• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 177935

English Turkish Film Name Film Year Details
Yes... it has a bed... Evet. Bir yatağı var. Udaan-1 2010 info-icon
l'm fine. Looking for work. İyiyim. İş arıyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Dad still ignores me and reads his news... Babam hâlâ bana aldırmıyor ve gazetesini okuyor. Udaan-1 2010 info-icon
And mom sulks as if dad caught her watching the Kanti Shah's ''Grapes''. Ve annem de, babam onu "Kanti Shah'ın Üzümleri"ni izlerken yakalarsa somurtuyor. Udaan-1 2010 info-icon
Are you happy? l am... Mutlu musun? Evet. Udaan-1 2010 info-icon
And you? Me too... Ya sen? Ben de. Udaan-1 2010 info-icon
l'm sure... Eminim. Udaan-1 2010 info-icon
l miss you guys a lot. Sizi çok özlüyorum çocuklar. Udaan-1 2010 info-icon
Come to Bombay. Tell your father.. Bombay'e gel. Babana söyle. Udaan-1 2010 info-icon
..we'll take care of everything. Even you'll have fun. Biz her şeyi hallederiz. Hatta eğleniriz bile. Udaan-1 2010 info-icon
l will come. For sure. Gelirim. Kesinlikle. Udaan-1 2010 info-icon
Listen, l don't have much money, l'll call you some other time. Dinle, hiç param kalmadı. Seni başka zaman yine ararım. Udaan-1 2010 info-icon
Tell Vikram and Benoy that l said hi. Vikram ve Benoy'a selamlarımı söyle. Udaan-1 2010 info-icon
l will... and you take care... Söylerim. Ve kendine iyi bak. Udaan-1 2010 info-icon
And keep calling... Ve beni yine ara. Udaan-1 2010 info-icon
l will... bye... Ararım. Hoşçakal. Udaan-1 2010 info-icon
Ok. Bye Selam. Güle güle. Udaan-1 2010 info-icon
Bhairav Singh Bhairav Singh Udaan-1 2010 info-icon
l am coming to get you... Seni almaya geliyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Do you understand recession? Durgunluğu anlıyor musun? Udaan-1 2010 info-icon
Was this picnic your idea? Bu piknik senin fikrin miydi? Udaan-1 2010 info-icon
Your father isn't as bad as you make him out to be. Baban onu dışladığın kadar kötü değil. Udaan-1 2010 info-icon
l just don't get him. Sometimes a demon, sometimes a lamb. Ona ulaşamıyorum. Bazen bir şeytan, bazen bir kuzu. Udaan-1 2010 info-icon
Spoken like a true writer... Gerçek bir yazar gibi konuştun. Udaan-1 2010 info-icon
l'm not talking like a writer... Bir yazar gibi konuşmuyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Your mother would have been proud if she were alive today. Annen bugün yaşasaydı gurur duyardı. Udaan-1 2010 info-icon
She always wanted you to be a writer. Her zaman senin bir yazar olmanı isterdi. Udaan-1 2010 info-icon
She never told your father but she told me... Hiçbir zaman babana söylemedi ama bana söylemişti. Udaan-1 2010 info-icon
How she would've loved that line... Sometimes a demon, sometimes a lamb. Bu dizeyi ne kadar beğenirdi. Bazen bir şeytan, bazen bir kuzu. Udaan-1 2010 info-icon
Sometimes a demon, sometimes a lamb. Bazen bir şeytan, bazen bir kuzu. Udaan-1 2010 info-icon
l have an idea... Bir fikrim var. Udaan-1 2010 info-icon
Let's hear one of Rohan's poems... Rohan'ın şiirlerinden birini dinleyelim. Udaan-1 2010 info-icon
He's written a full length novel... Uzun bir roman yazmış. Udaan-1 2010 info-icon
l'm not asking you to change your mind ... Senden kararını değiştirmeni istemiyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Listen to it. lf you don't like it, don't applaud. Dinle. Eğer hoşlanmazsan, alkışlamazsın. Udaan-1 2010 info-icon
