Search
English Turkish Sentence Translations Page 10
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
you might lose Mr. Saito's trust. | Bay Saito'nun güvenini kaybedebilirsin. | 05 mm-1 | 2014 | |
Dinner's almost ready! | Akşam yemeği neredeyse hazır! | 05 mm-1 | 2014 | |
Why don't you get the sake from the kitchen? | Neden mutfaktan sake getirmiyorsun? | 05 mm-1 | 2014 | |
Good morning. | Günaydın. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a beautiful morning. | Güzel bir sabah... | 05 mm-1 | 2014 | |
By the way, do you have any interests? | Bu arada, herhangi bir ilgi var mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
I bought running shoes and took up running. | Koşu ayakkabıları satın aldı ve koşana kadar sürdü. | 05 mm-1 | 2014 | |
Very wholesome. | Çok sağlıklı. | 05 mm-1 | 2014 | |
I've only run once. | Sadece bir kez koştum. | 05 mm-1 | 2014 | |
Does that count? | Bu sayılır mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
I will run from now on. | Şu andan itibaren çalışacağım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Are those your bikes outside? | Dışarıdaki bisiklet senin mi? | 05 mm-1 | 2014 | |
Hey! Are those bikes yours? | Hey! O bisiklet senin mi? | 05 mm-1 | 2014 | |
Come with me. | Benimle gel. | 05 mm-1 | 2014 | |
This has got a woman's name on it. | Bunun üzerinde bir kadının ismi yazıyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
That's my name. | Benim adım o. | 05 mm-1 | 2014 | |
Are you Yoshiko? | Yoshiko, sen misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
"Yoshiko Taguchi" | "Yoshiko Taguchi" | 05 mm-1 | 2014 | |
We'll return them to their owners. | Onları sahiplerine iade etmelisin. | 05 mm-1 | 2014 | |
Here goes. | İşte başlıyoruz. | 05 mm-1 | 2014 | |
"I'm very sorry." | "Çok üzgünüm" | 05 mm-1 | 2014 | |
Come on! | Acele et! | 05 mm-1 | 2014 | |
Ready. Now ring the doorbell. | Hazır. Şimdi kapı zilini çal. | 05 mm-1 | 2014 | |
Who is it? | Kim o? | 05 mm-1 | 2014 | |
I'm from the bike shop! | Bisiklet dükkanından geliyorum! | 05 mm-1 | 2014 | |
What's your name, Old man? | Adın ne, yaşlı adam? | 05 mm-1 | 2014 | |
Shigeru. | Shigeru. | 05 mm-1 | 2014 | |
What's yours? | Seninki ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
I only have one bed | Sadece bir yatak var. | 05 mm-1 | 2014 | |
but you can sleep with me. | Ama benimle uyuyabilirsin. | 05 mm-1 | 2014 | |
We can bathe together. | Birlikte banyo yapabiliriz. | 05 mm-1 | 2014 | |
No, thank you. | Hayır, teşekkürler. | 05 mm-1 | 2014 | |
I don't think you can trust that Saito. | Saito'ya güvenebileceğini sanmıyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
You can't trust that Mr. Saito. | Bay Saito'ya güven olmaz. | 05 mm-1 | 2014 | |
What proof do you have? | Kanıtın var mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
You're a hobo! Hobos aren't trustworthy either. | Sende serserisin! Serserilere de güven olmaz. | 05 mm-1 | 2014 | |
He's a con man. | O bir dolandırıcı. | 05 mm-1 | 2014 | |
How can you say that without knowing him! | Onu tanımadan bunu nasıl söylersin! | 05 mm-1 | 2014 | |
He's a good man. He listens and replies thoughtfully. | O iyi bir adam. Dinliyor ve düşünceli bir şekilde cevap veriyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
He's a friend. | O arkadaşım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Why do you say that? | Neden böyle söylüyorsun? | 05 mm-1 | 2014 | |
He just is. | O öyle sadece. | 05 mm-1 | 2014 | |
I don't need a reason. He is my friend, that's all. | Bir sebebe ihtiyacım yok. O benim arkadaşım, hepsi bu. | 05 mm-1 | 2014 | |
He's a good man. | O İyi bir adamdır. | 05 mm-1 | 2014 | |
He takes the time to listen. | Onu dinlemek için zaman gerek. | 05 mm-1 | 2014 | |
Other people just ignore me! | Diğer insanlar beni görmezden geldiler! | 05 mm-1 | 2014 | |
My daughter and her husband don't care about me. | Kızım ve kocası beni umursamıyorlar. | 05 mm-1 | 2014 | |
But Saito is so kind to me. | Ama, Saito bana karşı çok nazik. | 05 mm-1 | 2014 | |
I appreciate that. | Buna minnettarım. | 05 mm-1 | 2014 | |
He's like a blood brother. | O kan kardeşim gibidir. | 05 mm-1 | 2014 | |
