Search
English Turkish Sentence Translations Page 7
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Go upstairs and turn the heater on. The bed's ready. | Yukarı çık ve ısıtıcıyı aç. Yatakta hazır. | 05 mm-1 | 2014 | |
Thanks for the meal. | Yemek için teşekkürler. | 05 mm-1 | 2014 | |
Help me lift him. | Onu kaldırmama yardım eder misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
I told you to stay away from here! | Sana buradan uzak durmanı söylemiştim! | 05 mm-1 | 2014 | |
Help me lift him. | Onu kaldıralım. | 05 mm-1 | 2014 | |
Dad. | Baba. | 05 mm-1 | 2014 | |
Sawa is visiting us. | Sawa bizi ziyarete geldi. | 05 mm-1 | 2014 | |
She'll sleep with you. | Seninle birlikte uyuyacak. | 05 mm-1 | 2014 | |
Get a firm grip. | Sıkı tutun. | 05 mm-1 | 2014 | |
One step at a time. | Adım adım. | 05 mm-1 | 2014 | |
You want a break? | Dinlenmek ister misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
3 more steps. 1 | 3 adım daha. 1 | 05 mm-1 | 2014 | |
Open his mouth. | Ağzını aç. | 05 mm-1 | 2014 | |
Open wide. | Ağzını iyice aç. | 05 mm-1 | 2014 | |
Water. | Su. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'm pouring it in. | Döküyorum. | 05 mm-1 | 2014 | |
Sawa. | Sawa. Gel benimle. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can you wear this for him tonight? | Onun için bu gece bunu giyebilir misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
Mom left this for me. | Anne bunu benim için yapmıştı. | 05 mm-1 | 2014 | |
Dad loves it so I used to wear it. | Babam bunu giymemden çok memnun olurdu. | 05 mm-1 | 2014 | |
Take this off. | Çıkar şunu. | 05 mm-1 | 2014 | |
This, too. | Bunu da. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a pretty color. | Güzel bir renk. | 05 mm-1 | 2014 | |
It used to be white. | Ben beyazken giyerdim. | 05 mm-1 | 2014 | |
It was stained so I dyed it. Isn't it pretty? | Lekelenmişti bu yüzden boyadım. Güzel değil mi? | 05 mm-1 | 2014 | |
You look lovely. | Çok hoş görünüyorsun. | 05 mm-1 | 2014 | |
You can have a good night's sleep, Yukiko. | Gece iyi bir uyku çekebilirsin, Yukiko. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'll make sure everything's OK. | Sorun olmayacağından eminim. | 05 mm-1 | 2014 | |
OK, I'll excuse myself. | Tamam, Kendimi mazur hissediyorum artık. | 05 mm-1 | 2014 | |
I appreciate this. | Teşekkür ederim. | 05 mm-1 | 2014 | |
Good night. | İyi geceler. | 05 mm-1 | 2014 | |
Mommy. | Anne. | 05 mm-1 | 2014 | |
Yes? | Evet? | 05 mm-1 | 2014 | |
Everything is OK. | Her şey yolunda. | 05 mm-1 | 2014 | |
Sorry, Are you okay? | Üzgünüm, iyi misin? | 05 mm-1 | 2014 | |
It's soba noodle country. | Bu soba eriştesi ülkesiydi. | 05 mm-1 | 2014 | |
Pardon? | Ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
Didn't you say your hometown's in Nagano? | Memleketinizin Nagano olduğunu söylememiş miydiniz? | 05 mm-1 | 2014 | |
That's what she said. | Söylediği buydu. | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, soba. Right. | Oh, soba eriştesi. Öyle. | 05 mm-1 | 2014 | |
I'm hungry. | Açıktım. | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a shame you got fired. | Kovulman utanç verici. | 05 mm-1 | 2014 | |
And you got kicked out of the dorm. What will you do? | Ve kapı dışarı edildin. Ne yapacaksın? | 05 mm-1 | 2014 | |
These are hers. | Bu onun ki. | 05 mm-1 | 2014 | |
Your coat and bag were found on the first floor. | Palton ve çantan ilk odada bulundu. | 05 mm-1 | 2014 | |
"Kochi Police, East Precinct" | "Kochi Polisi, Doğu Bölgesi" | 05 mm-1 | 2014 | |
Take your money please. | Lütfen paranızı alınız! | 05 mm-1 | 2014 | |
Come again. | Tekrar bekleriz. | 05 mm-1 | 2014 | |
Wait! | Bekle! | 05 mm-1 | 2014 | |
My 500,000 yen! | 500.000 yen'im! | 05 mm-1 | 2014 | |
Can I sleep here? This is not a hotel, Sir. | Burada kalabilir miyim? Burası otel değil, efendim | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh, really. | Oh, gerçekten. | 05 mm-1 | 2014 | |
How much do I pay? | Ne kadar ödeme yapmalıyım? | 05 mm-1 | 2014 | |