Come on big man, go for it. Haydi büyük adam, ne duruyorsun? Udaan-1 2010 info-icon
lf you could see past the shore, You would know what l think. "Sahilin ötesini görebilseydiniz, ne düşündüğümü bilirdiniz." Udaan-1 2010 info-icon
lf you could hear the waves, You would know what l think. "Dalgaları duyabilseydiniz, ne düşündüğümü bilirdiniz." Udaan-1 2010 info-icon
Remove your veil of obstinacy, And look beyond the window. "Kaldırın inatçılığın örtüsünü ve pencereden bakın." Udaan-1 2010 info-icon
lf you could see through convention, You would know what l think. "Ne düşündüğümü bilirdiniz, görebilseydiniz uzlaşıyı." Udaan-1 2010 info-icon
lf you had faith in yourself as l do, You could walk with me a while... "İçinizde inanç olsaydı benimki gibi, benimle biraz yürüyebilirdiniz." Udaan-1 2010 info-icon
lf you could see the colors l do, You could walk with me a while. "Benimle yürüyebilirdiniz, görseydiniz boyadığım renkleri." Udaan-1 2010 info-icon
lf you want to touch the sky as l do, "Eğer dokunmak istiyorsanız benim gibi gökyüzüne," Udaan-1 2010 info-icon
Then your desires would come alive. "Arzularınız canlanırdı o zaman." Udaan-1 2010 info-icon
Then, in my next life, we could fly together a while. "Ve sonraki yaşamımda, birlikte uçabilirdik." Udaan-1 2010 info-icon
A woman's magazine will publish it... Bunu bir kadın dergisi yayınlar. Udaan-1 2010 info-icon
...or someone will drop a coin in your begging bowl. Ya da birisi, dilenci şapkana bir bozukluk atar. Udaan-1 2010 info-icon
Please... sit... Lütfen oturun. Udaan-1 2010 info-icon
How are you? Please, have a seat. Nasılsınız? Lütfen oturun. Udaan-1 2010 info-icon
Okay. Our flight got a bit delayed. İyi. Uçuşumuz biraz gecikmeli oldu. Udaan-1 2010 info-icon
l made these for you to read. Bunu okumanız için hazırladım. Udaan-1 2010 info-icon
They're good... Oldukça iyi. Udaan-1 2010 info-icon
l'm glad you came today. Bugün gelmenize sevindim. Udaan-1 2010 info-icon
l'm off to Kolkata tomorrow... Yarın Kalküta'ya gidiyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Let me show you the workshop. Size atölyeyi göstereyim. Udaan-1 2010 info-icon
ls that Mr. Singh? Yes? Bay Singh mi? Evet? Udaan-1 2010 info-icon
l'm Mrs Batra here, Principal of Arjun's school. Ben Bayan Batra, Arjun'un okul müdiresiyim. Udaan-1 2010 info-icon
Yes Mrs Batra, tell me. Evet Bayan Batra, söyleyin. Udaan-1 2010 info-icon
There's been another problem with your son, Arjun, this morning... Bu sabah oğlunuzla başka bir problem yaşadık. Udaan-1 2010 info-icon
We'd like you to come here and take him back home today. Bugün buraya gelip onu eve götürmenizi rica ediyoruz. Udaan-1 2010 info-icon
l'm in a meeting right now. Can l come post lunch? Şu anda tam da bir toplantıdaydım. Öğleden sonra gelsem? Udaan-1 2010 info-icon
No Mr. Singh. This is an extremely serious problem. Hayır Bay Singh. Bu son derece ciddi bir problem. Udaan-1 2010 info-icon
l know Mrs. Batra but... Biliyorum Bayan Batra, fakat Udaan-1 2010 info-icon
Keep him in your office for sometime. Onu bir süre için odanızda tutsanız. Udaan-1 2010 info-icon
Mr. Singh please understand Bay Singh, lütfen anlayın. Udaan-1 2010 info-icon
l cannot allow Arjun to remain in school today. Arjun'un bugün okulda kalmasına izin veremem. Udaan-1 2010 info-icon
