do you... Do you have a Iight? Peki, ateşin... Ateşin var mı? Şey, kibrit... Kibritin var mı? Stardust-5 2007 info-icon
Do I Iook Iike I'm your mother? Annene benzer bir halim mi var? Annene benzer bi tarafım var mı? Stardust-5 2007 info-icon
You can help by Ieaving me alone! Beni rahat bırakarak yardımcı olabilirsin! Beni yalnız bırakarak yardım edebilirsin! Stardust-5 2007 info-icon
You're funny. No, really, we're in a crater. Çok komiksin. Hayır, gerçekten, bir kraterdeyiz. Komiksin. No, gerçekten, bir kraterin içindeyiz. Stardust-5 2007 info-icon
And over there is where it Ianded. İndiği yer tam şurasıydı. Ve işte düştüğü yer. Stardust-5 2007 info-icon
Sorry for what? For this. Ne için? Bunun için. Ne için üzgünsün? bunun için. Stardust-5 2007 info-icon
See, you're going to be a birthday gift for Victoria, my true Iove. Gerçek aşkım Victoria için, doğum günü hediyesi olacaksın. Gerçek aşkım Victoria için bir doğumgünü hediyesi olacaksın. Stardust-5 2007 info-icon
Nothing says romance Iike the gift of a kidnapped, injured woman! Hiçbir şey, kaçırılmış, yaralı bir kadından daha romantik bir hediye olamaz! Kaçırılmış ve yaralı bir kadından daha romantik bir hediye düşünemiyorum! Stardust-5 2007 info-icon
I should Iike to see you take the throne. The first benevolent king. Hayırsever bir kral olarak, tahta ilk senin geçtiğini görmek isterim. Tacı takanın siz olmasını isterim. Ilk iyiliksever Kral. Stardust-5 2007 info-icon
Don't you think, Tertius? Yes, indeed. Sence de öyle değil mi, Tertius? Evet, gerçekten öyle. Değil mi, Tertius? Evet, kesinlikle. Stardust-5 2007 info-icon
You killed the Bishop? No, Primus. Piskoposu mu öldürdün? Hayır, Primus. Piskoposu öldürdün!? Hayır, Primus. Stardust-5 2007 info-icon
I think you'II find that you killed the Bishop by drinking out of the wrong cup. Sanırım, senin de fark edeceğin üzere, yanlış kadehi alarak Piskoposu öldüren sensin. Bence, yanlış kadehi içerek onu sen öldürdün. Stardust-5 2007 info-icon
Oh, Iook, when you finish wrestling with your conscience, Bak, vicdanınla boğuşmayı bitirince, odana dönmeni tavsiye edebilir miyim? Oh, bak, vicdanınla güreşmeyi bitirdiğin zaman, Stardust-5 2007 info-icon
How have we Iived this way all these years? Onca yıldır, nasıl oldu da bu şekilde yaşadık? Bunca sene nasıl böyle yaşadık? Stardust-5 2007 info-icon
You've got a Babylon candle. Yeah, I have a bubbling candle. Elinde bir Babil mumu var. Evet, sanırım bal mumundan yapılmış. Sende bir Babilon Mumu var. evet, bende bir Bidon Mumu var . Stardust-5 2007 info-icon
A Babylon candle. That's what I said. Babil mumu. Ben de öyle dedim. Bir Babilon Mumu. Ben de öyle dedim. Stardust-5 2007 info-icon
Anyway, I was going to give what's Ieft of it to you. Her neyse, kalanını sana verecektim. Herneyse, geri kalan kısmını sana verecektim. Stardust-5 2007 info-icon
AII right. AII right. I'm helping. Tamam. Tamam. Yardım ediyorum. Tamam tamam, ediyorum. Stardust-5 2007 info-icon
Otherwise, I'II never get you back to Victoria in a week. Aksi taktirde, bir hafta içinde seni hayatta Victoria'ya götüremem. Yoksa seni Victoria'ya bir hafta içinde götürmem mümkün olmaz. Stardust-5 2007 info-icon
Don't push your Iuck. Şansını zorlama. Şansını zorlama bence. Stardust-5 2007 info-icon
Don't take Iess than a florin for him, Bernard! You understand? Keçiyi, 1 florin'den aşağıya satma, Bernard! Anladın mı? 1 florin eksik alma, Bernard! anladın mı? Stardust-5 2007 info-icon
And don't even think of stopping at the tavern, Bernard, or you'II be sorry! Ve sakın meyhaneye uğramaya kalkma, Bernard, yoksa buna pişman olursun! Hele Tavernaya uğramayı sakın düşünme Bernard, Pişman olursun! Stardust-5 2007 info-icon
Well, one can never be too careful. Sit down. I'II get you a seat. İnsan yeterince dikkatli olamıyor. Otursana. Sana bir sandalye bulayım. Eh, Hiçbir zaman çok dikkatli olunamaz. Otursana.Sana sandalye getireyim. Stardust-5 2007 info-icon
Anything else? Nope. Başka bir şey? Hayır. Başka birşey? Hayır. Stardust-5 2007 info-icon
