Search

English Turkish Sentence Translations Page 153992

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
I just haven't had a chance to unpack.	Eşyalarımı yerleştirebilmek için, zamanım olmadı.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Is everything all right, Reg?	Her şey yolunda mı, Reg?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Do I? Oh, oh, it's just that I'm...	Öyle miyim? Oh, oh, ben sadece...	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm excited to see you.	seni gördüğüm için birazcık heyecanlandım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm excited to see you, too.	Ben de seni gördüğüm için heyecanlandım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I think Geordi's	Sanırım Geordi'yi	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I didn't invite him to come along.	birazcık hayal kırıklığına uğrattım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Yes, I... well, I I was hoping to get...	Evet, ben... Atılgan yörüngeden ayrılmadan önce	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
but I just wanted to spend some time with you first.	ama ilk önce, seninle biraz zaman geçirmek istedim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I hear you've been working on the Pathfinder Project.	Rehber projesinde çalıştığını duydum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm not anymore.	artık çalışmıyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's not polite to eat our guest's food.	Misafire ikram edilen şeyleri yemek pek nazikçe bir davranış değildir.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
If you're hungry, just say so.	Eğer açsan, söylemen yeterli.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I have a feeling	İçimden bir ses,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I've lost myself, Deanna.	Kendimi kaybettim, Deanna.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
In Voyager.	Voyager'da.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I've become obsessed	Voyager'ı, kendime takıntı	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
and what do I do?	ve ben ne yapıyorum?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I lure you into a counseling session.	Danışmanlık yapman için, seni buraya çağırıyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm here now, and I want to help.	ve sana yardım etmek istiyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I can't say it has.	Geldi diyemem.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It occurred to me,	Benim başıma geldi,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
The, uh, Mutara Interdimensional	Boyutlar arası, Derin uzay	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Well, I suppose it all started in the holodeck.	Pekâlâ, sanırım her şey sanal güvertede başladı.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I was running a few simulations.	bir kaç simülasyon çalıştırıyordum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I I was just, uh...	Ben, ben, ben sadece...	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I I just got the days mixed up.	Ben, ben, ben sadece günleri karıştırdım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Now that I think about it, it's a good thing	Şimdi, düşünüyorum da, sabahleyin Amiral Paris'in	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I've been going over	Derin Uzay 9'da ki	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Actually, I was thinking, uh,	Aslında, o atarcayı	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
No, no, I I really think this could work.	Hayır, hayır, ben gerçekten bu şeyin işe yarayacağını düşünüyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Reg... I really appreciate	Reg... gerçekten hayal gücünü	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's what makes you such a valuable part of this team,	Bu hayal gücü seni, bu takımın en değerli üyesi yapıyor,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
but I'm not about to tell the Admiral	ama oğlu ile sohbet edebilmesi için bir yol bulduğumuzu	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I do the talking.	konuşmayı ben yapacağım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
but I was sure my plan would work.	ama planımın işe yarayacağından emindim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I, I just couldn't give it up.	Öylesine, vazgeçemezdim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I finished, uh, the diagnostics, sir.	Sistem kontrollerini bitirdim, efendim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I looked them over.	Kontrol ettim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I just, uh, have a few more things	Sadece, ilgilenmem gereken	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
"Drop by"?	Uğramak mı?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I think she might like you.	Sanırım senden hoşlanacaktır.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I don't, I don't think I... can, uh...	Ben, sanmıyorum...	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm spending the evening with, um...	tüm gecemi Neelix ile	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Correct me if I'm wrong, Reg,	Hatalıysam düzelt ama	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'll... I'll try.	Ben... ben deneyeceğim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
But I couldn't leave,	Ama BDUŞİ sistemine Ama BDDŞİ sistemine	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
not until I'd strengthened my case	girme konusunda ki elimi güçlendirene kadar	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
and I hadn't come up with anything.	ve daha hiçbir ilerleme kaydedememiştim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I decided that what I needed was, um, a little inspiration.	Sadece ufak bir ilhama ihtiyacım olduğuna karar verdim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Ah, you know what I always say	Ah, her zaman ne dediğimi bilirsin	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
If you insist, Commander,	Israrcıysanız Komutan,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
