Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2702
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| A surprise? Yes. Close your eyes. | Sürpriz mi? Evet. Gözlerini kapat. Sürpriz mi? Evet, gözlerini kapat. | Agnosia-1 | 2010 | |
| But... | Ama... Ama... | Agnosia-1 | 2010 | |
| Close your eyes. Okay, okay. | Gözlerini kapat. Tamam. Gözlerini kapat. Tamam, tamam. | Agnosia-1 | 2010 | |
| l'm watching you. | Seni izliyorum. Sana bakıyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Now? | Şimdi? Şimdi? | Agnosia-1 | 2010 | |
| No, just a minute. | Bir dakika. Hayır, bir dakika. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Whenever you're ready. | HAzır olduğunda. Hazır olduğunda aç. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's my engagement present. | Nişan hediyem. Nişan hediyem. | Agnosia-1 | 2010 | |
| But if you don't like it, l can get you a jewel. | Ama beğenmezsen mücevher de alabilirim. Ama beğenmezsen, mücevher de alabilirim. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's the most beautiful present l've ever been given. | Aldığım en güzel hediye. Bu aldığım en güzel hediye. | Agnosia-1 | 2010 | |
| They seem real. | Gerçek görünüyorlar. Gerçek gibi görünüyorlar. | Agnosia-1 | 2010 | |
| How did you do it? | Nasıl yaptın? Bunu nasıl yaptın? | Agnosia-1 | 2010 | |
| No, don't tell me. l'd rather not know. | Hayır söyleme. Bilmemeyi tarcih ederim. Hayır, söyleme. Bilmemeyi tercih ederim. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Forgive me. | Affet beni. Affet beni. | Agnosia-1 | 2010 | |
| What for? | Neden? Niçin? | Agnosia-1 | 2010 | |
| For having been so distant all these years. | Bunca yıl bu kadar uzak olduğum için. Onca yıl araya giren soğukluk için. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Are you all right? ls something wrong? | İyi misin? Birşey mi oldu? İyi misin? Bir şey mi oldu? | Agnosia-1 | 2010 | |
| My recollection of you was so different. | Seninle olan anılarım çok farklıydı. Anılarımda çok farklısın. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Joana, we're not exactly children any more. | Joana, artık çocuk değiliz. Joana, artık çocuk değiliz. | Agnosia-1 | 2010 | |
| The wedding ring. l had to take your measurements. | Yüzük için parmağının ölçüsünü almalıyım. Alyans için parmak ölçünü almalıyım. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Yes, that's right. | Doğru. Evet, doğru. | Agnosia-1 | 2010 | |
| What's the matter? | Sorun ne? Sorun ne? | Agnosia-1 | 2010 | |
| Nothing. l thought you were about to 'ask for my hand'. | Hiç. En son kendin soracaktın. Yok bir şey. Parmak ölçümü sorduğunu sanıyordum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| in a way, that's what l am doing. | Yapıyor sayılırım bunu. Bir bakıma, yapıyor olduğum şey bu. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Don't you see, Carles? | Anlamıyor musun Carles? Görmüyor musun, Carles? | Agnosia-1 | 2010 | |
| We're doing everything the wrong way round! | Herşeyi yanlış yapıyoruz. Her şeyi yanlış yapıyoruz! | Agnosia-1 | 2010 | |
| And it's all my fault. | Benim suçum. Hepsi benim hatam. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Don't say that. | Öyle deme. Böyle söyleme. | Agnosia-1 | 2010 | |
| You and your dad always did that. | Sen ve baban hep yaptınız. Babanla bunu hep yaptınız. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Exactly, it was something between him and l. | Aynen, benim ve onu arasında. Aynen, onunla benim aramda bir şeydi. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Forgive me. l didn't mean to upset you. | Affet beni. Seni üzmek istememiştim. Bağışla beni, seni üzmek istemedim. | Agnosia-1 | 2010 | |
| l'm sorry. l miss him so much. | üzgünüm. Onu çok özledim. Kusura bakma. Onu çok özledim. | Agnosia-1 | 2010 | |
| So do l, Joana. | Ben de Joana. Ben de, Joana. | Agnosia-1 | 2010 | |