The basic price is 310 yen per 30 minutes. | Temel fiyat 30 dakika için 310 ¥en. | 05 mm-1 | 2014 | |
620 for 1 hour. 1580 for the all you can sing package. | 620 için 1 saat. 1580 için istediğiniz kadar paketi. | 05 mm-1 | 2014 | |
All you can sing? | İstediğiniz kadar mı? | 05 mm-1 | 2014 | |
For 1 hour... It's 620 yen. | 1 saat için... 620 yen. | 05 mm-1 | 2014 | |
What's this 420 an hour? It's for students. | Bu 420 saatlik nedir? Öğrenciler için. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can I sleep here? As I said... | Burada kalabilir miyim? Dediğim gibi... | 05 mm-1 | 2014 | |
It's a karaoke venue, not a hotel. | Burası bir karaoke mekanı, otel değil. | 05 mm-1 | 2014 | |
OK. How much is it? | Tamam. Ne kadar? | 05 mm-1 | 2014 | |
310 yen for 30 minutes. 620 for 1 hour. | 30 dakika için 310 yen. 1 saat için 620 yen. | 05 mm-1 | 2014 | |
Can I sleep here? | Burada kalabilir miyim? | 05 mm-1 | 2014 | |
You can't sleep at karaoke venues. | Karaoke mekanında uyuyamazsın. | 05 mm-1 | 2014 | |
If I'm short of cash the police will lend me some. | Nakit sıkıntım var. Polisler bana biraz ödünç verir. | 05 mm-1 | 2014 | |
You're not very smart. | Çok zeki değilsin. | 05 mm-1 | 2014 | |
Sorry, did you have to wait long? | Üzgünüm, uzun süre beklemek zorunda mıydın? | 05 mm-1 | 2014 | |
A room for 2, all night. You're with him? | İki kişilik bir oda, tüm gecelik. Onunla birlikte misiniz? | 05 mm-1 | 2014 | |
All you can sing starts at... What's our room? | Tüm şarkıları söyleyebilir... Oda numaramız ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
67. | 67. | 05 mm-1 | 2014 | |
Leave the key here on your way out. OK. | Çıkarken anahtarı burada bırakın. Tamam. | 05 mm-1 | 2014 | |
We have a Free first drink campaign. | İlk içkiler bedava kampanyamız var. | 05 mm-1 | 2014 | |
Great, thank you. | Harika, teşekkür ederim. | 05 mm-1 | 2014 | |
What's going on? | Neler oluyor? | 05 mm-1 | 2014 | |
Tell me what's going on. Go on. | Bana neler olduğunu söyle. Devam et. | 05 mm-1 | 2014 | |
Down the hall. Tell me! | Koridorun sonunda. Söyle bana! | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't push. | İttirmesene! | 05 mm-1 | 2014 | |
This is it. | İşte bu. | 05 mm-1 | 2014 | |
Watch your step. | Adımına dikkat et. | 05 mm-1 | 2014 | |
Go on in. Wait... | İçeri gir. Bekle... | 05 mm-1 | 2014 | |
To the back of the room. Who are you? | Odanın arkasına doğru. Kimsin sen? | 05 mm-1 | 2014 | |
Wait a minute! | Bir dakika bekle! | 05 mm-1 | 2014 | |
Sit down. Don't push! | Otur. İtmesene! | 05 mm-1 | 2014 | |
That was close. | Az kalmıştı. | 05 mm-1 | 2014 | |
I saved you from getting ripped off. | Beş parasız kalmıştım beni kurtardın. | 05 mm-1 | 2014 | |
What are you, a hooker? | Nesin sen, fahişe mi? | 05 mm-1 | 2014 | |
A hooker! I'm not a hooker. Do I look like one? | Fahişe! Ben bir fahişe değilim. Öyle gibi mi duruyorum? | 05 mm-1 | 2014 | |
It beats me! | Bu beni aşar! | 05 mm-1 | 2014 | |
Why are you alone? Mind your own business. | Neden yalnızsın? Kendi işine bak. | 05 mm-1 | 2014 | |
Want a drink? What is this? | Bir içki ister misin? Bu da ne? | 05 mm-1 | 2014 | |
A pitcher of beer, please. How about you? | Bir sürahi bira, lütfen. Sen ne istersin? | 05 mm-1 | 2014 | |
Shochu. Potato or wheat? | Soju. Patates veya buğday? | 05 mm-1 | 2014 | |
Wheat. What with? | Buğday. Neyle birlikte? | 05 mm-1 | 2014 | |
Oh...hot water. | Oh... sıcak su. | 05 mm-1 | 2014 | |
Wheat shochu with hot water. Shrimp fried rice and... | Buğday soju, sıcak su ile. Kızarmış karides pilavı ve... | 05 mm-1 | 2014 | |
fried chicken and potatoes on the side. | ...kızarmış tavuk ve yanında patates. | 05 mm-1 | 2014 | |
Wait a minute... | Bir dakika bekle... | 05 mm-1 | 2014 | |
The free drink sounds like a scam. | Ücretsiz içki bir aldatmaca gibi geliyor bana. | 05 mm-1 | 2014 | |
Don't worry. Let's leave. | Merak etme. Hadi bırakalım. | 05 mm-1 | 2014 | |
They prefer to serve couples. | Onlar çiftlere hizmet vermeyi tercih ediyorlar. | 05 mm-1 | 2014 |