Search
English Turkish Sentence Translations Page 178698
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They haven't even finished the training. | Daha doğru dürüst acemi eğitimine bile başlamadılar. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Well, I'd like to be part of what you come home to. | Eve döndüğünde yanında olmak isterim. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Tommorow our feathers may be flopped from our rifless bodies. | Belki yarın tüylerimiz cansız bedenlerimizden dökülecek. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Chaps, the message we have been sent to carry is of the utmost importance. | Arkadaşlar, bizim yollanmak için görevlendirildiğimiz bu mesaj son derece önemli. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
The upcome of the war could well depend on it. | Savaşın gidişatını bile etkileyebilir. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
don't get involved with anything called highly dangerous! | Adı çok tehlikeli olan hiçbir şeye karışma! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You're talking to the wrong pigeon. | Yanlış güvercinle konuşuyorsunuz. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
I'd love to die. But I can't. Not on Sunday. Are you finished? | Ölmeyi isterim, isterim. Ama yapamam. Pazar günü olmaz. Bitti mi? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Not quite, listen, maybe I'm not that conscientious, but I do object. | Pek sayılmaz, dinleyin, belki çok dürüst değilim ama, sanırım yapamayacağım. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Get back to the barracks! Now! | Kulübeye geri dön! Hemen! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Now! Yep. | Hemen! Evet. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Flying to where? Back to old Trafalgar square, son. | Nereye uçacaksın? Trafalgar Meydanı'na, oğlum. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
These question aren't why I'm leaving, but why you're staying? | Soru benim neden gittiğim değil, senin neden kaldığın. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Why am I staying? Because it's my duty, it's our duty! | Neden mi kalıyorum? Çünkü bu benim görevim, bizim görevimiz! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Did we start this? No. Did we make those? | Buna başladık mı? Hayır. Bunları yaptık mı? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Where do we go if they start dropping bombs there? | Ya oraya da bombalar düşmeye başlarsa, o zaman ne yaparız? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
To make contact with the French resistance. | Ve Fransız direnişçileriyle bağlantı kurmak. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Good luck. The fate of the freedom loving world depends on us. | İyi şanslar. Özgürlüğün kaderi bizim elimizde. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
it's the first work worth I've ever done. | şu ana kadar yaptığım en doğru şeydi. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
We're gonna be fine. Right, Lofty? | İyi olacağız. Tamam mı, Lofty? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
we're the ones they pick to save the most important mission in World War II? | ...en önemli görevi için seçilmiş kuşlar olduğumuza inanabiliyor musun? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Yeah! Me too! | Evet! Ben de! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You want me to talk, okay I'm talking. | Konuşmamı istedin, ben de konuşuyorum. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
but it's a stiff effort beat rubbish all the time. | ...hiçbir zaman hislerini anlatmaz. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Even that charming Resistance chat with that fabulos view over harbour | Direnişçilerin bile limana bakan mükemmel manzaralı tavan arası var. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
the last time I was in the attic in San Pierre... | Geçen sefer San Pierre'e gittiğimde... | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You know what I mean, just pink. | Neyi kasdettiğimi anladın, sadece pembe. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
It won't get past, but you'll get used to it! | Bundan daha iyi olmaz, ama alışacaksınız! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Yeah, little bit of a tenuous landing. Are you saying it got to be worse? | Hafif bir iniş yaptım. Daha kötü olacağını söylüyordunuz. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Where's Gutsy? He was still in the plane. | Gutsy nerede? O uçakta kaldı. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
That's it! We're dead! We're finished! Nice knowing you. | İşte! Biz öldük! Biz bittik! Sizi tanımak güzeldi. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You're quite mistaking, boy. I'm sure he made it out. | Yanlış düşünüyorsunuz, çocuklar. Eminim başarmıştır. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
And give us the plans for the mission. | Ve görevle ilgili planları söyleyecektir. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Am I ready? No one's asked me! So many books to read! Regret! | Ben hazır mıyım? Kimse bana sormadı ki! Keşke daha çok kitap okusaydım! Ne yazık! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
We're dead. Thank you very much. | Biz öldük. Çok teşekkür ederim. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Everyone be quiet. Quiet! | Herkes sesiz olsun. Sessizlik! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Somebody better go and have a look. | Birisi gidip baksa iyi olur . | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
How did you find us? Well, there was the plane and the explosion. | Bizi nasıl buldunuz? Bir uçağın patladığını duyduk. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
And this gleaming and pleeding. | Ve parlak ışığı gördük. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Enough about that. Absolutely. | Sanırım bu kadar yeter. Kesinlikle. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Definitely, yep. | Hiç kuşkusuz. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Or wa wa woom! Bon jour? | Ya da wa wa woom! Peki ya bon jour? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Let's get on with it! Not so fast, monsieur! | Haydi bununla ilgilenelim! O kadar çabuk değil, baylar! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
This is Rollo. He's an expert in sa... | Bu Rollo. Uzmanlık alanı sa... | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
it's our national cost on to... Break the bridge? | ...ulusal geleneğimiz olan... Ekmek kesmek mi? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Cut the cheese. Thank you for your hospitality, | Ve içine peynir koymak. Konukseverliğiniz için teşekkür ederiz. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
We don't eat cheese. We don't? | Peynir yemeyiz. Yemez miyiz? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
And guarded by the enemy falcon. | Ve düşmanın muhafız şahinleri var. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
That is why you are squad A? The things is you see... | Yoksa size niçin A Bölüğü desinler, değil mi? Aslında... | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Squad B. Not squad B. | B Bölüğü. B Bölüğü de değil. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Squad C? | C Bölüğü mı? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