| So do l. | Ben de. Ben de çok özledim. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Anything else, sir? | Başka bir şey? Başka bir şey var mı, efendim? | Agnosia-1 | 2010 | |
| No, thank you, you can go. | Hayır teşekkürler, gidebilirsin. Hayır, teşekkürler. Gidebilirsin. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Teresa? | Teresa? Teresa? | Agnosia-1 | 2010 | |
| Sir. Margarita. Excuse me. | MArgarita. İzninle. Efendim. Margarita, affedersin. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Where is Doctor Meissner? | Doktor Meissner nerede? Doktor Meissner nerede? Cidden, bilmiyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Actually, l don't know. | Bilmiyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| He should be in his bedroom. | Odasında olmalı. Onun odasında olmalı. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Doctor. | Doktor. Doktor. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Sir. Can l help you with anything? | Yardım edebilir miyim? Yardımcı olabilir miyim? | Agnosia-1 | 2010 | |
| What would happen if she had a problem in there? | İçeride bir problem olsa ne olacak? İçeride bir sorunla karşılaşırsa ne olacak? | Agnosia-1 | 2010 | |
| One of her attacks? | Krizlerinden biri falan? Kriz falan geçirirse? | Agnosia-1 | 2010 | |
| lf what's worrying you is the storm, l can assure you | Endişeleriniz bu yöndeyse, sizi temin ederim... Endişeleriniz bu yöndeyse, sizi temin ederim ki... | Agnosia-1 | 2010 | |
| her isolation is absolute. | ...izolasyon kesin. ...izolasyon tam. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Absolutely everything has been taken care of. | Herşeyin çaresine bakılacak. Kesinlikle her şeyin çaresine bakılacak. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's okay. Leave us. | Sorun yok. Bizi yalnız bırak. Tamam, bizi yalnız bırakın. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Carry on eating. | Yemeye devam et. Yemeye devam et. | Agnosia-1 | 2010 | |
| l'm not hungry. | Aç değilim. Karnım aç değil. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's obvious | Kendine güveninin... Kendine güveninin tam olduğu aşikar. | Agnosia-1 | 2010 | |
| that you don't lack confidence in yourself. | ...olduğu belli. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Listen, | Dinle, Dinle... | Agnosia-1 | 2010 | |
| in less than twelve hours, | 20 saatten az bir sürede... 20 saatten az bir sürede kızı yaşadığı yere geri götürmeliyiz. | Agnosia-1 | 2010 | |
| we have to return that girl to the world she was living in. | ...kızı yaşadığı yere geri götürmek zorundayız. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lf you carry on playing | Carles Ladin'in ihtiraslı... Carles Ladin'in ihtiraslı halini oynamaya devam edersen... | Agnosia-1 | 2010 | |
| this passionate version of Carles Lardin, | ...versiyonunu oynamaya devam edersen... | Agnosia-1 | 2010 | |
| the original by her side might suddenly look like | ...orjinal versiyonu ona sahte gibi görünebilir. ...karşılaştırma yaptığında orijinal halin... | Agnosia-1 | 2010 | |
| a cheap fake in comparison. | ...sahte gibi görünebilir. | Agnosia-1 | 2010 | |
| And neither you nor l want that to happen. | İkimiz de bunun olmasını istemeyiz. Ne sen ne de ben bunun olmasını isteriz. | Agnosia-1 | 2010 | |
| For Joana's sake. | Joana'nın aşkına. Joana'nın iyiliği için. | Agnosia-1 | 2010 | |
| What do you want me to do now? | Ne yapmamı istiyorsunuz? Şimdi ne yapmamı istiyorsunuz? | Agnosia-1 | 2010 | |
| Enough beating about the bush. | Lafı yeterince ağzında geveledin. | Agnosia-1 | 2010 | |
| When you go back in, ask her directly about the formula. | İçeri girdiğinde direk formülü sor. Orada gittiğinde, doğruca ona formülü sor. | Agnosia-1 | 2010 | |
| And this time, keep your enthusiasm under control. | Bu sefer coşkunu kontrol altında tut. Ayrıca bu kez, heyecanını kontrol altında tut. | Agnosia-1 | 2010 | |