Okay, l'm coming. Pekâlâ. Geliyorum. Udaan-1 2010 info-icon
ln half an hour? Yarım saat içinde gelir misiniz? Udaan-1 2010 info-icon
Yes Mrs. Batra. l'm coming right now. Evet Bayan Batra. Hemen şimdi geliyorum. Udaan-1 2010 info-icon
Thank you, Mr. Singh. Teşekkürler Bay Singh. Udaan-1 2010 info-icon
l'm sorry, but l have to rush to my son's school. Üzgünüm, fakat oğlumun okuluna yetişmem gerekiyor. Udaan-1 2010 info-icon
He's been unwell recently and it got worse today. Son zamanlarda rahatsızdı ve bugün daha da kötüleşmiş. Udaan-1 2010 info-icon
But Mr. Rao will show you around the workshop. Fakat Bay Rao, size atölyeyi gösterir. Udaan-1 2010 info-icon
No problem. We'll come back tomorrow. Sorun değil. Yarın tekrar geliriz. Udaan-1 2010 info-icon
We have other factories to see today. Bugün göreceğimiz başka fabrikalar var. Udaan-1 2010 info-icon
But l told you, l have to be in Kolkata tomorrow. l've committed it. Fakat size söyledim, yarın Kalküta'da olmak zorundayım. Ben bu işe kendimi adadım. Udaan-1 2010 info-icon
l am sorry. We can't stay any longer. Üzgünüm. Daha fazla kalamayız. Udaan-1 2010 info-icon
Anyway. We'll meet again. Some other time? Neyse. Tekrar görüşürüz. Başka bir zaman? Udaan-1 2010 info-icon
His blood pressure is very low. Kan basıncı çok düşük. Udaan-1 2010 info-icon
Seems like he's had a bad fall. Çok kötü düşmüş gibi görünüyor. Udaan-1 2010 info-icon
There could be internal bleeding. İç kanama olabilir. Udaan-1 2010 info-icon
l'll have to check. We'll keep him under observation for a few days. Kontrol etmeliyim. Birkaç gün gözlem altında tutacağız. Udaan-1 2010 info-icon
Four to five days. Dört beş gün. Udaan-1 2010 info-icon
Four to five days? Dört beş gün mü? Udaan-1 2010 info-icon
Don't worry. He'll be fine. Don't worry. Merak etmeyin. İyileşecek. Merak etmeyin. Udaan-1 2010 info-icon
Fell down the stairs. Merdivenlerden düştü. Udaan-1 2010 info-icon
How should l know? He just fell. Nereden bileyim? Sadece düştü. Udaan-1 2010 info-icon
You go home. l'll stay here. Sen eve git. Ben burada kalırım. Udaan-1 2010 info-icon
l'm also staying. Ben de kalıyorum. Udaan-1 2010 info-icon
What happened to your results? Sınavların ne oldu? Udaan-1 2010 info-icon
l passed. Marks? Geçtim. Notlar? Udaan-1 2010 info-icon
They're good. Good. İyi. Güzel. Udaan-1 2010 info-icon
l'm going to Kolkata for three days. Üç günlüğüne Kalküta'ya gidiyorum. Udaan-1 2010 info-icon
lf all goes well, l'll return with a few contracts. Her şey yolunda giderse birkaç anlaşmayla döneceğim. Udaan-1 2010 info-icon
You stay here with Arjun. Burada Arjun'la kal. Udaan-1 2010 info-icon
And don't leave him alone, okay? Ve onu yalnız bırakma, tamam mı? Udaan-1 2010 info-icon
No need to inform Uncle and Auntie. ...amcanla teyzene haber vermeye gerek yok. Udaan-1 2010 info-icon
l've told them that both of you are going with me. Okay? Onlara her ikinizin de benimle gideceğini söyledim. Tamam mı? Udaan-1 2010 info-icon
Sir has gone to kolkata. Efendi Kalküta'ya gitti. Udaan-1 2010 info-icon
And these... Ve bunlar da. Udaan-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 177930
  • 177931
  • 177932
  • 177933
  • 177934
  • 177935
  • 177936
  • 177937
  • 177938
  • 177939
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact