Search
English Turkish Sentence Translations Page 159857
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
in movies and literature. | bir kitap yazmaya çalışıyorum. ...ilgili bir kitap yazmaya çalışıyorum. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
One day I hope to find a cure | Bir gün, tekno müzik dinleyen insanlar için Bir gün tekno müzik dinleyen... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
for people who listen to techno. | bir tedavi bulunacağını umuyorum. ...insanlar için bir çare bulmayı umuyorum. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Oh, great. Careful. | Harika. Dikkat et. Harika! Dikkat et. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I mean, thank you. | Yani, teşekkürler. Yani, teşekkür ederim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I don't know what I was expecting, | Ne bekliyordum bilmiyorum Ne umduğumu bilmiyorum... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
but it wasn't that. | ama beklediğim bu değildi. ...ama öyle değildi. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Is that good? | Bu iyi mi demek? Bu iyi bir şey mi? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Yes, yes. | Evet, evet. Evet. Evet. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Those were some of the best answers I've ever heard. | Bugüne kadar duyduğum en iyi cevaplardan bazılarıydı. Bunlar şimdiye kadar duyduğum en iyi cevaplardı. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
It's beautiful, really. | Kitabın güzel, gerçekten. Çok güzeldi. Gerçekten. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Does God still talk to you? | Tanrı hala seninle konuşuyor mu? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Now more than ever. | Şimdi her zamankinden daha fazla. Şimdi eskisinden de fazla. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I made breakfast burritos. You want one? | Kahvaltıda "Burrito" yaptım. İster misin bir tane? Kahvaltı için sıkma yaptım. İster misin? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I'm not panicked yet, probably because I'm sober. | Henüz paniklemedim, muhtemelen ayık olduğumdandır. Daha paniklemedim, muhtemelen ayık olduğumdandır. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
You still going to them A.A. Classes? | Hala "İsimsiz Alkolikler Toplantıları"na gidiyor musun? Hala Adsız Alkolikler toplantılarına gidiyor musun? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
People there made me feel | Oradaki insanlar bana kendimi Oradaki insanlar kendimi dünyanın... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I could scout out some meetings for you. | senin için birkaç toplantı bakabilirim. ...senin için bir tane ayarlarım. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I could. No. | Yapabilirim. Hayır. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I'm glad. | Buna sevindim. Mutluyum. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Hello, Mr. Arlen Faber. | Merhaba, Bay Arlen Faber. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I just wanted to stop by and drop off this letter. | Sadece uğrayıp bu mektubu bırakmak istemiştim. Uğrayıp bu mektubu bırakayım istedim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Who are these people? | Kim bu insanlar? Bu insanlar da kim? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Oh, I hope you don't mind. I was out with my family | Umarım sizin için sakıncası yoktur. Ailemle birlikte dışarıdaydım. Umarım kusura bakmazsınız. Ailemle dışarıdaydık. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Go away now. | Şimdi gidin buradan. Gidin buradan, şimdi. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
What a friend we have in Arlen | Arlen, ne iyi bir dosttur... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I don't think we're gonna get any for two weeks, | 2 hafta herhangi bir şey getireceğimizi zannetmiyorum. İki haftadan önce geleceğini sanmıyorum... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Maybe three. | Belki de 3 hafta. ...belki üç. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Sir, sir. | Bayım! Bayım! Bayım, bayım. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Sir. | Bayım! Bayım. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
You wrote, "get your own imaginary friend," | "Kendi hayali arkadaşınızı edinin" yazmışsın. Demişsin ki, "Kendi hayali arkadaşınızı bulun"... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Listen, you have 10% of the God market... 10%. | Dinle! Tanrı piyasası'nın yüzde 10'unu elinde bulunduruyorsun. Yüzde 10'unu. Dinle. "Tanrı Pazarı"nın %10'una sahipsin. 10%'una. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Try it sometime and find out. | Bir ara dene ve bul. Bir ara sen de dene ve kendin gör. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I've been thinking it over | Bir süredir bunu düşünüyordum Çok düşündüm... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