and cut out her heart while she still Iives. o hala yaşarken kalbini çıkaracağım. Stardust-5 2007 info-icon
I could do with Iosing a few years meself. Birkaç yıl gençleşsem, hiç fena olmaz. Ben de birkaç yıl gençleşmek isterim doğrusu. Stardust-5 2007 info-icon
You dare to steal truth from my Iips by feeding me Iimbus grass? Bana limbus otu yedirerek, ağzımdan gerçekleri almaya nasıl cüret edersin? Bana Limbus otu yedirerek ağzımdan gerçekleri almaya nasıl cüret edersin? Stardust-5 2007 info-icon
Who are you? Look again. Kimsin sen? Tekrar bak. Stardust-5 2007 info-icon
Oh, right. So Iet me get this straight. Tamam. Şu işi açıklığa kavuşturmama izin ver. Oh, tabi. Dur şunu iyice anlayayım. Stardust-5 2007 info-icon
Maybe it's my Iove for Victoria guiding me home. Belki de Victoria'ya duyduğum aşk bana evin yolunu gösteriyordur. Belki Victoria'ya olan aşkım bana evin yolunu gösteriyordur. Stardust-5 2007 info-icon
PIease. Yvonne, whether you Iike it or not... Yapma. Yvonne, hoşuna gitse de gitmese de... Of Lütfen!. Yvonne, beğensen de beğenmesen de... Stardust-5 2007 info-icon
And if you Iook up in the sky, even during the day, you can see the... Gündüz olsa bile, kafanı kaldırıp gökyüzüne baktığında, akşam yıldızını... Ve eğer gökyüzüne bakarsan, gün ortasında bile, çobanyıldızını... Stardust-5 2007 info-icon
What are you doing? What does it Iook Iike I'm doing? Sen ne yapıyorsun? Ne yapıyor gibi görünüyorum? Sen napıyorsun? Napıyormuşum gibi duruyor? Stardust-5 2007 info-icon
Sitting down. I'm tired. PIease don't do this again. oturuyorum. yoruldum. Lütfen bunu bir daha yapma. Stardust-5 2007 info-icon
I never stay up this Iate! Just, please, Iet me sleep! Hiç bu saate kadar ayakta kalmamıştım! Lütfen, uyumama müsaade et! Hiç bu kadar geç saate kadar ayakta kalmamıştım! Lütfen bırak da uyuyayım! Stardust-5 2007 info-icon
Okay, you... Well, then I'II... You sleep. I'II go and get something to eat. Tamam, sen... Ben de... Sen uyu. Ben de gidip yiyecek bir şeyler bulayım. Tamam, sen... neyse, o zaman ben... Sen uyu. Ben gidip yiyecek birşeyler getireyim. Stardust-5 2007 info-icon
What does it Iook Iike I'm doing? I'm making sure you don't run away. Ne yapıyor gibi görünüyorum? Kaçmayacağından emin oluyorum. Ne yapıyormuş gibi gözüküyorum? Kaçmayacağından emin olmak istiyorum sadece. Stardust-5 2007 info-icon
to spare the Iife of a traitor? İkna edebildi mi? Stardust-5 2007 info-icon
That means no. Good. Bu, hayır demek. Güzel. Hayır demek. güzel. Stardust-5 2007 info-icon
And use your runes to Iocate the star yourself. Yıldızın yerini bulmak için taşları kullan. daha iyi olacak. Stardust-5 2007 info-icon
Please protect our sister, Tristan Lütfen kız kardeşimizi koru, Tristan. lütfen kardeşimizi koru, Tristan. Stardust-5 2007 info-icon
Yvaine is in grave danger Yvaine büyük bir tehlikede. Yvaine büyük tehlikede. Stardust-5 2007 info-icon
The unicorn came to help her Unicorn, ona yardım etmek için gelmişti. Tek boynuzlu at ona yardıma geldi. Stardust-5 2007 info-icon
No star is safe in Stormhold Stormhold'da, hiçbir yıldız güvende değil. Hiçbir yıldız Stormhold'da güvende değildir. Stardust-5 2007 info-icon
was captured by the same witches who seek Yvaine now ...şu anda Yvaine'i arayan cadılar tarafından ele geçirildi. şu an Yvaine'i arayan cadılar tarafından kaçırıldı. Stardust-5 2007 info-icon
and ate it ...ve onu yediler. yediler. Stardust-5 2007 info-icon
A coach is coming Bir araba yaklaşıyor. Stardust-5 2007 info-icon
By any means possible, you must get on it Ne pahasına olursa olsun, o arabaya binmelisin. ne olursa olsun ona yetişmelisin Stardust-5 2007 info-icon
I don't know a Septimus. I just need a Iift. Septimus diye birini tanımıyorum. Sadece bir arabaya ihtiyacım var. Septimus diye birini tanımıyorum. Sadece bir yere ulaşmak için arabaya ihtiyacım var. Stardust-5 2007 info-icon
Look at me, Iook at me. I'm unarmed. PIease. Bana bakın, bana bakın. Silahsızım. Lütfen. Bakın, bakın. Silahsızım. Lütfen. Stardust-5 2007 info-icon
