• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 178043

English Turkish Film Name Film Year Details
Didn't you chose your gun and lead our broke up? Sen silahını seçip, ayrılığımıza sebep olmadın mı. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You don't understand. We are always in danger for our life. Anlatamıyorum. Ben silahıma mecburum. Bizim kellemiz her an... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
There are a lot of headhunters after us in Istanbul! ...namlunun ucundadır. Bizim kellemize İstanbul'da binlerce cellat taliptir. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You can't even imagine the prices for our lifes. Bizim kellemize senin bilemeyeceğin değerler biçilmiştir. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Why would it be so if you leave everything Firat, why? Her şeyi bırakırsan Fırat, niye biçilsin, niye? Umutsuzlar-1 1971 info-icon
I wish you could understand, I wish you could. Bunu anlasan, anlayabilsen. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Cigdem, you, me and my gun. Can't we be together? Çiğdem sen, ben ve silahım olamaz mıyız? Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Only accept! Kabul et! Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Accept! Kabul et! Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Impossible! Impossible! Impossible! İmkansız! İmkansız! İmkansız! Umutsuzlar-1 1971 info-icon
All day we looked for you. Bütün gün aramadığımız yer kalmadı. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
This girl thing started again? Bu kız davası gene mi başladı? Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You are like a kid escaping from school, Firat. Okuldan kaçan haylaz çocuklara benziyorsun Fırat. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
This stuation is not good for you. Bu durum sana hiç yakışmıyor. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You have enemies, Firat. Sen düşman sahibi adamsın Fırat. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Can't you see how big a mistake you are making Tahta bacağın, kiralık cellatlar her yerde seni ararken... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
...by going out alone when Woodenleg's headhunters looking for you? ...yalnız başına sokağa çıkmakla, ne büyük hata yaptığının farkında değil misin? Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Thousands of people are waiting money from you for a living. Binlerce insan senin eline bakıyor. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Thousands of people's life are up to you. Binlerce insanın hayatı sana bağlı. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
What happens to us if they kill you? Seni öldürürseler biz ne yaparız. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Remember the days we shared a bread. Bir ekmeği bölüştüğümüz günleri hatırla. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
The days we could not find a cigarrette in cold and full of hunger. Sigara bulamadığımız, üşüdüğümüz, aç kaldığımız günleri hatırla. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We are together for 20 years. We had seen all pains. 2o yıldır beraberiz. 20 yıldır denemediğimiz acı kalmadı. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Prisons, dungeons and good friends we lost. Hapisler, zindanlar, sürgünler, kaybettiğimiz arkadaşlar. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You came this place by playing game with your life. Sen hayatınla kumar oynayarak bu mevkie geldin. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You are Firat the great and powerful. This behavior doesn't fit you. Sen büyük ve kudretli Fırat'sın. Bu işler sana yakışmaz. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
No! Olmadım! Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You are in wrong way, Firat! Yanlış yoldasın Fırat! Umutsuzlar-1 1971 info-icon
That girl will bring you death. Bu kız sana ölüm getirecek. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
I see that love has blinded you. Görüyorum ki aşk senin gözünü kör etmiş. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
What is love, Firat the great? What is it? Aşk nedir Büyük Fırat? Aşk nedir? Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You came to this stuation with all suffer step by step in 20 years. 20 yıldır, dişinle, tırnağınla, bileğinle, yüreğinle, hayatın bağısına... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
For all years we wasted our life in trouble and shit. Bunca yıl belanın, bataklığın içinde ömür çürüttük. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We killed people when needed. We made them obey. Gerektiğinde karşı duranın kellesini kopardık. Önümüzde diz çöktürdük. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Prisons, dungeons and handcuffs, we forgave nobody. Hapishaneler, zindanlar, kelepçeler, kimseyi affetmedik. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We did not save any place for love in our hearts. Kalbimizde hiçbir sevgiye yer vermedik. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We left only blood, powder and fear after us. Geçtiğimiz yerlerde sadece kan, barut ve korku bıraktık. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We were cruel and alone. We all had reputation and money. Gaddardık, zalimdik ve yalnızdık. Sonunda hepimizin namı oldu... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
But none of us tasted the feeling of happiness. Ama hiçbirimiz saadetin ne olduğunu tadamadık. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
We don't know how are we going to die or where or when. Hangimizin nerede, nasıl ve ne zaman öleceği belli değil. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
I only know that none of you will get married and have a family. Yanlız şunu biliyorum ki, hiçbiriniz evlenip yuva kuramayacaksınız. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
None of you will have children. None of you will hold a clear hand. Hiçbirinizin çocuğu olmayacak. Hiçbiriniz temiz bir eli tutamayacaksınız. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You will die in a dark street with a bullet coming behind your head. Günün birinde, karanlık bir sokakta, arkanızdan sıkılan bir kurşunla... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Papers will write, "somebody from reputated died." Gazeteler ''Namlı kabadayılardan falan filan öldü'' diye yazacaklar. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
