Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8479

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Well. One, two, three, four.	Yani, bir, iki, üç, dört.	Body Language-1	2011
Look at that. Paris Hilton's coming too.	Şuna bakın! Paris Hilton da geliyor.	Body Language-1	2011
Five dancers. Sounds like a crew to me.	Beş dansçı. Bence bir takım eder.	Body Language-1	2011
You think we could, guys? Why not?	Başarabilir miyiz sizce çocuklar? Neden olmasın?	Body Language-1	2011
We don't know each other. They don't know that in New York.	Biribirimizi tanımıyoruz. New York'takiler bunu bilmiyor.	Body Language-1	2011
If we arrive as one crew, we're in.	Eğer bir takım gibi gidersek, oyunda varız demektir.	Body Language-1	2011
Yes, and we'll win that shit, and be on Broadway, baby.	Evet, bu zıkkımı kazanacağız, ve Broadway'da olacağız bebek...	Body Language-1	2011
Or won't we?	...ya da olmayacağız?	Body Language-1	2011
Be like that. She's your type.	İşte böyle. O senin tipin. 1	Body Language-1	2011
I'm going to nail her.	Onu tavlayacağım.	Body Language-1	2011
We're approaching New York Airport, JFK.	New York havaalanına yaklaşıyoruz.	Body Language-1	2011
The Fasten Your Seatbelts sign has been lit.	Kemerlerinizi bağlayın.	Body Language-1	2011
Hey. The 34 bus will take us straight to the Dance Academy.	Hey, 34 numaralı otobüs bizi doğruca Dans Akademi'ye götürecek.	Body Language-1	2011
I don't do buses. Excuse me?	Otobüse binmem ben. Pardon?	Body Language-1	2011
I don't do buses. She doesn't do buses.	Otobüse binmem ben. Otobüse binmez o.	Body Language-1	2011
Not even with a condom? 1	Prezervatifle bile mi?	Body Language-1	2011
Check that chick, man. Did you see that?	Şu fıstığa bak dostum. Şunu gördün mü?	Body Language-1	2011
Wow. Check this out.	Vaav, şuna bak.	Body Language-1	2011
Can we do this? Sure. It's crap that everything's full.	Burayı kullanabilir miyiz? Tabiki, heryerin dolu olması uydurma.	Body Language-1	2011
Sometimes you just have to be assertive.	Bazen biraz cüretkar olmak gerek.	Body Language-1	2011
I can't wait to see this.	Bunu yapmak için sabırsızlanıyorum.	Body Language-1	2011
You got a problem?	Bir problem mi var?	Body Language-1	2011
Smart move.	Akıllı hareket.	Body Language-1	2011
I know you from somewhere. Since when do you dance with the Spanish?	Hey, seni bir yerden tanıyorum. Ne zamandan beri İspanyollar için dans ediyorsun?	Body Language-1	2011
So you don't qualify.	Yani, sen bu potansiyelde değilsin.	Body Language-1	2011
We're going to have a coffee break.	...bir kahve molası verelim.	Body Language-1	2011
Those morons. Don't get worked up.	O moronlar. Sıkma canını.	Body Language-1	2011
I'm not. Didn't you see what that guy did?	Sıkmıyorum. O çocuğun nasıl dans ettiğini görmedin mi?	Body Language-1	2011
Yes. Dance better than you. Fuck you.	Evet. Senden daha iyi dans ediyor. Defol git.	Body Language-1	2011
What was that? She's right, though.	Ne diyorsun sen? Yine de o haklı.	Body Language-1	2011
We hardly know each other. We have different styles, and no routine.	Birbirimizi hemen hemen hiç tanımıyoruz. Farklı stillerimiz var ve bir koreografimiz yok.	Body Language-1	2011
What are we doing here?	Ne işimiz var burada?	Body Language-1	2011
Wait.	Sarışın bayan, bekle.	Body Language-1	2011
Excuse me? Sorry, but I don't do bad hotels.	Pardon? Üzgünüm ama dandik bir otelde kalamam.	Body Language-1	2011
But this isn't a bad hotel. It's a perfect hotel.	Ama bu dandik bir otel değil. Bu mükemmel bir otel.	Body Language-1	2011
Yes. You can even rent rooms by the hour.	Evet. Hatta odaları saatlik bile kiralayabiliyorsun.	Body Language-1	2011
Oh, yuck. By the hour...	Gerçekten. Saatlik kiralayabiliyorsun.	Body Language-1	2011
Fortunately, you only need five minutes.	Çok şanslısın, beş dakika bile yeter sana.	Body Language-1	2011
You know, guys? Good luck. We'll call.	Siz bilirsiniz çocuklar, iyi şanslar. Araşırız.	Body Language-1	2011
You can't just walk in. I wanted Samuel.	Öylece yürüyüp giremezsin içeri. Samuel'e bakmıştım.	Body Language-1	2011
He's not here. Go. Have you seen Ray?	Burada değil. Çık dışarı. Ray'i gördün mü?	Body Language-1	2011
He's not in my shower either. Go away. Just tell me...	O da benim duşumda değil. Çık dışarı. Söyle bana...	Body Language-1	2011
No. Go away.	Hayır defol.	Body Language-1	2011
Did you forget something?	Birşey mi unuttun?	Body Language-1	2011
Moron.	Gerizekalı.	Body Language-1	2011
Damn, Tara. Where were you? Just around.	Kahretsin, Tara nerelerdeydin? Buralardaydım.	Body Language-1	2011
Wow. That's bad, Mama.	Vaav. Bu çok fena tatlım.	Body Language-1	2011
With these skills?	Bu yeteneklerle?	Body Language-1	2011
