Search
English Turkish Sentence Translations Page 153573
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
l see the way he looks at you. | Sana hangi gözle baktığını görebiliyorum. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l used to look at women that way. | Bir kadına o şekilde bakmanın ne anlama geldiğini, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l know what it means. | çok iyi biliyorum. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Janeway to the senior staff. Please report to the Bridge. | Janeway'den, kıdemli personele. Lütfen Köprüye rapor verin. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Take care. | Boş ver. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Thank you for bringing the cabbage. | Lahanaları getirdiğin için teşekkür ederim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l can handle this from here, thank you. | Bundan sonrasını kendim yaparım. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
We've detected a strange energy configuration | İskele tarafımızda, çok acayip bir enerji oluşumu | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
off the port bow. | tespit ettik. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Any idea what it is? | Bunun ne olduğu hakkında, herhangi bir fikri olan var mı? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
lt appears to be some sort of magnetic disturbance. | Bir çeşit manyetik karışıklık gibi görünüyor. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
We're going to take a closer look. | Daha yakından bakmaya gidiyoruz. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
You seem a little preoccupied, Commander. | Biraz düşünceli gibi görünüyorsunuz, Komutan. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
This morning, l interrupted a couple | Bu sabah, turbo asansörde öpüşmekte olan bir çifti | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
who were kissing in the turbolift. | rahatsız ettim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
And l've been wondering if we should establish | Ve ben, eğer bu şekilde özel ilişki kurulmasına müsaade edecek... | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
a policy regarding... fraternization. | ... olursak. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
the couple in question might be urged | asıl soru, bu çiftin arzularını tatmin etmekte | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
to show a bit more discretion, | biraz daha, sağ duyulu davranabilirlerdi | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
but Starfleet has always been reluctant | ama Yıldız filosu, kişilerin hayatını, kontrol etme | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
to regulate people's personal lives. | konusunda, hep gönülsüz olmuştur. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Of course, but we're in a unique situation here. | Elbette, istisnai bir durumdayız. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
The development of intimate relationships | Cinsi ilişkilerin gemide oluşması başımıza, başka gemilerin bile | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
might cause us problems that wouldn't arise in other ships. | altından kalkamayacağı dertler açabilir. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l understand what you're saying, but... | Ne demeye çalıştığını anlıyorum, ama... | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
we're a long way from home. | uzun sürecek bir eve dönüş yolumuz var. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Everyone is lonely, and all we have is each other. | Herkes yalnız ve hepimiz, her birimize sahibiz. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l think, eventually, people will begin to pair off. | Burada ki insanların, yakında birer çift haline geleceğini, düşünüyorum. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
lncluding you? | Sende dahil misin? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
As Captain, that's a luxury l don't have. | Bir Kaptan olarak, böyle bir lüksüm yok. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Besides, l intend for us to be home before... | Bunun yanında eve döndüğümde... | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
before Mark gives me up for dead. | Mark, öldüğümü düşünerek vazgeçmemişse, planlarım olacak. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
We're in visual range, Captain. | Görüntü mesafesindeyiz, Kaptan. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Looks like some type of energetic vapor. | Bir çeşit enerji buharına benziyor. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Space dwelling life forms. | Uzaysal yaşam formlarının yaşadığı bir yer. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Full sensor scan, Mr. Kim. | Tam sensör taraması, Bay Kim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Their internal | İçsel | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
energy patterns appear to be consistent | enerji örneklerine göre, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
with discrete organic processes. | orada, organik canlılar var. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Captain, l'd like the chance to study them at close range. | Kaptan, eğer biraz daha yaklaşırsak onları inceleme şansım olur. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
So would l, Commander. | Öyleyse yapalım, Komutan. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
But let's not get too close. | Ama çok fazla da yaklaşmayalım. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
We wouldn't want to disturb their natural behavior. | Doğal ortamlarını, rahatsız etmek istemeyiz. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Half impulse, Mr. Paris. | Yarım yol ileri, Bay Paris. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Take us into bio scanner range. | Bizi biyo tarama mesafesine getirin. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
The swarm is not particularly dense, Captain. | Küme, özellikle yoğun değil, Kaptan. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l estimate their number at fewer than 2,000. | Sayıları yaklaşık olarak, 2,000. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They're really moving. | Gerçektende hareket ediyorlar. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They've accelerated to a velocity | Yaklaşık olarak | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