And you will die in 70 without noticing that your life was full of mistakes. Ve sen, 70 yaşında, hayatının yanlışlıklarla dolu olduğunu... Umutsuzlar-1 1971 info-icon
As you see you are not the old invincible Firat. Görüyorsun ki, büyük ve yenilmez Fırat değilsin artık. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
You are in front of the bullet and you may have your stupid head blowed up. Namlunun ucundasın ve her an bu akılsız başın bir kurşunla delinebilir. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Great and invincible Firat. Büyük ve kudretli Fırat. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
Great and alone Firat. Büyük ve yenilmez Fırat. Umutsuzlar-1 1971 info-icon
A LOVE TO HIDE A LOVE TO HIDE Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Good as new, Mme de Marny. Bunlar Bayan de Marny' nin, kullanılmamış gibi. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
L�opoldine. Léopoldine. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Take this to madame's car. Bunları bayanın arabasına taşıyınız. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Yes, Monsieur Jean. Peki, Bay Jean. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Charming girl. How's your brother? Tatlı küçük. Kardeşinizden ne haber? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Jacques is still in the sanatorium. Jacques hala sanatoryumda. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
But he seems better. Durumu düzeliyor. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
He'll be home for Christmas. Doktorlar Noel öncesi evine göndereceklerine söz verdiler. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Tuberculosis so young! Poor child. Genç yaşta tüberküloz! Zavallı çocuk. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
I'll park the van and be up. Kamyoneti park edeceğim, yukarıda buluşuruz. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
For your brother. Don't forget. I won't. Bunlar kardeşin için. Unutmazsın umarım. Asla unutmam. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Stop worrying, Mom. Endişelenmeyi bırak. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
A last delivery Son bir işim kaldı Un Amour a taire-1 2005 info-icon
and I'll be home for dinner. sonra eve yemeğe gideceğim Un Amour a taire-1 2005 info-icon
If your father sees it... Don't forget. Eğer baban görürse... Unutma. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
I'll lock up. Kapıyı kilitleyeceğim. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
They killed them all. Herkesi öldürdüler. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
You look better now. You're not cold? Şimdi daha iyi görünüyorsun. Üşüyor musun? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
I got here last week. Geçen hafta Un Amour a taire-1 2005 info-icon
With my parents and sister. Ailem ve kız kardeşimle, orayı terk etmiştik. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
We've been housebound for 2 years. İki yıldır sabit bir yerde kalamıyorduk. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Father lost everything. Babam her şeyini kaybetti. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
The bastards took the lot: factory, house... Orospu çocukları her şeyimizi aldılar: Fabrikayı, evi... Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Last month, he said he'd found a smuggler. Geçen ay, eski işçilerinden biri Un Amour a taire-1 2005 info-icon
One of his old foremen. kaçmamıza yardım edecek birini bulduğunu söyledi. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
He gave him all he had left and we came to Paris. Her şeyini ona bıraktı, sonra Paris' e geldik. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Tonight we should have gone to Normandy then England. Bu akşam Normandiya' ya, sonra İngiltere' ye geçecektik. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Why did he do it, Jean? Bunu niçin yaptın, Jean? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Hadn't we given him enough? Her şeyimizi verdiğimiz yetmedimi? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
I knew something was wrong when I heard footsteps. Ayak seslerini duyduğumda, kötü şeyler olacağını biliyordum, Un Amour a taire-1 2005 info-icon
The smuggler usually came alone. İnsan taciri genelde yalnız gelirdi, Un Amour a taire-1 2005 info-icon
There were 5 or 6 of them. They killed everyone. Oysa bu defa 5 yada 6 kişilerdi. Ailemi, kız kardeşimi, herkesi, Un Amour a taire-1 2005 info-icon
My parents, my sister, everyone. Herkesi öldürdüler. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Yours was the only address I had. Burada bildiğim tek adres seninkiydi. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Come on, don't be afraid. Hadi gel, korkma. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
This is a friend's house. You'll be safe. Burası bir arkadaşın evi. Güvende olacaksın. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
He's a great chap. Mükemmel bir insan. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
H is name's Philippe. Adı Philippe. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Tomorrow, 6 o'clock, same place. Yarın saat 6 da, aynı yerde. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Didn't you hear me? Hey! Beni duymadın mı? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
What were you doing? Sleeping. Ne yapıyordun? Uyuyordum. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
This is Sara. Bu Sara. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Do we come in or stay out here? İçeri alacakmısın, kapıda mı kalacağız? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
This is so risky! Bu çok riskli' Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Did the concierge see you? Kapıcı seni gördümü? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
You can't trust anyone. And me? Kimseye güvenmiyorsun. Bana damı? Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Leave it out! Tabiki sana güveniyorum. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
Sara's a childhood friend. Sara çocukluk arkadaşım. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
She's a Jew. Her family's been killed. O Yahudi, ailesi katledildi. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
I do German High Command's laundry every day. Her gün Alman Komuta Merkezinin önünden çamaşırhaneye gidiyorum. Un Amour a taire-1 2005 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 178038
  • 178039
  • 178040
  • 178041
  • 178042
  • 178043
  • 178044
  • 178045
  • 178046
  • 178047
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact