Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3125
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
just disappeared into the sky forests of Brown Mountain. | Sanki gok yarildi icine girdiler. Sanki gök yarıldı içine girdiler. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Can you believe it? | Buna inanabiliyor musun? Buna inanabiliyor musun? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Shit... All stories are the same. | Butun hikayeler ayni. Bütün hikayeler aynı. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
When the lights are... people disappear. | Once isik goruluyor. Sonra insanlar kayboluyor. Önce ışık görülüyor. Sonra insanlar kayboluyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Not like this video your child, slow, showed me. | Bana su gerizekali cocugunuzun gosterdigi video daki gibi. Bana şu gerizekalı çocuğunuzun gösterdiği video daki gibi. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Slow is not autistic. | O sadece otistik, gerizekali degil. O sadece otistik, gerizekalı değil. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Well, in the video that you "autistic child" showed me... | Sizin ' otistik cocugunuzun' bana gosterdigi video da... Sizin ' otistik çocuğunuzun' bana gösterdiği video da... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
is a patrol in the tunnel. | ...tunel de bir polis arabasi vardi. ...tünel de bir polis arabası vardı. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
And...? | Yani? Yani? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
That's good. | Bu iyiye isaret. Bu iyiye işaret. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
When a police officer is lost, every cop in the state looking for him. | Kaybolan bir polis oldugunda bolgedeki diger butun polisler onu ararlar. Kaybolan bir polis olduğunda bölgedeki diğer bütün polisler onu ararlar. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yes | Evet. Evet. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Shit! They may be here any minute . | Belki de her an burada olabilirler. Belki de her an burada olabilirler. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I hope. | Umarim. Umarım. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Well, we did a perimeter around the house. | Burada evin etrafinda bir alan belirledik. Burada evin etrafında bir alan belirledik. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
And if something comes up from behind... | Eger o seyler arkadan gelmeye kalkarlarsa.. Eğer o şeyler arkadan gelmeye kalkarlarsa.. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
know. | ...bunu anlariz. ...bunu anlarız. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Maybe we're better out that this farmer crazy. | Belkide disarida olmamiz bu koylunun yaninda olmaktan daha iyidir. Belki de dışarıda olmamız bu köylünün yanında olmaktan daha iyidir. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Jillian, shut up! It's out there. Yes! Well, he's crazy... | Jillian, sessiz ol. Seni duyabilir. Evet! Fakat O deli ve... Jillian, sessiz ol. Seni duyabilir. Evet! Fakat O deli ve... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
... and do not trust him. Hear... | ..ona guvenmiyorum. ..ona güvenmiyorum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I do not know who this guy is and I know what he can do. | Bu adami tanimiyorum ve neler yapabilecegini bilmiyorum. Bu adamı tanımıyorum ve neler yapabileceğini bilmiyorum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
But what I do know is that we have to calm . | Ama bildigim tek sey sakin olmali... Ama bildiğim tek şey sakin olmalı... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
We have to work together. These things keep us... | ...ve beraber calismaliyiz. ...ve beraber çalışmalıyız. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
... and he is helping us. We can not sit here. | Bizi takip eden seylerden koruyor. Ama burada boylece oturamayiz Bizi takip eden şeylerden koruyor. Ama burada böylece oturamayız | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
We can not risk leave now, just calm down. | Ayrilmayi su an risk edemeyiz. Sadece sakin olmaya calis. Ayrılmayı şu an risk edemeyiz. Sadece sakin olmaya çalış. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Sean's brother has a truck. | Kardeisinin bir kamyoneti var. Kardeşinin bir kamyoneti var. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Will return and you can go to the police. | Buraya gelecek ve biz de polise gidebilecegiz. Buraya gelecek ve biz de polise gidebileceğiz. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
When waiting for her brother? Soon? | Kardesin ne zaman gelir? Yakin bir zamanda mi? Kardeşin ne zaman gelir? Yakın bir zamanda mı? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Been out all day. | Butun gun disaridaydi. Bütün gün dışarıdaydı. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Going to town. | Kasabaya gitti. Kasabaya gitti. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Hey... | Hey... Hey... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I know I have spent a lot of shit... | Burada sacma sapan seyler olabilir... Burada saçma sapan şeyler olabilir... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