PIease, Iet me ride with you. Lütfen, izin verin sizinle geleyim. Lütfen, binmeme izin verin. Stardust-5 2007 info-icon
PIease. Maybe providence sent me to you just as it sent you to me. Lütfen. Belki de Tanrı, beni size gönderdiği gibi sizi de bana göndermiştir. Lütfen. Belki kader size beni yolladığı gibi beni de siz yollamıştır . Stardust-5 2007 info-icon
Get on. Oh, yes. Thank you. Atla. Tamam. Teşekkür ederim. atla. Oh, evet. teşekkürler. Stardust-5 2007 info-icon
How do you Iike your bath? Warm, hot or boil a Iobster? Banyonu nasıl istersin? Ilık, sıcak yoksa derini haşlayacak kadar mı olsun? Banyonu nasıl istersin? ılık, sıcak veya kaynamış? Stardust-5 2007 info-icon
and I'II have my husband take your horse to the stable. ve kocamda atını ahıra koysun. Stardust-5 2007 info-icon
Now, Iet's get you out of your wet things, shall we? Şimdi, üzerindeki şu ıslak kıyafetlerden kurtulalım, olur mu? şimdi, seni ıslak kıyafetlerinden kurtaralım ne dersin? Stardust-5 2007 info-icon
And your Ieg? Any improvement? Bacağın nasıl oldu? Bir düzelme var mı? Bacağın nasıl? Iyileşme var mı? Stardust-5 2007 info-icon
It's the very Ieast I could do. I'm just glad you're feeling better. En azından bu kadarını yapabilirim. Kendini iyi hissetmene sevindim. En azından bunu yapabildim. daha iyi hissetmene sevindim. Stardust-5 2007 info-icon
Nothing Iike a nice soak to warm the cockles of your heart. Kalbini daraltan sorunlardan kurtulmak için sıcak bir banyo gibisi yoktur. Kalbinin kırışıklıklarını çözmek için suya uzanmak gibisi yoktur. Stardust-5 2007 info-icon
Nothing Iike a massage to send you off for the finest and deepest night's sleep. Güzel ve derin bir uyku çekmek için masaj gibisi yoktur. Derin ve güzel bir gece uykusu çekmek için masaj kadar iyisi yoktur. Stardust-5 2007 info-icon
You'II drift off better that way. Öyle daha rahat olursun. böylece daha iyi uykuya dalarsın. Stardust-5 2007 info-icon
I'II give it one more try. Bir kere daha deneyeceğim. tekrar deneyeceğim. Stardust-5 2007 info-icon
Relax here, my Iove. Keyfine bak, tatlım. Sen keyfine bak canım. Stardust-5 2007 info-icon
I'II be back just as soon as I've taken care of this customer. Bu müşteri ile ilgilenir ilgilenmez, geri geleceğim. Ben şu müşteriyle ilgilenip hemen geliyorum. Stardust-5 2007 info-icon
At Iast. We require accommodation. Nihayet. Kalacak yer istiyoruz. Sonunda. Oda istiyoruz. Stardust-5 2007 info-icon
PIease help my friend take the horses to the stables. Atları ahıra götürmesi için arkadaşıma yardımcı olun. lütfen arkadaşıma atları ahıra götürmesi için yardım edin. Stardust-5 2007 info-icon
She got the stone. Stone, stone. Taş onda. Taş, taş. Taş onda. Taş,taş . Stardust-5 2007 info-icon
I'II thank you not to bother my guest, sir. I am the Iady of this inn. Misafirimi rahatsız etmezseniz, memnun olurum, efendim. Ben, bu hanın hanımıyım. konuğumu rahatsız etmediğiniz için teşekkürler, efendim. buranın hanımı benim. Stardust-5 2007 info-icon
GIass of wine? Şarap alır mısınız? Bir bardak şarap? Stardust-5 2007 info-icon
Well, I say mine. It belonged to my Iate father. Benim diyorum ama rahmetli babama aittiler. Benim diyorum ama. Rahmetli babama aittiler. Stardust-5 2007 info-icon
She's got it! She's got it! Taş onda! Taş onda! Onda! onda! Stardust-5 2007 info-icon
And it's the Iargest in all of Stormhold, so they say. Stormhold'daki en büyük at arabası olduğunu söylerler. Dediklerine göre Stormhold'un en büyüğüymüş. Stardust-5 2007 info-icon
How nice for you. If you'II excuse me. Sizin adınıza sevindim. Şimdi, müsaade ederseniz... Ne kadar güzel. Eğer izin verirseniz. Stardust-5 2007 info-icon
Oh, finally. Yeah, good, well done, yes, sir. Sonunda. Evet, aferin, güzel işti, bayım. Of sonunda. evet, güzel, bravo, evet, efendim. Stardust-5 2007 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 154653
  • 154654
  • 154655
  • 154656
  • 154657
  • 154658
  • 154659
  • 154660
  • 154661
  • 154662
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim