Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180126
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I have not come to the end of any road. | Ben hiçbir yolun sonuna gelmedim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
No? I admire you. | Öyle mi? Seni taktir ediyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Perhaps because you think the road will lead you back to europe again? | Belki de o yol seni tekrar Avrupa’ya geri gönderecek de ondan. Belki de o yol seni tekrar Avrupa’ya geri gönderecek ha ne dersin? Belki de o yol seni tekrar Avrupa’ya geri götürecektir de o yüzden ha ne dersin? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You can't give up that dream, can you, teck? | Şu hayalden vazgeçmiyorsun, değil mi, Teck? Şu hayalden vazgeçemiyorsun, değil mi, Teck? Şu hayalden vazgeçemiyorsun, değil mi, Teck? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That you can get back into their good graces again? | Tekrar gözlerine girmekten? Onların şerefine tekrar nail olmaktan? Onların şerefine tekrar nail olmaktan? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That they'll let you come back and play? You ought to stay away from them. | Geri dönmene ve tekrar oyuna dönmene müsade etmelerinden? Onlardan uzak dur. Geri dönmene ve tekrar oyuna katılmana izin vermelerinden? Onlardan uzak dur. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You have political convictions? I don't know what i have. | İdeolojik bir inancın mı var? Neyim var neyim yok hiç bilmiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But i've never liked nazis and you should have had enough of them. | Nazileri asla sevemedim ve sen de uzak dursan iyi olur. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
They seem to have had enough of you. | Onlar senden usandılar gibi görünüyor. Onlar da senden uzak dursun. Onlar da senden uzak dursun. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
They're smarter than you are and it's time you let them alone. | Sende daha zekiler ve senin de artık buna bir son vermenin zamanı geldi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I think you're trying to say something to me. | Sanırım bana bir şeyler ima ediyorsun. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That you ought not to be seen at the german embassy. | Alman Elçiliğinde görünmemen gerektiği. Alman Elçiliğinde görünmemen gerektiğine dair bir şeyler. Alman Elçiliğinde görünmemen gerektiğine dair bir şeyler. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And that it's insane to go on playing poker there with only $85 left. | Bir de geride sadece 85 dolarımız kalmışken poker... Ve geride sadece 85 dolarımız kalmışken poker... Ve geride sadece 85 dolarımız kalmışken poker oynamaya devam etmenin delilik olduğu. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Suppose you lose this time? I don't think they'd like your not being able to pay up. | Farzet ki bu sefer kaybettin. Farzet ki bu sefer kaybettin. Borcunu ödeyemeyişinden memnun olacaklarını sanmıyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I shall try not to lose. But suppose you do and you can't pay? | Kaybetmemeye çalışacağım. Peki farzet ki kaybettin ve ödeyemedin? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Everyone in washington will know it in an hour. | Washington'daki herkes 1 saat içinde öğrenecek. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And we'll be out of here. | Sonra buradan kovulacağız. Ve buradan kovulacağız. Ve buradan kovulacağız. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I think i want to be out of here. | Sanırım buradan gitmek istiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I find that i do not like the picture of you and our host. | Sen ve ev sahibimiz arasındaki tablodan haberdarım ve hiç hoşnut değilim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
There's no picture, as you put it, to like or dislike. | Ortada senin çizdiğin gibi, hoşnut olunmayacak bir tablo yok. Ortada rahatsız olacak bir tablo yok, senin kuruntun. Ortada rahatsız olacak bir tablo yok, senin kuruntun. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Not yet, eh? | Henüz değil, ha? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I am glad to hear that. | Bunu duyduğuma sevindim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Marthe, you understand that i'm not really a fool? | Marthe, gerçekten aptal olmadığımın farkındasın değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You understand it's unwise to calculate me that way? | Sen de beni bu şekilde tartmanın aptalca olduğunun farkındasın değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yes, i understand that. | Evet, farkındayım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And i understand that i'm getting tired, just plain tired. | Yorulduğumun da farkındayım, çok ama çok yorulduğumun. Ve yorulduğumun farkındayım, çok ama çok yorulduğumun. Ve yorulduğumun farkındayım, çok ama çok yorulduğumun. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
The whole thing is too much for me. | Bütün bunlar benim için çok fazla. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I've always wanted to ask you, since you play on so many sides... | Sana neden bu kadar çok taraflı oynadığını sormak istemişimdir.. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...why we don't come out any better. | Neden iki yakamızın bir araya gelmediğini. ...neden iki yakamızın bir araya gelmediğini. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I've always wanted to ask you how it happened. | Nasıl bu hale geldiğini. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I'm tired, see? And i just want to sit down. | Yorgunum, anlıyor musun? Sadece oturmak istiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Just sit down in a chair and stay. | Sadece bir sandalyeye oturup öylece kalmak. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You have thus arranged it, with david? | Bunu David’le planladın, değil mi? Bunu David’le planladın,değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I have arranged nothing. | Ben kimseyle bir şey planlamadım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But you are trying, eh? | Ama bunun için uğraşıyorsun, değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I think not. | Bence yapma. Hayır. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I would not like that. | Böyle bir şey hiç de hoşuma gitmez. Böyle bir şey istediğim yok. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I would not like that at all. | Hem de hiç hoşuma gitmez. Hiç de istemiyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Bodo: I like to talk to foreigners. | Yabancılarla konuşmayı çok severim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It is not polite to speak of people in a country you are visiting as foreigners. | Ülkesini ziyaret ettiğin insanlara "yabancı" insanlar demek çok ayıp. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Thank you. Thank you. | Teşekkür ederim, teşekkür ederim. Teşekkür ederim , teşekkür ederim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It was swell of you to take him off our hands a while. | Bebeğimizi bir süreliğine alıp baktığınız için müteşekkiriz. Bebeğimize bir süreliğine baktığınız için müteşekkiriz. Bebeğimize bir süreliğine baktığınız için müteşekkiriz. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That little joe. He knows when he's with nice people. | Tatlı minik Joe. İyi insanlarla birlikte olduğunu hemen anlar. Tatlı minik Joe. İnsanlarla birlikte olduğunu hemen anlar. Tatlı minik Joe. İyi insanlarla birlikte olduğunu hemen anlar. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
May i borrow him again? Yes. | O'nu tekrar alabilir miyim? Evet. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
He's a fine baby. | Uslu bir bebek. Uslu bir bebek. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And you have fine children. Thank you. | Sizin de çocuklarınız çok tatlı. Teşekkür ederim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
May i come with you? Yes. | Sizinle gelebilir miyim? Evet. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Bodo: You are italian? Italian, yes, but american. | Siz İtalyansınız galiba? İtalyan, evet, ama Amerikalı. Siz İtalyansınız galiba? İtalian, evet, ama Amerikalı. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Do you know a tullio tipaldi who fought in spain with papa? | İspanya’da babam ile savaşan Tullio Tipaldi diye birini tanıyor musunuz? İspanya’da papa ile savaşan Tullio Tipaldi diye birini tanıyor musunuz? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
No. You ought to. | Hayır. Ama bilmeniz gerekir. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
He was a soldier of much excellence in spain. | İspanya’da çok üstün nitelikli bir askerdi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
So was papa. Papa was brave, he was calm, he was expert, he was resourceful... | Babam da öyleydi. Cesur, sakin, uzman, becerikli... Babam da öyle. Babam cesur, sakin, uzman, becerikli... Papa da öyle. Papa cesur, sakin, uzman, becerikli... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
my biographer. And as accurate as most of them. | Benim biyografi yazarım. Pek çoğu kadar da bilgileri doğru. Benim biyografi yazarım. Pek çoğu kadar da doğru bilgilere sahip. Benim biyografi yazarım. Pek çoğu kadar da doğru bilgilere sahip. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You are german? Yes. | Siz Alman mısınız? Evet. Siz Alman mısınız? Yes. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What side do you fight on in spain? I beg your pardon. | İspanya’da hangi taraf için çarpışıyordunuz? İspanya’da hangi taraf için çarpışıyorsunuz? İspanya’da hangi taraf için çarpışıyorsunuz? Af buyurun? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Be still, papa says. | Sessiz ol, babam söyler. Sessiz ol, Papa söyler. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I fought with the army of the republic. | Cumhuriyet ordusu için çarpıştım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I am not a nazi or a fascist. | Nazi ya da faşist değilim. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I'm a big fool. I beg your pardon. | Ne kadar aptalım. Affınıza sığınırım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Don't... forgive me, please. | Lütfen, beni affedin, lütfen. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I might have known which side a man like you would be on. | Sizin gibi bir beyefendinin hangi tarafta olacağını bilmem gerekirdi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It used to make me feel good... | İspanya’da İtalyan ve Almanların... İspanya’da İtalyan ve Almanların ... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...that italians and germans went to fight against the fascists in spain. | ...faşistlere karşı savaştığını bilmek güzel. faşistlere karşı savaştığını bilmek beni iyi hissettirirdi. ...faşistlere karşı savaştığını bilmek beni iyi hissettirirdi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Kind of showed people that all germans and italians weren't... | Bütün Alman ve İtalyanlar faşist olmadıklarını... Bütün Alman ve İtalyanların faşist olmadığını bilmek.. Bütün Alman ve İtalyanların faşist olmadığını bilmek.. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
are you just come from europe? Yes. | Avrupa'dan yeni mi geldiniz? Evet. Almanya’dan yeni mi geldiniz? Evet. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
What's happening over there? I can't make any sense out of what i read. | Orada neler oluyor? Okuduklarımdan mantıklı bir çıkarım yapamadım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Nobody seems to be doing anything, and no fighting, i mean. | Hiç kimse bir şey yapmıyor gibi görünüyor. Yani kimse savaşmıyormuş gibi. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It will come soon now, i think. | Yakında savaşacak, sanıyorum. Yakında gelecek, sanıyorum. Yakında gelecek, sanıyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But ain't there some chance the german people themselves will kick hitler out? | Peki Almanları Hitleri kendilerinin def etme olasılığı nedir? Peki Almanların Hitleri kendilerinin kovması... Peki Almanların Hitleri kendilerinin kovması gibi bir durum söz konusu değil mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
You read about men in underground organizations. | Siz yer altı organizasyonları adamları hakkında okuyorsunuz. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Is that just talk? Kurt: No. | Bu yalnızca bir konuşma mı? Hayır. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It is not talk. | Konuşma değil. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
These men, in what you call underground organizations... | Sizin yer altı organizasyonlarındaki dediğiniz adamlar... Sizin yer altı organizasyonlarındaki dediğiniz adamlar... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...work most hard and in great danger. | ...en çok çalışanlar ve büyük tehlike altındalar. büyük tehlike altında ve en çok çalışanlar. ...büyük tehlike altında ve en çok çalışanlar. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
But... | Ama... Ama .. Ama .. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
well, it looks bad to me. | Durum bana kötü göründü. Bana kötü göründü. Bana kötü göründü. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It is not all black. | O kadar da kötümser değil. O kadar da kötümser değil. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Take my word. | Sözüme güvenin. Sözümü dinleyin. Sözümü dinleyin. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
There are men in your country and in mine who fight on. | Senin ve benim ülkemde savaşmaya devam eden adamlar var. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I have friends among them. What do you do? | Onların arasında arkadaşlarım var. Ne yapıyorsunuz? Onların arasında arkadaşlarım var. Ne yaparsınız? Onların arasında arkadaşlarım var. Ne yaparsınız? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I mean, what's your trade? I? | Yani, zanaatınız nedir? Ben mi? Yani, zanaatiniz nedir? Ben mi? Yani, zanaatiniz nedir? Ben mi? | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I fight against fascism. | Faşizme karşı savaşırım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
That is my trade. | Benim işim bu. Benim zanaatim bu. Benim zanaatim bu. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Try it there, horace. | Şuraya bir koyun bakalım, Horace. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
It won't fit in there, miss fanny. Nonsense. Try it. | Oraya olmayacak, Bayan Fanny. Saçmalık. Dene sen. Oraya olmayacak, Miss fanny. Saçmalık. Dene sen. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
No, that's awful. It looks like a dentist's waiting room. | Hayır, korkunç görünüyor. Dişçilerin bekleme odası gibi durdu. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Take it out of there. | Çıkarın oradan. Çıkarın ordan. Çıkarın ordan. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Mellie: Fanny. Really. | Fanny. Gerçekten. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
I've been sitting here waiting for an hour to drive you to washington. | Burada 1 saattir seni Washington’a götürmek için bekliyorum. Burada seni Washington’a götürmek için bir saattir bekliyorum. Burada seni Washington’a götürmek için bir saattir bekliyorum. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
All you're doing is messing up this lovely room. | Seninse tüm yaptığın güzelim odayı karmakarışık etmek. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Joseph. Joseph. | Joseph. Joseph. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Yes'm? Find a place to put that sofa. | Evet efendim. Şu kanepeyi koyacak bir yer bulun. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Put it back where it's been doing all right for 1 5 years. | Şunu 15 yıldır nerde duruyorsa oraya geri götürün. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
And you'd better get back to your gardening. | Sonra da bahçe işlerinize geri dönün. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
There will be children. My grandchildren. | Çocuklar olacak. Torunlarım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
They will climb on furniture. I always did. | Mobilyalara tırmanacaklar. Ben her zaman tırmanırdım. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
My grandchildren will be healthy children... | Torunlarım sağlıklı çocuklar olacak... | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
...so don't use any of your dainty, sleazy materials. | ...bu yüzden sakın o ince bayağı malzemelerinizden kullanmayın. bu yüzden sakın o narin bayağı malzemelerinizden kullanmayın. ...bu yüzden sakın o narin bayağı malzemelerinizden kullanmayın. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
This isn't mrs. Sewell's house. I had no children. | Burası Bayan Sewell’in evi değil. Benim çocuklarım yok. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |
Therefore, it's impossible for me to have grandchildren. | Bu yüzden torunlarımın olması da imkansız. | Watch on the Rhine-1 | 1943 | ![]() |