but I think it's only fair to warn you	ama sizi uyarmalıyım ki	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I have no intention	kazanma huyuma	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I love to watch that Vulcan squirm.	Vulkan sızlanmasını seyretmek çok hoşuma giderdi.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'd hoped that the poker game would help calm my nerves,	O poker oyununun sinirlerimi yatıştırmasını umuyordum,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
so that I could get a decent night's sleep	bu sayede brifingden önce eve döndüğümde	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
before the briefing, but when I got home that night,	deliksiz bir uyku çekebilecektim, ama o gece eve geldiğimde,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I couldn't keep my mind off of Voyager.	Voyager'ı aklımdan çıkartamadım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I needed to get back to the holodeck.	Sanal güverteye geri dönmeye ihtiyacım vardı.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's just that every time I I close my eyes,	Gözlerimi her kapattığımda,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Well, I worry about the project.	Pekâlâ, proje konusunda endişeleniyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Have I explored the problem from every angle,	Sorunu her açıdan inceledim mi,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
or is there something else I should be trying?	yoksa denemem gereken başka bir şey daha var mı?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Am I doing enough?	Yeterince ifade edebildim mi?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Perhaps I should speak to the Captain	Belki de çalışma saatlerinizi azaltması için	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's nice to be appreciated.	Takdir edilmek çok güzel.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
For some reason, I never slept in my apartment	Bazı nedenlerden dolayı, sanal kamaramda ki gibi	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
as comfortably as I did in my holographic quarters.	evimde ki yatakta uyuyamıyordum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I suppose I felt more at home on Voyager.	Sanırım ev olarak daha çok Voyager'ı görüyordum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Oh, yeah. I'm starved.	Oh, evet. Açlıktan midem kazınıyor.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm sorry, guys. I have a very important briefing at 0900.	Üzgünüm çocuklar. Saat 09.00'da çok önemli bir brifingim var.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Reg and I have a hoverball game scheduled.	Reg ile ben, hoverbol oynamayı planladık.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Reg... I'm sorry to bother you again,	Reg... seni yeniden sıktığım için özür dilerim,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
but I'm still having trouble	ama warp çekirdeğini	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'll stop by Engineering later and talk you through it.	Daha sonra Makine Dairesi'ne gelirim, ve beraber hallederiz.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I really appreciate it.	Gerçekten sana minnettarım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Reg, I don't know how you do it.	Reg, bütün hepsini aynı anda nasıl yaptığını bilmiyorum.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I'm sorry, Commander.	Özür dilerim, Komutan.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's just that there may be a way to establish, uh,	Voyager ile çift yönlü iletişim kurabilmenin	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's all right, Mr. Harkins.	Tamam, Bay Harkins.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I'm all ears, son.	Kulağım sende, evlat.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
What I mean to say is	Demek istediğim,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I can't give you high marks for clarity, Lieutenant,	Açıklaman için sana asla yüksek not vermezdim, Binbaşı,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Is there any merit to what he's saying?	Söylediklerinde doğruluk payı var mı?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I know that I haven't	Kendimi yeterince	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I think we're forgetting that there are 150 people	Orada unuttuğumuz, Delta Çeyreği'nde sıkışıp kalmış,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I have a son on that ship, Lieutenant.	O gemide bir oğlum var, Binbaşı.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I haven't forgotten that fact for a single moment.	Bu gerçeği bir an bile unutmadım.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I I didn't, uh... I didn't mean to...	Ben... öyle demek istemedim...	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I wanted to, uh, fine tune my plan	Planımın işe yaramasını istedim,	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
so, I I just went right back to work.	bu yüzden sadece işime gittim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I suppose you... consulted	Sanırım sen... Rehber meslektaşlarından	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
They're the only people that I can talk to.	Onlar konuşabildiğim, tek insanlar.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I can't concentrate if I'm not relaxed.	Eğer rahatlamazsam, işime yoğunlaşamam.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
"Friends"?	Arkadaşlar mı?	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
It's not what you're thinking, Deanna.	Düşündüğün gibi değil, Deanna.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
Well, I talked to them about my ideas.	Pekâlâ, onlara fikirlerimden bahsettim.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I worked out technical problems.	Teknik problemleri çözdüm	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999
I need specifics here, people.	Burada detaylara ihtiyacım var, millet.	Star Trek: Voyager Pathfinder-2	1999