but at least we are not in the woods. | Ama en azindan ormanda acikta degiliz. Ama en azından ormanda açıkta değiliz. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Hey, what the scope of this radio? | Bu radyoyu ne icin tutuyorsun? Bu radyoyu ne için tutuyorsun? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Old radio transmitter is my father. | Babamdan kalma bir antika. Babamdan kalma bir antika. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Not really work as it should. | Calismasi gerektigi gibi calismiyor. Çalışması gerektiği gibi çalışmıyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Basically we use with citizen band (CB) | Genelde CB hattini kullaniriz. Genelde CB hattını kullanırız. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Scott has a CB in the van. | Scott'un aracinda CB bandi var. Scott'un aracında CB bandı var. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
And... why do not we try call someone? | Neden baska kimseyi aramaya calismiyorsunuz. Neden başka kimseyi aramaya çalışmıyorsunuz. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I've already tried it, but nobody seems to listen... | Baska kimse olmadigindan olabilir. Başka kimse olmadığından olabilir. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Is there any way to use that thing and ask for help? | Bu seyi yardim cagirmak icin kullanabilir miyiz? Bu şeyi yardım çağırmak için kullanabilir miyiz? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Can try if you like. | Istersen deneyebilirsin. İstersen deneyebilirsin. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
If you think I'm lying. | Eger yalan soyledigimi dusunuyorsan.. Eğer yalan söylediğimi düşünüyorsan.. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Try to bother? | Adami sinirlendiriyorsunuz. Adamı sinirlendiriyorsunuz. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Son, can you sign up with that camera all night? | Yani o kamerayla butun gece kayit mi yapacaksin. Yani o kamerayla bütün gece kayıt mı yapacaksın. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
The camera helps. The need. | Kameranin ona yardimi oluyor. Kameranın ona yardımı oluyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I get it. | Anliyorum. Anlıyorum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I had a cousin who delayed never let go of his mother's leg... | Benimde annesinin bacaklarini birakmayan gerizekali bir kuzenim vardi. Benim de annesinin bacaklarını bırakmayan gerizekalı bir kuzenim vardi. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
as if aroused her. I said nothing but... | Birsey diyemem tabii... Birşey diyemem tabii... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I guess it's up to them. | ..bu onlarin bilecegi is. ..bu onların bileceği iş. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
He is not retarded. I'm autistic. | O gerizekali degil. Ben otistigim. O gerizekalı değil. Ben otistiğim. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Did you notice that the camera does strange things when those things are close? | O garip seyler yaklastiginda, kamerada farkli degisiklikler oluyor mu? O garip şeyler yaklaştığında, kamerada farklı değişiklikler oluyor mu? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yeah... | Evet... Evet... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
If it happens again you give me a shout. | Eger tekrar olursa beni uyar. Eğer tekrar olursa beni uyar. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
'll Get you out, myself. | Seni kendim disari cikartirim. Seni kendim dışarı çıkartırım. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Can not get this damn figure out how radio works! | Bu salak radyonun nasil calistigina bakiyorum. Bu salak radyonun nasıl çalıştığına bakıyorum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Sean says it does not work. | Sean onun calismadigini soyledi. Sean onun çalışmadığını söyledi. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, well... Sean even speak good. | Ya tabii, Sean daha cumle kurmayi zor beceriyor. Ya tabii, Sean daha cümle kurmayı zor beceriyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I doubt you know how to use this thing. | Bu seyi kullanamamasina sasmamali. Bu şeyi kullanamamasına şaşmamalı. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Have weapons. | Onun silahlari var. Onun silahları var. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Weapons... and a banjo. | Silahlar.. ve bir banjo. Silahlar.. ve bir banjo. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Something is out. A fight back! | Disarida birseyler var. Hazir olun! Dışarıda bir şeyler var. Hazır olun! | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Mom... | Anne... Anne... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Mom why was that?! | Anne bu da ne?! Anne bu da ne?! | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