If you did, would you want to go on walks with him? | Eğer olsaydı, onunla gezmek ister miydin? Eğer olsaydı, onunla yürüyüşlere çıkmak ister miydin? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Another day, | Başka bir gün, Bir başka gün... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Must be exhausting. | Yorucu olmalı. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Oh, you have no idea. | Hiçbir fikrin yok. Tahmin edemezsin. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I hope we're not breaking some doctor patient rule here. | Burada doktor hasta kuralını çiğnemiyoruz umarım. Umarım doktor hasta ilişkisi ihlali yapmıyoruzdur. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
No, I only have three rules: | Hayır, sadece 3 kuralım var: Hayır. Yalnızca üç kuralım var. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Don't take advice from someone you wouldn't trade places with; | Yerinde olmak istemediğin birisinden tavsiye alma, Yerinde olmak istemediğin birinden tavsiye alma... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
and something is what it is and it's not something else. | ve bir şey neyse odur. Başka bir şey değildir. ...ve bir şey neyse odur, başka bir anlamı yoktur. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
it has something to do with square dancing. | "kare dans" yapmak ile ilgili bir şeydi. ...halk dansıyla ilgiliydi. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Well, this is a street I probably won't live on. | Şey, burası muhtemelen yaşamayacağım bir sokak. Bu muhtemelen yaşayamayacağım bir cadde. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Oh, you never know. Anything can happen. | Oh, asla bilemezsin. Her şey olabilir. Bilemezsin. Her şey mümkün. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. In the meantime, looking's free. | Evet. Bu arada, bakmak serbest tabii. Evet. Bu arada, bakmak bedava. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Well, you know what he says. | Peki. O ne der, bilir misin? Onun ne dediğini bilirsin. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
as I turn, turn the world." | ben dünyayı döndürürken. ...ben dünyayı döndürürken." | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
(father singing drunkenly) Beautiful dreamer | Güzel hayalperest... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
are waiting for thee... | ...seni bekliyorlar... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Do you know where Arlen Faber lives? | Arlen Faber'in yaşadığı yeri biliyor musunuz? Arlen Faber'ın nerede yaşadığını biliyor musunuz? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
2032, five blocks down. Thanks. | 2032. 5 blok aşağıda. Teşekkürler. 2032, beş sokak aşağıda. Teşekkürler. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
We were singing the hymn and he threw a bucket of water on us. | İlahi söylüyorduk ve sonra üzerimize bir kova su attı. Ona ilahi söylüyorduk ve üstümüze bir kova su fırlattı. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Be careful with him. | Ona dikkat et. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
You had no idea I'd be this handsome, did you? | Bu yakışıklılıkta olduğum konusunda hiçbir fikrin yoktu, değil mi? Bu kadar yakışıklı olduğumu düşünmüyordun, değil mi? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Oh, you noticed, did you? | Farkettin, değil mi? Fark ettin demek? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I'm willing to make you a deal. | Seninle bir anlaşma yapmak istiyorum. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I could use a little advice every now and then, | Küçük tavsiyeler zaman zaman işime yarayabilir, Arada bir birkaç öğüde ihtiyacım olabilir... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
More than you would hate | Nerede yaşadığını bilen, | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
every single new age sandal wearing | yoga meraklısı ve sandalet giyen ...yoga yapan, yeni moda fanatiklerin... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
yoga practicing fanatic who walks into my store | yeni yetmelerin her birinden ...nerede yaşadığını bilmelerinden... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Deal. Now if we have completed | Anlaştık. Eğer bu küçük şeytanla pazarlığımızı Anlaştık. Şimdi, eğer Faust'vari*... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
our little Faustian bargain, I would like to go back inside | bitirdiysek, şimdi içeri dönmek ...anlaşmamızı tamamladıysak içeri girip... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
and weep for the life I used to have. | ve eskiden sahip olmaya alıştığım hayat için gözyaşı dökmek istiyorum. ...eskiden sahip olduğum hayat için ağlamak isterim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I didn't get to ask you... Yes, you did. | Daha bir şey sormadım ki... Evet, sordun. Daha sorumu sormadı... Evet, sordun. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
My son got a 4 on his paper yesterday | Oğlum dün sınavından 4 aldı. Oğlum dün sınavından 4 aldı... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
