Search
English Turkish Sentence Translations Page 158900
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The crying one om the bathroom. | Şu tuvalette ağlayan kız. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
We gotta help her now! No. | Ona yardım etmeliyiz, hemen! Olmaz. Ona hemen yardım etmeliyiz! Hayır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I need you to look at these photographs. | Bu fotoğraflara bakmanı istiyorum. Şu fotoğraflara bakmanı ve içlerinden herhangi birini... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Tell me if you recognize anybody. | İçlerinden birini tanıyorsan söyle. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
The young one. | Genç olan. Genç olan. Adı Andrew Goode. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
His name is andrew goode. | Adı Andrew Goode. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
He was an intern at cyberdyne one summer. | Bir yaz Cyberdyne'da stajyerdi. Cyberdyne'de, bir yaz boyunca stajyerlik yapmıştı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Do you want to have dinner with me tonight? | Bu akşam benimle yemeğe çıkmak ister misin? Akşam yemeğini benimle yemek ister misin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
My turk plays chess at at level that could defeat every human player that's ever lived, | Benim Türk'üm yaşamış ve muhtemelen yaşayacak her insan oyuncuyu Benim Türk'üm, şimdiye kadar yaşamış ve muhtemelen bundan sonra yaşayacak... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
and probably ever will live. | yenebilecek seviyede satranç oynuyor. ...her insanı yenebilecek seviyede satranç oynuyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
you talk about it like it's human. | Ondan bir insanmış gibi bahsediyorsun. Ondan bir insanmış gibi söz ediyorsun. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Well,you never know. | Bunu asla bilemezsin. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
andy goode must be killed. | Andy Goode ölmeli. Andy Goode öldürülmeli. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
of all the training my son received in the jungles of central america, | Oğlumun Orta Amerika Ormanları'nda aldığı eğitimlerden hiçbiri, Oğlumun, Orta Amerika'daki ormanlarda aldığı hiçbir askeri eğitim... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
nothing prepared him better for combat than the game of chess. | onu savaşa satranç kadar iyi hazırlamadı. ...onu savaşa santraçtan daha iyi hazırlayamazdı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It taught him almost everything he needed to know about war. | Satranç, ona savaşla ilgili bilmesi gereken hemen her şeyi öğretti. Savaş hakkında bilmesi gereken hemen her şeyi ona öğretti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
That to win you must be patient, | Kazanmak için sabırlı, Kazanmak için sabırlı,... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
bold,calculating, | cesur, ...cesur ve planlı olmasını,... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
and most of all... | ve hepsinden önemlisi, ...ve hepsinden önemlisi... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
willing to sacrifice. | fedakârlıklara hazır olunması gerektiğini... ...fedakârlıkta bulunması gerektiğini. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Andy,haven't heard from you in a while. | Andy, bir süredir sesini duymuyordum. Andy, bir süredir senden haber alamamıştım. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
sorry I've been out of touch. | Özür dilerim, arayamadım. Özür dilerim, seni arayamadım. Ama evimde çıkan yangından sonra... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
But after the fire in my house... | Evimdeki yangından sonra... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
how can I explain? | ...nasıl desem, Nasıl açıklasam? Benim için bir çeşit lütuftu. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It was kind of a blessing. | sanki Tanrı'nın bir lütfu gibi. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Can you meet me? | Benimle buluşabilir misin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
A hotel in pasadena. | Pasadena'da bir otelde. Pasadena'da bir otelde. Bir turnuvaya kaydoluyorum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I'm checking into a tournament. | Bir turnuvaya kayıt oluyorum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yeah,you know,chess. | Evet, bilirsin, satranç. Evet, bilirsin, satranç için. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Charley dixon? | Charley Dixon? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Agent kester,fbi. | FBI'dan Ajan Kester. Ajan Kester, FBI. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I need to ask you a few questions. | Size birkaç soru sormam gerek. Size birkaç soru sormak istiyorum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
What is this about? | Ne hakkında? Konu nedir? Sarah Connor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Are you really good at math? | Matematikte iyi misin? Matematiğin iyi midir? Evet. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You wanna do mine? | Benim ödevimi de yapmak ister misin? Benimkini de yapmak ister misin? Evet. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