of approximately 1,000 kilometers per second. | saniyede, 1,000 kilometre yol kat ediyorlar. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
lt's possible we're frightening them. | Onları korkutmamız, mümkün. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Keep us within scanner range, | Bizi tarayıcı mesafesinde tutun, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Lieutenant, but try to avoid rapid acceleration. | Binbaşı, ani hızlanmaktan kaçının. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
See the way they propel themselves? | Gördüğümüz, itiş yöntemleri mi? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They seem to flagellate, almost like protozoa. | Bayrak sallar gibi. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Exactly, but they're achieving incredible speeds | Kesinlikle, ama bu yöntemle inanılmaz bir hıza ulaşıyorlar | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
over 3,000 kilometers per second. | saniyede 3000 km den daha hızlı. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Ensign Wildman, | Teğmen Wildman, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
scan the field for repeating patterns. | tekrar eden örnekler için, alanı tarayın. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Maybe they're capable of some type of communication. | Belki de, bir şekilde iletişim yapabilme yetenekleri vardır. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Their internal anatomy's also very unusual. | İç anatomileri de pek alışılmamış. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They don't appear to have a digestive system of any kind, | Herhangi bir sindirim sistemleri varmış gibi görünmüyor, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
but they have an extremely porous outer covering. | ama sıra dışı, gözenekli derileri var. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
My guess would be | Benim fikrim, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
that they absorb nutrients directly from space. | besinleri direkt olarak uzaydan temin ediyorlar. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
A space dwelling life form | Uzayda yaşayan, bir yaşam biçimi, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
capable of metabolizing inorganic matter. | inorganik maddeler ile besleniyor. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Particle density | Uzayın bu bölümünde, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
in this part of space isn't very high. | parçacık yoğunluğu, çok yüksek. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
That might explain why they have to keep moving so fast. | Bu kadar hızlı hareket edebilmelerinin sebebi bu olmalı. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Feeding at 3,000 kilometers per second. | Saniyede 3000 kilometre hızda beslenmek. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Not exactly leisurely dining, is it? | Tam olarak yavaş yapılan bir beslenme değil, öyle değil mi? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
For you, sweeting. | Senin için, tatlım. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Hmm... what's the occasion? | Hmm... bu ne için? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Oh, no occasion. | Sebebi yok. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l... l just wanted to apologize. | Ben... sadece özür dilemek istemiştim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
For the way l acted in the Mess Hall. | Yemekhanede yaptıklarımdan dolayı. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l l was jealous. | Ben biraz kıskandım. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l just wish you could trust me. | Sadece, bana birazcık güvenebilmeni isterim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
lt has nothing to do with trusting you. | Sana güvenmiyor değilim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
lt's him l don't trust. | Ona güvenmiyorum. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l've seen his kind before. | Onun gibileri daha öncede gördüm. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They're all over the Quadrant, as a matter of fact. | Hepsi de aynıdır. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
They prey on naive, sheltered young women like you. | Senin gibi genç, güzel ve saf kadınları avlamak isterler. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
A vase. | Bir vazo. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Nothing. Just a snack. | Hiçbir şey. Sadece abur, cubur. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
A Terran delicacy. | Bir tür Terran yemeği. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Ensign Wildman told me about it. | Teğmen Wildman bahsetmişti. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Mashed potatoes with butter. | Tereyağlı, patates püresi. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Would you like to try it? | Denemek ister misin? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Ugh. Awful. | Umhh. Berbat. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
How can you eat it? | Bunu nasıl yiyebiliyorsun? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l can't stop eating it. | Yememe engel olamıyorum. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l've had six bowls. | Altı tabak yedim. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
And the reason it tastes so strange | Ve tadı çok acayip | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l put a container of nitrogenated soil in it. | içine bir miktar toprak kattım. | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
Dirt? | Toprak mı? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
You're eating dirt? | Toprak mı yiyorsun? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
l don't know, | Bilmiyorum, | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |
You remember the spawn beetles? | Böcekleri hatırladın mı? | Star Trek: Voyager Elogium-1 | 1995 | ![]() |