Search
English Turkish Sentence Translations Page 178203
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You go to the raft. | Sen git burdan Sen kafayı yemişsin. Sen git burdan | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Felon. | Felon Siktir oradan. Felon | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Just drag me. | Sadece bana yükleyin Bu adamın ciddi problemleri var. Sadece bana yükleyin | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
That's all for it? | Hepsi bumu Hepsi bu mu? Hepsi bumu | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Got it. | Anladım. Nasıl yapılır göstereyim. Anladım. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Luke, I want to transfer the funds. Yes, all. | Luke, ben para transfer etmek istiyorum. Evet, tüm. Luke, beni dinle! Bütün varlığımı nakit’e çevirmeni istiyorum. Evet, hepsini. Luke, ben para transfer etmek istiyorum. Evet, tüm. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Not until tomorrow. | yarına kadar değil Hayır, hayır. Yarına kadar. yarına kadar değil | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Luke, I do not care how. Send a pigeon if you must. | Luke, nasıl olduğu umrumda değil. yapabiliyorsan güvencinle gönder Luke, nasıl göndereceğin umurumda değil. Güvercinle gönder! Tamam mı? Luke, nasıl olduğu umrumda değil. yapabiliyorsan güvencinle gönder | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I know you are guaranteed to me Vito, but I need a million. | biliyorum sen garanti verdin bana Vito, ama bir milyona ihtiyacım var. Biliyorum sana borcum var Vito, ama acil bir milyona ihtiyacım var. biliyorum sen garanti verdin bana Vito, ama bir milyona ihtiyacım var. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Vito, is safe. | Vito, güvenlidir. Vito, bu iş kaçırılmaması gereken bir fırsat. Vito, güvenlidir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
See what we have here. | bakın burda ne var Şuna bak. Kimler gelmiş. bakın burda ne var | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What to do here? | Burada ne yapılabilir? Bunun ne işi var burada? Burada ne yapılabilir? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
This menyebalkan. | Bu kahrolası adam Bu gerçekten saçmalık! Bu kahrolası adam | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
These jokes. | Bunlar şakalar. Şaka gibi! Bunlar şakalar. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
They want to fight? I'm starving ... | Onlarla kavga etmek istiyor musunuz? Ben istemiyorum... Bu şekilde nasıl dövüşmemi beklerle? Onlarla kavga etmek istiyor musunuz? Ben istemiyorum... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I have too many tears. Fuck you! | Ben ağlamak istiyorum. Siktir! | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Then submit. Back where you came from. 376th | Sonra gönderin. Geri geldiğiniz yere. 376 O zaman bırak. Nerden geldiysen geri dön! Sonra gönderin. Geri geldiğiniz yere. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Maybe we will be profitable. | Belki karlı bir iştir Belki burası faydalı olur. Belki karlı bir iştir | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What did you discuss? We can take advantage of it. | ne görüştünüz Bize avataj sağlaya bilir O da ne demek şimdi? Bu durumu lehimize çevirebiliriz. ne görüştünüz Bize avataj sağlaya bilir | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Berimprovisasi, adapt, go ... | Berimprovisasi, uyarlamak gitmek ... Doğaçlama, uyum sağlama, üstesinden gelme... Berimprovisasi, uyarlamak gitmek ... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What? Not available. | Ne? Uygun değil. Ne? Yok bir şey. Ne? Uygun değil. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
How? What worked for them. | Nasıl? Neden onlar için çalıştı. Nasıl? Buna iş diyebiliriz. Nasıl? Neden onlar için çalıştı. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
For us to berolahraga. | berolahraga Bizim için için. ...veya buna antrenman diyebiliriz. berolahraga Bizim için için. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
One, two, three ... | Bir, iki, üç ... Bir, iki, üç... Bir, iki, üç ... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
... seven, eight, nine, ten ... | ... yedi, sekiz, dokuz, on ... ... yedi, sekiz, dokuz, on... ... yedi, sekiz, dokuz, on ... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What happened with your knee? I have nothing. 385th | seni dizine ne oldu? bişeyim yok 385 Dizine ne oldu? Ben iyiyim. seni dizine ne oldu? bişeyim yok | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Does not look ... I say I would be nothing! | Görünmüyor mu ... Hiçbir şeyim yok İyi gibi görünmüyor... İyiyim dedim. Görünmüyor mu ... Hiçbir şeyim yok | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Hide them in your fist. Crush them and rub your knees. | yumruğunu onları saklamak. Crush onları ve dizlerinizi ovalayın. Elinle yağını çıkar sonra dizine sür. yumruğunu onları saklamak. Crush onları ve dizlerinizi ovalayın. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Do. | yap Yap. yap | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
How do you know? Berimprovisasilah. | nasıl biliyorsun Berimprovisasilah. Bunu nerden öğrendin? Doğaçlama... nasıl biliyorsun Berimprovisasilah. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Adjustment. Go. | ayarı ver ve Git. ...uyum, yılmama... ayarı ver ve Git. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I know many things, russian. To extend. Ayolah. | Ben rusça çok şey biliyorum. uzatmak için. Ayolah(hadi). Bir çok şey biliyorum adamım. Bir çok şey. Hadi devam edelim. Ben rusça çok şey biliyorum. uzatmak için. Ayolah(hadi). | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Ayolah. | Ayolah.(hadi) Hadi. Ayolah.(hadi) | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Three. One, two, three ... | Üç. Bir, iki, üç ... Üçte. Bir, iki, üç... Üç. Bir, iki, üç ... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Children? | Çocuklar? Çocukların mı? Çocuklar? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What children? | Hangi çocuk? Çocukların var mı? Hangi çocuk? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Yes. 396th | Evet. 396 Evet. Evet. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
A woman and man. | Bir kadın ve bir adam. Bir kız, bir erkek. Bir kadın ve bir adam. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You? | Sen mi? Senin? Sen mi? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Not. | Değil. Yok. Değil. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What you do not ever want! | neyi hiç istemiyorsun İstedin mi hiç? neyi hiç istemiyorsun | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You want a son ... You are too much to ask. | Bir evlat istiyorum ... Çok şey istiyorsun Hiç bir oğlum olsun iste... Çok soru soruyorsun. Bir evlat istiyorum ... Çok şey istiyorsun | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
That's why you want to win? For your children? | o niçin kazanmak istiyorsun çocuklarınız için? Bunun için mi kazanmak istiyorsun? Çocukların için mi? o niçin kazanmak istiyorsun çocuklarınız için? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What are the long closed. | uzun bir eş Uzun süredir içerdeyim. uzun bir eş | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I saw girls At the time, four weeks. | Ben kız gördüm Şu anda, dört hafta. Küçük kızımı son gördüğümde dört yaşında falandı. Ben kız gördüm Şu anda, dört hafta. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
But you? | Ama sen? Peki sen? Ama sen? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I should win. | Benim kazanmam gerekir Kazanmak zorundayım. Benim kazanmam gerekir | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Must win? You do not understand. | kazanmak mı? Anlamıyorsun. Kazanmak zorunda mısın? Sen anlayamazsın. kazanmak mı? Anlamıyorsun. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Place me in court. | Mahkemeye beni götürün Anlatmayı dene. Mahkemeye beni götürün | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
God gives gifts. | Tanrı hediyeler verir. Tanrı bana bir hediye verdi. Tanrı hediyeler verir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
