Search
English Turkish Sentence Translations Page 152791
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I was asked to run detailed scans of the trinary star system. | Trinari Yıldız sistemini detaylı taramak için istedim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
REED: I wasn't informed. | Ben bilgilendirilmedim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
It isn't a tactical issue. | Teknik bir sorun olmadığı için. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Lieutenant, why are you armed? | Teğmen, neden silahlısınız? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
From now on, security personnel are to wear sidearms... | Bundan sonra, yasak bölgelerdeki... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
in all restricted areas. | Tüm güvenlik personelleri silah taşıyacak. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You've cleared this with the Captain? It's in my proposal. | Buna kaptanla mı karar verdiniz? Protokol önerimde mevcut. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Has he approved your proposal? | Öneriyi kabul etti mi? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I've been trying to get him more interested in security... | Kaptana uzayda sıkışıp kaldığımızdan beri.... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
since we left space dock. | Güvenliğin önemini anlatmaya çalışıyorum. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
But he's more interested in fraternising with the crew... | Ama o mürettebatla ilişkiyi daha çok önemsiyor... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
inviting them to breakfast, and to watch water polo. | Onları kahvaltıya ve, su topu izlemeye davet ediyor. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I intend to implement some long overdue changes. | Bazı zaman alacak değişiklikler uygulamak istedim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
If the Captain won't approve them, I'll go directly to Starfleet Command. | Eğer kaptan onaylamazsa,Doğrudan Yıldız filosu komutanlığına giderim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
T'POL: I soon realised the odd behaviour wasn't limited to Commander Tucker. | Tuhaf davranışların kumandan Tucker ile sınırlı kalmadığını farkettim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
In fact, everyone I encountered was acting strangely... | Karşılaştığım herkes tuhaf davranıyordu... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
growing consumed with matters that seemed trivial at best. | En önemsiz görünen şey bile önemli olabiliyor... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I also discovered that although I appeared to be immune... | Ayrıca bu ortaya çıkan şeye bağışıklığımın olduğumu farkettim... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
the Captain was not. | Ama kaptan'ın yoktu. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
ARCHER: What happened to my chair? | Koltuğuma ne oldu? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Did you know this chair is the exact same model... | Bu koltuğun aynı modelinin... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
used on Neptune Class survey ships? | Neptune sınıfı araştırma gemisinde kullanıldığını biliyor muydunuz? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Is that why you called me down here? | Beni bu yüzden mi aşağıya çağırdın? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Enterprise is the first warp 5 vessel in human history, the pride of the fleet. | Atılgan insan tarihinde warp 5 hızıyla Gidebilen tek gemi, filonun gururu. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You're sitting in a chair they've been using... | Oturduğunuz koltuk warp 2 hızı altında giden... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
on warp 2 ships for over a decade. | Bir gemide kullanılıyor. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You deserve better. | Daha iyisine layıksınız. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
So I'm starting from scratch. | Bende yeniden yapıyorum. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I'm going to build you a throne. Stand right there. | Size bir taht yapacağım. Orada bekleyin. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I need to get a few parametric scans to get your exact dimensions. | Tam ölçülerinizi almak için bazı Parametrik taramalar yapmam gerekli. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
This baby's going to fit like a glove. | ''Cuk'' diye oturacak. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Isn't that used for aligning phase coils? | Faz bobini hizalamak için kullanılmıyor mu o? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
As long as I'm down here, maybe I can get your opinion. | Hazır burdayken seninde fikrini alabilirim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
TRIP: Don't move. | Hareket etmeyin. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
"How does one measure a man's legacy? | "Bir insanın miras olarak bıraktıklarının önemini nasıl ölçersin? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
"Is it defined by the works he's created? | "Yaptığı işlerle mi? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
"If so, then no man since Zefram Cochrane himself... | "Zefram Cochrane'den bu yana... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
"has made a more lasting contribution to the future of humankind... | "Babam hariç kimse insanlığın geleceği için... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
"than my father, Dr Henry Archer." | "Kalıcı bir şey yapmadı. Babam, Dr Henry Archer." | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
TRIP: All done. | Tamam. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
ARCHER: What do you think? TRIP: Sounds good. | Sence nasıl? İyi görünüyor. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Let me read you the rest. | İzin ver hepsini okuyayım. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I really need to get to work on this. | Aslında bunu halletmem gerek. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
ARCHER: A few more pages. TRIP: How many more? | Sadece bir kaç sayfa daha. Kaç sayfa? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Nineteen? Are you writing the preface or the book? | Ondokuz mu? önsöz mü ? Yoksa kitabı mı yazıyorsun? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I've got a lot to say. No kidding. | Söyleyecek çok fazla şey var. Şaka yapıyorsun. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
ARCHER: What's that supposed to mean? | Bu da ne demek şimdi? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
If I may, sir, it's a little long winded. | Söylemek gerekirse, efendim. Fazla sıkıcı. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You're lucky you're a decent engineer... | Yetenekli bir makinist olduğun için çok şanslısın... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
because you obviously don't know anything about writing. | Çünkü yazmak hakkında belli ki hiç bir şey bilmiyorsun. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I'm not the only one. | Tek anlamayan ben değilim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I have 83 people to feed, not just senior officers. | Doyurulması gereken 83 insan var, Sadece rütbeliler değil. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