And he feels really great. | Ve gerçekten harika hissediyor. ...o yüzden kendisi çok mutlu. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
What happened to an "A"? | A'ya ne oldu? "A"ya ne oldu? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
One, two, three. | 1, 2, 3. Bir, iki, üç. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Alex, this is my friend Arlen. | Alex, bu arkadaşım Arlen. Alex, bu benim arkadaşım, Arlen. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Arlen, this is Alex. | Arlen, bu da Alex. Arlen, bu Alex. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Word on the street is you got a 4. | Dediklerine göre 4 almışsın. Duyduğuma göre 4 almışsın. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I'll be right back. | Hemen dönerim. Hemen döneceğim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
A great kid. | Harika bir çocuk. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Yeah? Thanks. | Öyle mi? Teşekkürler. Öyle mi? Teşekkür ederim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
You want to know something cool | Küçük insanlarla tokalaşma hakkında Küçük insanlarla tokalaşmak... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
About shaking hands with little people? | güzel bir şey bilmek ister misin? ...hakkında bir şey söyleyeyim mi? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Uh, okay. | Tamam. Olur. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
They see us shaking hands, but they don't know | Bizi tokalaşırken görürler ama Bizi tokalaşırken görürler, ama bizim... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
always. | Daima. ...her zaman. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
There's seven books here. | Burada 7 kitap var. Burada yedi kitap var. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Opposites... | Karşıtlık ilkesi... Zıtlar. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
without things that suck, you would have no idea what good was | O berbat şeyler olmasaydı iyinin ne olduğu konusunda hiçbir fikrin olmazdı. Kötü şeyler olmazsa, neyin iyi olduğunu bilmezsin... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Do I have a destiny, or is it all free will? | Benim bir kaderim var mı? Yoksa hepsi özgür irade mi? Bir kaderim var mı, yoksa her şey özgür irade mi? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Free will... moving toward or away from a purpose. | Özgür irade. Amacına doğru veya amacından uzağa hareket edersin. Özgür irade... amacına doğru ya da amacından uzağa yürürsün. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I forget the protocol. | Kuralları hatırlamıyorum. Kuralları unutmuşum. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
(mutters) What the hell am I talking about? | Ben neler diyorum böyle ya? Ben neden bahsediyorum böyle? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I know there's no walk protocol per se. | Aslında yürüyüş kuralları diye bir şeyin olmadığını ben biliyorum. Yürüyüş kuralları olmadığını biliyorum aslında. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I mean, what would that be? What could it be? | Demek istediğim, ne olacaktı ki? Ne olabilirdi ki? Yani, ne olurdu ki? Ne olabilirdi? | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
You know, I hate answering machines. For this very reason. | Telesekreterlerden nefret ederim, anlarsın ya. Tam da bu nedenle: Bu nedenden dolayı telesekretere konuşmaktan hoşlanmam. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I would like to go out with you. I would like to go out with you. | Seninle çıkmayı çok isterim. Seninle çıkmayı çok isterim. Seninle çıkmak isterim. Seninle çıkmak isterim. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
on my phone... | Telefonumdan... Telefonumdan. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
the one here at my home. | Ev telefonumdan... Buradaki, evimdeki telefondan. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Fuck. (machine beeps) | Siktir! Kahretsin! | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
There is one who has all the answers. | Tüm cevapları bilen bir tek kişi var. Bütün yanıtlara sahip biri var. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I want her to like me, but... | Onun beni sevmesini istiyorum ama... Onun beni sevmesini istiyorum, ama... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Peace is your birthright. | Huzur senin doğum hakkın. Huzur senin doğal hakkın. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
Ask and you shall receive. | İste ve alacaksın. İste ve istediğini alacaksın. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
I don't have time to tell you why we dream | Sana niçin rüya gördüğümüzü anlatmaya Neden rüya gördüğümüzü açıklayacak zamanım yok... | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |
or help you manifest sanity. Maybe tomorrow. | veya akıl sağlığını korumana yardımcı olmaya zamanım yok. Belki yarın. ...ya da makul düşünmene yardım edemem. Belki yarın. | The Answer Man-1 | 2009 | ![]() |