One. | Bir. Sadece bir tane. Bir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I have the most complete fighter in the world. | Ben dünyanın en iyi dövüşçüsüyüm Ben dünyadaki en mükemmel dövüşçüyüm. Ben dünyanın en iyi dövüşçüsüyüm | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I trained for life. And for what? | Ben hayat için eğitildim Ve ne için? Hayatım boyunca çalıştım. Ben hayat için eğitildim Ve ne için? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Must show that they is something valuable. | onlar göstrerdiki bana bir şey değerlidir. Değerli olduğumu kanıtlamam gerekiyor. onlar göstrerdiki bana bir şey değerlidir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Transmission. You feel worse after you make the fringe. | nakilden sonra daha beter hissedersin Bu kötü. nakilden sonra daha beter hissedersin | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Of time. | Zamanında. Zamanı geldi. Zamanında. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I want to bet. | Bahis istiyorum. Yeni bir bahis oynamak istiyorum. Bahis istiyorum. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Of course, Mr. failed. | Tabii ki, Sayın Failed Tabii ki Bay Gaga. Tabii ki, Sayın Failed | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
In the first semifinal, Russia Boyka and Andreago Silva of Brazil. | İlk yarı final Rusyadan, Boyka ve Brezilyadan Andreago Silva. Yarı finalin ilk maçı... İlk yarı final Rusyadan, Boyka ve Brezilyadan Andreago Silva. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What are you ready? | hazır mısın? Hazır mısınız? hazır mısın? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Semifinal, a battle | Yarı final, ilk dövüş Yarı Final Yarı final, ilk dövüş | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Brasil vs. Russia | Brazilya ve Rusya Brezilya vs. Rusya Brazilya ve Rusya | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You have fought well. | Iyi dövüştük. İyi dövüş. Iyi dövüştük. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Scene semifinal winners Russia Boyka. | Yarı final Kazanan Rusya Boyka. Yarı finalin ilk maçının galibi... Yarı final Kazanan Rusya Boyka. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I worry. Russia first, Boyka, seems very strong. | Ben endişeleniyorum. Rusya ilk, Boyka, çok güçlü görünüyor. Endişeliyim çünkü Rus Boyka... Ben endişeleniyorum. Rusya ilk, Boyka, çok güçlü görünüyor. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Too strong. | Çok güçlü. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I think America will be the same. | Bence Amerikalı aynı olacaktır. Amerikalı içinde aynısını söyleyebilirim. Bence Amerikalı aynı olacaktır. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Perhaps your method inappropriate. | Belki senin yöntemin uygunsuz. Belki de senin yöntemin yetersiz kalıyor. Belki senin yöntemin uygunsuz. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I will give you more pain. | Sana acı verecektir. İşi biraz daha zorlaştıracağım. Sana acı verecektir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What you say that's the point? | ne diyorsun ne noktası Bunun ne için olduğunu söyleyecek misiniz? ne diyorsun ne noktası | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I want to talk training on your partner. | Ben konuşmak istiyorum partnerinle eğitim yapıyorsun Beraber antrenman yaptığınız arkadaşınla konuşmanı istiyorum. Ben konuşmak istiyorum partnerinle eğitim yapıyorsun | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Who? Russia. | Kim? Rusya. Kim? Rus. Kim? Rusyalı. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You should talk to Russia read Russian. | Sen Rusça konuşmalısın Rusça okuyun. Siz iki Rus aranızda konuşun işte. Sen Rusça konuşmalısın Rusça okuyun. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I hear that you are interested in separated. | Benim size ilgilenen duymak ayrılmış. İkinizin cinsel yönden yakınlaşmasını anlıyorum. Benim size ilgilenen duymak ayrılmış. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
What did you tell Sobat? Hard for me to hear. | ne söyledin sen sobat? benim için duymak zor Ne dedin? Bazen kulaklarım iyi duymuyor da. ne söyledin sen sobat? benim için duymak zor | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
They say you are a pair of lovers. | Size aşık bir çift olduğunu söylüyor. İkinize aşıklar diyorlar. Size aşık bir çift olduğunu söylüyor. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