God is Hangel! | Kahretsin! Bu Hangel. Kahretsin! Bu Hangel. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Hold on... Hangel come! | Bekle... Hangel gel oglum. Bekle... Hangel gel oğlum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yes my God! | Evet, Tanrim. Evet, Tanrım. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Thank you Lord! Who is a great man? | Tesekkurler Tanrim! Babacik nerede? Teşekkürler Tanrım! Babacık nerede? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
OMG! | Aman Tanrim. Aman Tanrım. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, you would not flee aliens. | Uzaylilardan kacmadin demek. Uzaylılardan kaçmadın demek. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
You will not run away... Are you a nice guy? | Kacip gitmedin. Hanimis benim guzel oglum. Kaçıp gitmedin. Hanimiş benim güzel oğlum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yes, you look exhausted! | Yorgun gozukuyorsun. Yorgun gözüküyorsun. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Give him something to drink. Give water or something. | Ona icecek birseyler verin. Su falan verin. Ona içecek bir şeyler verin. Su falan verin. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Do you want water? Come here Hangel. Hey! | Su ister misin? Gel buraya oglum. Su ister misin? Gel buraya oğlum. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Well, I hope now that Scott also get... | Scott'da zamaninda gelirse... Scott'da zamanında gelirse... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
for us to be an army of three men | ..3 kisilik bir ordumuz olmus olacak. ..3 kişilik bir ordumuz olmuş olacak. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
'm Sure are out there. | Eminim disarida bir yerlerdedir. Eminim dışarıda bir yerlerdedir. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
You ever seen something like this? | Daha once buna benzer seyler gordun mu? Daha önce buna benzer şeyler gördün mü? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Everybody out there know that something is happening. | Disaridaki herkes, buralarda garip seylerin oldugunu biliyor. Dışarıdaki herkes, buralarda garip şeylerin olduğunu biliyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I have heard stories... but never saw anything like that. | Bazi garip hikayeler duydum ama buna benzer hicbirsey daha once gormedim. Bazı garip hikayeler duydum ama buna benzer hiçbir şey daha önce görmedim. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
What kind of stories have you heard? | Ne tur hikayeler duydun? Ne tür hikayeler duydun? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I myself have a history. | Oradaki yolun sonunda ki... Oradaki yolun sonunda ki... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Saw crossing the road? | ...tuneli gordunuz mu? ...tüneli gördünüz mü? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
The one with hills and canals below and shit? | Tepenin altinda yaninda kanallar falan var. Tepenin altında yanında kanallar falan var. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yes, I saw. Yes... | Evet gorduk. Evet gördük. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
One night a year ago... | 1 yil kadar onceydi.. 1 yıl kadar önceydi.. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
and Scott arrived late and came home there. | Ben ve Scott, gec saatlerde eve geliyorduk.. Ben ve Scott, geç saatlerde eve geliyorduk.. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
's Where found in the woods... a huge animal... | ..ormanin icinde kocaman bir hayvan gorduk. ..ormanın içinde kocaman bir hayvan gördük. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
was totally open... his innards were everywhere. | Ici acilmisti ve resmen ici disina cikmisti. İçi açılmıştı ve resmen içi dışına çıkmıştı. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Nothing was not a pleasant sight. | Pek hos bir goruntu degildi. Pek hoş bir görüntü değildi. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
OMG. | Tanrim. Tanrım. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yep... | Evet.. Evet.. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
And during that week townspeople said have seen the Brown Mountain Lights. | Ve butun hafta boyunca kasabadaki insanlar dagdaki parlak isiklardan bahsettiler. Ve bütün hafta boyunca kasabadaki insanlar dağdaki parlak ışıklardan bahsettiler. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
We also saw lights last night. | Dun gece bizde bu isiklari gorduk. Dün gece biz de bu ışıkları gördük. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I recorded the lights. | O isiklari kaydettim. O ışıkları kaydettim. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Yes... | Evet. Evet. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
When the lights appear... | Isiklar gorundugunde... ışıklar göründüğünde... | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
weird shit happen. | ..garip olaylar olmaya basliyor. ..garip olaylar olmaya başlıyor. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
Why do this? | Bu neden oluyor? Bu neden oluyor? | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |
I do not know, ma'am. | Bilmiyorum hanimefendi. Bilmiyorum hanımefendi. | Alien Abduction-1 | 2014 | ![]() |