We got a problem. | Bir sorunumuz var. Bir sorunumuz var. Andy Goode, satranç bilgisayarını yeniden yapmış. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Andy goode rebuilt his chess computer. | Andy Goode satranç bilgisayarını yeniden yaptı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
The turk. | Türk'ü mü? Türk'ü mü? Ama onu yakmıştın. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
But you napalmed it. | Ama onu yakmıştın. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Apparently he spent every minute since then in a coffee shop in van nuys rewriting the code from memory. | Görünüşe göre o zamandan beri bütün vaktini bir kafeteryada kodları aklından tekrar yazmak için harcamış. Görünüşe bakılırsa, o günden beri her dakikasını... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
A good code is like a good song in your head. | İyi bir kod aklındaki iyi bir şarkı gibidir. İyi bir kod, kafanın içinde çalan iyi bir şarkı gibidir. Bir şekilde kendini gösterir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It's gotta come out. | Hatırlayacaktır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yeah,well,the song might just blow up the world. | Evet, bu şarkı Dünya'yı havaya uçurabilir. Evet ama bu şarkı dünyayı havaya uçurabilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You should have killed him when you had the chance. | Fırsatın varken onu öldürmeliydin. Fırsatın varken, onu öldürmeliydin. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
And I'm surprised it's taken you this long to bring that up. | Açıkçası bunu hatırlatmanın bu kadar uzun sürmesine şaşırdım. Konuyu bu noktaya getirmenin bu kadar uzun sürmesine şaşırdım. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I'm busy doing john's homework. | John'un ödevini yapmakla meşgulüm. John'ın ödevini yapmakla meşgulüm. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Andy entered it into a tournament. | Andy onu bir turnuvaya soktu. Andy bir turnuvaya katılmış. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Computer versus human? | Bilgisayara karşı insan mı? Bilgisayarlara karşı insanlar mı? Bilgisayarlar bilgisayarlara karşı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Computer versus computer. | Bilgisayara karşı bilgisayar. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It's the new thing. | İşte bu yeni bir şey. Bu yeni bir şey. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
These programs are too smart and powerful to play people anymore. | Bu programlar artık insanlara karşı oynamak için fazla güçlü ve zekiler. Artık bu programlar insanlar için fazlasıyla zeki ve güçlüler. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It gets better the more we talk about it. | Ve biz konuştukça daha da iyi oluyorlar. Bu konu, tartıştıkça daha da ilginç bir hâl alıyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You're going to school. | Okula gidiyorsun. Siz okula gidiyorsunuz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You and tin miss can meet me there later. | Sen ve bayan teneke daha sonra benimle orada buluşabilirsiniz. Sen ve Bayan Teneke benimle orada buluşursunuz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Mom,it's chess; you don't know anything. | Anne, satranç konusunda hiçbir şey bilmiyorsun. Anne, konumuz satranç, sen satrançtan anlamazsın. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I know a bit about andy. | Andy hakkında bir şeyler biliyorum. Ama Andy'i tanıyorum. Hem, devamsızlık edemezsiniz. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Besides,you can't be absent. | Ayrıca, devamsızlık yapamazsın. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Absent gets you on the radar. | Devamsızlık takip edilmeni sağlar. Devamsızlık göze batmanıza yol açar. Tamam, anladım. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You go. Can I have some money for lunch? | Sen git. Öğle yemeği için biraz para alabilir miyim? Git bakalım. Öğle yemeği için biraz para verebilir misin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
isn't this awesome? | Harika değil mi? Müthiş değil mi? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
God,I love robots. | Robotları çok seviyorum. Tanrım, robotlara bayılıyorum. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Come here. | Gel haydi. Gelsene. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
so is this one better or worse? | Bu daha mı iyi yoksa daha mı kötü? Peki bu, daha mı iyi yoksa daha mı kötü? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Well,it's different,really. | Aslında değişik. Tamamen farklı. Daha uyumlu ama tahmin edilebilirliği daha az. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
More adaptable,but less predictable. | Daha uyumlu, ama daha az tahmin edilebilir. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Not as powerful for now,but quicker on its feet. | Çok güçlü değil, ama çabuk öğreniyor. Şimdilik o kadar güçlü değil ama çok çabuk öğreniyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