All I requested was a bowl of plomeek broth. | Tek istediğim bir kase plomeek suyu. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I don't have time for special orders. You'll like this better. | Özel siparişler için vaktim yok. Beğenmiyorsan sen bilirsin. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
ARCHER: Where's lunch? HOSHI: It'll be ready in a minute. | Yemeğe ne oldu? Bir dakika içinde hazır,efendim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I don't have a minute. | Bir dakikamız yok. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
If you're so hungry, fix yourself a sandwich. | Eğer çok acıktıysanız, Kendinize bir sandviç yapın. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Captain, may I speak with you? | Kaptan, sizinle konuşabilir miyim? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
That is a very complex recipe. I will not serve it until it's just right! | Bu çok karışık bir tarif. Hazır olana kadar servis yapmayacağım! | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
HOSHI: My family's reputation is at stake. | Ailemin adını korumalıyım. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
REED: [Over intercom] This is a Tactical Alert. All hands report to your stations. | Teknik alarm. Tüm birimler istasyonlarınıza rapor verin. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
REED: I repeat, this is a Tactical Alert. | Tekrarlıyorum, bu bir teknik alarm. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
The crew's response was unacceptable. | Mürettebatın tepkisi kabul edilemez. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
38% of them failed to report to their stations. | Mürettebatın 38%'i istasyona Rapor verirken başarısız oldu. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Critical systems haven't been secured. I haven't heard from Engineering. | Kritik sistemler güvenlik altına alınamadı.Makine bölümünden hiçbir rapor alamadım. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Shut off that damn noise! Shut it off! | Şu lanet sesi kapat! Kapat şunu! | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I don't recall authorising a tactical drill. | Teknikal talim izni vermedim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
It wouldn't be much of a drill if everybody knew about it, sir. | Herkes biliyor olsaydı bu bir talim olmazdı, efendim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
It took you one minute and 15 seconds to reach your post. | Mesaja ulaşmanız 1 dakika ve 15 saniye sürdü. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I'd expect more of our commanding officer... | Geminin kaptanından daha fazlasını beklerdim... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
given that the crew just might follow his example. | Mürettebatına örnek teşkil edecek şekilde. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
One minute and 49 seconds. | 1 dakika 49 saniye. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You might want to see this, sir. | Bunu görmelisiniz, efendim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Interactive status displays, secondary helm control. | İnteraktif durum görüntüleyicieri, ikincil dümen kontrolü. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
The ship could be shakin' apart and you'd hardly feel a thing. | Gemi sarsıntıda olsa bile Pek bir şey hissetmeyeceksiniz. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You ignored a Tactical Alert for this? | Bunun için teknik alarmı görmezden mi geldin? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I want to run some colours by you for the headrest. | koltuk başlığının ne renk olmasını istersiniz. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
REED: This is all a big joke to you! | Bu senin için tamamen şaka! | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Give it a rest! This isn't a bloody pleasure cruise! | Biraz ara ver! Bu kanlı bir zevk yolculuğu değil! | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Without proper discipline on this ship, this mission is doomed! | Bu gemide düzgün bir disiplin olmadan,bu görev çuvallar! | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Why don't you go play soldier somewhere else? | Neden gidip başka bir yerde askercilik oynamıyorsun? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
If this were a military situation, you'd be taken out and shot. | Bu askeri bir durum olsaydı, çoktan dışarı çıkartılıp vurulmuştun. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I don't care what colour the headrest is, or whether it serves iced tea. | Koltuk başlığının rengini de, Buzlu çay servisini de umursamıyorum. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I just want a place to sit when I'm on duty. | Sadece görevdeyken oturabileceğim bir yer istiyorum. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
And if I hear that alarm one more time, I may have you taken out and shot. | Eğer o alarmı bir daha duyarsam, seni dışarı çıkartıp vurmak zorunda kalabilirim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Unless there's a real emergency, like a reactor breach... | Reaktör arızası gibi önemli Bir şey olmadıkça... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Do I have to start locking my door? | Kapımı kilitlemeye mi başlamalıyım? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
You said to interrupt you if there was an emergency. | Acil bir durumda sizi rahatsız etmemi söylemiştiniz. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
I believe there is. Is that right? | Sanırım var. Gerçekten mi? | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
The crew's behaviour has become erratic. | Mürettebatın davranışları garipleşti. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Even by human standards, they've grown distracted. | Normal insan davranışlarından bile daha agresif | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Everyone I've encountered appears to be preoccupied with trivial matters. | Karşılaştığım herkes saçma şeylerle meşgul. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Ensign Sato's recipe, for example. | teğmen Sato'nun yemek tarifi. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Your preface. We should declare a medical emergency... | Örneğin önsözünüz, Tıbbi alarm'a geçmeliyiz ... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
and have Dr Phlox examine the crew. I suggest he begin with you. | Dr Phlox'ın mürettebatı incelemesi gerek.Sizinle başlamasını öneririm. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Captain Dismissed. | Kaptan... Gidebilirsin. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Your crew is in danger. I gave you an order. | Mürettebat tehlikede. Sana bir emir verdim. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
Captain I suggest you follow it... | Kaptan... Emrime uymanı öneririm... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
or I'll have you confined to your quarters... | Yoksa bir Vulkan gemisi gelip... | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |
until a Vulcan ship can come and get you. | Seni alana kadar gözetimde kalırsın. | Star Trek: Enterprise Singularity-1 | 2002 | ![]() |