Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3591
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We're here to process | Bebek evinde, iz ve DNA araması yapmak için geldik. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Any other potential evidence that we should look at? | Bakmamız gereken herhangi bir olası kanıt var mı? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
No. | Hayır, hepsi bu. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Any detail you can remember about SBK. | GZK hakkında, hatırlayabildiğiniz her bir detay. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Did he remind you of any celebrity? | Size herhangi bir ünlüyü hatırlatıyor muydu? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Maybe a little like... Ted Danson. | Belki biraz Ted Danson'a benziyor olabilir. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I think his eyes were brown. | Sanırım gözleri kahverengiydi. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Like that, they were, uh, small | Şunun gibi küçük ve birbirinden epey ayrık. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Dark hair. | Siyah saçlıydı. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I think brown. | Sanırım kahverengi. Siyah da olabilir. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
More like | Daha çok 4 numaradaki gibi. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, like that, but, uh... | Evet, bunun gibi ama daha ince bir burun. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Is that close? | Buna benziyor mu? Evet, benziyor. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
That seems about right. | Doğru görünüyor. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
It was a long time ago. | Uzun zaman önceydi, onu sadece birkaç saniye gördüm. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
He had a tattoo on his chest. | Göğsünde bir dövme vardı. Çarpı şeklindeydi. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Uh, like a a crucifix? | Haç gibi mi? Ondan farklıydı. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Every other drunk D bag we bring in here | Buraya getirdiğimiz her iki sarhoş pisliğin birinin baldırında dövme var. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
All right, bud. | Pekala, evlat. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
is unique to the animal kingdom. | ...ve sadece hayvanlar alemine özgüdür. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
The jellyfish is indigenous to the Pacific region | Bu denizanaları, Pasifik Bölgesi'ne özgü olsa da... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Sophie! | Sophie! | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
No. | Hayır, hayır. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
You told us those were gone. | Bize bunların gittiğini söylemiştin. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Another David Morales? Alison... | Bir başka David Morales gibi. Alison... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And someone did, didn't they? | Yoluna birisi çıktı, değil mi? Jennifer Windham. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
You killed her, didn't you? | Onu öldürdün, değil mi? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Alison... You strangled her. | Alison... Onu boğdun. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Say it. Say the words. | Söyle, o kelimeleri söyle. "Onu öldürdüm." | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
He was in prison, | Hapisteydi ve haksız yere suç ortağı olmakla suçlanıyordu. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Like Gunther. | Gunther gibi. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
the police were closing in on Cam? | ...kendini asmaya karar verdi? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
You were the only one with Dad when he died. | Öldüğünde, babamın yanında bir tek sen vardın. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
He wanted to tell the police about Morales. | Morales olayını polise anlatmak istedi. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I didn't kill that blind woman. | O kör kadını ben öldürmedim. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And I did it so you could have everything. | Ve bunu, her şeye sahip olabilmen için yaptım. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And look at you now. | Kendine bir bak. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
You're this close to making political history. | Siyasi tarih yazmaya çok yakınsın. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Tessa has finally embraced motherhood. | Tessa nihayet anne olmayı kabul etti. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And if anything happens in the future, | İleride bir şey olursa da, yanındayım. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Like he might say to a client, uh, | Örneğin müvekkiline, "Avukatın olarak asla yasaları ihlal etmeni önermem... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
but if you needed your assets protected, | ...ama malvarlığını korumak istiyorsan, en kısa sürede onları nakde çevirmelisin. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And keep your passport handy, | Ve yurtdışına çıkma ihtimaline karşı pasaportunu yanında bulundur." | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Quite clever. | Çok zekice. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I mean, she could be heading to Canada with him, for all I know. | Kim bilir, belki de onunla Kanada'ya gidiyordur. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Okay, Cam, don't panic. | Tamam Cam, panik yapma. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
What about her credit cards? | Ya kredi kartları? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Uh, is there a statement anywhere? | Bir yerlerde hesap ekstresi var mı? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Maybe she made a recent purchase. Yes. Yes. | Belki yeni bir şey satın almıştır. Evet, evet. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Yes. â€Thanks. | İşte. Sağ ol. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Hi. This is Sophie Hawthorne. | Merhaba, ben Sophie Hawthorne. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Um, I just had my card, but I looked in my wallet, | Kartımı yeni yanıma almıştım ama cüzdanıma baktığımda yoktu. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