It has a hunger for learning,but sometimes the lessons it learns | Şu anda bilgiye aç, ama çıkardığı dersler.. Öğrenmek için büyük bir açlık duyuyor ama bazen öğrendiği dersleri... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
sounds more human. | ..insana benziyor. Bir insanmış gibi söz ediyorsun. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Well,if you want an analogy,I'd say that turk i had grown into a brooding teenager, | Örnek vermem gerekirse, İlk Türk verimli bir genç gibiydi. Benzerlik kurmamı istersen, Türk I'in derin düşüncelere sahip genç bir delikanlı,... | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
and turk ii is still more of a precocious child. | İkinci Türk ise henüz erken gelişmiş bir çocuğa benziyor. ...Türk II'nin ise erken gelişim gösteren bir çocuk olduğunu söyleyebilirim. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Ah,speaking of brooding and precocious,this is my partner,dmitri shipkov. | Verimlilik ve erken gelişimden bahsetmişken, bu benim partnerim, Dmitri Shipkov. Düşünme ve erken gelişmeden bahsetmişken, bu ortağım, Dimitri Shipkov. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I built the turk,but dmitri taught it to play chess. | Türk'ü ben yarattım, ama ona satranç oynamayı Dmitri öğretti. Türk'ü yapan benim ama ona satranç oynamasını Dimitri öğretti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
She'll never sleep with you. Da,poka. | Seninle asla yatmayacak. Seninle asla yatmaz. Evet, merhaba. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You should plug that in. Yep. | Şunun fişini takmalısın. Tamam. Fişini taksan iyi olur. Tamam. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Don't listen to him. | Ona bakma sen. Ona kulak asma. Şu askeri anlaşma için yırtınıp duruyor. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
He's he's just worked up about the military contract. | Sadece askeri anlaşma konusunda biraz endişeli. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
We have a deal to split the money. | Parayı bölüşeceğimiz konusunda anlaştık. Parayı bölüşeceğimize dair anlaştık. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
What military contract? | Hangi askeri anlaşma? Askeri anlaşma mı? Kazananın alacağı anlaşma. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Well,the one the winner gets. | Kazananın alacağı. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Why don't you people get your story straight? | Neden hikâyenizi doğru dürüst anlatmıyorsunuz? Neden şu hikayeyi doğru düzgün anlatmıyorsunuz? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Is she dead or isn't she? | O yaşıyor mu öldü mü? Öldü mü ölmedi mi? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Sarah connor survived the explosion in the bank vault. | Sarah Connor banka kasasındaki patlamadan sağ kurtuldu. Sarah Connor ve oğlu, banka kasasında meydana gelen patlamadan sağ kurtuldu. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
And so did her son. | Oğlu da aynı şekilde. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yeah,that was eight years ago. | Evet, bu sekiz sene önceydi. Evet ama bu sekiz yıl önceydi. Bunu yeni mi öğrendiniz? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
You guys just figured that out? | Daha bunu yeni mi anladınız? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yes. | Evet. Evet. Evet mi? Evet, ne? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yes,what? | Ne eveti? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Yes,we just figured that out. | Evet, bunu yeni anladık. Evet, bunu yeni öğrendik. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
babe,who was that at the door? | Bebeğim, kapıdaki kimmiş? Hayatım, kapıdaki kimmiş? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Good morning,ma'am. | Günaydın, hanımefendi. Günaydın, bayan. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
He's from the fbi. | FBI'dan. FBI'dan gelmiş. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I'm asking a few questions. | Birkaç soru soruyordum. Birkaç soru soracağım. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Charley,is something wrong? No. | Charley, bir sorun mu var? Hayır. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I'm looking for the connors. | Connor'ları arıyorum. Connor'ları arıyorum. Sarah Connor mı? Şu eski nişanlın? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Sarah connor? | Sarah Connor mı? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Your ex? | Şu eski sevgilin? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
I'm looking for them here. Here? | Onları burada arıyorum. Burada mı? | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Dixon wanted to marry sarah connor before you. | Bay Dixon sizden önce Sarah Connor'la evlenmek istedi. Bay Dixon sizden önce Sarah Connor'la evlenmek istemişti. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
She's alive. | O hayatta. Kendisi hayatta. Belki onu burada saklıyordur. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |
Maybe he's hiding her here. | Belki onu burada saklıyordur. | Terminator: The Sarah Connor Chronicles Queen's Gambit-1 | 2008 | ![]() |