Not.	Bununla değil.	Body Language-1	2011
Awesome. Catch you later.	Harika. Sizi sonra bulurum.	Body Language-1	2011
Was that the look of love? You wish.	Bu aşkın bakışı mı? Rüyanda görürsün.	Body Language-1	2011
I promise. We'll do something nice tonight.	Söz veriyorum, bu gece eğlenceli birşeyler yapacağız.	Body Language-1	2011
Here's some money.	İşte biraz harçlık.	Body Language-1	2011
That was good. Hey, you're Dutch?	Bu harikaydı. Hey, Hollandalı'mısın?	Body Language-1	2011
Yes, we arrived yesterday. How do you do that with your foot...	Evet, dün geldik. Bunu ayaklarınla nasıl yaptın?	Body Language-1	2011
Wait, I can show you. You lean on this arm...	Dur göstereyim. Kolunun üstüne eğiliyorsun...	Body Language-1	2011
Like this, you mean?	Şöyle mi yani?	Body Language-1	2011
Ray, your bag.	Ray, çantan!	Body Language-1	2011
Not the bag, not the bag...	Bırak çantamı, bırak çantamı.	Body Language-1	2011
That's my father. He lives here as well.	Bu benim babam. O da burada yaşyor.	Body Language-1	2011
Were you going to see him?	Onu görmeye mi geldin?	Body Language-1	2011
Okay, cool. I'm coming with you.	Harika. Ben de seninle geliyorum.	Body Language-1	2011
Wise guy.	Akıllı çocuk.	Body Language-1	2011
Seeing those guys at the Academy, I really think we have to be creative.	Akedemideki o çocukları gördükten sonra, gerçekten yaratıcı birşeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum.	Body Language-1	2011
I've got a fun idea, let's try it. Here, for you.	Eğlenceli fikirlerim var, deneyelim hadi. Bunlar sizin için.	Body Language-1	2011
A blue one for you. Samuel.	Mavi senin için. Samuel.	Body Language-1	2011
Sorry Tara, I don't have a pink one for you.	Üzgünüm Tara, senin için pembe yok.	Body Language-1	2011
Guys, let's get serious. If we want to win that battle, we have to try harder.	Çocuklar biraz ciddi olun. Eğer kazanmak istiyorsak, daha sıkı çalışmalıyız.	Body Language-1	2011
It's a small world, isn't it.	Dünya küçük değil mi?	Body Language-1	2011
Come on, Nina.	Haydi, Nina.	Body Language-1	2011
That's nice.	Bu iyiydi.	Body Language-1	2011
Come on, Ray.	Haydi, Ray.	Body Language-1	2011
Come on, Quincy.	Haydi, Quincy.	Body Language-1	2011
Finish her, man.	Gebert onu adamım.	Body Language-1	2011
Okay, Samuel. Get him.	Hadi Samuel, bitir onu.	Body Language-1	2011
Ramona. Met her in the park this morning.	Ramona. Bu sabah parkta tanıştık.	Body Language-1	2011
I really have to get up earlier.	Kahretsin, daha erken kalkmalıydım.	Body Language-1	2011
That's right. To practice.	Doğru. Prova yapmak için ama.	Body Language-1	2011
This really won't happen to us again.	Bu bir daha olmayacak.	Body Language-1	2011
Is that clear? Crackers.	Anlaşıldı mı sersemler?	Body Language-1	2011
How do you know he still dances here? That picture's old.	Hala burada çalıştğını nereden biliyorsun? O eski bir resim.	Body Language-1	2011
Yes, but this is him.	Haklısın ama bu o.	Body Language-1	2011
They'll be open tomorrow.	Yarın açık olacaklar.	Body Language-1	2011
Are your parents divorced? Because they don't talk.	Annen baban boşandı mı? Ne? Neden görüşmüyorlar?	Body Language-1	2011
Mine are divorced. Mine aren't.	Benimkiler boşandı. Benimkiler boşanmadı.	Body Language-1	2011
They were never married. My dad had to go back, after a dance contest.	Onlar hiç evlenmedi. Babam bir dans yarışması için gelmişti, sonra geri gitti.	Body Language-1	2011
I got it from him. The dancing.	Dans yeteneğimi ondan aldım.	Body Language-1	2011
Here, look at this.	İşte, bak burada.	Body Language-1	2011
I made this for him.	Bunu onun için yaptım.	Body Language-1	2011
Is that you? Yes, and this. It's all me, actually.	Bu sen misin? Evet, bu da. Hepsi benim.	Body Language-1	2011
Here, a battle. So he can see I've got his talent.	Bu bir yarışmadan.	Body Language-1	2011
He can see all this tomorrow.	Hepsini yarın gösterirsin.	Body Language-1	2011
What are you doing? I'm thinking.	Ne yapıyorsun? Düşünüyorum.	Body Language-1	2011
We need something no one has ever seen before. Ever.	Kimsenin daha önce görmediği bir şeye ihtiyacımız var, hiç kimsenin.	Body Language-1	2011
That means you keep your shirt on, Casanova.	Tişörtün üstünde kalsın kazanova.	Body Language-1	2011
But think about what we did yesterday, at the club.	Dün klüpte yaptığımıza ne dersin.	Body Language-1	2011
All together, and yet... No. I'll work it out in my room.	Hep beraber, hatta... Bunu biraz düşüneyim.	Body Language-1	2011
Gross. Relax. Breathe in, breathe out.	İğrenç. Sakin ol, nefes al, nefes ver.	Body Language-1	2011
And no one's using this?	Burayı kimse kullanmıyor mu yani?	Body Language-1	2011
Right, this doesn't really work.	Bu işe yaramıyor.	Body Language-1	2011