Show me his business card. | Bana kartvizitini göster. | 05 mm-1 | 2014 | |
He was talking about investments. | Yatırımlar hakkında konuşuyordu. | 05 mm-1 | 2014 | |
Let's check the company he works for. | Çalıştığı şirketi kontrol edelim. | 05 mm-1 | 2014 | |
I don't have his card. | Onun kartı yok. | 05 mm-1 | 2014 | |
Trust comes before a business card. | Güven, kartvizitten önce gelir. | 05 mm-1 | 2014 | |
Give me the brochure. I'll call him. Don't! | Broşürü ver. Onu arayacağım. Arama! | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't call him! Saito is busy! | Onu arama! Saito meşgul! | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't! Please don't...! | Yapma! Lütfen yapma...! | 05 mm-1 | 2014 | |
I won't mention you. | Senden bahsetmeyeceğim. | 05 mm-1 | 2014 | |
A phone call won't break your trust. | Bir telefon görüşmesi güveninizi sarsmaz. | 05 mm-1 | 2014 | |
Hello, it's about one of your employees. | Alo, çalışanlarınızdan biri hakkında... | 05 mm-1 | 2014 | |
He's... What's his full name? | Onun... Tam adı ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
Saito what? | Saito...? | 05 mm-1 | 2014 | |
Sueo Saito. | Sueo Saito. | 05 mm-1 | 2014 | |
I invested 10 million yen with Sueo Saito last month. | Geçen ay Sueo Saito ile 10 milyonluk bir yatırım yaptık. | 05 mm-1 | 2014 | |
But the returns haven't been put in my bank yet. | Ama benim bağlı olduğum bankaya henüz dönüş yapılmamış. | 05 mm-1 | 2014 | |
I can't reach Mr. Saito either. | Bay Saito'ya ulaşamıyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
His number seems to have been cancelled. | Onun numarası iptal edilmiş gibi görünüyor. | 05 mm-1 | 2014 | |
May I speak with your president? | Başkanınız ile konuşabilir miyim? | 05 mm-1 | 2014 | |
Stop that! | Kes şunu! | 05 mm-1 | 2014 | |
Calm down. Don't you dare! | Sakin ol. Sakın buna kalkışma! | 05 mm-1 | 2014 | |
Hello? What? | Alo? Ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
You're an investment firm, aren't you? | Siz bir yatırım şirketi değil misiniz? | 05 mm-1 | 2014 | |
You said Saito was there a minute ago! | Bir dakika önce Saito'nun orada olduğunu söylemiştiniz! | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll talk to my lawyer! | Avukatımla konuşacağım! | 05 mm-1 | 2014 | |
Hello? | Alo? | 05 mm-1 | 2014 | |
I knew it, that asshole! | Biliyordum, o göt herif! | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, be quiet. What can I do? | Sessiz ol. Ne yapabilirim? | 05 mm-1 | 2014 | |
Be quiet. | Sessiz ol. | 05 mm-1 | 2014 | |
Give his 10 million back! Oh, be quiet! | 10 milyonu geri vermeli! Oh, sessiz ol! | 05 mm-1 | 2014 | |
He can't give it back! I haven't paid it yet! | Geri veremem! Henüz ödemedin! | 05 mm-1 | 2014 | |
I knew it! | Duydun mu? | 05 mm-1 | 2014 | |
You know nothing! | Hiçbir şey bilmiyorsun! | 05 mm-1 | 2014 | |
This is a yakuza scam. Accept it! | Bunun bir yakuza aldatmacası olduğunu. Kabul et! | 05 mm-1 | 2014 | |
He told me to read the terms of the contract! | Ona sözleşme koşullarını okumasını söyledim. | 05 mm-1 | 2014 | |
They're scamming poor old people! | Onlar zavallı yaşlı insanları dolandırıyorlar. | 05 mm-1 | 2014 | |
He said that Saito didn't work there. | Saito'nun orada bir işe yaramadığını söylediler. | 05 mm-1 | 2014 | |
He does. | O yapacak. Onu gördüm. | 05 mm-1 | 2014 | |
You saw him, too. | Sen de gördün. Gördüm. | 05 mm-1 | 2014 | |
There you go. | Sende oradaydın. | 05 mm-1 | 2014 | |
We had coffee at the family diner. | Aile lokantasında kahve içtik. | 05 mm-1 | 2014 | |
He was there. He exists. | O da oradaydı. Oda vardı. | 05 mm-1 | 2014 | |
I don't care about the money. | Para umurumda değil. | 05 mm-1 | 2014 | |
I don't care if it's a scam. | Bu bir aldatmaca mı umurumda değil. | 05 mm-1 | 2014 | |
I just want Saito to be my friend. | Saito'nun arkadaşım olmasını istedim. | 05 mm-1 | 2014 | |
A friend won't steal your money. | Bir arkadaşın paranı çalması olmaz. | 05 mm-1 | 2014 | |
I can be your friend. How's that? | Ben senin arkadaşın olabilirim. Olur mu? | 05 mm-1 | 2014 | |
You're too melodramatic. | Çok duygusalsın. | 05 mm-1 | 2014 | |
Women... | Kadınlar... | 05 mm-1 | 2014 | |
Sawa, come over here. | Sawa, buraya gel. | 05 mm-1 | 2014 |