| What the hell? | Ne oluyor? Lanet olsun! | Agnosia-1 | 2010 | |
| What is it? | Bu ne? Bu da ne? | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's the thunder. She can hear it! Hear it? | Gök gürültüsü.Duyabiliyor. Duyabiliyor mu? Gök gürültüsü. Duyabiliyor. Duyabiliyor mu? | Agnosia-1 | 2010 | |
| Listen to me! l don't care if she can hear it. | Beni dinle. Duyup duymaması umrumda değil. Dinle, duyup duymadığı umurumda bile değil. | Agnosia-1 | 2010 | |
| What concerns me is that we can't hear her. | Beni ilgilendiren bizim duyamadıklarımız. Ben duymadıklarımızla ilgileniyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Everything's been taken care of. | Herşeyin çresine bakıldı. Her şey halledildi. | Agnosia-1 | 2010 | |
| We paid you to make the cocoon soundproof, you idiot! | Sana ses geçirmez bir koza yapman için para ödedik gerizekalı! Sana ses geçirmez koza yapman için para verdik, geri zekalı! | Agnosia-1 | 2010 | |
| ln the original cocoon... not this one. | Orjinallinde, bunda değil. Orijinallinde, bunda değil. | Agnosia-1 | 2010 | |
| There's a panic button. | Panik tuşu var. Panik tuşu var. | Agnosia-1 | 2010 | |
| A panic button? | Panik tuşu mu? Panik tuşu mu? | Agnosia-1 | 2010 | |
| Don't worry. The button is irrelevant | Endişelenme. Tuş çok alakasız. Merak etme, Joana'nın ihtiyacı olmayacağı için... | Agnosia-1 | 2010 | |
| because Joana won't be needing it. | Çünkü Joana'nın ihtiyacı olmayacak. ...gereksiz bir şey. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Believe me, | İnan bana, İnan bana... | Agnosia-1 | 2010 | |
| that bell isn't going to ring. | Zil çalmayacak. ...zil çalmayacak. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Carles! | Carles. Carles! | Agnosia-1 | 2010 | |
| l understand you want to see her, you miss her. | Onu görmek istemeni anlıyorum, onu özledin. Onu görmek istemeni ve özlemeni anlıyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| All of us worry about Joana. | HEpimiz Joana için endişeleniyoruz. Hepimiz Joana için endişeleniyoruz. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Me as much as anyone. | Ben de en az senin kadar. Ben de herkes kadar endişeleniyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Please forgive me, | Lütfen beni affet. Lütfen, beni affet. | Agnosia-1 | 2010 | |
| l'm... | Ben... | Agnosia-1 | 2010 | |
| Joana! | Joana! | Agnosia-1 | 2010 | |
| Joana, Joana. | Joana, joana. Joana, Joana. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lt's me. Carles. l'm here. | Benim Carles. Buradayım. Benim, Carles. Buradayım. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Everything the wrong way round. | Herşey ters gitti. Her şey yanlış çerçevede. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Don't pull that face, Doctor. | Surat asma doktor. Surat asma, Doktor. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Does it really surprise you? | Gerçekten şaşırdın mı? Gerçekten senin için sürpriz mi oldu? | Agnosia-1 | 2010 | |
| This is our last day. We've got to do something. | bu son günümüz. Birşey yapmak zorndayız. Bu son günümüz. Bir şeyler yapmalıyız. | Agnosia-1 | 2010 | |
| Of course we're going to do something. | Tabi ki birşey yapacağız. Elbette bir şeyler yapacağız. | Agnosia-1 | 2010 | |
| You can't harm her. We made a deal. | Ona zarar veremeyiz. Anlaşma yaptık. Onu incitemezsin. Anlaşma yaptık. | Agnosia-1 | 2010 | |
| lndeed we did, | Aslında yaptık ve sonra saçma sirk performansıyla çıkageldin. | Agnosia-1 | 2010 | |
| and then you came up with | Sonra sen bu saçma... | Agnosia-1 | 2010 | |
| this ridiculous circus performance. | ...sirk performansıyla geldin. | Agnosia-1 | 2010 | |
| How long have l been asleep? | Ne kadar zamandır uyuyorum? Kaç saattir uyuyorum? Bilmiyorum. | Agnosia-1 | 2010 | |
| You were so tired, l didn't want to wake you. | Çok yorgundun, seni uyandırmak istemedim. Çok yorgundun, seni uyandırmak istemedim. | Agnosia-1 | 2010 |