I will not lie to you, you will definitely be among the falcons. | Size yalan söyleyemem, kesinlikle Şahinlere yem olacaksınız. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
I can burp on all the letters. Not just Q. | Bütün alfabeyi geğirebilirim. Sadece Q değil. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Watch this. A. B. C. | Seyret. A. B. C. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Have you any? Wine? | Parola hakkında hiçbir fikrin yok mu? Şarap? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Trees? No. | Ağaçlar? Hayır. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Seeds? No, no. | Tohumlar? Hayır, hayır. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Pretty sure it's a full body massage. | Tam vücut masajı güzel olurdu. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Good luck, Bugsy. Fly straight. | İyi şanslar, Bugsy. Güzel uçuşlar. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
And let our instincts guide us home. | Umarım sezgilerimiz bizi eve döndürür. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
I just thought the others are okay. Count on it! | Umarım diğerleri iyidir. Bundan emin olabilirsiniz! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
No, perhaps, assisstant leader. | Hayır, belki, yardımcı lider. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Yes! Oh, yes! | Evet! Evet! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Celebration dinner! Brilliant idea! | Kutlama yemeği! Şahane bir fikir! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
That little bell should be over there! | Bu küçük zil yanlış yere konulmuş, orada olmalı! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Plane exploded. Shoot gave out. | Uçak infilak etti. Paraşütüm açılmadı. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Yes, sir. Where's Bugsy? | Evet, efendim. Bugsy nerede? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Which way did they go? That way. | Hangi yöne gittiler? Şu tarafa. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
When there's a will, there's a way. | Ümit varsa, çözüm de vardır. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Right. You chaps sit tight. | Pekâla. Siz burada kalın. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Then some resistance. And secure the message. | Düşmanla dövüşüp, mesajı alacağım. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Absolutely. Gutsy by name. Gutsy by nature. | Kesinlikle. Benim adım Gutsy (cesur). Özüm bu. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
There's one opening, scarcely big enough for a homing bird. | Giriş için tek bir yol var, o da bir posta güvercinin sığamayacağı kadar küçük. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Hey! Hey? | Hey! Hey? | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Red it is! Yes, general! | Kırmızıyı istiyorum! Emredersiniz, general! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Complete the mission! Bugsy! I can't! | Görevi bitir! Bugsy! Yapamam! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
My beak wash! Yeah, herr general. | Gaga fırçam! Hemen, generalim. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Bugsy! Valiant! | Bugsy! Valiant! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Well done, my lad! | Tebrikler, delikanlı! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Take them away! Dispose! Yes, sir! | Pozisyonunuzu alın, haydi! Emredersiniz efendim! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
I'm going to make it! | Yapacağım! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You are nothing but a lonely woof pigeon. | Sen yalnız başına bir güvercinsin. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
You are no match for a falcon. | Bir şahin için hiçbir şey değilsin. | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
Valiant! | Valiant! | Valiant-2 | 2005 | ![]() |
The promises of the F�hrer about peace and prosperity are destroyed | Hitler'in barış ve ferah için söyledikleri kaybolmuş... Führer'in barış ve refah hakkındaki vaadleri... Führer'in barış ve refah hakkındaki vaadleri... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
and left nothin but destruction. | ve geriye yıkımdan başka bir şey kalmamıştı. ...çöktü ve yıkım dışında geride hiçbir şey bırakmadı. ...çöktü ve yıkım dışında geride hiçbir şey bırakmadı. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
The nastiness Hitler broughed with his SS are a shame to the German army. | Hitler'in Muhafız Alayı tarafından yapılan vahşet Alman Ordusu'nun onurunu zedeliyordu. Hitler'in SS'i ile getirdiği nahoşluk, Alman Ordusu için bir utanç olmuştu. Hitler'in SS'i ile getirdiği nahoşluk, Alman Ordusu için bir utanç olmuştu. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
In the officers choir there is widespread disgust, | Eğitim Kolordusu'nda Naziler'in işlediği suçlara karşı Subay sınıfı içinde, Nazilerin işlediği suçlara karşı... Subaylar arasında Nazi'lerin yaptığı kötü şeyler hakkında... Subaylar arasında Nazi'lerin yaptığı kötü şeyler hakkında... Subay sınıfı içinde, Nazilerin işlediği suçlara karşı... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
about the bad things the Nazis did. | alabildiğince nefret uyanmıştı. ...duyulan nefret gittikçe büyüyor. ...yaygın bir nefret vardı. ...yaygın bir nefret vardı. ...duyulan nefret gittikçe büyüyor. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
The killing of civilians, | Sivillerin katli, Sivillerin öldürülmesi... Sivillerin öldürülmesi... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
The torture and starving of prisoners. | Esirlerin aç bırakılması ve işkence edilmesi. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
The mass execution of Jews. | Yahudilerin toplu katliamı... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
My job as an officer, is no longer to save my country, | Bir subay olarak görevim, artık ülkemi kurtarmak değil... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
but to save lives. | ...ama insanların hayatlarını kurtarmak. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
I think no general with the courage, to have to confront Hitler. | Hitler'e karşı çıkabilecek pozisyondaki General'lerden... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
Von Stauffenberg, sir, the General is coming. | Albay Stauffenberg, efendim. General 4 saat içinde burada olacak. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
Thank you I want him to speak once he has arrived. | Sağ ol asker. Geldiği zaman onunla görüşmem gerekiyor. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
I was surrounded with people, who wanted to see the truth. | Kendimi, gerçeği görmek istemeyen ya da göremeyen adamların içinde bulmuştum. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
Hiltler is not only the arch enemy, of the whole world, | Hitler sadece bütün dünyanın değil... | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |
but the arch enemy of Germany. | ...aynı zamanda Almanya'nın da can düşmanıydı. | Valkyrie-1 | 2008 | ![]() |