And I'm worried that it's fallen into the wrong hands. | Yanlış ellere düşmesinden endişe ediyorum. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I'm wondering, can you confirm | Acaba en son alımlarımı teyit edebilir misiniz? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Oh, yeah, I'm happy to give you the last four digits | Evet. Memnuniyetle sosyal güvenlik numaramın son 4 hanesini verebilirim. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
They are three, | 3,2,5,6. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
That's 3256. | Yani 3256. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
That's right. Yes, thank you. | Doğru. Evet,teşekkürler. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Yes, yeah, that sounds right. | Evet. Doğru görünüyor. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
The convenience store. | Şehir merkezindeki perakendeci. Evet, teşekkürler. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Wait, where are you going? | Bekle, nereye gidiyorsunuz? Jack'i bulacağız. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
No, I really need to talk to you both. | Olmaz, ikinizle de gerçekten konuşmam gerek. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Hey. | Merhaba, benim. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
How soon can we meet up? | En çabuk ne zaman buluşabiliriz? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
He's nine years old. | 9 yaşında, tişörtünde ahtapot resmi var. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
She's got a tattoo on her neck. | Annesinin boynunda dövme var. Kiraz çiçeği. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Oh, yeah, I remember her. | Evet, onu hatırlıyorum. Seksi biri. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Did she say where they were going? | Nereye gittiğini söyledi mi? Hayır, hemen gelip gittiler. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Two bottles of ranch dressing? | İki şişe ranch sos mu? Bu kadar mı? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Of course, he's dead now. | Tabii şimdi hayatta değil. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I mean, obviously she's on something. She's being erratic. | Belli ki bir planı var, tuhaf davranıyor. Çocuğum yanında. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Everything I told you. | Sana anlattığım her şey. Basının haberi var mı? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
No. Until we catch the accomplice, | Hayır, suç ortağını yakalayana kadar hiçbir detay vermeyeceğiz. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
All right, then I need a favor. | Peki, bir iyiliğe ihtiyacım var. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I need your help to find Christina. | Christina'yı bulmak için yardımın gerek. Ciddi misin sen? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Just an address. | Sadece bir adres. Sadece bir adresmiş. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Sure, Garrett, why not? Uh, you need anything else? | Tabii Garrett, neden olmasın? Başka bir şey var mıydı? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Maybe, uh, Hillary's e mails or Trump's tax returns? | Hillary'nin e postaları ya da Trump'ın vergi beyannameleri? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Brady. | Brady. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Look, I just want her to hear the truth from me first. | Bak, sadece gerçeği ilk benden duysun istiyorum. Hepsi bu. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Excuse me. All right, look, | Müsaadenle. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I have to go do this. | Gidip şu işle uğraşmam gerek. Bir yere ayrılma. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I've decided on the kind of boat I want. | İstediğim tekneye karar verdim. İki direkli yelkenli tekne. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I've been pricing a few on eBay. | Birkaç tanesine eBay'de fiyat teklifinde bulundum. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
What is she talking about? | Neden bahsediyor? | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Let's discuss bones first and boats later, Dana. | Önce kemikleri konuşalım, sonra tekneleri konuşuruz Dana. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
No DNA match to the system, | Sistemde DNA eşleşmesi yok ama GZK'nin sol kalça kemiğinde kırık varmış. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
It was repaired with a titanium rod. | Titan bir çubukla tedavi edilmiş. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
So we get the medical records of every one of those hospitals | Ameliyatı yapan tüm bu hastanelerin tıbbi kayıtlarını alıp... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
That is a nine year window. | Bu, 9 yıllık bir süreç. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Even if we narrow it down, we we don't know SBK's name. | Listeyi daraltsak bile, GZK'nin adını bilmiyoruz. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Wh What good are medical records? | Tıbbi kayıtlar istediği kadar iyi olsun. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
It's gonna be easier for him to I.D. a face than describe one. | Bir yüzü tarif etmektense, onu tanıması daha kolay olur. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Prints in the dollhouse didn't match anyone in the system, | Bebek evindeki izler, sistemden biriyle eşleşmedi... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
but they did have elevated levels of amino acids. | ...ama yüksek miktarda aminoasit içeriyorlar. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Meaning? | Yani? Suç ortağı bir kadın. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
I need your advice. | Tavsiyene ihtiyacım var. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
Let's say someone I knew, | Diyelim ki tanıdığım ve bana yakın biri,... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
had done something truly horrible, | ...gerçekten korkunç bir şey yaptı. | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |
and the right thing to do would be to tell the authorities, | Ve doğru olan şey, onu yetkililere teslim etmek... | American Gothic-1 | 2016 | ![]() |