We do not allow such konversi in prison. | Böyle bişeye izin verilmez burda Hapishanemizde bu tarz bir sapıklığa izin vermeyeceğimizi bilmeniz gerekir. Böyle bişeye izin verilmez burda | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Kill you, punk! | Seni öldürcem lanet herif Geberteceğim seni! Seni öldürcem lanet herif | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Bring him in cell. | Hücreye getirin onu Hücresine götürün. Hücreye getirin onu | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Rusnacule ... | Rusnacule ... Rus. Rusnacule ... | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Direktur Fucking ... | Lanet sobat yaptı Siktiğimin müdürü. Lanet sobat yaptı | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You need a doctor. Damn. | bir doktora ihtiyacın var. Lanet olsun. Sana doktor lazım. Siktir et. bir doktora ihtiyacın var. Lanet olsun. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I'll give him that satisfaction. | Ona memnuniyeti vereceğim. Ona bu zevki yaşatmam. Ona memnuniyeti vereceğim. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
November 2 must satisfy in the ring, right? | 2 Kasımda karşılaşmak gerek ring de dorumu? Sen çalışmaya devam et. Senle ringe bir randevumuz var değil mi? 2 Kasımda karşılaşmak gerek ring de dorumu? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
None? | değilmi Değil mi? değilmi | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
You know, when I sit in the hole, I remember stories | biliyormusun deliğe nasıl oturturum? Ben öykü hatırlıyorum Biliyor musun, ben delikteyken Uri Boyka hakkında... biliyormusun deliğe nasıl oturturum? Ben öykü hatırlıyorum | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Uri Boyka at large. | Uri Boyka geniş delik | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
King of the quarrel in prison. | Kral hapishanede sürtüşmenin. Hapishane dövüşçülerinin kralı. Kral hapishanede sürtüşmenin. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
I think that should be very dangerous. | O gerektiğini düşünüyorum çok tehlikeli. Onun çok tehlikeli olduğunu düşünmüştüm. O gerektiğini düşünüyorum çok tehlikeli. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
But then lost before an American boxer. | Ama sonra kaybetti ABD'li boksör önce. Ama sonra Amerikalı bir boksöre yenildi. Ama sonra kaybetti ABD'li boksör önce. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
They say the Boyka just leave the horse was injured. | Onlar diyorki Boyka sadece at yaralandı Artık Boyka'nın yaralı bir at olduğunu söylediler. Onlar diyorki Boyka sadece at yaralandı | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
E Champion toilet. | E Şampiyonu tuvalet. Tuvaletlerin şampiyonu dediler. E Şampiyonu tuvalet. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
If my toilet champion What would | Eğer benim tuvalet şampiyon olursa Ne olur Eğer ben tuvaletlerin şampiyonuysam, senin bokunu çıkarmam... Eğer benim tuvalet şampiyon olursa Ne olur | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
sweep when I go with you! | seni tuvalette beceririm | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Well, Love. We are born to die. | tamam, aşkım. biz ölmek için doğduk Sorun yok tatlım. Hepimiz ölmek için doğduk. tamam, aşkım. biz ölmek için doğduk | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Be sure to have fun United with your beloved. | eminim senin siyah sevgilinle sevişmek daha iyidir Amerikalı erkek arkadaşınla iyi vakit geçirmeye bak... eminim senin siyah sevgilinle sevişmek daha iyidir | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Will be the last for him. | onun için bu son olabilir. ...bu onun son zamanları olacak. onun için bu son olabilir. | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
Put them to work. | onları işe koy İşe götürün. onları işe koy | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
How well you know Forest? What? | Ne kadar iyi Orman Biliyor musun? Ne? Ormanı ne kadar iyi biliyorsun? Ne? ormanı ne kadar iyi biliyorsun? Ne? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |
There is no time for tosh. You are in militer, right? | Orada boşa harcayacak zaman yoktur Sen bir militersin, değil mi? Benimle kafa bulmanın zamanı değil. Sen askersin değil mi? Orada boşa harcayacak zaman yoktur Sen bir militersin, değil mi? | Undisputed 3: Redemption-2 | 2010 | ![]() |